Esan Eczacıbaşı Maden Şirketi’nin, Çanakkale’nin Karadağ köyünde açmak istediği altın madeninin bilirkişi keşfinde bölge halkı ayaklandı. Karadağ Köylüleri geçmişte iptal edilen Altın madeni projesi için yeniden keşif çalışması yapılmasına tepki göstererek; “Biz bu suların bir bardağını bir ton altına değişmeyiz” ifadelerine yer verdiler.
Kazdağları Ekoloji Platformu (KEP), Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı Karadağ köyünün tek su kaynağının bulunduğu yere Eczacıbaşı’nın maden şirketi olan Esan tarafından altın madeni açılmak istendiğini aktardı. 28 Ekim 2021 günü Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı Karadağ köyünde, “Altın istemiyorum, köyümde yaşamak istiyorum” diyen bölge halkının sesi vardı. “Sevgi eylem gerektirir” , “Esan Eczacıbaşı A.Ş. (Altıncı Şirket) Karadağı Terket” , “Diren Karadağ” yazılı pankartların açıldığı eylemde köylüler, “Altın istemiyoruz, köyümüzde yaşamak istiyoruz” dedi.
PROJEDEN HALKIN TEPKİSİ NEDENİYLE VAGEÇİLMİŞTİ!
Karadağ köyüne, daha önce de Esan Eczacıbaşı Şirketi tarafından altın madeni açılmak istenmiş; fakat proje halkın tepkisinden sonra iptal edilmişti. Ancak 28 Ekim günü gerçekleştirilen maden projesinin bilirkişi keşfinin yapılması beraberinde tepkileri de getirdi. Bölge halkı, “Bu yeşillikleri kaybetmek istemiyoruz, suyumuzu istiyoruz” diyerek köylerinde Eczacıbaşı’nı istemediklerini ifade etti.
Asırlık meşe ve kestane ağaçlarının bulunduğu ormanın çevresinin zaten termik santral yüzünden tahribata uğradığını ifade eden KEP, “Esan Eczacıbaşı, altın madeni için Çanakkale Karadağ köyünün tek su kaynağına gözünü dikti. Dört bir yanı maden saldırısı altındaki Çanakkale halkı, suyun altından değerli olduğunun farkında. Siz de farkına varın, elinizi Karadağ’dan çekin” açıklamasında bulundu.
“BÖLGE HALKI SU SIKINTISI YAŞAMAKTADIR”
Çan Çevre Derneği Başkanı Avukat Ümran Aydın, “Karadağ köyümüzde bulunan Karabayır aynı zamanda pek çok köyün içme su kaynağıdır. Burada yapılacak sondaj ya da herhangi bir maden arama faaliyeti, bölgenin içme su kaynağını ciddi şekilde tehdit edecektir. Bölge köyleri halihazırda su sıkıntısı yaşamaktadır. Bölge Köyleri geçimlerini hayvancılık ve tarımla sağlıyor. Madencilik faaliyetleri Bölge köylerinin geçim kaynaklarını elinden alarak göçe zorlayacaktır. Yine Karadağ da bulunan tarihi çok eskilere dayanan Sapan kalesi ve bölgenin yoğun orman yapısı madenciliğe kurban edilmemeli, turizm gelişimine açılmalıdır" dedi.
“KİMSEYE KARŞI ART NİYETİMİZ YOK, KİMSEYİ KIRMAK İSTEMİYORUZ”
Bölgede yaşayan köylü kadınlardan birisi ise gazetecilere yaptığı açıklamada; ““Bu güzel dağlar bizim canımız, kanımız gözümüz her şeyimiz. Biz bu suların bir bardağını bir ton altına değişmeyiz. Çağrımıza cevap verin, bizi anlayın. Biz yardım istiyoruz. Bizler topraklarımıza, atalarımızın bizlere bıraktıklarına sahip çıkmak istiyoruz. Kimseye karşı bir art niyetimiz yok, kimseyi kırmak istemiyoruz. Şu güzel dağların havasına yazık etmeyin. Her şey altın demek değildir. İnsanların yaşam kaynaklarını düşünün, hepimiz buradan geçiniyoruz. Hepimiz emekliyiz, döndük köyümüze geldik. Sularımıza yazık etmeyin, gelecek nesillere yazık etmeyin. Hep birlikte sağlıklı karar verelim, lütfen bizi anlayın. Su hayattır, su candır” diyerek yetkililerin çağrılarına cevap vermelerini istedi.