AK Parti Çanakkale Milletvekili aday adayı Mehmet Apak, Çanakkale Zaferleri’nin 100.yıldönümünü ve sonrasındaki üç yılın Çanakkale açısından altın fırsat olarak değerlendirerek şunları söyledi; “Çanakkale açısından baktığımızda 2015 sadece bir yıl olarak değil; 2015-2018 olarak bakmamız gerekiyor. Çünkü çeşitli ülkelerin çeşitli kurumların programına aldığı ve genel olarak benimseyip sahiplendiği bir dönemdir. Hiçbir şeyin sadece kendi başına yeterli olması mümkün değildir. Bunun için mutlaka dışarı açılım yapmak gerekir. Hükümetimizin 2023 hedefi var, biz 2023 hedefine giden yolda kendi şehrimiz için ne yapıyoruz? Çanakkale için ne yapacağız? Bizim katma değerimiz ne olacak? O yüzden 2015 yılına bakarken bu yılı sadece seçim yılı olarak görmemeliyiz. Ülkemizin ve Çanakkale’nin kabuk değiştireceği dönemeçten bir önceki evredeyiz. Bu dönemeci eğer sağlıklı bir şekilde dönemezsek savrulma tehlikemiz var.”

“ÇANAKKALE’MİZ, KISIR BİR DÖNGÜ İÇERİSİNE GİRMİŞ”

Çanakkale’nin birçok potansiyeli olduğunu ve bunların mutlaka değerlendirilmesi ve küresel marka olabilecek birçok şeyin değerlendirilmeyi beklediğine dikkat çeken Mehmet Apak; “Boğazı, antik tarihinin yanında modern tarihi, tarım alt yapısı, yüzde 40 ormanı gibi birçok güzel şey var ilimizde. Çanakkale’yi küresel marka yapabilecek birçok şey değerlendirilmeyi bekliyor. Ama gel gelelim, istesek de istemesek de Çanakkale bir noktada iktidar veya muhalefet hiç fark etmez; objektif düşündüğümüzde bir noktada kısır döngü içerisine kapılmış bir şehir olarak kalmış. Biz bir İstanbul olamayız doğru; boğazımız var, coğrafyamız benzer ama ne nüfus oranıyla ne sanayi alt yapısıyla lojistik bağlantılarıyla bir İstanbul olamayız. Ama küresel marka olabilecek tüm olanaklara da sahibiz” dedi.

“TARIM VE HAYVANCILIKLA DIŞARIYA AÇILMALIYIZ”

AK Parti Çanakkale Milletvekili aday adayı Mehmet Apak konuşmasını şöyle sürdürdü; “Tarım sektörünü ele alırsak; potansiyelimiz müthiş ama katma değer yaratma konusunda zorlandığımız yerler var. Bir yere kadar geldik ama bir sonraki aşamada çakılıp kalmış durumdayız. Bugün şeftali üretiminde Çanakkale Bursa’yı geçmiş durumda. Kiraz’ımız var, Kayısı’mız var, Zeytincilik var, peynircilik var ama o noktalarda tescilleşme konusunda sıkıntılar var. Çanakkale’de motor sanayi kurmak çok gerçekçi değil; rekabet edilebilirlik bakımından. Sanayileşme elbette çok önemli ama sanayileşme yapacaksak bu mutlaka tarıma dayalı, gıda sanayinin geliştirilmesi ile mümkündür.”

“TEMSİLİYET EKSİĞİLİ ANKARA’DA DEZAVANTAJIMIZ OLMUŞ”

Çanakkale’nin büyük imkanları olduğunun bilinmesine rağmen Çanakkale’nin kendi kabuğunu kıramadığını belirten Mehmet Apak; “Şimdi bunları yapabilmemiz için yeterli birikimimiz var mı? Var. Bu konuların Ankara’ya doğru anlatılması, doğru katmanların harekete geçirilmesi çok önemlidir. 20 yıldan bu yana devlet mekanizması içerisinde çalışıyorum. Çanakkale’nin açmazlarından bir tanesi de; iktidarı – muhalefeti ile birlikte tüm arkadaşlarımızın sayılarının az olması. Sayının az olmasıyla temsil edilme noktasında bir dezavantajımız oluyor. Buna bir de Ankara’da ki bürokratik katmanların nasıl işlediği konusunda tecrübeniz olmadığında iktidarıyla muhalefetiyle belli sınırları aşmak mümkün olmuyor. Arkadaşlarımız iyi niyetli olsalar da bunu ancak belli bir yere kadar başarabiliyorlar. Çanakkaleli bir girişimci Ankara’ya gittiğinde ona doğru yolu gösterecek, doğru mekanizmaları harekete geçirtebilecek bir etki lazım orada” dedi. 

“ANKARA’DA BÜROKRASİYİ TETİKLEYEBİLCEK BİRİSİ GEREKİYOR”

Çanakkale’nin eğitim potansiyeline vurgu yapan AK Parti Çanakkale Milletvekili aday adayı Mehmet Apak; “Bugün Çanakkale bir üniversite Şehri mi? Çok emin değilim. Bir öğrenci şehri mi belki diyebilirim ama üniversite şehri mi derseniz kavram olarak çok emin olduğumu söyleyemem. Üniversite şehri biraz daha farklı şeyler çağrıştırıyor zihinlerde. Dört ay boyunca Kıbrıs’ta görev yaptım; 300 bin öğrencinin yanı sıra 75 bin de uluslar arası öğrencinin eğitim aldığı 11 üniversitenin bulunduğu, 12’nci üniversitenin inşasına başlandığı bir yerden bahsediyorum. En büyük gelir kaynağı öğrenci nüfusudur. Avustralya-Yeni Zelanda’ya baktığımda; Avustralya’nın ikinci büyük ihracat kalemi eğitim sektörüdür. Artık eğitim; insanlara sadece bir şeylerin öğretildiği mekânlar değil.”

“Eğitim, kendi içerisinde çok ciddi sanayi veya sektör olmuş durumda. Demir-kömür’den sonra Avustralya’nın ikinci veya üçüncü ihracat kalemi eğitim sektörü olmuş. Bu derece büyümüş ve dünyaya açılmış çok ciddi bir pazara sahip sektör olmuş eğitim. Çanakkale açısından baktığımızda eğitim çok ciddi bir seviyeye kadar gelmiş ama belli bir noktada çok ciddi zorlanma ile karşı karşıya gelinmiş durumda. Bu çizginin ötesine geçme noktasında sıkıntı yaşandığı ortada. Bu zorlanmayı aşabilecek yerel bir siyasi mekanizma gerektiğini düşünüyorum. Bu siyasi ekipmanları tetikleyecek ve o katmanların risk alma kaygısını giderecek ‘Tamam bu Çanakkale’ye yapılsın’ diyebilecek yakın bir gözlük lazım” dedi.

“AVUSTRALYALI YATIRIMCILAR ÇANAKKALE’YE GELEBİLİR”

Çanakkale ekonomisinin tarım ve hayvancılık üzerine kurulu olduğunu belirten Mehmet Apak, bu sektörlerin yurt dışında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Avustralyalı yatırımcıların Avrupa ülkelerine kıyasla Çanakkale’yi tercih etmeye niyetli olduklarını belirten Mehmet Apak; “Hayvancılık sektörüne baktığımızda; üreticilerimizin kabuk değiştirebilmesi için sadece küçük-büyük hayvanların üretiminin belli bir sayıda üretilmesi meselesi olarak görmemek gerekiyor. Artık günümüzde Çanakkale gibi yerlerin bu işlere daha endüstriyel bir bakış açısıyla yaklaşması gerekiyor. Hayvancılıkla uğraşan üreticilerimizin, çiftçilerimin kabuk değiştirebilmesi için bir yolu da uluslar arası alanlarda bunların tesis edilebilmesi gerekiyor. Dünya’da bir arayışa çıksalar bunları yapabilecekleri birkaç ülke var. Bunlardan bir tanesi de Avustralya. Orada hayvancılık ve tarım sektörü çok ciddi endüstriyel boyutlara ulaşmış durumda. Dünya’da bu konularda çok ciddi bir konumda bulunuyorlar. Bizlerinde Avustralya ile çok ciddi iş birliğinde bulanabileceğimiz potansiyele sahipler. Uzaklıklar artık günümüzde hiç önemli değil. Uçak buradan kalktığında 1 saatlik Sofya’ya gitmek ile 18 saatlik Avustralya yolu arasında pek de büyük bir fark yok. Yatırımcı inanın geliyor. Burada ki püf nokta; iş yapılabilir ortam, iklimdir. Yatırımcının iş yapabileceği ortamın yaratılmasından bahsediyorum.”

“AVUSTRALYA’DA ÇANAKKALE DENDİĞİNDE 2-0 ÖNDEYİZ”

“Avustralya da görev yaptığım 2-3 yıllık gibi bir süre içerisinde oradaki birçok çalışma içerisinde görev aldım. İş yapılabilecek kesimlerle iletişimleri tesis ettik, birisi federal ve iki eyalet meclisinin dostluk meclisleri ile iş birliği tesis ettik. Kasım ayında orada seçim oldu; şu an mecliste iki tane Türk kökenli bakanımız oldu. Bu çok önemli bir avantajdır. Avustralya ile işbirliği yeter ki yapmak isteyelim; Türk olarak hele bir de Çanakkaleli olarak ilişkilere göre 2-0 hatta 3-0 önde başlıyorsunuz Avrupa kıtası ülkelerine göre. Bugün Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde görev yapmış birisi olarak; Avrupa’da Türklere karşı bir ön yargının olduğunu gördüğümü söyleyebilirim.  Bu dostluk çerçevesinde kurumsal ve ekonomik bir ilişki kurmamız gerekli. Çanakkale’miz için bu ülkelerle tarım, hayvancılık, eğitim, çevre gibi konular başta olmak üzere ticari ilişkiler gerçekleştirmemiz gerekiyor.”

“Burada siyasi ilişkiler çok önemli; önümüzdeki 3 yıl çok önemli. Çünkü 1.Dünya Savaşını baz almışlar; birçok aşamada kurumlar açısından bakıldığında böyle bir ilişkiye hazırlar. Bunun da siyasi temeli zaten tesis edilmiş durumda. Önemli olan burada Çanakkale olarak, hükümetimizin 2023 vizyonuna katkı sağlamaktır. Bugün Samsun, Van da gidip ilişki kurabilir ama önemli olan bu işlerin hepsinin Çanakkale üzerinden yapılabilmesidir. Tarihsel ilişkilerimizi kullanarak Çanakkale olarak biz bu işbirliklerini daha kolay tesis edebilir, 2023 vizyonuna giden bu yolda masanın üzerine daha fazla katma değer katabilecek bir açılım yapabiliriz. Tüm bunları benim diplomatik bir gömlekle zorlama imkânım olmadığı için tabiri caizse Milli formayı üzerimden çıkartıp şehrime döndüm. Bunun istişaresini elbette Ankara’da yaptım, mevcut konjektürde bu tesis edilebildiği takdirde Ankara’nın da bu çalışmalara çok sıcak bakabileceği kanaatini edindim.”

ÇANAKKALE SINIRLARINA ULAŞTI, ARTIK ULUSLAR ARASI DÜŞÜNMELİYİZ

Çanakkale için küresel düşünmenin vaktinin geldiğini belirten Mehmet Apak; “550 milletvekilinden bu olaylara birilerinin misyon olarak üstlenmesi ve bu vizyona sahip çıkması Çanakkale’ye katkı sağlaması gerekiyordu, bende bu amaçla yola çıktım. Artık Çanakkale olarak kabuğumuzu kırmamızın vakti geldiğine inanıyorum. Bazı şehirler vardır; o şehirler olimpiyatlar düzenler ve o şehrin gidişatı değişir. Kimisi EXPO düzenler mesela, Milano EXPO ile gelişti. Çanakkale’miz artık gelebileceği noktaya gelmiştir, artık bu noktadan sonra uluslar arası boyut katmamız gerekiyor. Bunu başardığımız takdirde takılıp kaldığımız, kısır döngüden kurtulabilir ve Çanakkale’yi ekonomi olsun, eğitim olsun, tarım ve hayvancılıkta olsun üst seviyelere çıkartabiliriz” dedi.

“BÜROKRAT GÖMLEĞİMİ ÇANAKKALE İÇİN ÇIKARDIM”

AK Parti Çanakkale Milletvekili Aday Adayı Mehmet Apak, tüm birikim ve tecrübeleri ile Çanakkale’ye hizmet etme sevdasında olduğunu bu sebeple de bürokratik görevlerinden istifa ederek AK Parti’den aday adayı olduğunu belirtti. Mehmet Apak açıklamalarının devamında şunları söyledi; “Tüm bunları yapabilmek içinde başta da belirttiğim gibi Ankara’daki siyasi yapıyı bilen tanıyan, bürokratik çevreleri harekete geçirebilecek, o çevrelerde tanınan kişilere ihtiyaç var. Diğer adaylardan beni ayıran şey nedir derseniz; Çanakkale’nin dışa açılımı konusunda gerek yabancı dil birikimiyle, gerekse uluslar arası tecrübemizle bunu sağlayabilme noktasında daha fazla katkı sunabilirim diye düşünüyorum. Burada esas kendimizi anlatmak değil de ortaya ne koyabildiğimizdir. Bu anlattıklarımın hepsini yapabilmem bürokratik, diplomatik gömlekle yapmamızın zor olduğundan bu dönemin Çanakkale için altın bir fırsat teşkil ettiğini bizzat bu sürecin içerisinde yer aldığını gördüğümden görevlerimden istifa ederek Çanakkale’ye geldim ve AK Parti’den aday oldum. Bu tarihi fırsatı Çanakkale adına gördüm ve Çanakkale’nin bu fırsatı değerlendirmesi için çalışmaya hazırım.”

“2015-2018 DÖNEMİ TARİHİ BİR FIRSAT, KAÇIRIRSAK..”

AK Parti Çanakkale Milletvekili aday adayı Mehmet Apak son olarak Çanakkale Savaşlarının 100.yıldönümü ile başlayan ve önümüzdeki üç yıl arasında kalan sürenin Çanakkale için altın bir fırsat olduğunu belirterek şu uyarılarda bulundu; “Eğer bu tarihi fırsatı kaçırırsak çok yazık olacak. Önümüzdeki üç yılı en iyi şekilde değerlendirerek Çanakkale’nin kabuklarını kırmasını sağlayabiliriz. Eğer bu fırsatı değerlendiremezsek Ah vah etmekten öteye gidemeyiz. Olay sadece 10 bin kişinin 24 Nisan günü Çanakkale’ye gelerek 6-48 saat arasında burada vakit geçirerek çekip gitmesiyle sonuçlanacak. Artık Çanakkale il merkezine bırakın bu tarafa geçmeden çekip gitmeleriyle bitecek. Büfelere bir tost parası bile bırakmadan çekip gitmeleriyle sonuçlanacak eğer bizler bu fırsatı değerlendiremezsek. Bu fırsat değerlendirilemezse; Çanakkale eşiğinde durduğu sınırı bir türlü aşamayacaktır. Ben bilgimle, tecrübemle, uluslar arası deneyim ve geliştirdiğim ilişkilerimle, Ankara’daki bürokratik yapıyı tanımamla kısa her şeyimle Çanakkale’ye hizmet etmek ve Çanakkale’nin önünde duran bu fırsatı değerlendirmesi noktasında üzerime düşecek her türlü görevi yapmaya talibim.”