thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:


Dr. Mithat Atabay


Facebookta Paylaş









Anafartalar Zaferi’nin 101’nci Yıldönümü
Tarih: 09-08-2016 07:24:00 Güncelleme: 09-08-2016 07:24:00


10 Ağustos 1915 Birinci Anafartalar Savaşı olarak tarihe geçti. Bu savaş hem milletimiz hem Albay Mustafa Kemal için bir dönüm noktasını teşkil eder. 101 yıl önce gerçekleşen Anafartalar Zaferinin nasıl gerçekleştiğini hatırlayalım.

 

Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal’in karargâhı Çamlıtekke’deydi.

 

Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanı olduğunda önünde iki seçenek vardı: Bu seçeneklerden birincisi; Ağıldere, Conkbayırı ve Kocaçimen mıntıkalarında yerleşik bulunan düşman kuvvetlerinin yan ve gerisine taarruz etmek, ikincisi Conkbayırı’ndan taarruz etmekti.

 

Mustafa Kemal Conkbayırı Muharebeleriyle ilgili olarak şunları kaleme almıştı: “Gecenin karanlık perdesi tamamen kalkmıştı. Artık hücum anı idi. Saatime baktım. Dört buçuğa geliyordu. Birkaç dakika sonra, ortalık tamamen ağaracak ve düşman, askerlerimizi görebilecekti. Düşmanın piyade ve mitralyöz ateşi başlarsa kara ve deniz toplarının mermileri bu sıkı nizamda duran askerlerimiz üzerinde bir defa patlarsa hücumun imkânsızlığına şüphe etmiyordum. Hemen ileri koştum. Fırka kumandanına tesadüf ettim. O da ve her ikimizin refakatinde bulunanlar beraber olduğu halde hücum safının önüne geçtik. Gayet seri ve kısa bir teftiş yaptım. Önünden geçerek yüksek sesle askerlere selam verdim ve dedim ki;

 

“-Askerler, karşımızdaki düşmanı mağlup edeceğimize hiç şüphe yoktur. Fakat siz acele etmeyin. Evvela ben ileri gideyim. Siz, ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birden atılırsınız.”

 

Kumandan ve zabitlerime de işaretime askerlerin dikkatini çekmelerini emrettim. Ondan sonra hücum safının önünde bir yere kadar gidildi ve oradan kırbacımı havaya kaldırarak hücum işaretimi verdim. Bütün askerler, subaylar, artık her şeyi unutmuşlar, nazarlarını, kalplerini verilecek işarete bağlı bulunduruyorlardı. Süngüleri ve bir ayakları ileri uzatılmış olan askerlerimiz ve onların önünde tabancaları, kılıçları ellerinde subaylarımız kırbacımın aşağı inmesiyle demirden bir kitle halinde aslan gibi bir saldırıyla ileri atıldılar.

 

9 Ağustos sabahı saat 04.00’te taarruz başladı. Yarbay Mehmet Ali Bey komutasındaki 34’ncü Alay ileri harekâta başlayarak İbrikçe’deki İngiliz taburunu süngü hücumu ile geri attı ve Yusufçuk Tepesi ile 500 metre kuzeyindeki Menteştepe’yi ele geçirdi. Yarbay Abbas Bey komutasındaki 35’nci Alay gecikmesi üzerine sağ kanadı açık kalan 34’ncü Alay’ın bu kanadına Mestantepe’den yapılan İngiliz taarruzu karşı taarruzla durduruldu. 35’nci Alay’a da ilerleyince İngilizler ağır kayıplar vererek düzensiz biçimde geri çekildi.

 

Albay Halil Bey komutasındaki 7’nci Tümen saat 04.30’da taarruza başladı. Yarbay Halil Bey komutasındaki 20’nci Alay Kayacık Deresi’ni geçerek Damakçılık Bayırı’na tırmanmaya başladı. Ancak İngiliz siperlerinden açılan etkili yan ateş nedeniyle 100 ila 200 metre kadar sokulduğu İngiliz siperleri önünde durmak zorunda kaldı. İngiliz siperlerine çok yaklaşan 1’nci Tabur ağır zayiat verdi.

 

Yarbay Yusuf Ziya Bey komutasındaki 21’nci Alay’a bağlı bazı birlikler de Kayacık Deresi’nde yan ateş nedeniyle ağır kayıplara uğradılar. Alayın kalanı Kayacık Deresi’nin doğu sırtlarında kaldı. Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal 9 Ağustos sabahı başlayan taarruzu saat 10.00’da şöyle değerlendirdi:

 

Kükürtlüpınar–Sülücek–Mestantepe umumi hattına ve bilhassa Mestantepe mevziine taarruz eden 12’nci Tümen’in henüz bütün kuvveti kullanmadığı halde Küçük Anafarta’yı ele geçirip Tekketepe sırtlarına kadar ilerlemeyi başaran düşman kuvvetleri mağlup ve geri çekilmeye mecbur edilmiştir.

 

İsmailoğlu Tepesi’nde bulunan Anafartalar Müfrezesi kıtaları, 12’nci Tümen ile aktif ve fedakârca bir şekilde çalışma ve işbirliği edebilmektedir.

Harp Mecmuasında Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal ve Kireçtepe Abidesi - Arıburnu ve Anafartalar Çıkarmaları

 

7’nci Tümen’e gelince: Zaten iki alaydan ibaret olan bu tümenin Damakçılık Sırtlarında önemli direnmeyle karşılaştığı anlaşılıyordu. Dolayısıyla bu Tümene yardım lüzumu açıktı. Bu sebeple 12’nci Tümen Kumandanı’na:

 

Damaçılık’taki düşmanın kati olarak sarsılmasının, Tümeninizin söz konusu istikamette taarruz ederek gayret göstermesine bağlı bulunduğu anlaşılıyor. Sağ kanadınızın Kireçtepe istikametine karşı korunması, Anafartalar Mıntıkası Kumandanlığı’na emredilmiştir. Bununla beraber gerek bu istikamete karşı ve gerek Laletepe’de mevcut olduğu bildirilen bazı düşman kıtalarına karşı tedbir almanız münasip olur.

 

Taarruzun durakladığını gören 7’nci Tümen Komutanı Albay Halil Bey İngiliz makineli tüfeklerini susturmak için sahra bataryasını açık mevziiye çıkardı. Ancak batarya komutanı ve pek çok erin vurulması üzerine batarya tekrar kapalı mevziiye alındı. 4’ncü Tümen topçusu da İngiliz makineli tüfeklerini susturmak için atışa başladı ama yine susturulamadı.

 

12’nci Tümen’e bağlı 34’ncü Alay Anzaklar’ın Yusufçuk ve İsmailoğlu Tepelerine yaptıkları taarruzlarda ağır zayiat verdi. Bu alayı takviye edecek ihtiyat kuvveti de bulunmuyordu. O nedenle taarruz yapamayan 34’ncü Alay, elindeki İsmailoğlu Tepesi’ni savunmak zorunda kaldı.

 

9 Ağustos’ta yapılan taarruzda Osmanlı kuvvetleri İngiliz–Avustralya ve Yeni Zelanda birliklerinden daha önce taarruza başladığı için onların taarruz avantajını yok etmiştir. Bugün Osmanlı kuvvetleri 12’nci Tümen 1.085, 7’nci Tümen 978 ve Bursa Jandarma Taburu 51 olmak üzere toplam 2.114 zayiat verdi. Buna karşılık İngilizlerin zayiatı 27 subay ve 718 erdi. İngilizlerden üç subay ve 53 er esir alındı.

 

Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal 9 Ağustos taarruzu şöyle yorumluyor: “Elde edilen esirlerin ifadesinden, yalnız Suvla Limanı’na çıkarılmış 10’ncu ve 11’nci Tümenlerden oluşan bir kolordu olduğu ve 7’nci Tümen ile Kocaçimen mıntıkasındaki diğer tümenlerimizin karşısındaki kuvvetin başlıca Avustralya ve Yeni Zelanda kıtaları bulunduğu anlaşıldı.

 

Düşmanın fevkalade sayı üstünlüğü ve muharebe vasıtalarının bizimkilerle kıyaslanmayacak derecede çokluğu ve mükemmelliği karşısında bugün kazandığımız başarı, maksadımı tamamen gerçekleştirmişti.

 

Hakikaten düşmanın bir kolordusunu zayıf bir tümeninle, Kireçtepe–Azmak arasında yenmiş ve Tuz Gölü’ne kadar takip edip orada durdurmuştum.

 

7’nci Tümen de Damakçılık istikametindeki taarruzuyla düşmanın ilerlemiş bazı kısımlarını geriye attıktan başka, Conkbayırı ve Kocaçimen sırtlarına yönelen düşman kuvvetlerini üzerine çekerek orada durdurmuş bulunuyordu.

 

Bu şekilde, düşmanın asıl hedefi olduğuna şüphe kalmayan Conkbayırı ve Kocaçimen silsilesine sahip olması ertelenmiş oldu.

 

5’nci Ordu Komutanı Liman von Sanders 23.45’te Başkomutanlığa gönderdiği raporda, “Anafartalar ve Kocaçimen kesiminde İngiliz taarruzlarının tamamen durdurulduğunu” bildirdi.

 

İngilizler 10 Ağustos sabahı saat 05.00’te 11’nci ve 53’ncü Tümenleri ile taarruza başladılar. Taarruz Yarbay Selahattin Adil Bey komutasındaki 12’nci Tümen’in bulunduğu cepheye yöneldi. Birkaç saat devam eden taarruz 7’nci Tümen tarafından durduruldu. Saat 11.00 ve saat 14.00’te tekrarlanan taarruzlarda da İngilizler başarılı olamadı. Bunun üzerine İngilizler bütün kuvvetleriyle, kara ve donanmanın topçu desteğini de alarak dördüncü kez taarruz başlattılar. 34’ncü Alay çok sayıda zayiat verdi ve geri çekilmeye başladı. Bu sırada iki ihtiyat bölüğü süngü hücumuna giriştiler ve İngilizler geri çekilmek zorunda kaldılar.

 

İngilizlerin 10 Ağustos’ta öğleden sonra Kireçtepe’de bulunan Yüzbaşı Kadri Efendi komutasındaki Gelibolu Jandarma Taburu’na yaptıkları iki taarruz da geri püskürtüldü.

 

Albay Halil Bey komutasındaki 7. Tümene yapılan İngiliz taarruzu da geri atıldı.

 

10 Ağustos’ta İngilizler yaptıkları taarruzlarda hedeflerine ulaşamadılar. 7’nci Tümen 687, 12’nci Tümen 413 olmak üzere 1.100 zayiat verdi. İngilizler de bugün çok sayıda zayiat verdiler.

 

Anafartalar Zaferi, çıkartma kuvvetlerinin Gelibolu yarımadasında, kara savaşlarında artık şansları kalmadığını açığa vurdu. O nedenle 10 Ağustos 1915 tarihi bir dönüm noktasıdır. Bundan sonra, İngiltere ve onun emrinde çarpışan Avustralya, Yeni Zelanda ve Hindistan askerlerinden hiçbir grup, 10 Ağustos’ta terk ettikleri tepele­re bir daha ulaşamadılar. O günden sonra da, hiçbir düşman askeri, Conkbayırı hattı, Besimtepe hele Kocaçimen üstünden Çanakkale Bo­ğazı sularını seyredemedi. Türk milleti ise “Anafartalar Kahramanı” adıyla tarihe geçen Mustafa Kemal’i buldu. İngiliz yazan Alan Moorehead, Gelibolu kitabında şunları yazar:

 

“O genç ve dâhi Türk Şefinin -Mustafa Kemal'in- o esnada orada bulunması, müttefikler bakımından, talihin en acı darbelerinden biridir.

 




Bu yazı 22370 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI