thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:



Mirici; “Aynı Zihniyet Yönetime Tekrar Gelmeyecek”

Tarih: 14-02-2015 13:23:52 Güncelleme: 14-02-2015 13:38:52 + -


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektör Adaylarından Arzu Mirici basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelerek projelerinden bahsederken, basın mensuplarının da sorularını yanıtladı. ÇOMÜ’de iki temel sorun olduğunu belirten Mirici, “Kadro mağduriyeti, özlük hakları ihlali ve haksız atamalar var. Düzmece kanıtlarla açılan soruşturmalara bizzat şahit oldum. Üniversite üzerinde ciddi travma var. Bu travmayı Akademik kurulları faaliyete geçirerek aşacağız” dedi.


Mirici; “Aynı Zihniyet Yönetime Tekrar Gelmeyecek”

Çanakkale’de Rektörlük seçimine günler kala adaylar çalışmalarını hızlandırdı. Rektör Adayı Arzu Mirici, Akol Hotel’de gazetecilerle bir araya geldi. Prof.Dr. Arzu Mirici yaptığı kısa konuşmada; ÇOMÜ’de görevli personelin yanı sıra öğrenciler ve Çanakkale’deki tüm kuruluşların görüşlerine de başvurduklarını belirtti; “Üniversitenin gerçek işlevi bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunmak ve bu sonuçları insanlığın faydasına sunmaktır. Bunu yaparken toplumun tüm kesimlerini gözeterek uygulanabilir, ekonomik ve hızlı bir yaklaşım sergilemelidir. Bu nedenle proje başlıklarımızın birbirinden ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Tümünü bir zincir oluşturacak şekilde gerçekleştireceğiz. Bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin artırılması için çalışanların ihtiyaç duyduğu hizmet içi eğitim, fiziki mekân ve mali kaynaklar konusunda ekip olarak sahip olduğumuz tüm bilgiyi üniversitemizle paylaşacağız. Bu amaçla akademisyenlerin gereksinimlerinin karşılandığı, yurtiçinde ve yurtdışında üniversitelerle kurumsal bağlantı kurduğu ve eğiticilerin üniversitemizin personelinden oluşan bir bilim merkezini hayata geçirmek konusunda kararlıyız.”

 

MİRİCİ’NİN KADROSU FEN BİLİMLERİ AĞIRLIKLI

 

Prof.Dr. Arzu Mirici’nin düzenlendiği basın toplantısına Mirici’nin yönetiminde yer alacak akademisyenlerde katılarak destek verdiler. Prof.Dr. Arzu Mirici’nin yönetimindeki akademisyenlerin büyük çoğunluğunun Fen Bilimleri ve Sağlık alanından olması dikkat çekti. Prof.Dr. Arzu Mirici yaptığı konuşmada; “ÇOMÜ’nün artık kendi kaynaklarını üretmesinin vakti gelmiştir. Bugün dünyanın saygın üniversiteleri sosyal ve kültürel etkinliklerini halk, yerel yönetim ve STK’lar ile yaparken kaynaklarını artırmak içinde sanayi, bilim, teknoloji ve ticari şirketlerle işbirliğine giderek artırmaktadır. Bizim hedefimizde de bu var; ÇOMÜ’nün kendi kaynaklarını yaratması ve artırması için sanayi, teknolojiye ağırlık veren, üreten şirketlerle iş birliği yaparak kendi kaynağını yaratan bir üniversite haline getirmek istiyoruz. Bu aynı zamanda yetiştirdiğimiz öğrencilerimizin geleceği, akademik personelimizin de kendisini geliştirmesine de büyük katkı sağlayacaktır” dedi.

 

“TEKNOPARK’A AŞI GELİŞTİRME VE ÜRETME TESİSİ KAZANDIRACAĞIZ”

 

Teknopark oluşumunun seçilmiş kişilere değil, hem bilime hem sanayiye hizmet verecek şekilde yeniden düzenlemesi gerektiğine dikkat çeken Arzu Mirici; “Teknopark içinde Sağlık Bakanlığının aşı geliştirme ve üretim tesislerinin üniversitemize kazandırılması konusunda görüşmelerimiz devam etmektedir. Bilimsel toplantıların yapılması için bir toplantı düzenleme birimi oluşturulacak ve tüm organizasyon ve baskılı malzeme için gerekli destek sağlanacaktır. Çevre yerleşkelerde görev yapan akademik personelin bilimsel çalışmalarını desteklemek için ek düzenleme yapılacaktır. Merkez laboratuarının adil ve etkin şekilde kullanımı sağlayacağız.

 

“ESENLER’E YENİ POLİKLİNİK AÇMAK İSTİYORUZ”

 

Prof.Dr. Arzu Mirici önümüzdeki beş yıl içinde Esenler Karacaören civarında sağlık tesisi kalmayacağını düşündüklerini, bu sebeple bölgeye yeni bir sağlık poliklinğini açacaklarını ifade etti; “Hastanenin en çok hasta sevk eden bölümleri olan kalp-damar cerrahisi ve onkoloji birimleri geliştirilecektir. Güzel Sanatlar Fakültesi ihtiyaç ve önerileri ile sanat kampusu oluşturulacak, kente yeni sergi alanları kazandırılacaktır. Üniversitemizin nitelikli uzman kadrosunun katkılarıyla, hafta sonu bilgi ve beceri kazandırma kursları düzenlenecektir. Bu kursların konuları isteklere ve gerekliliklere göre, özellikle istihdama yönelik olarak belirlenecektir. Bu kapsamda meslek erbabı, hüner sahibi ya da fikir lideri olan saygın kişilerle birlikte çalışmayı amaçlıyoruz.”

ÖĞRENCİLERE YARI ZAMANLI İŞ VE STAJ İMKANI SAĞLANACAK

 

Prof.Dr. Arzu Mirici; “Öğrencilerimizin yarı zamanlı çalışmaları ve staj yapmaları ile esnaf ve sanayicilerle işbirliği yapılacaktır. Gökçeada’da gençlik kampı oluşturularak öğrencilerimizin dinlenme ve eğlenme ihtiyaçları karşılanacaktır. Ayrıca İntepe kampının ortak kullanımı için çalışmalar yapılması planlamaktadır. Dardanos’un yerleşkesinin tamamının personelin yararına kullanılması gereklidir. Var olan Plaj ve spor tesislerinin personel tarafından ücretsiz olarak kullanılması, çocuklara ve erişkinlere yönelik yeni olanakların hazırlanacaktır. Yerleşkeler içinde yeni yeme-içme olanakları gözden geçirilerek, Yamaç Cafe farklı bir hizmet anlayışı ile tüm Çanakkale’nin kullanımına açılacaktır. Çocuklar evinin 24 saat hizmet vermesini sağlayacak şekilde düzenleme yapılacaktır” dedi.

 

“KENTLE DAHA ÇOK BÜTÜNLEŞMEK, YARALARI SARMAK İSTİYORUZ”

 

Prof.Dr. Arzu Mirici ÇOMÜ-Kent ilişkilerinde yaşanan gerilemenin kent içinde üniversite içinde olumsuz olduğuna değinerek; kent ile üniversiteyi bütünleştirmeye özen göstereceklerini ifade etti; “Nedime Hanım Çarşı poliklinikleri biriminin Bilim Merkezi olarak değerlendirilmesi, daha verimli bir çözüm olacaktır. Bu alanda sergi salonları oluşturulacak ve kültür-sanat etkinlikleri gerçekleştirilecektir. Kentte bütünleşme anlamındaki tüm çalışmalar buradan sunulacaktır. Kestanbol kaplıcaları, Turizm, Fizik Tedavi Rehabilitasyon bölümlerimizin desteği ile sağlık hizmeti vermek üzere düzenlenecektir. Çevre yerleşkelerde kısa süreli ve devamlı konaklama için kuruma ait konukevi ve benzeri barınma olanakları geliştirilecektir.”

 

“SALDIRGAN OLMAK YERİNE BAHAR TEMİZLİĞİ YAPACAĞIZ”

 

Prof.Dr. Arzu Mirici konuşmasının son bölümünde üniversite içerisinde var olan paralel yapı ile mücadele konusuna da değinerek şu açıklamalarda bulundu; “Seçileceğimi gören bazı adaylar atanmam konusundaki asılsız ve dayanaksız tespitleri ile akademisyenlerin iradelerini etkilemekten kaçınmamaktadır. Atama sürecini bilmedikleri ya da açıkça yanıltıcı bilgiler verdikleri anlaşılmaktadır. Paralel yapılanma, sadece üniversitemizin değil tüm ülkenin sorunudur. Bu konuda mevcut yasalar çerçevesinde mücadele etmek dışında bir vaatte bulunmak suç niteliğindedir. Ancak yasalara göre suç niteliğindeki hiçbir davranışın savunulması ya da göz yumulması söz konusu olamaz. Ülkemizin bütünlüğünü ve geleceğini tehdit eden unsurların temizlenmesi konusunda devletimizin kararlığı kesin olarak ortadadır. Göreve başladığımızda bugüne kadar uygulanan işlemlerin kapsamlı bir denetiminin yapılması ve sorumlularının tespit edilmesi için güvenlik güçleri ile işbirliği içinde olunacaktır. Bu mücadele kavgacı ve saldırgan olmak yerine bahar temizliği havasında olacaklar. Yanlış, eskimiş ve zarar veren unsurlar temizlenecek ve yararlı olanlarla yola devam edilecektir. Dün olduğu gibi bugün de devletimizin bekası ve milletimizin âli rnenfaatleri için görev yapmaktan onur duyacağız.”

 

“DÜZMECE KANITLARLA AÇILAN SORUŞTURMALAR VAR”

 

Prof.Dr. Arzu Mirici toplantının sonunda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. “ÇOMÜ’de yaratılan bir tahribat var. Bu kentte her kesime büyük zararlar verdi. Bu tahribatı nasıl gidereceksiniz” sorusuna Prof.Dr. Arzu Mirici şöyle cevap verdi; “Kadro mağduriyeti, özlük hakları ihlali ve haksız atamalar var. Düzmece kanıtlarla açılan soruşturmalara bizzat şahit oldum. Öğretim elemanları ve akademisyenlere mobbing uygulanıyor. Ben tıp doktoruyum. Bu konuyu uzun zamandır gözlemliyorum. Üniversite üzerinde ciddi travma var. Bahar temizliğinin üzerinde işte bu yüzden duruyorum. Tıp Doktoru olarak teşhis koymak ve tedavi etmek benim uzmanlık alanım. Teşhis ortadadır, bu travmayı atlatmak somut adımları atmanın yanı sıra; kişisel gelişimleri ile grup dinamiklerinin yürütülmesi ile ilgili dışarıdan profesyonel yardım almayı düşünüyorum. Aksi halinde bu travmayı öğretim görevlilerinin atlatamayacağını ve yapılması gereken işlerimizi sağlıklı yapamayacağımızı biliyorum. Biz bu sorunların kanunlar çevresinde çözülebileceğini biliyoruz.

“ÜNİVERSİTE’NİN TÜM KURULLARINI AKTİF HALE GETİRECEĞİZ”

 

Yaratılan tahribatı Üniversite’nin teşkilat kanununda yer alan tüm kurulları aktif hale getirerek aşabileceklerini ifade eden Prof.Dr. Arzu Mirici; “Üniversite’nin işleyişinde, teşkilat kanununda işlemesi gereken çeşitli kurullar vardır. Bugün diğer adaylarda sürekli, katılımcı, demokratik ve şeffaf yönetimlerden bahsediyorlar. Kesinlikle katılıyorum ama gerçek katılımcılık kurulların toplanmasıdır. Toplamadığınız kurullarda aslında bir disiplin suçudur. Bunu bildiğiniz zaman kimlerle, nasıl mücadele edeceğinizin yolu bellidir. Savaşçı edasıyla bir mücadeleden söz etmek akademisyenlere yakışmaz” dedi.

 

ÜNİVERSİTE TEK KİŞİ TARAFINDAN YÖNETİLMEMELİDİR

 

“Ataması yapılacak, terfi ettirilecek ya da üniversiteye alınacak kişilerde tek kişi mi karar vermelidir?” sorusuna Prof.Dr. Arzu Mirici; “Kesinlikle olmamalıdır. Teşkilat kanununun 2547 sayılı kanunda “Rektör tarafından atanır, rektör tarafından karar verilir” ifadesi maddelerin en sonundadır. Ama yukarıdaki maddelere baktığınızda atamaların hangi süreçlerden, hangi kurulların onayından geçmesi gerektiği gayet açıktır. Rektörlüğü veya Yönetimi tek kişilik bir süreç olarak görmek büyük bir hatadır. Şuanda ÇOMÜ’ye baktığımızda; akademisyen kadrosunun en az üçte bir kadar kısmının yönetimde yer alması gerektiğini düşünüyorum” diyerek cevapladı.

 

İKİ TANE İİB FAKÜLTESİ OLMASI; BİGA’YA ATILMIŞ KAZIK MIDIR?

 

“Biga Ağaköy sınırları içerisinde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dururken, aynı fakülteden Çanakkale’ye bir tane daha açıldı. Bigalılar bunu ‘Biga’ya atılmış en büyük kazık’ olarak görüyorlar. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz” sorusuna Prof.Dr. Arzu Mirici şöyle cevap verdi; “Türkiye’de az olmakla birlikte çeşitli üniversitelerde aynı bölümden iki tane bulunmaktadır. Ama bunlar ağırlıklı olarak Tıp Fakültesi şeklindedir. Örnek vermek gerekirse; İstanbul Üniversitesi’nin hem Çapa, hem de Cerrahpaşa gibi iki tane tıp fakültesi vardır. Yalnız burada İstanbul Üniversite gibi bir üniversiteden bahsediyoruz; çok eski, köklü ve saygın bir üniversitedir. Bunların yanında Konya Selçuklu Tıp Fakültesi, Bolu-Düzce üniversitelerinin tıp fakülteleri, başta aynı üniversite içerisindeydi sonra ayrıldılar. Tıp Fakültesi olarak bildiklerim bunlardır, var mıdır başka bölümlere ait duymadım. Fakat YÖK bir üniversitede aynı isimli iki tane fakülte olmasına muhaliftir. Çok kabul gören bir yaklaşım değildir. Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi varken Çanakkale merkezde aynı fakülteden yeni bir tane açılmasına kaynak israfı, bina israfı olması açısından karşıyım. Şu saatten sonra açılmış bir fakültenin binasını, öğretim üyelerini çok akılcı bir şekilde yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aslında Biga ilçemizin bir üniversite kültürünü yaşamış, nüfus yapısının üniversiteye alışmış olması ve kabullenmesi bakımında baktığımda; üniversiteyi ve üniversitelileri misafir etmeye devam etmesi gerektiğini, bununda bir nimet olduğunu düşünüyorum. Ama aynı isimli iki tane fakültenin tekrar değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğümü de gizlemiyorum, aynı işleve sahip iki fakülte gerçektende kaynak israfıdır” diyerek cevapladı.

 

“AYNI ZİHNİYET TEKRAR YÖNETİME GELEMEZ”

 

“Mevcut Rektör’ün görev süresi içerisinde birçok akademisyen Çanakkale’den ÇOMÜ’den ayrıldılar. Özellikle 2014 yılında bu ayrılış hız kazandı. Mevcut rektör göreve devam ederse veya aynı yönetim anlayışına sahip kadrolar göreve gelirse ÇOMÜ’den daha büyük kopuşlar bekliyor musunuz? Sorusu üzerine Prof.Dr. Arzu Mirici çok net yanıt vererek soruyu şöyle cevapladı; “Hayır. ÇOMÜ’den tekrar bir kopuş yaşanacağını sanmıyorum; çünkü öyle bir anlayışa sahip, aynı zihniyete sahip bir kişinin ÇOMÜ’ye atanacağını sanmıyorum” diyerek cevapladı. Ayrılan akademisyenlerin durumunu da değinen Arzu Mirici; “Benimde çok yakından tanıdığım, nitelikli bilim adamları ÇOMÜ’den ayrılmak zorunda kaldılar. Açıkça gitmeleri istendi, kendilerine söylendi. Bunlar bizim kayıplarımızdır, kent bu bilim insanlarını kaybetmiştir. Kanunen bu hocalarımızın tekrar ÇOMÜ’ye dönme hakları mevcuttur. Arzu ettikleri takdirde kendileri ile iletişime geçeceğiz, gelmek isteyen herkesi tekrar geriye davet edeceğiz. Giden tüm arkadaşlarımızın bilgilerinden, emeklerinden faydalanmak isteriz” dedi.

 




Bu haber 4683 defa okunmuştur.

Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

DİĞER ÇANAKKALE Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI