Prof.Dr. Yücel Acer yaptığı açıklamalarda ÇOMÜ’yü son dört yıl boyunca Paralel Yapı’nın yönettiğini ifade etti; “Bu seçim sürecinde puan kazanmak için uydurduğumuz bir şey değildir. Sorunların temelidir. Hatırlarsanız üniversiteyi bir önceki rektör dönemini denetlemek için bir Sayıştay denetçisi gönderilmişti. Bu Sayıştay denetçisi ÇOMÜ’nün hesaplarını seçimlere 3-4 ay kala denetlemeye başladı ve ulusal basına varana kadar haber sızdırıldı “Vakıf Talan Edildi” şeklinde. Biliyorsunuz yargıya taşınmış bu konudan hiçbir şey çıkmadı. Yani vakıfta yolsuzluk yapıldığına dair bir bulguya rastlanmadı, üstelik o dönemde vakıf yönetiminde yer alan üyelerden bir tanesi de bendim. Mesela üniversitenin otelinde ahlaka aykırı olarak “Şöyle yapıldı-Böyle yapıldı” diye iddialar ortaya atıldı ulusal basında. Bu denetçi daha sonra resmen ÇOMÜ yönetimine atandı. Dışarıdan da bir sürü insan getirilerek ÇOMÜ’ye yerleştirildi” dedi.

SORUYORUM; PARALEL YAPI ÇOMÜ’YE NASIL GELDİ?

Prof.Dr. Yücel Acer açıklamalarında kişilerle husumetleri olmadığını belirterek; “Biz sadece yönetimin nasıl davrandığını, ilişkilerinin neler olduğunu söylemek adına bunları açıklıyorum. Biliyorsunuz bu yönetim zamanında 1 yıl kadar yönetimde yer alarak mücadeleler verdim. Kadroların kimler tarafından doldurulduğunu bizatihi görmüş kişiyim. Bu yaşananları da bizzat rektöre söylemiş ve uyarılarda bulunmuş kişiyim. Dolayısıyla ortada bir realite vardır; Paralel yapı son dört yıldır ÇOMÜ’nün başındadır. Her ne kadar seçime gittiğimiz dönemde rektör kendisinin paralel yapı ile mücadele edebilecek kişi olduğunu iddia ediyorsa bende şunu sormak istiyorum; mücadele edeceğinizi söylediğiniz bu paralel yapı bu üniversiteye nasıl geldi sizin yönetiminizde? Sakın siz getirmiş olmayasınız? Son dört yılda olduğu gibi üniversitemiz maalesef halen paralel yapı tarafından yönetiliyor. Bu yapı kendinden olmayan, kendisine itaat etmeyen akademisyenleri dışlamıştır. Bu akademisyenleri üniversitede ötekileştirdiler. Bir nevi hepimiz birilerini ait vakıf üniversitelerinde çalışıyoruz da; patron işimize ne zaman son verecek, bizi ne zaman azarlayacak veya lütfedip bize bir görüşme bahşedecek mi? Bize ne zaman bir güler yüz gösterecek? Dört yıl bu soruların cevabını beklemekle geçti. Akademisyenler bu yönetim sayesinde insan olduğunu hissedemedi, randevu talep ediyorsunuz, evet yâda hayır için size geri dönüş yapılmıyor bile. Bunu sorguluyorsunuz acaba ben bu üniversitede yaşıyor muyum diye” dedi.

 DEVLET BU YAPIYA SON İKİ YILDA KADRO VERMEDİ

ÇOMÜ’deki paralel yapılaşma nedeniyle devletin ÇOMÜ’ye neredeyse hiç kadro vermediğine dikkat çeken Prof.Dr. Yücel Acer; “Maalesef bu yapı nedeniyle neredeyse hiç denilebilecek bir oranda son iki yıldır ÇOMÜ’ye devlet kadro vermemiştir. Kadro alabilen hocalar ise kendi imkânlarıyla bunu alma yoluna gittiler. Dikkatinizi çekmek istediğim bir diğer noktada son iki yıl içerisinde hiçbir dekan asaleten atanmamıştır. Dekanlık için üç kişi önerilir, YÖK bu üç isimden birisini dekan olarak atar. ÇOMÜ yönetiminin belirlediği ve atanmasını istediği dekanlıkların hiç birisi kabul edilmemiştir, dekanlık ataması yapılmamıştır. Bu nedenle dekanlıkların hepsi vekâleten atanmıştır. 13 fakülteden tahminimce 10 tanesi vekaleten atanmıştır. Diyelim ki benim paralel tespitim yanlış; devlette mi yanlış tespit etmiş? Devlet neden kadro vermiyor, neden Dekan atamıyor bu üniversitenin? Yönetimin önerdiği isimleri neden seçmiyor YÖK? Bunların hepsi benim söylediklerimi teyit eden şeylerdir” dedi.

KİMSENİN HAKKINA YEMEYECEĞİZ, YASAL MI DEĞİL Mİ BAKACAĞIZ

Üniversitede çalışan idari personelin liyakatle değil, paralel yapının tercihleri doğrultusunda atandığını iddia eden Porf.Dr.Yücel Acer; “Burada kadrolaşma için hülle yoluyla atama yapılmıştır. Birçok kişi önce şef sonra sekreter atanmıştır. Bunların seçilmiş kişiler olduğunu tahmin etmemiz hiç zor değildir. Bu şekilde belli noktalara gelmiş kişilerin hak ve hukuklarına tecavüz etmeyi düşünmüyoruz ama buna cadı avcılığı diyorlar. Oysa bizim derdimiz bu atama ve yükselmelerin yasal olup olmadığına bakacağız. Yasal değilse gerekli işlemleri yapacağız” dedi.

“YAPILAN TÜM BİNALAR İHTİYACI KARŞILAMIYOR”

Prof.Dr. Yücel Acer yaptığı konuşmada mevcut yönetim tarafından yapılan 44 bina ile ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Prof.Dr. Yücel Acer binalarla ilgili olarak yaptığı açıklamada; “ÇOMÜ’nün içerisindeki tüm yapılara ait teknik raporlar oluşturduk. Tespitlerimize ve hocalarımın söylediklerine de baktığımızda yapımı devam eden ve bitmiş tüm binalar gerek estetik gerekse ihtiyaç açısından hiçbir gereksinimi karşılamadığı ortadadır. Örneğin Eğitim Fakültesinde bir bina tamamlanmış, bu binada görüştüğümüz hocaların görüşlerini biliyoruz. Odaların ısınma ve soğutma adına yaşanan sorunları biliyoruz. Hocaların oturduğu odalar sanki bir kafes şeklinde yapılmıştır. Dört yıl önce bu üniversitenin bina ihtiyacı ne ise, bu ihtiyaç aynen ortada duruyor. Çözülmüş tek bir sorun yok. Bu nasıl oluyor; bir sürü bina yapıldı diyebilirsiniz ama ben diyorum ki bu üniversitenin bina ihtiyacı neyse aynen yerinde duruyor diyorum. Eğitim fakültesinde çökmek üzere olan binalar var; 1950 yılında yapılmış ve depreme dayanıklı olmadığı teknik raporlarla ispat edilmiş binalar aynen yerinde duruyor. Dört yıl önce bunların yıkılarak yeniden yapılması gerekiyordu. O binalar dururken işe yaramaz binalar yapıldı. ÇOMÜ’nün kaynakları savruldu, boşa harcandı” dedi.