thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:



Kent Konseyi’nin Yaşlılık Raporu Çok Konuşulacak!

Tarih: 06-05-2024 09:53:15 Güncelleme: 06-05-2024 10:17:15 + -


Türkiye’nin en yaşlı nüfusuna sahip 5 ilden birisi olan Çanakkale’de nüfusun her geçen yıl daha da yaşlandığını Kent Konseyince hazırlanan raporda gözler önüne serildi. Sadece Çanakkale il merkezinde nüfusun yüzde 11’inin 65 yaş üzeri nüfusa sahip olduğu ortaya kondu. Nüfusun bu hızla yaşlanması halinde 2040 yılında Çanakkale’de her 4 kişiden birinin 65 yaş ve üzeri olacağına dikkat çekildi ve hızla yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarına uygun şimdiden alt yapı ve tesis yatırımlarına başlanılması gerekt


Kent Konseyi’nin Yaşlılık Raporu Çok Konuşulacak!

Çanakkale Kent Konseyi tarafından hazırlanan “Yaşlanan Çanakkale” isimli rapor belediye meclis üyelerine okunmak üzere hazırlandı. Hazırlanan raporda Çanakkale il genelinin demografik yapısı gözler önüne serildi. Raporda Çanakkale’nin demografik yapısı ile ilgili olarak şu bilgiler verildi; “Çanakkale ili nüfusu 2022 yılı için 559.383 kişidir. Bu nüfusun 346.026’sı il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır. Çanakkale ili nüfus artış hızı 2021-2022 yılları için binde 3,8’dir. Çanakkale ili nüfusunun 197.841’i Merkez İlçe ve Kepez belde sınırları içinde ikamet etmektedir. Merkez ilçe nüfusunun 143.675’i Çanakkale il merkezinde yaşarken, 54.166’sı Kepez, belde ve köylerde ikamet etmektedir.

 

Çanakkale Merkez ilçesi yaş gruplarına göre dağılımı incelendiğinde nüfusun yaklaşık %11’nin 65 yaş ve üzeri grupta olduğu görülmektedir. Demografik yapısına göre değerlendi-rildiğinde Çanakkale il merkezi demografik yapısı yaşlı toplum olarak tanımlanmaktadır”                           

MERKEZDE 15 BİN 524 KİŞİ 65 YAŞ VE ÜSTÜ

Çanakkale Kent Konseyinin raporunda cinsiyetlere göre yaş dağılımı da belirtildi; “Çanakkale Merkez ilçede 65 yaş üstü 15.524 kişi yaşamakta olup bunun 8490’ı kadın, 7034 kişisi erkektir. İl merkezinde 85 yaş ve üzerinde 1058 kişi bulunmakta olup, 85 yaş ve üzeri grubun 699’u kadın, 359’u erkektir”.

 

“2040 YILINDA HER DÖRT KİŞİDEN BİRİ 65 YAŞ, ON KİŞİDEN BİRİ 75 VE ÜSTÜ OLACAK”

Çanakkale Kent Konseyi raporunda geleceğe de ışık tutarak şu tespitlere yer verdi; “2040 yılında Çanakkale’de yaşayan her dört insandan biri 65 yaş, on insandan biri de 75 yaş ve üzerinde olacaktır. Bu insanların yaklaşık üçte ikisinde en az bir kronik hastalık beklenmektedir ki, muhtemelen bu yaş grubunun yarısında hipertansiyon, diyabet,  hiperlipidemi gibi sağlık sorunları bulunmakta; bunlar da kalp damar hastalıkları, inmeler gibi ölüm ve sakatlık riski yüksek hastalıklara neden olabilmektedir. Alzheimer ya da parkinson gibi sinir sistemi hastalıkları sayısı da giderek artacaktır”.

 

“KRONİK RAHATSIZLIKLAR VE DİYABET HASTASI OLMALARI BEKLENMEKTEDİR”

Yaşlılığın beraberinde getireceği rahatsızlıklar, çevre ve yaşam kalitesinin de etkilerinin belirtildiği raporda yaşlı nüfusu bekleyen rahatsızlıklar ve yaşlı nüfusun ihtiyaç duyacağı sosyal yaşam merkezlerinin ihtiyacına da dikkat çekildi. Raporda “Ayrıca bu hastaların bir kısmının da uzun süreli bakıma ihtiyacı olacaktır. Artan yaşlı nüfus, uzun süreli bakıma ihtiyacı olan insan sayısının da sürekli olarak artması demektir” denildi.

“40-60 YAŞ ARASI NÜFUSUN EN YOĞUN OLDUĞU GRUP OLACAK”

Çanakkale nüfusundaki dikkat çekici yaşlanmanın ve yaşlı nüfusu göre alınacak tedbirler de raporlaştırıldı. Kent Konseyi raporunda şu öneri ve tavsiyelerde bulundu; “Çanakkale’ye ait nüfus piramitleri incelendiğinde kentsel ve kırsal alanda 40-60 yaş arası nüfusun en yoğun grup olduğu görülecektir. Bu insanlar önümüzdeki 20-30 yılda yaşlanacak olan nüfustur. Sorun zamanında ele alınmazsa bu yaş grubundaki insanlar bakıma ihtiyaçları olduğunda yalnız başlarına kalacaklardır. Öte yandan öncelikle tartışılması gereken konu bakım merkezleri değildir. Yaşlı insanların bu dönemlerini evlerinde geçirmeleri sağlanmalıdır. Evi bir insan için en güvende olduğu ve kendini daha mutlu hissettiği yerdir. Ancak bu durumda da özellikle yalnız yaşayan insanların ihtiyaçlarının giderilebileceği bir sistem oluşturulmalıdır. İnsanlara evlerinde gerektiğinde 24 saat bakım hizmeti verilebilmelidir. Kısaca artan nüfusun giderek artacak olan ihtiyaçlarının karşılanması için acilen akılcı çözümler bulunmalıdır” denildi.

“YASAL ZORUNLULUK NEDENİYLE KISITLANAN KAPALI VE AÇIK YAŞAM ALANLARI..”

Pandemi döneminde sokağa çıkma yasağı uygulanması, bu süreçte park ve sosyal yaşam merkezlerinin kullanıma kapatılmasına dikkat çekilen raporda; “Ülkemizde her ne kadar son yıllarda bazı yasal zorunluluklar olsa da kapalı ve açık tüm yaşam alanları, kısıtlılıkları olmayan insanlara göre düzenlenmiştir. Oysa yaşam bütündür ve ileri yaşta olmak veya kısıtlılıkların olması yaşamdan uzak durmak için bir gerekçe olamaz. Akılcı çözümlerle evlerden başlayarak açık ve kapalı tüm yaşam alanlarının kısıtlı insanlara göre düzenlenmesi gerekmektedir. Bu konuyu aklınızda şekillendirebilmek için şu soruyu sormak yeterlidir: “Evlerimiz tekerlekli sandalye ile yaşayan bir insanın yardımlı ya da yardımsız yaşayabilmesi ve dışarı çıkabilmesi için ne kadar uygundur” uyarılarında bulunuldu.

 

ALINMASI GEREKEN TEDBİR VE TAVSİYELER

Çanakkale Keny Konseyi tarafından hazırlanan raporda şu öneriler yer aldı; “Yaşlılık dönemine ait sorunlarla mücadelenin en akılcı yönü, öncesinde müdahale etmektir. Aktif ya da sağlıklı yaşlanma mümkündür. Önemli olan bu durumun farkına varılması, bireysel ve toplumsal müdahalelerin zamanında uygulanabilmesidir.

 

**Öncelikle konu kamuoyunun gündemine getirilmeli ve tartışmaya açılmalıdır. Böylece daha fazla insan sorundan haberdar olacaktır. Toplum genç yaşlarından itibaren sağlıklı yaşam davranışları açısından motive edilmelidir.

 

**Siyaset konuyu neredeyse hiç tartışmamaktadır. Yaşlanan toplum seçimlerin gündemi haline getirilmeli ve siyasi partiler konuyla ilgili politikalar üretmeye zorlanmalıdır. Ülkemizde bürokrasi büyük oranda siyasetin pozisyonuna göre çalışmaktadır. Oysa ki, devlette hizmet üreten bürokrasidir. Siyaset sadece ilkeleri belirler. Konuyla ilgili tüm bürokratik birimler eşgüdüm halinde çalışmalı, yerel düzeyde konuyu ele almalı ve çözüm önerileri geliştirmelidirler. Yerel düzeyde geliştirilecek çözümler ulusal politikada da belirleyici olacaktır.

**Bugünden itibaren şehir plânlaması ve yaşam alanlarına yönelik tüm uygulamalar yaşlı insanların önceliklerine göre belirlenmelidir. Şehirler, evler, parklar, okullar, hastaneler yaşlı dostu olacak şekilde düzenlenmelidir. Böylece 65 yaş ve üzerindeki insanlar toplumdan kopmak durumuna kalmayacaklardır.

 

**İnsanların yaşamlarını mümkün olduğunca kendi evlerinde geçirmeleri sağlanmalıdır. Bunun için insanların ev ortamında bakımını yapabilecek eğitimli insanlara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu eğitim ihtiyacını gidermek için üniversitelerde eğitim birimleri açılmalıdır.

 

**Entegre yaşlı bakım merkezleri düşünülmelidir. Çanakkale bu iş için uygun bir merkezdir. Bu birimlerde evde ve ayakta bakım ile uzun süreli yataklı bakım verilebilir. Bu birimler aynı zamanda eğitim merkezleri olarak da çalışmalıdır. Konuyla ilgili uluslararası örnekler incelenmelidir.

 

**İnsanların bakım ihtiyaçları bireysel yollarla değil, kurumsal yollarla çözülebilir. Bu konu, özel sektör eliyle değil kamu kurumlarıyla çözülmelidir. Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğü ve Belediyeler bu hizmetleri organize edebilmelidir.

 

**Yaşlılık döneminde en çok ihtiyaç duyulan akranlarla sosyalleşebilmektir. İnsanların biraraya gelebilecekleri ve farklı aktiviteleri birlikte yapabilecekleri yaşam alanlarına ihtiyaç bulunmaktadır. Çanakkale ilinde Belediyeye ait Altın Yıllar Yaşam Merkezi bu görev açısından çok ideal bir örnektir. Ancak sayısı yeterli değildir. 65 Yaş ve üzeri nüfusun günümüzdeki sayısı bile düşünüldüğünde Çanakkale’de en az bir tane daha “Altın Yıllar Yaşam Merkezi”nin açılması gerekmektedir. Bu merkezler insanların sağlıklı hallerinin korunması ve geliştirilmesi için ideal yerlerdir.

 

**Konuyla ilgili akademiye çok fazla görev düşmektedir. Bilimsel araştırma ile ihtiyaçların saptanması ve uygulanmasının sağlanması, her kademede hizmet sunucuların yetiştirilmesi, politik ve bürokratik karar vericilere bilimsel danışmanlık yapmak ve toplumun bilgilendirilmesi görevleri arasındadır. Öte yandan Türkiye’de akademi önceliğini kendi gündemi üzerinden belirlemekte ve akademik bir yarar yoksa toplum sorunlarına ilgisiz kalmaktadır. Bu durumun acilen değişmesi gerekir. Yaşlı insanların sorunları ve öncelikleri birçok bilim alanının önceliği olmalıdır.

 

**Sivil toplum örgütleri ile meslek örgütleri konuya daha fazla dahil olmalıdır. Örneğin Tabip Odaları, olayı sağlık açısından ele alıp değerlendirip çözüm önerileri geliştirmeye çalışabilir.

 

**Toplum yaşadığı durumun ve sonuçlarının farkında olmalı ve hizmet talep etmelidir. Ancak bunun için bilgilendirilmeli ve yönlendirilmelidir. Güncel medya araçları bu amaçla yoğun bir biçimde kullanılmalıdır. Bütün bu hizmetleri yürütebilmek için kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversite, sivil toplum örgütlerinin bir arada olduğu çalışma grupları oluşturulmalı ve birlikte çalışılmalıdır. Konu çok geniştir, böyle bir raporda tüm yönleri ele alınamaz. Daha fazla veriye ve bilgiye ihtiyaç bulunmaktadır. Tüm uygulamaların bu veriler ışığında plânlanması ve izlem sürekliliğinin sağlanması gerekmektedir.”

 




Bu haber 1418 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

DİĞER AYNALI PAZAR Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI