Süt fiyatlarında yaşanan sorunların temelinde AB ülkelerinde süt üretim kotasının kaldırılmasının sebep olduğunu açıklayan TAR-KOOP Genel Başkanı Mehmet Özkurnaz, Trakya bölgesinin ve özellikle Çanakkale’deki üreticilerin süt ürünlerini en yüksek fiyattan satmaya devam ettiklerini açıkladı. Türkiye’deki hayvancılık sorununun çözümü ve Dünya’da hayvancılık alanında söz sahibi olmak için Türkiye’de bazı illerde Hayvancılık Özel İhtisas Bölgesi oluşturulması için proje hazırladıklarını açıkladı.

Son haftalarda Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde süt üreticilerin süt fiyatlarının düşmesi nedeniyle tepki gösterdiklerini belirten TAR-KOOP. Genel Bakanı Mehmet Özkurnaz; süt fiyatlarında yaşanan düşüşün kaynağının AB ülkelerinde süt üretimine uygulanan kota sisteminin kaldırılması olduğunu söyledi. Mehmet Özkurnaz; “2014 yılında dünya genelinde 48 milyon Euro’luk Süt tozu ihracatı yapıldı. Avrupa Birliği ülkelerinde süt üreticileri kota sistemi ile üretim yapıyorlardı. 2015 yılı Nisan ayında ise bu sistem kaldırıldı. Kota sistemi kalktığında arz fazlalığı oluşmaya başladı. Süt üretimi arttıkça fiyatlar düşmeye başladı. Şu anda Hollanda da sütün litresi TL olarak 70-75 kuruşa denk geliyor. 2014 yılında süt tozu ihracatı iyiydi dünya genelinde fakat 2015 yılında bu da düşüş gösterdi. Arz fazlalığı oluşunca talep düşük kaldı. Sütün fiyatında düşüş olması gayet doğaldır” dedi.

AB ÜLKELERİNDE KOTA UYGULAMASI KALKTI, ARZ FAZLASI OLUŞTU

“Herkes farklı bir şey söylüyor; özellikle internet üzerinde yalan yanlış bir sürü bilgi dolaşıyor” değerlendirmesinde bulunan Mehmet Özkurnaz; “Rusya krizinden kaynaklandı, yok efendim Suriye krizi filan diyorlar ama aslında durum farklı. AB’de süt fiyatı ucuzlamış olmasına rağmen özellikle Trakya ve Çanakkale bölgesine baktığımızda dünya geneline göre en pahalıya süt satıyoruz. Süt satış fiyatımız 1,15 TL’dir. Aydın bölgesinde 80 kuruş, İzmir bölgesinde 80 kuruştan satılıyor. Bakanla süt üreticileri bir araya gelip konuştular. Bakanlık sanayiciye verdiği desteği 4 Bin 500 TL’ye çıkartı. Sanayiciye verilen desteğin 4 Bin 500 TL olması demek ciddi bir artış demektir. Yüzde 80-90 oranında süt tozunda destek artışı oldu” dedi.

DESTEK ALMAK GÜZEL İTHALAT YAPMAYA GELİNCE..

Bakanlığın süt üreticisi büyük sanayi kuruluşlarına süt tozu üretimi yapmaları için büyük destekler verdiğini açıklayan Mehmet Özkurnaz; “Avrupa ile rekabet etmek zorundasınız; Süt tozuna bu desteği vermek zorundasınız. Sanayiciler desteği alırken güzel fakat ithalat yapmaya gelince süt üretimlerini kesmemeleri gerekir. Yıllardan bu yana süt üretimimizi 18 milyona çıkartma hedefimiz vardı; süt üretimimiz şuan da 18 milyona ulaştı. Bunun önü kesilir, insanları hayvancılığa soğutursanız bir daha geri döndüremezsiniz. Şu an büyük üreticiler, sanayicilere güzel bakacaksınız; bunlar girdi maliyetlerini karşılamaz ve zarar yazar. 1,15 TL fiyat büyük üreticilere zarar yazar. Küçük üreticiye, çiftçilerimize büyük bir zarar yazmazken; 100-200 hayvan sahibi üreticilere zarar yazıyor” dedi.

“TAR-KOOP OLARAK BİZİM PROJELERİMİZ HAZIR”

Süt ve Et üretimlerindeki fiyat dalgalanmalarından kurtulmak ve Türkiye’nin hayvancılık alanında bölgesel bir güç olabilmesi için TAR-KOOP olarak iddialı projeler hazırladıklarını açıklayan Mehmet Özkurnaz, içlerinde Çanakkale’nin bulunduğu 5 ilde “Hayvancılık Özel Ekonomi Bölgesi” oluşturulması projeesini bakanlığa sunacaklarını açıkladı. Mehmet Özkurnaz projeyle ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Burada ithalatta dişi materyallerin ithalatının kesilmesi gerekiyor. Birçok üretici birlikleri ‘Ben çiftçime 10’ar baş hayvan getiriyorum’ diyerek bakanlıktan izin alıyor, 8 bin 600 TL’den yurt dışından hayvan alıp üreticiye 12 bin TL gibi fiyatlardan satarak üreticileri borçlandırıyorlar. Böyle vicdansızlıkları görüyoruz. İnsanları bankalara borçlandırıp 10’ar tane hayvan satacaksınız, tanesini 12 Bin liradan verdiğinizde bunun kredi faizleri ile 150 Bin TL’yi buluyor. Çiftçilerimiz bu parayı nasıl ödeyecek? Çözüm için bizim çeşitli projelerimiz var”şeklinde konuştu.

HAYVANCILIK ÖZEL EKONOMİ BÖLGESİ PROJESİ

Özkurnaz, “Türkiye’de serbest Pazar bölgeleri var değişik illerde. Serbest hayvan ithalatını gerçekleştirebilecek, hayvan sayısında gerek Trakya bölgesinde gerekse Asya bölgesinde 3-4 bölge oluşturup hayvan ithalatını buralarda gerçekleştirmemiz gerekiyor. Hatta ihraç eden ülkeler sınıfa girebilecek pozisyon yaratmamız gerekir. Bu bölgelerde 40’ar bin dönüm araziler olması lazım. Bu tabi devletin gücüyle olacak iş, şirketlerin, dev yatırımcıların ticari anlamda kar etmesi amacıyla yapılmaması gerekiyor. Bu bölgelerde gerçekten dürüst ve özverili çalışma içerisinde yapılabilecek bir hayvancılık projesinin Türkiye’nin önünü açabileceğini, ülkemizin bir daha da hayvan ithalatının olmayacağını düşünüyorum. Gerekirse Avrupa ülkelerine hayvan ihraç edebilmemiz için yapabileceğimiz sistem gayet açık ve nettir. Biz bu çalışmaların en iyisini yapabilecek durumdayız. Bu projemiz öyle çok yüksek meblağlar tutan bir projede değil, Trakya da veya Çanakkale de yapılacak böyle bir projenin maliyeti 37-40 milyon lira civarında bir projedir. Hayvancılık Özel Ekonomi Bölgesi adlı projemizi Çanakkale, Tekirdağ, İzmir, Mersin ve Samsun bölgesinde faaliyete geçirilmesini önerdiğimiz projemizde; Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri Merkezi Birliği öncülüğünde Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda hayvansal üretim için özel statülü ekonomi bölgelerinin kurulmasını önerdik. İthalatı yapılan hayvanlardan maksimum verimi alarak ülke ekonomisine katkı sunmayı hedeflerken zaman zaman oluşan çeşitli faktörlerden ülke ekonomisinin zarar görmesini engellemeyi hedefliyoruz. Ülkemizdeki hayvan ithalatını planlı bir şekilde yaparak ve iç üretim dengelerini koruyarak dünya ile rekabet edebilir bir aşamaya gelebileceğimizi iddia ediyoruz” dedi.

“5 YIL İÇERİSİNDE HAYVANCILIKTA BÖLGESEL GÜÇ OLURUZ”

TAR-KOOP. Genel Bakanı Mehmet Özkurnaz “Projemizde besi işletmeciliği olarak; bahsettiğimiz beş ile toplamda 150 bin baş hayvan, süt işletmeciliği için 125 bin baş hayvan, düve işletmeciliği için 12500 baş hayvan, yem işletmeciliği için günlük 600 ton üretime sahip yem fabrikası, günlük süt üretimi için 1000 ton işleme yapabilecek süt fabrikası ve 5 ile toplamda 200 bin dekar arazi gerektiğini raporumuzda sunduk. Hayvanların tedariki ise; bakanlıkların uygun gördüğü ülkelerden yapılması sağlanacak. Proje kapsamında özel İhtisas Liman projesi de var. Özel Hayvancılık İhtisas Liman projesi ile de hayvancılık kapsamında ithalat ve ihracatı yapılacak tüm aktiviteler kontrol altına alınabilecek. Tüm illerde olmasa da 2-3 il’de olmasında büyük fayda olacağına inanıyoruz. Bu Özel İhtisas alanlarında Ar-Ge tesisleri kurulması sağlanacak, burada eğitim faaliyetlerinin de yapılması, sektörün geleceğine yatırım yapılması sağlanacak. Bu projemiz ile 5 yıl gibi kısa süre içerisinde ülkemizin ekonomisinin yanı sıra istihdama da büyük katkıları olacaktır. Projemiz ayrıca ülkemizin bulunduğu coğrafyada hayvansal ürün fiyatlamasında belirleyici bir ülke konumuna yükselecektir” dedi.