1968 yılında siyasete atılan ve 20-21’nci dönemlerde Çanakkale Milletvekilliği ile Çevre Bakanlığı da yapan Hamdi Üçpınarlar, yaklaşan seçim öncesinde Türkiye siyaseti ile kendi bakanlık yaptığı dönemleri kıyasladı. Günümüzde yapılan siyasetin son derece nezaketsiz olduğunu, toplumu kutuplaştırıcı bir siyaset anlayışının iktidar tarafından benimsenmesini doğru bulmadığını söyledi.

“SİYASETTE MAALESEF NEZAKET KAYBOLDU”

İktidar partisinin siyaset dilinin ülkeye ve toplumsal barışa büyük zararı olduğuna dikkat çekerek; “Siyasette maalesef nezaket kaybı oldu. Eskiden parti liderlerinin birbirlerine hitap şekilleri son derece medeni idi. Şuan ise parti liderleri bir araya gelip tartışma bile yapamıyorlar. Bazen insanların söyledikleri laflarının nereye gideceğini bilmeleri gerekiyor. Altılı Masa dağılırmış, şuymuş buymuş.

7’nci ayak PKK filan diyorlar; daha 5 sene önce sen kurduğun hükümette o partiye bakanlık verdin. Ne çabuk unutuyoruz. Davutoğlu başkanlığında kurulan hükümette birbirlerine Başbakanlık ikram etmediler mi? O gün siz onlarla aynı kabinede görev yaparken bugün neden Altılı Masaya böyle ithamlarda bulunuyorsun? Sonra o parti meşru değilse; kapatın. CHP’li bir vekil bu parti meşru ise bakanlık verilebilir diyor. Öte yandan bugün tenkit eden hükümet 5 yıl önce 2 bakanlık verdi, birlikte hükümet kurdu. Mecliste başkan vekilliği verildi; onların idare ettiği meclise katılıyorsun. Öte yandan MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin Sayın Erdoğan’a söylediği sözleri bir hatırlamak lazım. Oysa bugün koalisyon kurmuş durumdalar. O yüzden siyasetçilerin bugün söyledikleri sözlere dikkat etmeleri gerekiyor. Siz bunları söylediğiniz de; vatandaş da ayrışıp kutuplaşma oluyor. Kutuplaştırma toplumumuza yapılan en büyük kötülüktür” dedi.

ORTAK ADAY VE ALTILI MASANIN GELECEĞİ

Tanınmış siyasetçi Hamdi Üçpınarlar yaklaşan seçimlerde çıkacak aday ve Altlı Masa ile ilgili olarak da değerlendirmelerde bulundu. Üçpınarlar; Altılı Masa’nın ortak adayı olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ön plana çıktığına dikkat ederek; “Altılı Masa dağılacakmış, dağılabilir de beraberde olabilirler de. Ben dağılacaklarını sanmıyorum; burada da birbirleri ile çok zıt görüşler var. Şuan ki görüntüye bakılırsa; Sayın Kılıçdaroğlu sanki Cumhurbaşkanlığına adaymış, memleketi parlamenter sisteme götürecek kişi olarak kendisini ortaya atıyor. Bütün konuşmaları, vaatleri kendisinin cumhurbaşkanlığına hazırlandığı yönünde” dedi.

“BAŞKANLIK SİSTEMİ DOĞRU AMA BU ŞEKLİYLE AĞIR GELDİ”

Parlamentoda görev yaptıkları dönemde TBMM’Ye verdikleri yasa teklifi ile yarı başkanlık sistemine geçmeyi teklif ettiklerini hatırlatan Hamdi Üçpınarlar, mevcut Türk Tipi Başkanlık Sistemine yönelik görüşlerini açıkladı. Parlamenter sistem geçilmesi gerektiğini ifade eden Üçpınarlar; “Parlamenter sisteme geçilmelidir. Başkanlık sistemine karşı değilim; ben bu sisteme karşıyım. Başkanı denetleyecek bir kurul yok! 98 yılında bizde Yarı Başkanlık sistemi teklifini vermiştik. Bir senato kurularak hem meclisi hem de başkanı denetlemesi teklifinde bulunmuştuk. Bugünkü sisteme Türk Tipi Başkanlık Sistemi diyor Sayın Cumhurbaşkanı. Ama kendisini denetleyen, meclisi denetleyen bir kurul yok. Cumhurbaşkanını ve bakanları denetleyip yargılayabilecek tek bir makam var; Anayasa Mahkemesi. Benim Türk Tipi Başkanım ise kalkıp; ‘Anayasa Mahkemesinin verdiği kararı beğenmiyorum’ dedi. Bizlerin asıl bunu tartışmamız gerekiyor. Ben bugünkü hükümeti tenkit etmiyorum; eksiklikleri söylüyorum. Eğer bu sistem getirildiğinde Cumhurbaşkanımız bir Senato kursaydı bugün sistem sorgulanmazdı, çünkü denetleyebilecek bir kurum olurdu. Altılı Masa’da diyor ki; bu sistem Türkiye’ye ağır geldi, Parlamenter Sisteme dönelim diyor. Bu başkanlık sistemi ağır geldi” ifadelerini kullandı.

“HESAPSIZ KİTAPSIZ İŞLER YAPILIYOR.. ECEABAT’TAKİ TÜNEL GEREKSİZ ..!”

Siyasetçilerin asli görevinin vatandaşların tamamına ayrım gözetmeksizin hizmet etmek olduğuna vurgu yapan Hamdi Üçpınarlar; “Siyasetçinin amacı hizmet etmektir. ‘Onu yaptık bunu yaptık’ yapacaksın tabi ki kardeşim, senin görevin bu. 4 sene de köprü bitmiş; biz o günkü şart ve imkânlarla İstanbul’daki Boğaz Köprüsünü 3 yılda yaptık. Sen neyin övünmesini yapıyorsun? Yol yaptık, köprü yaptık diyorlar. Bizde yaptık zamanında; üniversiteyi, havalimanını yaptık. Şuanda hesapsız kitapsız işler yapılıyor. Boğaz köprüsü yapıyorsunuz Eceabat’a 35 km, Gelibolu’ya 5-6 km mesafede. Çift yolun büyük çoğunluğu bitirilmiş ama köprü yapılmasına rağmen Eceabat’ın girişte köprü ile alakası olmayan, yarın hiçbir faydası olmayacak bir tünel yaptınız. Trafik var mı, köprüyle zaten trafiği kestiniz. Çanakkaleli vatandaşlarımın bunu sorması gerekiyor. Yapılan tünellerin şehitliklerle alakası da yok. Orada o tünele ihtiyaç yoktu. Ayvacıkta yapılan tünellere karşı değilim; zaten yapılması da gerekiyordu. Hesapsız kitapsız işler yapılıyor. Burada bu tünele yapılan masrafa yazıktır. Ayvacıktaki tüneller ne kadar iyi ve işlevsel ise Eceabat’taki tünel o kadar gereksizdir, bunun kazancı nedir açıklanması lazım. Yapılan yanlışları söylüyorum” dedi.

“KÖPRÜ YAPILMASI DOĞRU; 45 BİN ARAÇ GARANTİSİ VERMEK YANLIŞTIR”

Çanakkale’de yapılan hesapsız kitapsız işlere örnek veren Hamdi Üçpınarlar; “Köprüde 45 bin araç geçiş garantisi için dakika da karşılıklı 32 aracın geçmesi gerekiyor. Bu mümkün değil. En kaba hesapla bile adalar dâhil 9 bin araç geçişi var boğazlardan. Ulaştırma Bakanı da bayram arifesinde 11 bin araç geçtiğini açıkladı. Ortalama günde 3-5 bin aracın geçtiği yere nasıl 45 bin araç geçişi verildiğini de anlamış değiliz. Hizmet midir, kesinlikle hizmettir. Tenkit etmiyoruz sadece yapılan yanlışları söylüyoruz. 45 bin araç geçiş garantisini hangi hesapla yaptınız bunu bilmek istiyoruz. İstanbul’da ilk boğaz köprüsünü yaptığımızda bizlerde ağır eleştirilerle karşılaşmıştık. Bugün yapılan iş doğru olsa bile 1 günde 45 bin araç geçiş garantisi verilmesi yanlıştır” dedi.

“SİYASETE DÖNMEYİ KESİNLİKLE DÜŞÜNMÜYORUM”

Siyasete dönmeyi kesinlikle düşünmediğini ifade eden Hamdi Üçpınarlar bunun gerekçesini ise şöyle açıkladı; “85 milyon nüfusta 600 vekil seçiliyor. 4-5 dönem vekillik yapılıyor. Bence gerek yok, biraz da arkadan gelen nesillerin, gençlerin önünü açmamız, onlara da fırsat vermemiz gerektiğine inanıyorum. AK Parti 3 dönem kuralı getirmişlerdi sonra onlarda deldiler. 3 dönem az bir süre değil; biraz da başkalarının vekil olması hatta belediye başkanlarının da bırakması gerekiyor. Oda başkanları da aynı şekilde; yıllarca oda başkanlığı yapıyorlar. Odalar birliği başkanı, Esnaflar birlik başkanları yıllarca aynı koltuklarda oturuyorlar. Türk toplumunu bu konuda eğitmemiz gerekiyor.”

“MEVZUBAHİS ÇANAKKALE İSE; HAMDİ ÜÇPINARLAR EMRİNİZDEDİR”

Çanakkale halkının daima hizmetinde olduğunu ifade Hamdi Üçpınarlar; “Bu memlekette ilk Adalet ve Kalkınma Partisinden milletvekili seçilen Mehmet Daniş dâhil tüm seçilmiş vekillere ‘Hizmet için Çanakkale mevzubahis olduğunda hizmetinizdeyim’ diye söylemişimdir. Çünkü benim Çanakkale halkına borcum var. Çanakkale halkı iki dönem bana destek verdi; vekil oldum, bakanlık yaptım. Sonrasında emekli oldum ve aldığım maaşta, yediğim ekmekte halkımızın desteği var. Yediğim yemekte, içtiğim su da Çanakkale halkının hakkı var. Ölene kadar da bu sorumluluğun altındayım, Çanakkale mevzubahis olduğu zaman Hamdi Üçpınarlar emrinizdedir” dedi.

“HALKIMIZ OY VERDİĞİ KİŞİDEN HESAP SORSUN, SİYASETÇİLER HALKTAN KORKMASINLAR”

Çanakkale halkına ve siyasetçilerine de mesaj veren Hamdi Üçpınarlar; “Çanakkalelilere mesajım şudur; bir kere halk olarak kendilerine hizmet eden siyasetçileri denetleme yoluna gitsinler. Bizim zamanımızda da yoktu, şimdi de yok. Hem memleketin hem de kendi kaderlerimizi etkileyecek kişilere oy veriyoruz. Ziyarete gelen vekilleri sadece dinleyerek değil; sorgulayarak da dinlesinler. Bir taraf bu pahalılık neden var diye soruyorsan; öte tarafa da neden birbirinizle bu kadar çok kavga ediyorsunuz diye sorabilmeli insanlarımız. Siyasetçilere de şunu söylemek istiyorum; lafla hizmetinizdeyiz demekle olmaz; ben vekilim demekle olmuyor. O yüzden vatandaş da hizmetkârına hesap sorabilmeli. Siyasetçi arkadaşlarıma da kardeşlerime de tavsiyem; halktan kopmasınlar, korkmasınlar. Çanakkale dikkat edilmesi gereken bir şehirdir; Çanakkale’ye ağır sanayiyi lütfen getirmeyin. Çanakkale tarıma dayalı sanayi ile kültür ve turizm kentidir. Çanakkale’yi Çanakkale yapan budur. Çanakkale’nin kaldıracağı sanayi; tarıma dayalı sanayidir. Çanakkale’ye ağır sanayi getirerek kötülük yapılmamalıdır” dedi.