thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:



Üç Fotoğraf.. Üç Yorum..

Tarih: 18-03-2021 09:28:02 Güncelleme: 18-03-2021 09:40:02 + -


Kirazlı-Balaban bölgesinde altın madenciliğinin yapılacak olması Çanakkale ve Türkiye genelinde çevrecilerden büyük tepki çekmişti. Kirazlı-Balaban altın madenciliği deyince akla gelen üç fotoğraf öne çıkıyor. Doğu Biga Madencilik Şirketi Genel Müdürü Ahmet Şentürk; ağaçların kesildiği çıplak arazinin kendisine hissettirdiklerini, bölgede yaşayan Ceylanların karayoluna çıkmasını ve 5 Ağustos 2019 yılında düzenlenen protesto eyleminin fotoğraflarını yorumladı.


Üç Fotoğraf.. Üç Yorum..

Kirazlı-Balaban bölgesinde altın madenciliğinin yapılacak olması Çanakkale ve Türkiye genelinde çevrecilerden büyük tepki çekmişti. Kirazlı-Balaban altın madenciliği deyince akla gelen üç fotoğraf öne çıkıyor. Doğu Biga Madencilik Şirketi Genel Müdürü Ahmet Şentürk; ağaçların kesildiği çıplak arazinin kendisine hissettirdiklerini, bölgede yaşayan Ceylanların karayoluna çıkmasını ve 5 Ağustos 2019 yılında düzenlenen protesto eyleminin fotoğraflarını yorumladı.

“Sıradan bir vatandaş olsaydım; bu fotoğrafa baktığımda kesilmiş ağaçları görecektim. Ama ben bir jeolog olarak baktığım zaman bambaşka şey görüyorum. Bir jeolog olarak; 30-50 milyon yıl önce oluşmuş olan yer altı kaynaklarını araştırmak, bulmak ve çıkartmak üzere yetiştirildik ben ve meslektaşlarım. Burada yer altındaki kaynağı çıkartıp işleyip ülke refahına katalım diye alınmış bir kararı görüyorum. Bu kararı kim almış? Enerji ve Tabi Kaynaklar bakanlığı. Ormanla kesişen bir maden yatağı olduğu ortaya çıkınca Enerji ve Tabi Kaynaklar bakanlığı Orman BakanlığınaBurada geçici bir süre ile yer altı kaynağımızı çıkartalım. Bunu çıkarmak için 8-10 yıl gibi bir zamana ihtiyaç var. Burasını artık orman olarak tanımlamayalım, maden arazisi olarak tanımlayalım. Bunu çıkartalım, daha sonrada burayı tekrar rehabilite ederek yeniden orman arazisine dönüştürelim’ demiş.

 

“BURADAKİ MESELE: TOPLUMUN VEYA KAMUNUN FAYDASI”

Görüntü de evet bir orman kesildi. Ancak buradaki mesele; toplumun veya kamunun faydası. Böyle bir maden yatağı bulunmuşsa; ne yapılacağı bizim kanunlarımızda açıkça belirtilmiştir. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı buna duyarsız kalamaz. Görüntünün bu kadar göze çarpıcı gelmesindeki bir diğer sebep ise; burada madencilik bittikten sonra tekrar rehabilite edileceğinin pek bilinmemesi. Burada madencilik yaptığımız süre boyunca, bu görüntüye sebep veren çıplaklığa asıl sebebiyet veren çok değerli toprak tabakasını özel bir yerde depoladık. Çalışma süremiz boyunca da; bu toprak tabakasının canlı kalabilmesi için çalışacağız. Çalışmamız bittiğinde o toprak bize lazım, o görüntünün tekrar ormana dönüşmesi için o tabakayı yeniden sereceğiz. Sadece ağaç değil; bütün biyolojik çeşitliliği ile rehabilite ederek doğaya bırakıp ayrılacağız.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM ANLAYIŞINDA ÇEVREYE DUYARLILIK ZORUNLULUKTUR”

“1980 yılında ülkeler; Üretim şart, nüfus korkunç bir şekilde artıyor. Üretim anında bir de atıklar oluyor.  Çevreye etki oluyor,  yaşanacak çevre kalmıyor. Çevreyi koruyarak üretim yapalım denildi. 1980 yılından bu yana üretim planlamaları AB Çevre Uyum yasaları ile Sürdürülebilir Üretim yapılıyor. Sürdürülebilir Üretim sadece çocuklarımızı değil; tüm habitatı kapsayacak şekilde. Çünkü dünyada sadece insanlar yaşamıyor; diğer canlılarla birlikte paylaşıyoruz. Bu çalışma anlayışı beraberinde bize denildi ki; Madencilik mi yapacaksın yap ama ben sana bir çit alanı belirleyeceğim. Çit alanı içerisinde ne yapıyorsan yap ama dışında bitkiyi, hayvanı, insanı olumsuz etkilemeyeceksin. O alanın içerisinde kalacaksınız. Bu anlayışla madencilik bir kapsüle dönüştü. Dikey olarak suyu kirletmeyeceksin, yanal olarak etraftaki evi, ormana atığını atmayacaksın. Bu sürdürülebilir anlayış çevreye ve doğayla uyumlu bir madencilik anlayışı getirdi.”

“ÇEVREYE ZARAR VERMEMEK İÇİN MALİYETLER KATLANARAK ARTTI”

“Alıcı ortamla ilişkinizi kesebilmeniz için bu yatırım bugün itibariyle 160-200 Milyon Dolar tutuyor. Çevreyi korumak için, o canlıların hayatını devam ettirebilmeleri için yatırım maliyetimizi 2-3’e katlıyorum. Bir örnek vermek gerekirse; maden içinPatlayıcı kullanılacak, büyük patlatmalar yapılacak’ deniyor. Eskiden öyle idi; dinamitleri doldurup hepsini bir anda patlatıyorlardı. Biz ise; teknoloji sayesinde aynı miktarda dinamiti yine patlatıyoruz ama milisaniye farklılıklarla yapıyoruz. Yapmış olduğumuz yeni sistemle çit alanı dışındaki hayvanları etkileyecek ses miktarı oluşmadığı gibi yer altı su kaynakları ve çatlak sistemine de zarar verilmiyor.”

 

“UZMANLARA BİTKİ VE HAYVANLARIN ENVANTERİNİ ÇIKARTTIRDIK”

“Bize tahsis edilmiş alana gitmeden önce etki değerlendirmesi yapıyoruz. Burada yapacağımız faaliyetlerden etkilenebilecek bitkilerin ve canlıların envanterini uzmanlar tarafından çıkartılmasını sağladık. Uzmanlar burada bitki, hayvan gibi canlıların nasıl etkileneceğini öngörüp bildiriyor. Ben de bu envantere göre ve etkilenecek canlılara göre çalışma yapıyorum. Dışarıdan insanların orman olarak gördüğü alanı bizler büyüteçle inceliyoruz. Sadece ağaçları değil ağacın altındaki mikrobiyolojik yaşamı, çiçekleri, tüm hayvanların farkındalığına sebebiyet veriyoruz. Bitirdiğimizde o habitata, bitki örtüsüne o alanı açarak paylaşıyoruz. Hayvanların üreme dönemlerini etkilememek için herhangi bir patlatma yapmıyoruz, oluşabilecek titreşimlerden ürkmelerine sebebiyet vermiyoruz. Biz onların yaşam alanlarını geçici olarak biraz daraltıyoruz. Sonra alanı genişleterek o canlıların tekrar o alana dönmelerini imkân veriyoruz. Bunu ancak bizler yapabiliriz, bölgede 5 yıldan beri sürekli bitki ve hayvanları gözlemliyoruz. Bölgede hangi koordinatta hangi bitki var? Endemik tür var mıydı bilmiyorsunuz. Hangi hayvanlar orada neden yaşıyordu bilmezler ancak biz bölgeyi rehabilite ederken; hangi sıkılıkta hangi türden ağaç var, bu çeşitliliği koruyacağız.”

“BU İNSANLAR BİZİM İNSANLARIMIZ”

“Ön taraftaki insanların yüzlerini görüyorum; bu insanlar bizim insanımız. Ülkemizde birlikte yaşadığım, paylaştığım insanlar. Bu insanlar bir duyarlılık içerisinde; ağaçların kesilmesine tepki gösteren insanlar. Ağaç kesildi diye tepki gösteren insan iyi insandır. Büyük çoğunluğuna da bu gözle bakıyorum.”

 

“BİZ YETERİNCE ANLATAMADIK.. ANLATMAMIZA DA İZİN VERMEDİLER..”

“Burayı neden kestiğimi söylüyorum, neden yaptığımı anlattım. Ancak ben bu insanlara ulaşamamışım. Ben derdimi anlatamadığım insanlar olarak görüyorum bu insanları. Ancak bir realiteyi de kaçırmamak lazım. Burada radikal bir bakış açısı da var. Her toplumda belli radikal görüşlerin var olması demokrasinin sonucudur, itirazımızın olması da mümkün değildir. Burada kategorik olarak; ben anlatmak istememe rağmen, kendimi ifade edeyim, neden kesildi, nasıl bir madencilik yapacağımı anlatmak istediğim zaman beni refüze eden insanlar da vardı. O zaman meselemiz nedir? Biz yaptığımız işi doğru düzgün anlatacağız. Orada eksikliklerimiz var.”

 

“UYGULAYACAĞIMIZ ÜRETİM MODELİ; TÜRKİYE’NİN EN İDEAL ÜRETİM MODELİDİR”

 Bizi destekleyen kitleler de var. Beni destekleyen kitlenin bu şekilde bir nümayişte bulunması gerekmiyor. Onlar madenciliği anlattığım insanlar, yöre insanları. Etrafımda benim 8 tane köyüm var; onlar buradaki eylemlerde yoktu. Çünkü ben 30 yıldır anlatıyorum buradaki insanlara ve anladılar. Bu resmin çekildiği gün çalışmalarımız başlamıştı ve 245 çalışanım vardı. Burada olanlar bu maden projesi ile ilgili en bilinçsiz kitle ve sürdürülebilir üretim prensiplerinin uygulanacağını bilmeyen insanlar. Onlar bilmek zorunda mıydılar? Belki de hayır ancak benim anlatmam gerekiyordu. Şimdi anlatacağız ve üretimsiz olmayacağını görecekler. Hangi siyasi görüşe sahip olurlarsa olsunlar, hangi sınıftan olursa olsunlar. Bütün insanların ortak birleştiği şey; hele ki bu pandemi döneminde bunu nasıl aşacağız? Bu zor şartların üzerinden nasıl geleceğimiz sorusunun cevabı üretimdir. Burası üretimin ilk halkasıdır. Madenciliği kullanarak bu zor günlerin üzerinden kalkacağız. Burada yeni üretim modeli yani hem ekonomik kalkınma hem de çevreyi koruyan bir üretim modeli ve sosyal doku ile de uyum içerisinde. Sosyal dediğimiz zaman tüm paydaşlarımıza ulaşacağız, anlatacağız. Her şerde bir hayır vardır diyoruz ya; burada da bence bu olacak. Buradaki üretim modeli inanın Türkiye’deki en ideal üretim modelidir. Ben şirketin genel müdürü olarak bunu taahhüt ediyorum. Bu üretim modeli bu yüzyılın çevreye, insana duyarlı bir üretim modelidir.




Bu haber 4093 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

DİĞER AYNALI PAZAR Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI