Mustafa Kemal, anavatanın tehlikeye düştüğünü Trablusgarp’ta öğrendiğinde uzun ve yorucu bir seyahatten sonra İstanbul’a ulaşmış ve birkaç gün orada kaldıktan sonra 25 Kasım 1912 tarihinde Çanakkale Boğazı ve Gelibolu yarımadasını savunmak üzere ilk kez Çanakkale topraklarına adımını atmıştı. Mustafa Kemal, 27 Ekim 1913 tarihine kadar toplam on bir ay iki gün bu topraklarda görev yaptı. Daha sonra ise kendisi buradan ayrılsa da ruhu ve kalbi hiç bu topraklardan uzak duramadı.
1915’te tekrar bu toprakları savunmaya geldiğinde yaralandı. Gösterdiği cesaret ve başarı ile Türk milletinin kalbinde haklı olarak “Anafartalar Kahramanı” unvanını aldı.
Cumhuriyet döneminde de Çanakkale’yi çeşitli kereler ziyaret eden Mustafa Kemal, son kez 25 Şubat Pazartesi günü Ege ile 09.00’da Çanakkale Boğazı’ndan geçmişti.
Atatürk’ün gemi ile Çanakkale Boğazı’ndan geçtiğini sonradan öğrenen Çanakkaleliler, O’nu görememenin büyük üzüntüsünü yaşamış ve bu üzüntülerini “Ege vapuruyla Çanakkale’den geçerken Atatürk’ün hayali yine gözlerimde belirdi. Ne olurdu O’nu bir kere daha görseydik. Onun kafasında daima yaşayan munis yüzünü yine doya doya seyretseydik… Cumartesi gecesi şehirde devlet binalarının ışık içinde yanması, bayraklarla süslenmesi bize şu büyük haber müjdeledi: “Atatürk yine ulusunun başına Reisicumhur seçilmiş”. Bu habere kim sevinmez Derhal sokaklarda halk akını başladı. Mızıkanın, davul zurnaların arkasına katılan bir yığın halk, hükümet, Halk Fırkası, Belediye önünde tezahürat yaptılar. Bu içten gelen sevinç bize bir kere daha Ulusun Atasına sağlam bağını gösterdi.”
Çanakkaleliler Atatürk’ü Boğazdan geçerken görememişlerdi. Ama maalesef Atatürk de bir daha bu topraklara gelememişti. Ama ruhu ve düşünceleri hep buradaydı.
Bu kitap 1912’den 1935 yılına kadar Atatürk’ün Çanakkale bölgesinde ve Gelibolu’da yaptığı faaliyetler ve gezileri ele almaktadır ve O’nun ruh ve düşünce dünyasını tekrar okuyucuya hatırlatmayı amaçlamaktadır.