3 yıl önce yaşadığı saldırının manevi izlerini hala ruhunda taşıyan Gazeteci Cemal Oral, olayın üçüncü yıldönümünde hissettiklerini kendisine ait websitesinde köşesinde kaleme aldı. Gazeteci Cemal Oral hissetikleri ve düşüncelerini okuyucularına şu satırlarla paylaştı;
Ayla Çelik, Beyazıt Öztürk düeti ‘Bağdat’ şarkısını çok sık dinliyorum 1 yıldır.
‘ Aşık mısın?’ diye sorarsanız ‘evet’ derim saklamadan, gizlemeden.
Sevgilimle ortak şarkımız…
‘Bağdat’…
Şarkının sözlerinde diyor ya;
…….
“ Kaç öpücük olmuş inanamazsın aşkım hesapladım bugün. Dün geceyle tam üç ay bi gün”
Çok etkiliyor beni bu sözler ve sonrası…
“Ben dünyanın en büyük aşığı olabilirim. Ben koynunda yüz sene, bin sene durabilirim. Ben Leyla’yı Mecnu’nu Ferhat’ı, Aslıyı Kerem’i bilmem ama. Bağdat’ı iki gözüm kapalı bulabilirim”
Lakin konumuz bu değil… Keşke, aşktan, barıştan, iyilikten söz edebilsek yazılarımızda… Keşke her mücadelenin sonu mutlu bitse filmlerdeki gibi…
14 Ocak 2014-14 Ocak 2017
Tam üç yıl bir gün dediğim konu bu….
Kimileri de ‘üç beş güne yakalanır’ sözüyle anımsar…
14 Ocak 2014 yılında şu anda da oturduğum Barbaros Mahallesi’ndeki evime gelirken gece karanlığında sopalı saldırıya uğrayalı tam 3 yıl 1 gün olmuş.
Olayın faili hala yok…
“Kin, intikam’ duygum yoktur ama biraz arşivciliğim vardır mesleğimden dolayı… Not aldıklarıma, arşive ayırdıklarıma şöyle bir baktım üzerinden 3 yıl 1 gün geçen ve hala faili meçhul durumdaki olayın…
Tutanaklar, ifadeler, ayrıntılar…
“Mobesa yok orda” bilgisi, sonra Emniyette bana ‘çevre yolundan koşan birinin görüntüsünü göstermeleri”
Olayın görgü tanıkları… Olayı ‘emsal’ gösterip ‘derin’e giden anlatımlar…
Sonrasında gazete haberleri…
Değerli meslektaşlarımdan bürokrasiye ‘baskı’…’Ne oldu bu olay?’ sorusu ve dönemin Çanakkale Valisi Ahmet Çınar’ın, dönemin Çanakkale Emniyet Müdürü Yılmaz Özden’in ( şu anda Polis Başmüfettişi) verdiği bilgi kapsamında ‘3-5 güne yakalanır, bu olay çözülür’ deyişinin üzerinden tam 3 yıl 1 gün geçti…
Olayla ilgili bir çok haber çıktı yerel ve ulusal basında.. Fakat bunun gibisini görmedim örneğin;
Gazeteci Cemal Oral’a saldırı olayında şok iddia… “5000 LİRA PARA YATIRILDI. 1000 LİRASINI O ALDI”
14 Ocak 2014 günü akşamı gazetesinden çıktığı saat 22.00 civarında evine bir kaç yüz metre mesafede, karanlıkta beliren ve elinde bir beyzboll sopası olan kişi tarafından saldırıya uğrayan gazeteci Cemal Oral davasında yeni iddialar ortaya atıldı. Kafasına ve ayaklarına çok sert darbeler alan gazeteci Cemal Oral, saldırıdan sonra Çanakkale Devlet Hastanesi’nden 14 gün iş göremez raporu almıştı.
Ancak, dava somut deliller olmadığı için kapanmıştı. Bunun üzerine gazeteci Oral yönettiği haber portalında tutanakları ve tutanaklarda açık kalan noktaları yazmıştı. O yazıya Valilik açıklaması geldikten sonra ise hiçbir gelişme kaydedilmemişti.
Olayla ilgili söylentiler halen geçerliliğini korurken ifade tutanaklarında da adı geçen bir kişinin annesinin hesabına 5000 tl yattığı idia edilmesi konuya yeni bir boyut kazandırdı. Mart ayında gerçekleştiği öne sürülen bu para yatırma iddiasında 5000 TL nin 1000 lirasının ise olayı gerçekleştirdiği söylenen H.A ya verildi iddia ediliyor… Tutanaklarda adı geçen H.A bir başka suçtan cezaevinde yattığı için ifadesi Emniyet tarafından daha sonra alınmıştı.
Haberin ardından da ses yok, fail yok. Tam 3 yıl 1 gündür ‘adalet’ bekliyorum…
2 gün önce Çanakkale’de yaşanan silahlı saldırı ve sonrasında saldırganın ertesi gün yakalanıp adliyeye götürülmesi konusuna benzetmek istemem başıma geleni. ‘ O fail hemen yakalanıyor da ben niye 3 yıl 1 gündür bekliyorum?’ diye sormam…
‘O farklı, bu farklı’ denilebilir çünkü…
Arşivime koyduğum haberlere bakarken son röportaj verdiğim Habertürk Çanakkale Muhabiri İlyas Çolak’a söyledim söz gözüme takıldı.
Şöyle demişim;
‘Ya silah alacağım, ya da mesleği bırakacağım’
Mesleği bırakmadığıma göre mantıken demek ki silahım var…
Yazdığım yazıdaki bu bölüm ateşli silahlar kanuna muhalefet maddesine girip kendi kendimi ele veriyorsam suç duyurusu kabul edilip gereği yapılmalı.
Üstüm, başım, evim, odam aranmalı…
Belki silah, belki de ‘ Gül kokulu Hikayeler’ çıkar…
Her şey mümkün… 3 yıl 1 gün değiştirmiştir belki beni…
Tıpkı soğukta ağrısından duramadığım sağ diz kapağımın değiştiği gibi…
***
14 Ocak 2018 yılında…
“ Tam 4 yıl 1 gün olmuş” başlığındaki yazımda görüşmek dileği ile …
Hoşçakalın…