Beyaz İnisiyatif grubundan yapılan basın açıklamasında; “Alışmayacağız.. Terörle yaşamaya alışmayacağız.. Çünkü alışmak yaşarken ölmek demektir. 13 Mart 2016 günü Ankara'da gerçekleştirilen bombalı saldırı sonucunda bir kez daha sarsıldık. Yine masum sivil insanları hedef almış olan ve onlarca yurttaşın hayatını kaybetmesine, onlarcasının yaralanmasına sebep olan kör bir terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Hepimizin yüreğini yakan bu katliamda hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.”
“Bir kez daha hangi amaç için olursa olsun, yaşadığımız yüzyılda şiddet yoluyla kazanılacak hiçbir başarının olamayacağını ifade etmek istiyoruz. Katliamlar karşısında siyasal sorumluluk almayan ve istifa etmeyenlerin, bu tutumunu kamuoyu vicdanına havale ediyoruz. Bir ülkede savaşın başlangıcında kritik bir eşik vardır. O eşik, toplu ölümleri kanıksatma ve sistematikleştirmedir. Şu anda Türkiye halklarına uygulanan bu. Gazetecisinden, yüksek yargı başkanından, hükümet yetkilisine dek: “Bir süre terörle yaşamaya alışmamız gerekiyor.” naraları atılıyor.”
“Fransız edebiyatçı Balzac, der ki: “İnsan, göre göre kötülüklere alışır, yapılanları boş verir; önce yapılan kötülükleri onaylamaya başlar, sonunda kendisi de yapar. Karakterler gevşer, yetenekler yozlaşır.” Hiç kimse bizden savaşla ve şiddetle yaşamaya alışmamızı beklemesin. Alışmayacağız. “Silahlar Sussun, Ölümler Son Bulsun!” demeye, ortak vicdanı temsil etmeye devam edeceğiz. Alışmayacağız. Şiddetin bu coğrafyaya bu kadar hâkim olmasına alışamayız. Her şeyin sadece şiddet yoluyla, silahla, bombayla çözülmesine alışamayız. Alışmayacağız. Barış kelimesinin artık bir suç unsuru haline gelmesine alışamayız. Barışın tek çözüm olduğu apaçık ortadayken, tek çözüm diyalogken bunu savunurken, kendimizi bile sorgular hale gelmeye alışamayız.”
“Alışmayacağız. Çocukların, yaşlıların, gençlerin ölümlerine, ölülerin kimliğine, dinine, diline, ırkına göre sınıflandırılmasına alışamayız. Alışmayacağız. Bir toplum için en güvenilir haber alma mecraları olması gereken medyanın, basının artık sadece bir propaganda malzemesi olmasına, yalan üretme makineleri olmasına alışamayız. Alışmayacağız. Özgürlük veya demokrasi adına mücadele ettiğini söyleyenlerin kirli ilişkilerine, hakları uğruna diğer insanların yaşam haklarını elinden almasına alışamayız. Alışmayacağız. İnsanların oluşturduğu devletin, insanın üstünde tutulmasına alışamayız. Alışmayacağız. Batı’nın Doğu’ya sessizliğine; Doğu’nun da batının sessizliğine ve vahşetine, vahşetle karşılık vermesine alışamayız. Dişe diş, kana kan, intikam gibi bir kısır döngüye alışamayız.”
“Alışmayacağız. Devletin başındaki zümrenin, kişilerin kendi kişisel hırs ve rövanş alma duyguları yüzünden koca bir ülkeyi ve koca bir coğrafyayı deneme tahtası haline çevirmesine alışamayız. Alışmayacağız. Vicdansızlığa, alçaklığa bu kadar kötülüğe, kötülüğün normal gelmesine alışamayız. Alışmayacağız. Çünkü alışmak yaşarken ölmek demektir! Kör teröre, bunu vatandaşlarına reva görenlere, bombalarla ölmeye alışmamızı isteyenlere inat; alışmayacağız. Aslolan yaşamdır, yaşam kutsaldır diyoruz!” ifadelerini kullandılar.