Emeklilikte Yaşa Takılanlar Platformu tarafından yapılan yazılı açıklamada ısrarla Erken Emeklilik istemediklerini, sadece hak ettikleri emekliliğin kendilerine iade edilmesini istediklerini belirterek; “Emeklilikte Yaşa Takılanlar 08 Eylül 1999 tarihinde kabul edilen ve Resmi Gazete yayınlanan 4447 sayılı, halk arasında Kademeli Emeklilik ismiyle anılan yasanın dünyada ve ülkemizde yayınlandığı tarihten itibaren geriye doğru işleyen ilk yasa olması sebebiyle mağdur edilen kitledir. Her ne kadar zamanında Anayasa Mahkemesi bu kanun ile ilgili iptal kararı alsa da belli bir kesimi etkilemeden uygulanması için düzenleme yapılarak 23 Mayıs 2002 tarihinde yeniden yayınlanmıştır. Emeklilikte Yaşa Takılanlar kesinlikle erken emeklilik talebinde bulunmayan sadece yukarıda anılan kanun sebebiyle Gasp edilen haklarını istemektedirler” denildi.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar Platformu tarafından yapılan açıklamanın devamında; “Emeklilikte Yaşa Takılanlar her sigortalı, bağ-kurlu, emekli sandığı mensubu gibi ilk işe girdikleri ve sosyal güvenlik kurumuna kaydını yaptırdıkları tarihte imzaladıkları sözleşmeye göre hayatlarını planlamışlar ve bayanlar 20 yıl hizmet süresi 5000 gün primi doldurduğunda erkekler ise 25 yıl hizmet süresi 5500 gün primi doldurduklarında emekli olma ve hayal ettikleri bir hayatı yaşama arzuları ile şevkle çalışmışlardır.”

“Bu kanun yayınlandığı tarihte karşı çıkan zamanın muhalefeti şimdinin iktidarı maalesef yıllardır iktidarda olduğu halde bu mağduriyeti çözüme kavuşturmamıştır. Ve hatta yıllardır başbakanlık yapan şimdinin Cumhurbaşkanının ‘Maç oynanırken kural değiştirilmiş’ kelimesini kullanarak bu işin asıl sorumlusu Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı bizler için kullanarak ‘Evet haklılar mı haklılar, maçın ortasında kural değişmiş olmaz olmamalıydı’ demiştir. Bu söylemleri video çekimleri ile sabittir. Haklı olduğumuzu söyleyen bir bakanlık tarafından mağduriyetimiz çözüme kavuşturulmayıp, sürdürülmesine devam etmektedir. Yukarıda isteğimiz net ve açıktır. Kesinlikle erken emeklilik değil, gasp edilmiş emekliliğimizi istiyoruz.”

Yaş İtibariyle Gençlere Göre Daha Aktif Olamıyoruz

“Neden mi istiyoruz? Maddeler halinde açıklamaya çalışalım; Yaşımız itibariyle işe yeni başlayan gençlere göre daha aktif olamadığımızdan dolayı işten çıkarılmaktayız.            Yaşımız sebebiyle yıllarca çalıştığımız işten çıkarıldığımızda yeni iş arayışına başladığımızda devletimizin bile resmi kurumlarda 35 yaş şartı varken biz 40’lı yaşlardaki kişileri maalesef özel sektör hiç kabul etmemektedir. Yani yaşımız sebebiyle iş bulamamaktayız. Emeklilik için başvurduğumuzda ise karşımıza 4447 sayılı yasa çıkmakta ve hakkımızı GASP eden yasa sebebiyle yaş beklenmemiz söylenmektedir. Hasbelkader yaşımız mazeret olmadı ve iş bulduk diyelim, bu sefer de maalesef ABO yani iki sefer değiştirilen Emekli Aylık Bağlanma Oranı sebebiyle eğer aldığımız ya da SGK’ya bildirilen maaşımız 3 (üç) asgari ücretten az ise ileride bağlanacak olan emekli maaşlarımız her ay 3 TL düşmekte olup, maalesef eriyip buhar olmaktadır.”

“KOD-7 sistemi ile yani bir ay içinde kısa süreli çalışmanın karşılığını asgari ücretten gösterip, SGK’daki açıktan faydalanma yoluna gidilmişti ki buna da SGK’nın çok değerli ve çalışkan müfettişleri tarafından işyerlerine baskı yapılarak engeller getirildi ve artık hiçbir yeri bu şekilde çalışmayı kabul etmemektedir. SGK’daki açık demişken ona da bir açıklık getireyim. SGK’ya prim bildirimi aylık olarak yapıldığından 1 günlük çalışmayı da 30 günlük çalışmayı da ayı 30 gün olarak temel alıp değerlendirmektedir. Böyle olunca da 8 günlük bir çalışma bildirilip bunu da aylık asgari ücretten ödeme gösterilirse ki zaten çoğu arkadaşımızın prim gününe ihtiyacı olmadığından bizler için sıkıntı yaratmamakta, günlük yevmiyesi 115 TL gibi bir rakama tekabül edip bunu ay 30 gün olduğu için 30 ile çarptığımızda 30*115 TL 3.450 TL karşımıza çıkmakta bu rakamda 3 (üç) asgari ücretten fazla olduğundan bağlanacak emekli maaşımızın düşmesi önlenmiş olmaktadır.”

“Çalışmıyorsan, Gelir Testi Yaptırmamışsan Hastaneye Düşmeyeceksin”

“Olur ya yıllarca çalışmışız, kıt kanaat geçinmeye çalışırken tutumlu davranmışız ve biraz birikim yapmışız, hatta hükümetin bugünlerde yine gözünü diktiği yıllarca çalışmışlığımızın karşılığı alacağımız kıdem tazminatımızda var çalışmadan yine kıt kanaat geçinerek onunla yaşımızı bekleyebiliriz diye düşünmeye kalktığımızda ise sağlıktan faydalanamadığımızdan ve yaşımız itibariyle de sağlık sorunları da baş göstermeye başladığından işimiz daha da zor. Neden mi? Başımıza bir Geçici Sağlık Sigortası (GSS) koydular ki evlere şenlik. Çalışmıyorsan ve kaymakamlıktan gelir testi yaptırmadıysan, Allah düşürmesin hastaneye gittiğinde binlerce liralık GSS prim borcu ile karşı karşıya kalıp kapıdan geri çevriliyorsun. Yani artık parayı ödeyemedin diye hastanede kalmıyorsun, kapıdan geri çevriliyorsun. Maalesef acı ama gerçek. Bu da sağlık reformunun bizlere bir hediyesi.”

“Daha ne ve özet anlamak gerekirse bu 4447 sayılı kanun ve GSS kanunu bizi bir mengeneye sıkıştırmış sıktıkça sıkmaktadır. Buna acilen çözüm bulunması gerekmektedir. Zira içimizdeki arkadaşlarda intihar vakalar baş göstermeye başlamış ve önü alınamayacak çok büyük daha başka mağduriyetlere sebep olunmamalıdır. Ayrıca şunu da belirtmeden geçmeyelim. Yaş itibariyle birçoğumuzun çocuğu il dışında üniversiteler kazanmakta ve haklı olarak çocuklar gitmek istemekte ailelerde göndermek istemekte ama işin maddi boyutunu düşündüğünde artık aileler dua ediyorlar ‘Çocuğum üniversite sınavını kazanamasın ya da kazanırsa aynı ilde kazansın’ diye… Yok, çünkü gücü yok göndermeye. Bir şekilde gönderse bile çocuğunun başka şehirde yaşamasını idame ettirecek gücü olmayacak. Çocuklarımız Allah göstermesin gittikleri illerde zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için uyuşturucu ve fuhuş batağına düşmesinden korkuyoruz. Biliyoruz ki çakallar puslu havaları severler ve çocuklarımızı ele geçirmek için hazırda bekleyen tehlikeler az değil.”

“İş Kazalarında Ölenlerin Yaş Ortalaması 40 Yaş ve Üzeri”

“Bir diğer konuda işçi cinayetleri; evet işçi cinayetlerinin bir sebebi de ilk işe girdiklerinde imzaladıkları sözleşme gereğince emekli olmaları gerekirken çalışmak zorunda kalan kişilerin hayatın zorlukları ile mücadele ettikleri için kafalarının dalgın olmasının sebebi olarak görebiliriz. Ve iş kazalarında ölen kişilerin yaş ortalamasına baktığımızda genelde 40 yaş üzeri olduğu ve Emeklilikte Yaşa Takılan arkadaşlarımızdan olduğu aşikârdır.”

“Gelelim asıl mevzuumuza bu kadar büyük bir kitle neden hakkını almak için meydanlarda olmuyor, neden eylemleri çok baskılı ve kalabalık geçmiyor. Evet, bizler çok büyük bir kitleyiz ama maalesef bir gün işe gitmese işe konulacak bir kitleyiz. Evet, bizler çok büyük bir kitleyiz ama arkamızda her ay bizlerden aidat alan sendikalar yok çünkü üye kaybetmek istemiyorlar, hâlbuki bilmiyor ki bizler gidersek yerimize alınacak yeni işçiler sendikalara yeni sendikalar kanununa göre üye olmak zorundalar. Eylemlerimize katılım az evet çünkü bastırılmış, sindirilmiş ve özellikle 80’li yıllardaki zorlu hayatı yaşamış insanlardan oluşmamız meydanlara çok büyük kitleler halinde çıkmamızı maalesef engelliyor. Sosyal medya da etkili olmaya çalışıyoruz. Bunda da genel olarak işçi kesiminin durumu malum olduğundan çoğu arkadaşımızın evinde bilgisayar bile bulunmamakta olması önümüzde en büyük engel olmaktadır. Ayrıca yaşımız itibariyle de teknoloji ile çok haşır haşır neşir olmadığımızda sosyal paylaşım sitelerine de maalesef uzak kalmaktayız. Ayrıca şunun da göz ardı edilmemesi gerekir. Bizler için bu mağduriyet giderildiği anda emekli olacak kişilerin yerine yeni genç nesil için iş imkânı açılacak olup,  istihdam sahaları sağlanacaktır.”

“140-150 Bin Kişi Bütçeye Çok Büyük Yük Getirmez”

“Son olarak sayımıza geldiğimiz zaman; hükümet yetkililerini yaptığı açıklamalar gibi bizler için kanuni düzenleme yapılması halinde hemen emekli olacak sayısı 5.000.000 kişi değil bu sayı 1999 yılı itibariyle olup geçtiğimiz 14 yıl içinde neredeyse bu sayı yarılara düşmüş olup şu an için incelediğimizde 2.800.000 civarında olup, bu sayının içinde henüz ‘Bayanlarda 20 yılını doldurmamış olan 1994 sonrası girişliler, Erkeklerde 25 yılını doldurmamış olan 1989 sonrası girişliler, Emekli sandığı mensubu olup da, emekli olduktan sonra maaşlarında çok büyük düşüşler yaşayan ve kesinlikle emekli olmayı düşünmeyenler ve son olarak da prim gününü tamamlamış olanlar bulunmaktadır.  Ve devlet yetkililerini gizli kapaklı net sayı açıklamaları bu kanun çıktığı takdirde 140.000 - 150.000 civarında kişinin hemen emekli olabileceğidir ki bu da bütçeye çok büyük yük getirmeyeceği aşikârdır.”

“Bizler 2001 yılında Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile iç hukuk yolları kapandığı için 2013 Eylül ayında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurduk. Davamızın görüşülmesine komisyon karar vermiş olup dosyamızı mahkemeye sevk etmiştir. Davamızda konunun açıkça emeklilik hakkı gaspı söz konusu edildiği ve kanunun yayınlandığı tarihten öncesine işletilerek vatandaşın hakkının elinden alındığı yönünde olduğundan olumlu sonuçlanmaması için hiçbir mani bulunmamaktadır. Davamızın kazanılması neticesinde mücadelemiz sona ermeyecek, 4447 sayılı yasa gereğince emekliliğimizin ertelendiği yıllara ait emekli maaşlarını, gecikme faizleri ve bütün kayıpları ile tahsili için hukuki mücadeleler ile devam edilecektir” ifadeleri kullanıldı.