thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:


Tuygan Çalıkoğlu


Facebookta Paylaş









Belediye Başkanı Nedir?
Tarih: 13-08-2023 09:53:00 Güncelleme: 13-08-2023 09:53:00


Yerel seçimler yaklaşıyor ve adaylar ortaya çıkmaya başladılar. Bir tarafta başkanlıklarını sürdürmek isteyen “mevcut” başkanlar, diğer tarafta ise başkanlık yarışına katılmak isteyen “yeni” isimler var. Ancak hepsi beklemedeler ve “atanmayı” bekliyorlar. Çünkü Türkiye’de adaylar “halk” tarafından değil, “siyasal partiler” tarafından belirleniyor. Genel olarak liyakat değil; “mensubiyet”, “aidiyet” ve “sadakat “belirleyici oluyor. Hizmet kalitesini düşüren de bu kriterler. Ayrıca; oy üstünlüğünden dolayı, parti kimi aday gösterirse “kesin” belediye başkanı olacak pek çok şehir var. Bu seçimler göstermelik, daha aday ilan edildiğinde başkanlığın garanti olması “akla ziyan” bir durum. Bu seçim değil, resmen “atama”. Çünkü hiçbir sorgulamanın olmadığı, adayın niteliklerinin tartışılmadığı, rekabetin yaşanmadığı “sözde” bir seçim. Bu seçimlerin yapıldığı şehirlerde, belediye başkanları siyasette “taraf” olmak zorundalar. Halkın “tamamını” kucaklaması beklenemez. Ancak belediye başkanın işi “siyaset” yapmak değildir, “ayrımcılık” yapmadan halkın sorununu çözmektir. Bunu başaramayan belediye başkanlarının, bir daha aday bile olmaması ya da yapılmaması gerekir. Tabi bu durum gelişmiş demokrasilerde geçerli. Dahası, belediye başkanının görev süresinin iki dönemle sınırlı olması şart. Aksi takdirde başkanın motivasyonunun azalması, performansının düşmesi kaçınılmaz bir durum.

 

Dünyada belediye başkanlarının görev alanları son yıllarda “genişliyor”. Çünkü 21. Yüzyılda ülkeler karşılıklı olarak bağımlı hale geldiler ve “ulus ötesi” bir dünya ortaya çıktı. Böyle bir dünyada, bağımsız “ulus devletler” çok ciddi sorunlarla boğuşuyorlar.17. Yüzyıldan kalma bu politik kurumlar, 21. Yüzyıl dünyasının karşımıza çıkardığı sorunları çözemiyorlar. Bu nedenle “belediye başkanları” devreye girmiş durumdalar. Ülkelerin karşılıklı bağımlılığından kaynaklanan sorunların çözümü için, uluslararası, şehirlerarası ve sınır ötesi kuruluşlar ile “birlikte” çalışıyorlar. Organizasyonlar, konferanslar düzenliyorlar. Bütün bu faaliyetlere, belediyeler “ev sahipliği” yapıyor. Çünkü günümüzde “daha iyi” bir dünya yaratmak için, yurttaşların ve belediyelerin “daha önemli” roller üstlenmesi gerekiyor. Konu ile ilgili ilginç teoriler geliştiren Siyasal Bilimci Prof. Benjamin Barber, bu ikilemi demokrasinin “merkezindeki” problem olarak tanımlıyor. 21. Yüzyılın getirdiği zorluklar ile “ulus devletler” gibi eskimiş ve giderek işlevini yitiren siyasal kurumlar arasındaki uyumsuzluğa dikkat çekiyor. Nelerin “yapılabileceğini” irdeliyor. Prof. Barber’a göre demokrasinin başı dertte, çünkü sorunlar “sınır ötesi” boyutta. Örneğin küresel salgınlar, mülteciler, terör, savaş, uluslararası finans piyasaları vs. bunların hepsi sınır ötesi sorunlar. Bu süreçte halkın sorunlarını çözeceğini iddia eden “demokrasi”, karşılaştığı sorunlarla her geçen gün bu iddiasından uzaklaşıyor.

 

Prof. Barber; yurttaşların ve belediyelerin önemini anlamak için, önce şehirlerin neden “özel” olduklarının anlamamız gerektiğini söylüyor. Bu amaçla, “belediye başkanı” ile “başbakan” ya da “devlet başkanlarını” karşılaştırıyor. Bunlar çok farklı görevler, siyasetin iki farklı ucunda yer alan görevler. Devlet başkanı ya da başbakan olmak için bir “ideolojiniz”, bir partiye “mensubiyetiniz” ve bir “üst anlatınız” olmalı. Belediye başkanının özellikleri ise, bunların tam tersi. Belediye başkanı uygulamacıdır ve halkın sorunları çözmek için görev yapar. Varlık nedeni budur. Gelişmiş demokrasilerde bunu yapmayan ya da yapamayan belediye başkanı, bir daha seçime giremez. Girse de kazanamaz. Belediye başkanından beklenen, öncelikle “ideoloji”, “din”, “etnisite” başta olmak üzere, bütün “farklılıkları” bir kenara koymaktır. Daha sonra hizmet “üretmek” ve şehrin kendisine hayat veren insanlarını “birbirlerine” kaynaştırmaktır.

 

Belediye başkanı mahallemizden bir kişidir, çevremizin bir parçası konumundadır. Halkın gündelik yaşamında yer alır. Bu nedenle belediye başkanı; il genel meclisi üyesi gibi, yerel yetkinlikleri daha yüksek biri olarak “güven” vermek zorundadır. Farkları şehirlerden kaynaklanır. Çünkü şehirler ileri derecede çok “kültürlüdür”, “açıktır”, “katılımcıdır”, “demokratiktir” ve “işbirlikçidir”. Bunlar ülkelerin göreli “üstünlüklerini” ifade etmede kullanılan parametrelerdir. Karşılaştırmalar bunlara göre yapılır. Bir başka önemli nokta, “ülkeler” arasında “lider ülke” olma çabasından kaynaklanan gerilimler nedeniyle, sorunları çözümünde sıkıntılar yaşanırken, “şehirler” bu kaygıları taşımazlar. Çünkü şehirler “birlikte” çalışmak zorunda olduklarını bildiklerinden, “beraber” çalışırlar. Geçtiğimiz yıllarda 184 ulus;“C 40şehirleri”gibi, “ICLEI sürdürülebilir yerel yönetimleri” gibi organizasyonlarla Kopenhag’da bir araya geldiler. Amaç,“"egemen düzenin” çok ciddi iklim değişikliği ile ilgilenmelerine nasıl “engel” olunduğunu kamuoyuna anlatmaktı. Kapenhag Belediye Başkanı’nın davetiyle gerçekleşti bu konferans. Hava kirliliği yaratan karbon salınımının yüzde 80’i “şehirlerden” kaynaklanıyor. Parçası oldukları ulus devletler bir anlaşmaya varamasalar da şehirler sorunu çözecek “güçte” olduklarını ortaya koydular. Limanları temizlediler, eski binaları yenilediler, yalıtım kalitesini artırarak, enerjiyi daha verimli kullandılar ve karbon salınımını yüzde 50 azalttılar. Şehirler daha pek çok dikkat çeken uygulamaları hayata geçirdiler. Enerji tasarruflu otobüsler, metro gibi kendi koridorlarında gidecek yeni toplu taşıma sistemleri kurdular. Yüksek katlı binaların ve kamu konutlarının yanına “parklar adası” kurdular ve şehirlere devasa yeşil alanlar kazandırdılar. Böylece, ulus devletler tavır koymayı reddetse de şehirler ne yapabileceklerini ortaya koydular ve daha yapılacak pek çok şeyin olduğunu halklarına gösterdiler.

 

Prof. Barber’in önerisi; ulus devletler yerine, “şehirler” hakkında konuşmak. Çünkü şehirlerden konuşmak, “medeniyeti” ve “kültürü” yaratan politik kurumlardan söz etmek demek. Şehirler demokrasinin beşiği. Prof. Barber şehirleri hem en eski hem de en dayanıklı kurumlar olarak tanımlıyor. Örnekler veriyor; “İstanbul Türkiye’den, İskenderiye Mısır’dan, Roma İtalya’dan çok daha eskidir” diyor. Şehirler doğup büyüdüğümüz, evlendiğimiz, ibadet ettiğimiz, yaşlanıp öldüğümüz yerler. Kısaca şehirler bizim evimiz. Şehirler “soyut” bir kavram olan ulus devletlerden çok “farklı”. Ulus devletler; vergi verdiğimiz, oy kullandığımız, ancak seçtiğimiz insanların, içinde “biz” olmadan aldıkları kararları uyguladıkları yapılar.“Biz” yokuz bu süreçte, sadece yapılanları “izleme” durumundayız. Yani “edilgen” bir konumda. Şehirler ve mahalleler böyle değil. Dünya nüfusunun yüzde 55’i şehirlerde yaşıyor. Gelişmiş coğrafyalarda bu oran yüzde 80’lerde. Yani,“hareketin” olduğu yer şehirler.

 

Günümüzde hala sınırlarla çevrili, birlikte hareket edemeyen ulus devletler var. O devletlerin dünyasında sürdürdüğümüz bir politik yaşamımız var. Ancak bilgi işlem teknolojilerindeki radikal değişimler sonucu, artık sınırları yok olan bir dünyada yaşıyoruz. Bu yalın gerçeği yavaş, yavaş öğreniyoruz. Teknolojinin sınırı yok. Eğitimin, bilgiye ulaşmanın sınırı yok. Ancak sınır ötesi sorunların çözümü için küreselleşmeyi “demokratikleştirmemiz” şart. Prof. Barber; “küresel demokrasi” yolunun “devletlerden” değil, “şehirlerden” geçtiğini söylüyor ve “işe yaramadığını” gördüğümüz “Birleşmiş Milletler Örgütü” yerine, küresel bir “Belediyeler Parlamentosu” kurulmasını öneriyor. Dünyanın önde gelen belediyeleri, bu konuyu gündemine almış durumdalar.“Gelecek dünyaya” ait ve şimdilik “ütopik” de gelse, çok ilginç bir fikir bu. Çünkü Belediyeler Parlamentosu “Yurttaşların Parlamentosu” demek. Yurttaşlar Parlamentosu da “Bizim Parlamentomuz” demek. Günümüzde uluslararası sorunları dile getirme “misyonunu”, ulus devletlerden çok, şehirler yerine getiriyor. Şehirleri de “belediye başkanları” yönetiyor.

 

Bu arada ilginç gelişmeler yaşanıyor. Avrupa Şehirler Birliği (EUROCITIES) üyesi kentlerin belediye başkanları büyük bir dayanışma içindeler. Ortak açıklamalar yaparak kamuoyu oluşturuyorlar. Örneğin, İtalya’nın Floransa Belediyesi, kentlerinde düzenlemeyi planladığı “Büyüyen ve Gelişen Şehirler Belediye Başkanları ile Buluşma” toplantısını İstanbul’a taşıma kararı aldı. Nedeni, yerel mahkemece 2 yıl 7 ay hapisle cezalandırılan ve siyasi yasak istenen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek vermek. Bu amaçla Avrupa Şehirler Birliği üyesi 8 belediye başkanı 28 Aralık 2022’de Saraçhane’de bir araya geldiler. Şehirlerin; “demokrasi”, “sosyal adalet” ve “sorun çözme” becerilerini doğrudan etkilediği ve haklı olarak talep edildiği yerler olduğu dile getirildi. Fikir alışverişinde bulunmak ve çözümler üzerinde çalışmak için “ağlara” olan ihtiyaç vurgulandı. Günlük işlerin ötesinde, küresel şehirlerin bir bütün şeklinde siyaset için bir “rol model” olarak işlevine dikkat çekildi. Şehirlerin;“demokrasinin”, “hoşgörünün” ve “özgürlüğün” yeri olduğunu mesajı verildi.

 

Son olarak Prof. Barber’ın “Keşke dünyayı belediye başkanları yönetse” sözüne yer vermek istiyorum. Ancak bunu söylerken, “yönetme” becerisine sahip ve onu “sergileyen” belediye başkanlarına atıfta bulunduğunu belirtmem gerek. Günümüzde “belediye başkanları”,küresel ölçekte çok farklı bir “misyon” üstlenmiş durumdalar ve “fark” yaratıyorlar. Ulus devletlerin yapamadığı“önemli” işlere imza atmaya başladılar. Prof.Barber’ın önerisine kulak vermezsek, 17. Yüzyıldan kalma “ulus devletlerin”, 21. Yüzyılın sorunları karşısındaki “çaresizliğini” yaşamaya devam edeceğiz.

 

Tuygan ÇALIKOĞLU



Bu yazı 20909 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI