Aşk. Türk dil kurumuna göre ‘aşırı sevgi ve bağlılık duygusu’ olarak tanımlanan ama kimsenin net tarif edemediği bir his. Sadece âşık olunan kişiyi görmekle değil bazen düşünmekle bazen sadece kokusunu duymakla vücutta başlayan tepkiler silsilesi. Göz bebeklerinin büyümesi, karın bölgesinde ufak kramplar, vücudun hafiflemiş adeta uçuyor gibi oluşu ve kalpte aniden başlayan çarpıntı atağı.

Yıllardır üzerine birçok şiir ve şarkı yazılan, hikâyelere, romanlara destanlara konu olan aşk; romantiklere göre ruhumuzun bize oyunu kimyagerlere göreyse beynimizden salgılanan hormonların etkisi. Heyecan, özlem, istek, anksiyete, utanma gibi birçok duyunun aynı anda harekete geçmesiyle şaşıran bedenin saçmalaması ve herkeste farklı reaksiyon göstermesi. Bazılarımız hiç âşık olmadığı düşüncesindedir bazılarımız ise defalarda aşık olduğunu söyler. Bazen aşk unutulmazdır bazen hatırlanmak bile istenilmez. Tek size bağlı değildir aşk. Aşkı unutulmaz, tek seferlik ve kutsal yapan âşık olan kişinin de hisleridir. Aşk böyledir. Belki tek ortak yanı mecazi anlamda aşkın kalpte yaşanmasıdır. Âşık olunca kalpten severiz. Aşkımızı kalbin en derin yerinde saklarız. Aşkı anlatmak için kalp çizer dururuz. Aşk ve kalp neden hep yan yanadır?

Kalp vücudumuza, temel öğeleri gönderebilmek için programlanmış bir pompadır. Sürekli çalışır. Beyin ölümü gerçekleşen bir hastada bile kalp durmadan ölüm onaylanamaz. Hayatımızda ki son noktadır. Bu açıdan vücutta en önemli en değerli organımızdır.  Tüm organlarımızın yaşaması kalbimizden gönderilen kana bağlıdır. Bu yüzden beynimizde dahil tüm organlarımız kalbimizi karşılıksız sevmek zorundadır. Kalp her atışında diğer organların sevgisini, aşkını hisseder. En değerlimiz, en sakındığımız, başına kötülük gelmesinden en korktuğumuz, onsuz yaşayamayacağımızı bildiğiniz organdır kalp. Aşık olduğunuz kişiyi gördüğünüzde, dokunduğunuzda, kokladığınızda, düşündüğünüzde hissettiğiniz duygular ya da salınan kimyasallar sizi hep vazgeçilmeziniz olan kalbe götürür. Ruhumuzu temsil eder kalp. Beraber var olurlar ve beraber yok olurlar. Bu sebeplerden aşkımızı kalpte saklarız. Aşkı kalp çizerek anlatırız. Âşık olunca kalpten severiz.

Aşkın tarifi çok kendisi tektir. Bu yüzden sevdiğiniz kişinin kalbini kırmayın. Kırılan kalbin onarılması zor hatta imkânsız olabilir. Kardiyolog olarak benden söylemesi…

Uzm. Dr. Erdal GÜRSUL

Kardiyoloji

drerdalgursul@gmail.com