thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:


Tuygan Çalıkoğlu


Facebookta Paylaş









Afganlılar Neden Akın Akın Geliyorlar?
Tarih: 15-08-2021 09:35:00 Güncelleme: 15-08-2021 09:41:00


Suriyelilerden sonra, komşu ülkemiz bile değilken, akın akın Türkiye’ye gelen yüzbinlerce Afganlıya ev sahipliği yapmaya başladık. Mülteciye benzer bir yanları yok; tümü genç erkeklerden oluşuyor, moralleri yerinde, beraberlerinde pek bir eşya taşımıyorlar. Halkımız haklı olarak tepkili, gerilim giderek yükseliyor. Çıkmaya başlayan olaylar kaygı verici. Tamam, Suriye komşu ülkeydi; ancak Afganlıların hangi politikalar ya dengeler karşılığında geldiklerini bilmiyoruz, ancak bilmek zorundayız.

 

Öncelikle bu insanlar komşuları yerine, neden Türkiye’ye geliyorlar? Burada iki tez var; birincisi mülteci olarak Avrupa’ya ulaşmak gayreti içindeler ve Türkiye geçiş noktası olarak bir süre kalacakları yer. Öncelikle Türkiye’de kalmayı, sonrasında da sınırdan bir şekilde çıkmayı planlıyorlar. Bu süreçte yakalanıp sınır dışı edilmezlerse, kalabalıklara karışıp Türkiye’de yaşamaya devam etmek durumundalar. Afganlıların büyük çoğunluğu İran üzerinden Türkiye’ye giriş yapıyorlar. İran devrim muhafızları Afganistan sınırında kapıyı açıyorlar ve bir günü aşan organizebir yolculuktan sonra bu insanları Türkiye sınır kapısına bırakıyorlar. Kaçakçılar ile kolluk kuvvetleri arasında işbirliği olmadan bu iş yapılamaz, güvenlik güçlerinin binlerce mülteciyi görmemesi imkânsız. Ayrıca, bu insanların İran’ı boydan boya geçerek sınırdan Türkiye’ye geçmeleri tümüyle yasa dışı. İran, zaman zaman bazılarının geçişine engel olsa da, daha sonraki girişimlerinde başarılı oluyor bu insanlar ve Türkiye’ye bir şekilde giriyorlar.Afganlıların neden Türkiye’ye geldiğine dair ikinci teze bakalım. Öncelikle bu insanlar sıradan mülteci değiller. 31 Ağustos’ta Afganistan’dan çekilme kararı alan ABD ile bugüne dek işbirliği yapmış olan paralı askerler. Ve şimdi Taliban’dan kaçıyorlar. Zaten tamamı askerlik çağındaki erkeklerden oluşuyor; kadın, çocuk, yaşlı kimse yok aralarında. Kafileler halinde ve yürüyerek geliyorlar. Ortada Afganistan’daki ABD konsolosluğunun himayesinde yapılan bir organizasyon söz konusu. İran ile bir anlaşmanın yapıldığı da çok açık.

 

ABD, Ağustos başında bölge ülkelerine kendi imkânlarıyla giden Afganlıların bir bölümünü mülteci olarak kabul edeceğini açıkladı ve Türkiye’yi “bekleme ülkesi” olarak ilan etti. Türkiye Dışişleri Bakanlığıbu açıklamaya çok sert bir tepki vererek “ABD’nin, Türkiye’ye danışmadan aldığı bu kararı kabul etmiyoruz” dedi ve açıklamayı “sorumsuzluk”  olarak niteledi. Dahası, “ABD, bu kişileri ülkesine almak istiyorsa, doğrudan uçaklarla ülkesine nakledebilir” vurgusunu yaptı. Ancak Türkiye bu resmi açıklamasına karşın, Afganlılar sınırdan geri çevrilmiyorlar ve gelenler içeri girmeye devam ediliyor.Nereden biliyoruz? Sultanbeyli’de, Kartal’da Güngören’de Bahçelievler’de vb. sürekli olarak kamyonlara doldurulmuş genç insanlar geliyorlar ve her birinden 30- 40 Afganlı çıkıyor.

Bu süreçte ilginç bir gelişme oldu ve IMF radikal bir değişiklik yaparak 6,4 milyar doları 23 Ağustos’ta Türkiye’ye aktarma kararını açıkladı. Böylece daha önce dışarıda bıraktığı Türkiye’yi, bu kez yardım paketine dâhil etti. Bu nasıl oldu? IMF’de 189 ülke var, ancak karar sürecinde ABD’nin yüzde 16,52‘lik bir kontrolü söz konusu. Bir başka deyişle ABD onay vermeden IMF’nin Türkiye’ye para aktarması mümkün değil. Peki, ABD Türkiye’ye neden onay verdi? ABD, Afganlıların bir bölümünü ABD’ye mülteci olarak kabul etmek istiyor, ama önce güvenlik soruşturmasını yapması lazım.Bunun için debir “bekleme ülkesi” gerek. Bu ülkenin Türkiye olmasına karar verildi ve Afganlılar böylelikle ellerini kollarını sallayarak sınırımızdan girmeye başladılar. Nasıl oldu bunlar? Erdoğan’ın,ABD Başkanı Biden ile 14 Haziran’da yaptığı görüşmede üzerinde uzlaştığı bir dizi konudan birisi de,Türkiye’nin, Afganlı mülteciler için bir “bekleme ülkesi” olması. Bunun karşılığı olarak da, IMF tarafından Türkiye’ye 6,4 milyar dolar aktarma kararı bu görüşme çerçevesinde onaylandı.

 

Yüzbinlerce insandan söz ediyoruz; eğitimsiz, işsiz güçsüz, savaş travmasını yaşamış bu genç insanlarTürkiye’de ne yapacaklar? Barınmaları, beslenmeleri nasıl ve kimler tarafından karşılanacak? Ne kadar sürecek? Bilmiyoruz. Türkiye’nin güvenliği açısından aldığı riskler çok yüksek. ABD’nin kendi güvenlik soruşturması nedeniyle ülkesine sokmadığı bu insanları biz ülkemize,“yolgeçen hanı” gibi alıyoruz. Daha şimdiden bu insanlarınçıkarttığı çatışma, bayrak asma, İstanbulZeytinburnu sahilindeki üniformalarıyla infial yaratma vs. gibi yaşanan pek çok olay var.

 

Avrupa Birliği’ne bakarsak, yüzbinlerce Afganlı mülteci için ek bir ödeme planlarıyok. Euronews Türkçe’ye konuşan AB yetkilileri yeni bir destek paketi olmadığını açıkladılar. Geçtiğimiz Haziran ayında gerçekleşen AB zirvesinde, Türkiye ile 2016’da yapılan Göçmen Geri Kabul Anlaşması yenilenmişti. Türkiye’ye, topraklarında bulunan göçmenler için, 2024 yılına kadar, Suriyeli, Afgan ayrımı olmaksızın 3,5 milyar Euro yardım kararı alınmıştı. Başka ödeme yok. Üstelik bu yardımın devlete değil, insani projeler gerçekleştiren sivil toplum örgütlerine verilmesi söz konusu. Hepimiz bilmeliyiz ki; dört milyondan fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye dünyada en fazla mülteci barındıran ülke ve bugüne dek 40 milyar dolardan fazla para harcadı. Ak Parti iktidarı, Afganlılarla ilgili olarak AB ile 5 yıllık bir anlaşma için, 3 milyarlık Euro ‘lük yeni bir anlaşma yapsa ne olur? Böyle bir teşvik paketi kabul edilirse;bu para, sayıları 1 milyonu bulabilecek Afgan mültecilerin Türkiye’de süresi belli olmayan “misafirliği” karşılığında verilecek. Üstelik devlete de değil, sivil toplum kuruluşlarına.

 

Türkiye pandemiye 2020’de ekonomik kriz içindeyken çok hazırlıksız yakalandı vebugün insanlarımız perişan halde. Hemen herkes borçlu ve kredilerle ayakta durmaya çalışıyor. Halkının yüzde 85’inin sefaletle boğuştuğu Türkiye, barındırdığı mülteciler için bugüne dek 40 milyardan dolardan fazla para harcadı. Ancak bu çok önemli paranın ötesinde; yitirilen değerlerimiz, yok olan huzurumuz ve alt üst olan bir demografik yapımız var.Geleceğimizi göremiyoruz. Rüşvet olarak Türkiye’ye sunulan 3- 5 Milyar Euro’nun yitireceklerimizi geri getirmeside mümkün değil.Bu mülteci meselesi, siyasal tercihi ne olursa olsun hepimizin ortak sorunu. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz. Mültecilerin 5- 10 yıl içinde, hangi taleplerle karşımıza çıkacaklarını düşünmek ve geleceğimizi öngörmek zorundayız. İktidarı ile muhalefeti ile hepimize düşen bir sorumluluk bu.

 

Tuygan ÇALIKOĞLU

 



Bu yazı 18987 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI