thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:


Tuygan Çalıkoğlu


Facebookta Paylaş









Dijital Çağ ve Türkiye
Tarih: 11-07-2021 09:28:00 Güncelleme: 11-07-2021 09:28:00


1990’lardan itibaren, dijital teknolojiler sanayi çağını ifade eden analog teknolojilerin yerine geçti. Bilgi ve yaratıcılık çağını karakterize eden bu yeni teknolojiler de, dijital çağı yaratarak yaşam şeklimizi radikal biçimde değiştirdi.  Bugün gelinen aşamaya post- dijital çağ deniyor ve “nesnelerin interneti”, “yapay zekâ”, “robotik/ artırılmış gerçeklik/ karma gerçeklik” ve “ses” teknolojilerini kapsıyor. Bilgisayarlar, akıllı telefonlar, tabletler aracılığı ile her türlü bilgiye ulaşabiliyor ve iş akışlarına katılabiliyoruz. İstediğimiz her türlü veriyi, anında ekranda görmemiz mümkün. Daha önce analog olarak yapılan işlemler, yazılım sayesinde on- line olarak gerçekleştirilebiliyor. Bunlar karar vermede, uygulamada çok yüksek bir hız ve zaman tasarrufu demek. Dolayısıyla maliyetler dramatik biçimde düşüyor. Sonuç olarak yaşam kolaylaşırken; tüketim alışkanlıkları, bir başka deyişle tüketici profili tümüyle değişiyor. Daha önce salt ihtiyaçlarını karşılama çabasında olan insanlar, bu teknolojilerle istek odaklı hale geliyorlar. Dijital çağ tüketicinin mevcut ihtiyaçlarını artırıyor, çeşitlendiriyor. Bu süreçte bilmediği, tanımadığı pek çok ürünle karşılaşıyor tüketici ve daha önce hiç düşünmediği birçok yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Günümüzde tüketicinin beklentileri çok yüksek ve karşılanmasını da bir hak olarak görüyor. Beklentilerin karşılanmaması durumunda, mevcut firmayı terk ediyor ve arayışını başka yerde karşılama çabasına giriyor. Tüketici beklentilerini karşılayamayan firmalar bu süreçte kaybediyor, hatta pazardan tasfiye oluyorlar. İnsanla ilgili tüm iş kolları, dijital çağdaki bu değişime kendilerini adapte etmek zorundalar. Çünkü güç el değiştiriyor, şirketlerden müşteriye geçiyor.

 

Daha önceleribasit bir dünyada yaşıyor, alış verişlerimizi sadece fiziksel mağazalarda yapıyorduk. O dönemde şirketler ürün ve üretim odaklıydılar. Sonra dijitale geçiş başladı, fiziksel ürünler dijitale dönüşerek internet sitelerinde yer almaya başladılar. Dijitalleşme zaman içinde yaygınlaştı. Örneğin ulaşım araçlarında nakit para vermek kalktı, mobil ödemeye geçildi, TV izlemek değişti, hemen her sektörde on- line alışverişler yapılmaya başlandı. Değişim çok büyük bir hızla yaşanıyor; evler akıllı evlere dönüşüyor, para birimi ya da dil farklılıkları insanlar arasında bir engel değil artık. Ana babalar çocukların teknolojiyle böylesine iç içe olmasını doğal karşılıyorlar, insanlar bebeklikten başlayarak teknolojiyle büyüyorlar. Yakın gelecekte üretim tam ve gerçek zamanlı olacak, dahası robotlarla yürütülecek. Gerçeklik algısı değişecek, zaman ve mekân çok karmaşık hale gelecek, sanal mekânlar, fiziksel mekânların yerini alacak.

 

Bilgi işlem teknolojilerindeki gelişmeler bilgiye erişimi çok kolaylaştırdı. Görüşlerin açıklanması ve yayılmasında da geniş olanaklar sunuyor. Bir başka deyişle bilgi demokratikleşiyor; birey farkındalık kazanıyor, “etkin bireye” dönüşüyor. Günümüzde hala geleneksel araç ve gereçlerle siyasetin yürütüldüğü yerler olsa da, bunu sürdürmek artık çok zor. Çünkü dijitalleşmenin gücü, yaşamımıza etkisi her geçen gün artıyor. Özellikle internet; siyasal partiler ve STK’ların örgütlenme, iç iletişim, propaganda çalışmalarında ve kamuoyu beklentilerinin anlaşılmasında çok büyük olanaklar sunuyor. Dijital çağ siyasetin yapılış biçimini kökten değiştirici bir güce sahip. Çünkü halkın kendisini yönetmesi için, siyasal ve yönetsel süreçlere katılımı dijital teknolojiyle mümkün. E- katılım sayesinde demokrasi elektronik bir boyut kazanıyor ve e- demokrasiye dönüşüyor. Gerçi seçim güvenliği, gizli oy ilkesi ve seçim sonuçlarının denetlenmesi konularında sıcak tartışmalar var. Ancak, ABD’de yapılan son başkanlık seçimlerinde olduğu gibi, elektronik oy kullanmak isteyen seçmen sayısı, özellikle eğitimli seçmenlerde çok yüksek oranlarda. Bilgi işlem teknolojileri bir yandan kamu hizmetlerinde adem-i merkeziyeti ve yerinden yönetimi teşvik ediyor, diğer yandan en uzak yörelerin kontrol edilmesine verdiği destekle merkezi yapıyı güçlendiriyor. Bu çok önemli bir aşama. E- katılım, demokrasinin yaşadığı krizin aşılmasında, kamuoyunun siyasal ilgisinin artırılmasında etkin biçimde kullanılabilir.

Yeni Sanayi Devrimi Endüstri 4,0’ın önemli bir özelliği; kitlesel üretimin, ek maliyetler olmaksızın, kişiselleşmiş olarak yapılmasını sağlamasıdır. Çünkü dijital teknolojilerin kullanıldığı üretim süreçlerinde; ürünü ve üreteni kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Bu bağlamda üretimde otomasyon artışı, düşük maliyet- artan verimlilik, dolayısıyla artan ekonomik büyüme söz konusudur. Ekonomik büyüme iş fırsatları doğuracağından işgücü piyasalarını canlandırır. Burada önemli bir noktayı vurgulamak gerek; otomasyon artacağından, önce düşük nitelikli işgücü ihtiyacı azalacaktır. Dijital teknolojiler; öğrenen makineler ve yapay zekânın artan kullanımı ile nitelikli işgücüne olan ihtiyacı da ortadan kaldırabilir. Bu nedenle işgücünün, çağın gereklerine uygun bir eğitimden geçirilmesi şarttır. Siyasal iktidar insanların yetenek ve yaratıcılığını teşvik eden bir sosyal yaşam, eğitim ve iş yaşamı oluşturmak zorundadır. Analitik düşünmeye yer vermeyen, itiraz edenin cezalandırıldığı, mevcut eğitim sisteminden nitelikli işgücü yaratmak mümkün değil. Eğitim sistemini demokratikleşmek zorundayız. Okuyan, soru soran, sorgulayan, itiraz eden, özgür düşünen, hayal kuran çocuklar yetiştirmemiz gerekiyor.

 

Dış ticaret döviz ihtiyacı açısından yaşamsal öneme sahip. Bu bağlamda sanayi katma değerinin artırılması, ithalatın azaltılması ve ihracatın özendirilmesi temel bir hükümet politikası olmak zorunda. Günümüzde rekabet sadece maliyet avantajından kaynaklanmıyor. Pazarlamadaki yenilik, kişiselleştirilmiş üretimler, markalaşma, satış sonrası hizmet kalitesinin artırılması, üretimde çevre dostu teknolojilerin kullanılması vs. rekabette büyük avantaj sağlamaktadır. Türkiye bu sürecin dışında kalamaz. Kurumlar bu hedefler doğrultusunda hareket etmek zorundadır.

 

Dijital çağ çok büyük bir hızla gelişiyor; özel yetenek ve becerilere sahip işgücü açığının kısa zamanda kapatılması mümkün değil. Sadece ABD’de 200 binin üzerinde veri analisti açığı var. Eğitim programlarının dijital çağa uyum bağlamında yeniden tasarımlanması acil bir ihtiyaç. Bilim insanları yıllar önce, 2025 yılını insan yaşamında radikal değişimlerin yaşanacağı bir dönüm noktası olarak ilan ettiler. AB üyesi ülkeler için yapılan tahminlerde de, 2030 yılına dek mevcut mesleklerin yüzde 90’ı dijital yetenekler gerektirecek, yani yapay zekâlar işleri ele geçirecekler.  Bu tür işgücüne yıllık talep artışı yüzde 4- 5 oranında. Eğer her alanda olduğu gibi, işleri erteleyip uyum için gerekli adımları 5- 10 yıl geç atarsak, bu gecikme sanayi çağındaki 50- 100 yıllık gecikmeye karşılık gelecek. Bu arada Türkiye nüfusunun yüzde 50’si hiçbir dijital becerilere sahip değilken, AB üyesi ülkelerde bu oran yüzde 13’e düşmüş durumda. Dijital çağda rekabet edebilmek için, gerekli reform ve uyum çabalarının büyük bir zaman alacağını da unutmayalım. Ayrıca, Türkiye’de mevcut sanayi üretimi Endüstri 2,0 ile Endüstri 3,0 arasında olarak tahmin ediliyor. Dönüşüm için sektör odaklı stratejiler, mesleki eğitimler ve teşvik politikaları uygulamak şart.

 

Yakında üretim sürecinde robotların kullanılması yaygınlaşacak ve robotlara ilişkin birçok yasal ve kurumsal düzenlemelere ihtiyaç var. Karanlık fabrikalarda, çay, kahve ve yemek molası, doğum izni, yıllık izin talebi olmayan robotlar işgücünün yerini nasıl ve ne oranda alacaklar? İstihdam dışı kalanlar ve onların aileleri ne olacak? Uyum faaliyetlerinin maliyetleri nasıl karşılanacak? Vergilendirme politikası nasıl olacak? Neler değişecek? Merkez bankalarının rolü ne olacak? Ulus devletlerin itibari paralarının yerine geçecek kripto paraların kullanılması nasıl düzenlenecek? Para politikaları nasıl etkilenecek?  Siyaset içinde bulunduğumuz dijital çağın sorunlarını tartışmıyor, dijitalleşmeye desteğin dışında, onun yarattığı sorunlar konusunda çözüm üretmek için fazla zamanımız kalmadı.

 

Tuygan ÇALIKOĞLU



Bu yazı 18308 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI