Kent konseylerinin çalışmalarında yaşanılan sorunların, sıkıntıların liste başında “mali” konu yer almaktadır. “Bütçe” sorunu her toplantının, her çalışmanın en önemli konusu ve ne yazık ki, bugüne kadar (12 yıl geçti) sorunda en küçük bir değişiklik yapılamadı. Her kent konseyi “bütçe” veya mali konuları, “tuttukları yerden” halletmeye çalışıyor. Bir kent konseyi, konsey adına banka hesabı açıyor, belediye o hesaba para aktarıyor, konsey de harcamalar gereği neyse o parayı kullanıyor. Bir başkası; çalışmalar için gerekli olan mal ve malzemeyi belediyeden talep ediyor, belediye onlara istedikleri mal ve malzemeyi sağlıyor. Bir başkası bir paket kâğıt almak için bin bir takla atıyor. Bir başkası “belediye başkanına söylüyoruz öyle hallediyoruz” diyor. Bir başkası, “biz belediyeden para almıyoruz, proje yapıyoruz, paraları oradan sağlıyoruz” diyor. Bir başkası “yaptırdığımız işin faturasını alıyoruz, parayı ödüyoruz” diyor…
Bütün bunlar pratik olarak yürürken kafaları karıştıran da bir çok soru ve bir çok yanıt tartışılıyor kent konseylerince; “iyi, ama kent konseyinin tüzel kişiliği yok, bankada nasıl hesap açılıyor?”, “Belediyeden para alınca, belediyeye aykırı gelecek işleri nasıl yaparız?”, “Eleman lâzım alamıyoruz”, “Belediye istemezse kent konseyi bir şey yapamaz”, “yer tutamıyoruz tüzel kişiliğimiz yok”, “iş yaptırmak için üç teklif almanız lâzım”, “Yönetmelik değişmedikten sonra kent konseyi bir şey yapamaz”. İlâhiri vesaire…
Bu karmaşanın ve bilinmezliğin giderilmesi için, Türkiye Kent Konseyleri Birliği’nin, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’yle “mali” konu başta olmak üzere yönetmelik değişikliği konusunda yaptığı görüşmeler ve dosyalar var.
Merkezi yönetim de idari ve mali konulardaki belirsizliğin farkında ki, Yüksek Plânlama Kurulunca ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla hazırlanan ve Resmi Gazete’de yayımlanarak (4.11.2010) yürürlüğe giren KENTGES Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Plânı (2010-2023)’nında, “Kent Konseyleri Güçlendirilecektir” başlıklı plân maddesinde, kent konseylerinin idari ve mali konularına yer vermiştir. Plân maddesi(Hedef 16/4) aynen şöyledir: “Kent Konseylerini düzenleyen mevzuatın gerekli mali ve idari düzenlemeler yapılarak gözden geçirilmesi, katılımın ve örgütlenmenin sokak, yapı adası, mahalle düzeyinden başlayarak daha yaygın ve tüm toplumsal kesimleri kapsayan biçime getirilmesi ve uygulamanın yaygınlaştırılması önem arz etmektedir.” Plânda, bu hedefe 2011-2014 yılları arasında ulaşılması ve İçişleri Bakanlığı’nın da sorumlu kuruluş olduğu belirlenmiş, ama aradan 4 yıl geçmesine rağmen plânda belirlenen bu düzenlemeler de maalesef yapılmamıştır.
Yapılmamış, ama başta da belirttiğim gibi mali konularla ilgili uygulama süreçlerinde birçok farklı uygulama var herkes kendince “doğru” yaptığını söylüyor, ama sorun devam ediyor?
Pratiğe dönelim ve basit bir iki örnek üzerinden gidelim: Çanakkale kent konseyi bir genel kurul yapacak; önce en az 450 kurum-kuruluşa yazı yazılacak (bu yazılar için insana, kâğıda kaleme, bilgisayara ihtiyaç var ve bu yazılar kurumlara ulaştırılacak!); sonra bir salona ihtiyaç var (belki kira verilecek); toplantı için ses tesisatı gerekli (para verilecek); çay, su olmadan da olmaz, alınacak. Sorunları tespit edecek ve ortak akılla çözüm üretecek ya kent konseyi; bunun için bir çalışma yapması gerekecek. Bilim insanları, sorunu yaşayanlar, sorunu bilenler, sorunla ilgili olan kurum kuruluşlar biraraya gelecek. “Nasıl yapalım?”ı konuşurken bir çay-simit belki, kuru pasta olacak masada, kâğıt, küçük bloknotlar, kalemler gerekecek belki. Belki bir araştırma yapmak gerekecek; bir anket, bir soruşturma. Telefonlar, yazışmalar, gidip gelmeler… En sonunda da bir rapor ortaya çıkacak; bu rapor en azından 450 temsilci için çoğaltılacak ve dağıtılacak, kent konseyi temsilcilerine gönderilecek; temsilciler okuyacak, eksik gedik bir şey varsa bildirecek veya kent konseyi genel kurulunda tartışılacak karar verilecek ve bu karar belediyeye sunulacak. Belediye üyeleri için de genel kuruldan çıkan karar çoğaltılacak ve iletilecek. Bütün bunlar bir iş ve işlem. Sonra da o rapor bir kitap olarak basılacak. Nasıl olacak bütün bu işlemler? Bütün bunlar bir mal-malzeme ve hizmet alımı istiyor? Mekân istiyor, su istiyor, elektrik istiyor, eleman istiyor? Bunlar nasıl alınacak, nasıl ödenecek, kim ödeyecek? Kent konseyi mevzuatında mali konularla ilgili bir tek satır yok. Aradan geçen dört seneye rağmen hâlâ düzenlenemeyen idari ve mali konuların bir an önce düzenlenerek netleştirilmesi, kent konseylerinin en önemli beklentisidir.
Haftaya işleyişle ilgili yazıyla devam edeceğim.
Saim Yavuz