Hıdrellez haftasındayız. Her yılın 6 Mayıs günü Anadolu'nun batısında yazın gelişinin kutlandığı ve kutsandığı bir gündür Hıdrellez...
Bu günün İslam öncesi kültürler tarafından Asya'dan getirildiği sanılır. Hızır ve İlyas peygamberlerin buluşma günü olması dolayısıyla kutsanır. Bolluk ve bereketin geleceğine inanılır. Kutsamanın dışında, kışın bitip yazın geldiği bir gün olarak da kutlamalara sahne olur.
Hıdrellez'in Nevruz ile karıştırıldığı anlar olsa da, kültürel farklılıkların yanı sıra orijin ve içerik olarak farklıdır. Dolayısıyla birbiriyle yarıştırılacak yanı ve tarafı da bulunmaz.
Hıdrellez, kentlerde kutlandığı gibi, görkemli ve şenlikli olarak kasaba ve köylerde daha coşkulu yaşanır. Yani kırsal kesimin ve feodal yaşamın çok önemli eğlencelerindendir. Çocukluğumu geçirdiğim köyümüzde de aynı coşku ve eğlenceyi yaşadığımızdan dolayıdır ki, her 6 Mayısta Hıdrellez anılarımı anımsarım.
Hıdrellez, geleceğe dair umutların isteğe döndüğü, bu istekleri ama çizerek, ama toprağa dikip filiz vermesini sağlayarak, şarkı ve mani olup dile getirerek ifade edilen bir seremonidir. Aşkın ifadesiyle, bereket talebinin yoğrulduğu anlardır. Büyümek ve gelişmek istekleridir.
Hıdrellez, anın dile getirdiği eğlencedir. Yüksek sesle türküler ve şarkılar söylemektir. Salıncağa binmektir. Yeşil çimene serilmektir. Koşmaktır ve gülmektir dolu dolu...
Ve acıkmaktır, Hıdrellez pilavı yemektir, taze sarımsaklı yoğurtla. Kuzu ve oğlak çevirmektir.
Daha ne olsun...
Bu 6 Mayısta veya bu hafta içinde bir günde, bakar gibi yapmak yerine görmek için, yaşamak için kırsala gidin. Koşun, gülün, türkü söyleyin, acıkın ve piknik sepetinden mangala bir şeyler atın. Yemek yemenin zevkini yakalayın.
Daha ne olsun ... İyilik, Sağlık...
Mimar İsmail Erten. 05.05.2015