Bir efsane şöyle der: Antik çağda, eski Yunan’ın tanrılarının başı Zeus, insanlığa en değerli armağanı veren tanrı ya da tanrıçanın yeni kurulan bir kentin sahibi olacağını ilan eder. Bunun üzerine deniz tanrısı Poseidon ve bilgelik tanrıçası Athena yarışmaya başlarlar... Poseidon, üç dişli çatalını bir kayaya saplar ve insanları uzak yerlere götürecek, savaşlar kazanacak olan ‘At’ı yaratır. Athena ise mızrağını yere saplayarak onu bir ‘’Zeytin Ağacı’’na dönüştürür. Şehir halkı bu zeytin ağacının büyük bir zenginlik ve bereketin kaynağı olduğuna karar verir ve Athena’nın onuruna şehre onun adı verilir.
Bütün zeytin ağaçlarının Athena’nın yarattığı bu zeytin ağacından çoğaldığı söylenir. Öylesine kutsanmıştı ki o dönemde, bir zeytin ağacını kesmek günahların en büyüğü olarak kabul edilirdi. Zeytin ağacını kesenler en ağır cezalara çarptırılırdı.
Zeytin ağacı ile özdeşleştirilen Tanrıça Athena akıl ve mantığın temsilcisi olarak bilinir. Adını en çok Homeros’un büyük destanları olan İlyada ve Odyessia da duyarız. Simgeleri ise kalkan, kendi yarattığı ağaç olan zeytinin dalı, mızrak ve baykuştur.
Konya ilimizin Çumra ilçesi yakınlarındaki Çatalhöyük’te İ.Ö 4 bin yıldan kalma yerleşim bölgelerinde zeytin çekirdeklerinin bulunması, Anadolu ‘da da tarımın bin yıllar öncesine dayandığını göstermektedir... Bilgilerin karmaşıklığına rağmen, zeytin ağacının işlenmiş en eski bitkilerden olduğu kesindir.
Mutfağın en önemli harcıdır zeytinyağı Akdeniz’de... Şairane bir deyimle söylemek gerekirse ‘O ağaçların Akdenizli Kraliçesidir... Akdeniz Mutfağı’nın kalbidir, şöhretini de böyle kazanmıştır’.Bu gün artık sağlıklı yaşamak için temel besin kaynağının zeytinyağı olması da sürpriz olarak kabul edilmiyor. Dünyadaki en büyük yemek ustaları, hekimler, beslenme uzmanları ve her geçen gün sayısı artan zeytin dostları, zeytinyağını sağlıklı beslenmenin en temel kaynağı ve birçok sağlık sorununa karşı da ilaç olarak görüyorlar.
Zeytin ağacı neden kraliçe? Zeytin ağacı ile ilgili bütün efsanelerin, masalların kaynağında Doğu Akdeniz var... Suriye ve Filistin ‘de, Mezopotamya da, Ege Adaları’nda ve Anadolu’da yapılan kazılar, tarımın bundan 7 bin yıl öncesinde zeytine dayandığını ortaya çıkarmıştır...
Antik çağdan beri zeytin kadar gerçek olan bir başka gerçek ise, bu verimli toprakların, aynı zamanda uygarlaşmanın, demokratikleşmenin ve modernleşmenin de beşiği olduğudur. Bilim, zeytin ağacının oluştuğunu ama olarak söylemese de mitoloji öyküleri, efsaneler zeytinin var oluşuna kendince açıklık getirir. Bu arada hemen belirtelim dönemin yazarlarından öğreniyoruz ki, zeytinyağı antik çağda da sağlık kaynağıydı, ayrıca ışık ve ısı kaynağıydı, besindi ve vücut bakım ürünüydü... Akdeniz adlı ‘’uygarlık havzası’’,zeytin ağacının vatanıdır, ayrıca insanoğlunun uygarlaşmasına da tanıklık etmiştir.
Bugün ise sosyo-psikologlar, Avrupa’nın Akdeniz kıyısı dışında yaşayan tüm insanlarının içinde ‘’güneye inmek’’gibi bir özlemin olmasının nedenini de zeytin ağacına olan tutkuyla açıklamaktadır. Bu gün şu soru Avrupa’nın gündemindedir:’’Acaba güneye olan özlemimiz zeytinyağından mı kaynaklanmaktadır. Bu özlemin bu kadar büyük olmasının nedeni zeytin ağacı mıdır?’’.
KAYNAK: Tariş Zeytin Kitaplığı-1-Batı Anadolu Zeytinyağı Kültürü Egeden Yemek Tarifleri.