Kadir Has üniversitesinde, itibar enstitüsünün düzenlediği konferansa katıldım. Benim konum; aile şirketlerinde itibar yönetimi.

Türkiye’de ki üniversitelerin pek çoğunda ''Girişimcilik konferansı '' verdim. Bazen de aile işletmeleri ile ilgili konferanslardan da davet alıyorum.

Şirketlerimizin artık daha bilinçli, daha kurumsal hareket ettiklerini gözlemliyorum. Çünkü şirketler “Büyümek ve kurumsallaşmak zorundadır.”

Dünyadaki şirketlere baktığımızda yüzde 75’inin aile şirketleri olduğunu görüyoruz. Türkiye’de ise bu oran yüzde 90 civarında.

Şirketler kuşaktan kuşağa geçerken sorunlar başlıyor. Özellikle üçüncü kuşağa geçebilen aile şirketleri yüzde 10... Yani çok büyük bir sıkıntı olduğu görülüyor.

Şirketlerin ömrünü uzatmak için, yazılı kuralları olmalıdır. Aile şirketlerinde özellikle, ''Aile Anayasası'' kaçınılmazdır.

Aile şirketlerinin anayasasını hazırlama nedeni; ailenin geleceğini güvence altına almak, ortak hedefler belirlemek, güçlü aile bağlarını yaşatmak, aile birliğini muhafaza etmek ve gelecek nesillerin istikbalini güvence altına almak için bu kaçınılmazdır.

Aile anayasasında; aile ve işin sırları, çalışma yöntemleri, büyüme stratejileri dışında, yeni kuşağın hazırlanması, disiplin kuralları, kurullar ve komiteler gibi görevlendirmelerde olmalıdır.

Biz ilk anayasa maddelerimizi bundan 25 yıl önce yazmaya başladık.

Önce, kardeşler olarak ücretlerimizi, kar paylarımızı, huzur haklarımızı belirledik. Eşit uygulamalar getirdik. Unvanı ve yaşı ne olursa olsun herkes eşit ücretlendirildi. Kendimizi kar payları ile ödüllendirdik. Ancak, üçüncü kuşakta bu eşitlik tabii ki olmayacak..

Burada eğitim ve performans kriterleri önemli.

Eşlerin şirkette çalışıp çalışmayacağı çok önemli. Duygusallığa yer verilmemelidir.

Kar payları belli bir düzeyde olmalıdır.

Öncelik; şirketin sürdürülebilir bir büyümesi sağlanmalıdır. Kazançların tamamı dağıtıldığında, şirket finansman sıkıntısına girebilir.

Yeni kuşak ise; örneğin bizde üçüncü kuşak iş başına gelmek üzere.

Çocuk yaşlarda staja tabii tutularak, işe ısındırmaları sağlanmalıdır.

Üniversite eğitiminde teşvik edilmelidir.

İşe giriş kuralları önceden belirlenmelidir.

Bazı sınırlamalar getirilmeli ve koruma altına alınmalıdır.

Örneğin; kullanacağı aracın belli bir limiti olmalıdır. Yani fiyat sınırlaması getirilmelidir. Ailelerin en değerli varlıkları, markalarıdır.. Şirketleridir.. Ailenin ismidir.. Bu nedenle de; itibar yönetimi çok önemlidir.

Ailede bir lider olmalıdır. Lider aynı zamanda aile meclisi başkanıdır. Ailenin yüzü o dur. Açıklamaları o yapar, son sözü lider söyler. Aksi halde her kafadan bir ses çıkması o ailenin geleceğini riske edecek en önemli davranışlardan biridir.

Bir şirketin büyümesi, liderin vizyonuyla sınırlıdır.

Lider ne kadar vizyon sahibiyse, şirket o kadar büyüyebilir.

Bu nedenle ortakların, şirket sahiplerinin ve özellikle liderin (yönetim kurulu başkanı) entelektüel bilgi birikimini geliştirmelidir.

Şirketinizde, anayasanızı yapmazsanız ve kendinizi geliştirmezseniz, siz belki kendi kuşağınızı kurtarabilirsiniz, ancak gelecek kuşağınızda yüzde 10 barajına takılma riskiniz yüksek..

Benden söylemesi..

Davut Doğan'ı twitter'dan takip etmek için: