Çanakkale’de Esenler mahallesinde yıllarca yapılması beklenen TOKİ konutlarının inşaatı sürerken kaçak kat çıkıldığı ve bu kaçak katların da Çanakkale Havalimanına iniş kalkış yapan uçaklar için belirlenen Hava Mania kriterlerine takıldığı olayı gündeme bomba gibi düşmüştü. TOKİ’nin yaptırdığı kaçak katları ise CHP’li Belediye Meclis üyesi Egemen Ergun gündeme getirmişti. TOKİ’nin kaçak katlarının yıkılma sebebinin ise ruhsatsız olması sebebiyle değil; Hava Mania kriterlerini aştığı gerekçesiyle yıkıldığını da yine CHP’li Egemen Ergun açıklamıştı. TOKİ’nin ihalesini verdiği toplu konutlara kaçak kat çıkması skandalı Çanakkale ve ülke gündemine gelmişti.
YAPIMI DEVAM EDEN TOKİ KONUTLARINI GÜNDEME GETİRDİ
CHP’li Belediye Meclis üyesi Egemen Ergun, Nisan ayı belediye meclis toplantısı üçüncü birleşiminde söz alarak TOKİ’nin Çanakkale-Çan karayolu üzerinde ve Otogar bölgesinde yaptığı iki toplu konut projesini gündeme getirdi. Egemen Ergun mecliste yaptığı konuşmada; “Son dönemde Eski SSK hastanesi arkasındaki adalarda yaşanan ruhsatsız ve mania kriterlerine aykırı yapılaşmanın ardından benzer nitelikte başka bir TOKİ inşaatı ile daha karşı karşıya bulunmaktayız. Hatırlarsanız geçtiğimiz yıl Haziran ayında eski SSK hastanesi altında bulunan TOKİ inşaatları ile kamuoyunu bilgilendirmiş süreçte binalarda yıkımlar gerçekleşmişti, kaldı ki o zaman sorduğumuz hiçbir soruya yetkililerden cevap gelmedi” hatırlatmasını yaptı.
“YAPIMI SÜREN TOKİ KONUTLARI DA MANİA KRİTERLERİNİ AŞIYOR”
Çan yolu üzerinde ve otogar bölgesinde yapımı sürek TOKİ konutlarının da yine Hava Mania kriterlerini aşan yükseklikte inşa edildiğini ifade eden Ergun; “İlgili inşaat faaliyetleri, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu ve bu kanunlara dayanılarak çıkarılmış Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Mania Planı Uygulama Kriterleri’ne açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Özellikle inşaatın yükseklikleri, “mania kriterleri” kapsamında belirlenen maksimum yapı kotunu aşmakta, bu da hem hava güvenliği hem de yasal planlama açısından ciddi riskler doğurmaktadır. Kent yerleşiminin dışında, 1:100000 çevre düzeni planına açıkça aykırı, alt yapı olanakları sağlanmamış, çevresi sanayi bölgesi olarak planlanmış bir alanda, merkezi idarenin dayatmasıyla 400’den fazla sayıda konutluk bir toplu yapılaşma başlatılmıştır. Dahası, bu alanın tam ortasından DSİ görüşlerinden de anlaşılacağı üzere Yığılıçakır Deresi geçmekte ve bu durum, sadece şehircilik açısından değil, insan hayatı açısından da büyük bir risk taşımaktadır. Bir başka sorun da orada yaşayacak çocuklar için yakın çevrede bir okul olmamasıdır, doğalgaz, elektrik ve telefon-internet altyapısı da bu sorunlara ilave olacaklardır” dedi.
“YEREL YÖNETİMİ BYPASS EDİYORLAR, MEVZUATLARI HİÇE SAYIYORLAR”
Bakanlık oluru ile yerel yönetimlere danışılmadan TOKİ konutlarının ihalelerinin yapılarak inşaatlarına başlandığını belirten Egemen Ergun; “Ayrıca, bu tür projelerin yerel yönetimlerin görüşü ve izni alınmaksızın gerçekleştirilmesi; şehirciliğin temel prensipleri olan planlı, yaşanabilir ve sürdürülebilir kentleşmeye aykırıdır. Yerel yönetimlerin bypass edilerek yapılan bu tür uygulamalar, yalnızca şehircilik ilkelerini değil, aynı zamanda yürürlükteki mevzuatı da hiçe saymaktadır. Kanunlara ve temel şehircilik prensiplerine göre merkezi idare yerel yönetimlerle koordineli çalışmakla yükümlüdür. Ancak burada yerel yönetim bilinçli biçimde devre dışı bırakılmıştır. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün Mania Planı Uygulama Kriterleri, yapı yüksekliğini açık şekilde sınırlandırmaktadır. Bu kriterlerin sağlanabilmesi için arazinin kazılarak bodrum katlar açılması, yani doğal yapının zorla değiştirilmesi gündeme gelmiştir. Bu da, yarın yaşanabilecek bir deprem ya da taşkında can kaybının zeminini bugün hazırlamak anlamına gelmektedir” dedi.
“ÇANAKKALE HALKININ VERGİLERİ BU KONUTLARIN ALTYAPISINA HARCANACAK”
Hali hazırda inşa edilen TOKİ konutlarının altyapı ve ulaşım gibi sorunlarla karşı karşıya kalacağını, bakanlık oluru ile şimdilik şehir dışında kalan bu konutlara ilerde altyapı hizmeti götürülme zorunluluğu doğacağını, bunun da Çanakkale halkının vergilerinden karşılanmak zorunda kalınacağına işaret eden Ergun; “Bu şekilde kent planlaması yapmak, kamu kaynaklarını plansız bir biçimde tüketmek, şehirleri büyütmek değil gelecekte iflasa sürüklemek demektir. Alt ve üstyapı yatırımlarının (kanalizasyon, içme suyu, yol, ulaşım vs.) plan dışı genişlemesine neden olmakta, belediye bütçesine ve doğal olarak kentte yaşayan hane halkına ekstra mali yükler getirmekte, toplu ulaşım planlamasını, kamu hizmet sunumunu ve kent bütünlüğünü bozmaktadır. Bugün bu alanlar şehrin dışında gibi görünse de, bitirildiklerinde Çanakkale halkının vergi kaynaklarından destek alarak altyapısı tamamlanacak, bu da toplumsal adalet duygusunu zedeleyecektir. Ayrıca bu tür yapılar, emsal teşkil ederek kontrolsüz kentleşmenin önünü açacaktır” dedi.
“YAŞAM KALİTESİ GERİ DÖNÜLEMEZ ŞEKİLDE ZEDELENMEKTEDİR”
CHP’li meclis üyesi Egemen Ergun konuyla ilgili olarak şu sözlerle konuşmasını tamamladı; “Çanakkale Belediye Meclisi Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak, kamuoyuna bir kez daha açıkça belirtmek isteriz ki; kentin geleceği, sadece bugünün değil yarının ihtiyaçları da düşünülerek şekillendirilmelidir. Bu tür kaçak, mevzuata aykırı ve plansız yapılaşmalarla hem kent estetiği hem de yaşam kalitesi geri dönülemez şekilde zedelenmektedir. Ancak merkezi idare, şehrin geleceğini, insan sağlığını ve kamu düzenini hiçe sayarak adeta kaçak yapılaşmaya zemin hazırlamakta, bu uygulamaları meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Altını çizerek belirtmek isteriz ki: Hiçbir kamu kurumu, kendi koyduğu kuralları çiğneme özgürlüğüne sahip değildir. Yerel yönetimlerin bypass edilerek şehir planlaması yapılması, hukukun ve demokrasinin açık ihlalidir. Bu tür yapılaşmaların sonuçları yalnızca bugünün değil, geleceğin kuşaklarına da ağır bedeller ödetir. Belediyemizin kıymetli emekçileri, teknik personelleri tüm hukuki yolları kullanarak bu yapılaşmalara karşı mücadelesini sürdürecektir. Şehir halkının güvenliği ve refahı için, hukuku çiğneyen hiçbir yapılaşmanın karşısında sessiz kalmayacağız. Kentimiz üzerinde kimse keyfi tasarrufta bulunmasın. Yetkililerin bu konuda açıklama yapmasını ve bu yapılaşmaların derhal durdurulması için gereken yasal süreçleri takip etmelerini arzuluyoruz.”