Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası(ÇTSO)’nın 2025 yılı ilk meclis toplantısının odağında yine ekonomi vardı. Meclis başkanı Osman Okyay yaptığı konuşmada Türk ekonomisine ve Türk işadamlarının beklentilerine dikkat çekti. 2024 yılının zorlu geçtiğini 2025 yılının da ekonomik açıdan zorlu geçebileceğine dikkat çeken Osman Okyay, Türk ekonomisinin düzlüğe çıkabilmesi için de öncelikli yapılması gerekenleri açıkladı.
“MERKEZ BANKASI, FAİZ İNDİRİM BEKLENTİLERİNİ DE GÖĞÜSLEMEK ZORUNDA KALACAK”
ÇTSO Meclis Başkanı Osman Okyay yaptığı ekonomik değerlendirmelerde; “Her ne kadar yıla umutla başlamış olsak, yeni şeyler konuşmak istesek de geçen yıldan hatta yıllardan kalan meselelerimiz, bugün de ekonomik gündemin en önemli maddelerini oluşturmaya devam ediyor. Türkiye ekonomisini bir sacayağı gibi düşünecek olursak bu ayaklardan bir tanesi, enflasyon. Bu yıl da enflasyonla mücadele açısından tüm gözler yine Merkez Bankası’nın üzerinde olacak. Ekonomi dünyası ve piyasadaki genel kanıya baktığımızda, enflasyonun 2024 yılına göre azalacağı, ancak hala yüzde 20’li rakamlarda kalacağı öngörülüyor. Diğer yandan bu yıl Merkez Bankası, faiz indirim beklentilerini de göğüslemek zorunda kalacak. Bildiğiniz gibi Para Politikası Kurulu, geçtiğimiz Aralık ayında, yaklaşık iki yıl aradan sonra politika faizini 250 baz puan düşürerek yüzde 47,50’ye çekti. Yılın ilk toplantısı önümüzdeki hafta içinde gerçekleşecek. Kurulun atacağı adım, tüm ekonomik aktörler tarafından merakla bekleniyor” dedi.
“BÜYÜMEDEN FERAGAT ETMEDEN ENFLASYONU DÜŞÜRECEK BİR FORMÜL YOK”
Türkiye’nin 2025 yılında yüzde 3’lük bir büyüme sağlayacağı beklentisi olduğuna dikkat çeken Osman Okyay; “Sacayağının ikinci bacağı, büyüme. Büyüme odaklı politika izlenmesi durumunda, talebi artırmak yoluyla enflasyonla mücadeleye sekte vurma riski var. Bu nedenle ortak beklenti, hükümetin bu yolu tercih etmeyeceği ve 2025’te büyüme oranının yüzde 3’ler düzeyinde tutulacağı şeklinde. Yüzde 3'lük bir büyüme aslında birçok ülke için son derece kabul edilebilir bir büyüme oranıdır ancak şüphesiz ki Türkiye için gerçek potansiyeli yansıtmıyor. Ayrıca işsizliği artırma ihtimali olan bir büyüme düzeyi. Ancak mevcut yatırım ortamı canlanmadığı sürece büyümeden feragat etmeden enflasyonu düşürecek bir formül de söz konusu değil” ifadelerini kullandı.
“EKONOMİ İÇİN ÇIKIŞ YOLUNU İŞARET EDECEK EN ÖNEMLİ FAKTÖRLERDEN BİRİ, İHRACATTIR”
İhracatın önemine vurgu yapan Osman Okyay; “Son ayak, ihracat. Ekonomi için çıkış yolunu işaret edecek en önemli faktörlerden biri, ihracat performansı. Geçen yıl ihracatımız, 2023'e göre yüzde 2,5 artışla 262 milyar dolara yükseldi. Bu rakam her ne kadar Cumhuriyet tarihinin rekoru olsa da ihracatçı şirketlerimizin çok daha büyük potansiyele sahip oldukları hepimizin malumu. İhracatçılarımızın enflasyon ile dengeli bir kur artışı beklentisi var. Bu yöndeki beklentinin karşılanması, ihracatçının üzerindeki büyük bir yükü kaldıracaktır. Bununla birlikte son günlerde hükümetimizin ihracatı destekleme ve ihracatçıların finansmana erişimi konusunda attığı adımları da olumlu karşılıyoruz. Ticaret Bakanımız Sayın Ömer Bolat, yabancı para reeskont kredisi tahsisi yapılmasının kararlaştırıldığını açıkladı. Aylık 150 milyon dolara kadar verilecek kredinin, ihracatçı şirketlere rahat bir nefes aldıracağına inanıyorum” dedi.
“BAŞARILI BİR EKONOMİK DENGE İÇİN YAPILMASI GEREKENLER..”
Türkiye Ekonomisinin 2025 yılında başarılı bir ekonomik denge kurabilmesinin elzem olduğunu bunun içinde yapılması gerekenler olduğunu belirten Osman Okyay; “Türkiye'nin 2025'te başarılı bir ekonomik dengeyi kurabilmesi için; sürdürülebilir büyümenin hedeflenmesi, döviz kazandıran sektörler ile yüksek katma değerli sektörlerin teşvik edilmesi, ihracat ve dış ticaret dengesinin güçlü tutulması, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm projelerinin hızlandırılması, kamu harcamalarının kontrol altında tutulması ve bütçe açığının azaltılması ve nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi ve inovasyonun desteklenmesi gerekiyor. Türkiye ekonomisinin 2025'te çıkışa geçmesi, ancak yukarıdaki faktörlerin bir araya gelmesi ve uyumlu politikaların izlenmesiyle mümkün olabilir görüşündeyim” dedi.
“ÇANAKKALE’MİZ İÇİN BU YILIN; BEREKETLİ VE GÜZEL HABERLERLE GEÇMESİNİ DİLERİM”
2025 yılına dair dileklerini de paylaşan Osman Okyay; “Bu kürsüden sık sık değindiğim bir konu var; Çanakkale’mizdeki yağışlar ve bunların barajların doluluk oranlarına yaptığı katkı. Çünkü su hem tarım sektörü hem sanayimiz hem de vatandaşlarımızın günlük yaşamı için çok önemli bir kaynak. Geçen yaz yaşanan kuraklık nedeniyle şehrimizin barajlarındaki doluluk oranları da ciddi şekilde düşmüştü. Son haftalardaki yağışlarla birlikte barajlardaki su seviyesi de yeniden yükselmeye başladı. Bayramiç Barajı, yüzde 36 oranında doldu. Atıkhisar Barajımızın doluluk oranı yüzde ise 69’a ulaştı. Şu an sadece Biga barajlarının su seviyesinin yetersiz kaldığı belirtiliyor. Umarım ki, ilerleyen günlerde güzel yağış olur ve Biga’mızda da su sorunu yaşanmaz. Konuşmamı Çanakkale’miz için bu yılı, bu ve bunun gibi bereketli ve güzel haberlerle geçirelim dileği ile tamamlıyorum” dedi.