Çanakkale Belediye meclis toplantısında “Hukuk Darbesi” olarak tanımlanan TİP Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliği düşürülmesi gündem oldu. Anayasa Mahkemesi kararının yok sayılarak Milletvekilliği düşürülen Atalay’a sahip çıkan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan “Adalet, hakkın rahmetine kavuşmuştur” tepkisini gösterdi. Gökhan’ın sözlerine AK Partili meclis üyeleri tepki gösterince kısa süreli tartışma yaşandı.
ÇANAKKALE’DE ÇADIRDA YAŞAYAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ!
Çanakkale’de yaşadığı bir manzarayı Belediye Meclis üyeleri ile paylaşan Ülgür Gökhan, Çanakkale’de üniversite eğitimi gören iki öğrencinin Vali Konağı yanında arazide kurdukları çadırda yaşadıklarını söyledi. Gökhan yaşadığı olayı şu şekilde açıkladı; “Barış cafe’de bir etkinlik için bulunuyordum. Valilik Konağı yanında küçük bir çadır gördüm. Vali konağının dibinde çadır olması garip geldi. Cumartesi günü hava da soğuktu. Bu çadırda kim kalıyor diye araştırdığımızda bir kız bir erkekten oluşan iki genç kalıyormuş. Çocukları çağırtıp neden çadırda kaldıklarını sordum. Kendileri de bana ‘Okul tatil, birazda para kazanmak için çalışıyoruz. Gündüz pişici de çalışıyoruz, akşam da kafe de çalışıyorum. 23.00’dan sonra yurda giremediğimden buraya çadır kurduk burada kalıyoruz’ dedi. Elinde de küçük bir tüp vardı; o tüp ile ısınıyorlarmış. Urfalıymış, ilahiyat fakültesinde okuyormuş, babası da imammış. Babasının borçlarını ödemek için çalışıyormuş” dedi.
“ÜLKEMİZİN GENÇLERİNİN HALİ; SOĞUKTA ÇADIRDA YATIYORLAR”
Çanakkale’de çadırda kalan üniversite öğrencisinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “Ülkemizdeki gençlerin hali bu.. Bir şey olsa mahcup oluruz, Çanakkale’de barınma sorununu çözemeyen iki genç öldü haberleri çıkacak. Kendilerini Barış otele yerleştirdik, 17 Şubata kadar otelde kalacaklar. Okullar açılınca yurtlarına dönecekler. Kız arkadaşı da 23.00’a kadar çalışıyormuş. İşyeri ile çanlaşmış 22.00’da işten çıkıp yurduna gidecek. Ülkemizin gençlerinin hali pür meali bu, sokakta yatan gençler. Kim bilir görmediğimiz, bilmediğimiz nerede yaşadıklarını bilmediğimiz, okulunu bırakmış gitmiş kim bilir kaç gencimiz var” dedi.
“ADALET HAKKIN RAHMETİNE KAVUŞMUŞTUR.”
BMM Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik Yargıtay kararı TBMM Genel Kurulu'nda okundu. Kararın okunmasıyla birlikte Atalay'ın vekilliği resmen düşürüldü. Atalay hakkındaki kararın okunmasına tepki gösteren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “Maalesef adaleti kaybettik. Adalet hakkın rahmetine kavuşmuştur. Türkiye Cumhuriyetindeki hukuk anlayışı hakkın rahmetine kavuşmuştur. Benim önerim; Anayasa mahkemesinin hükmü kalmamıştır. Bana göre hükümsüzdür, hiç kimse sallamıyor. Yargıtay, ne idari mahkeme ne cumhurbaşkanı hiç kimse sallamıyor. Başkanı yurtdışına kaçan meclis, FETÖ’den suç kaydı olan bir üye bu görevi üstlendi ve mahkeme kararını okuttu. Yargıtay TBMM’yi tehdit etmiş ‘Kararı neden okutmuyorsunuz’ demişti meclise. Anayasa mahkemesinin kararını iplemediğini söyledi, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu ayrıca TBMM’ye de ayar verdiler” ifadelerini kullandı.
“HATAY HALKININ İRADESİ YOK SAYILDI, ADALET ANLAYIŞI YOK SAYILDI”
Belediye başkanı Ülgür Gökhan konuşmasının devamında ölünceye kadar demokrasi ve adalet mücadelesini sürdüreceğine vurgu yaparak; eleştirilerini sürdürdü. Gökhan; “Mecliste bu konuları yakından takip eden bir parti başkanımız var, Cumhur İttifakının ortağı. O da kararı okut diye baskı yapıyordu. Bir ileri talebi de Anayasa Mahkemesi kapatılsın istiyordu. Bence mahkemelerin tamamı kapatılsın, herkes eline bir tabanca alsın hakkını sokakta arasın. Hukuk yoksa, adalet yoksa biz kime güveneceğiz, böyle bir şey olabilir mi? Bir zarfın içindeki 4 oydan biri sayılmadı, üçü sayıldı ya bu da onun gibi. Anayasa’nın amir hükmüne hayır demişlerdi. Şimdi seçimler bekleniyor sanırım; seçimden sonra önümüze bir Anayasa değişikliği talebi gelecek sanırım. Meclisten geçer, geçmez bilemem ama bu noktada Hatay halkının iradesi yok sayıldı, adalet anlayışı yok sayıldı. Gözümüzün içine baka baka gereğini yaptılar. İki ay sonra görev sürem bitiyor ama ölünceye kadar sonuna kadar bu ülkenin demokrasisi için mücadele etmeye devam edeceğim. Çünkü bu ülke bu anlayışa bırakılamaz. Kendim için değil; yeteri kadar yaşadım ama çocuklarım, torunum için bu mücadeleyi yapmak zorundayım. Çanakkale halkı olarak bu bizlerin görevidir; bizler için canlarını vermiş yüz binlerce şehidimiz var. Onlar neden canlarını verdiler, biz bu durum içerisinde olalım diye mi? Birileri terörist diyor Anayasa mahkemesi üyeleri teröristi mi savunuyor? Anayasa Mahkemesi üyelerine teşekkür ediyorum, iki kez hak ihlali vermişlerdir, muhtemelen bundan sonra da aynı kararı vereceklerdir diye düşünüyorum” dedi.
“ÇÖZÜM BULUNACAKTIR; ÜLKE KARANLIĞA GÖMÜLDÜ GİBİ DÜŞÜNCELER YANLIŞTIR”
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın eleştirilerine AK Partili Av. Sıtkı Aktuğ yanıt verdi. Aktuğ yaptığı konuşmada; “Elmalarla armutları karıştırıyoruz bazen. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir; anayasa da belli kurallar vardır. Bu kurallar tabi ki herkesi bağlıyor. Anayasa’nın 83’ncü maddesi yasama dokunulmazlığına ilişkindir. Milletvekillerinin daha iyi çalışabilmesi için yasalar önünde bazı şeylerden muaflar. Kürsü dokunulmazlığı ve ceza soruşturması yapılamıyor. Ancak bunların da istisnaları var. Ağır ceza yargılamaları ve anayasal düzene karşı işlenmiş suçlar kapsam dışındadır. Anayasa mahkemesi ise Yargıtay arasında sorun çıktı. Aralarında ast üst ilişkisi yok. Yargıtay diyor ki ‘Milletvekili seçilen kişi Anayasal düzene karşı işlenmiş suçlardan dolayı cezası kesinleşmiştir’ diyor. Bizde hukuk insanlarıyız; Anayasa mahkemesi hak ve özgürlüklerden yana yorum yapıyor. Bana göre burada; Anayasa mahkemesi kesindir ve kararlarının uygulanması gerekir. Anayasa mahkemesinin kararları icrası konusu var; bu konuda ise netlik yok. Hak ihlalleri ile ilgili kararlarda uygulanma şekli muallâkta, bunu kim uygulayacak? Yargıtay’ın ilgili mahkemeleri uygulayacak. Bunu uygulamak istemiyorlar, bence bunun düzeltilmesi gerekiyor. Yasama organı bir tasarrufta bulunarak uzun süredir okunmayan kararı okudu. Bu onların siyasi kararlarıdır, vatandaş bunu değerlendirecektir, ülke battı, karanlığa gömüldü şeklindeki düşüncelerin yanlış olduğunu düşünüyorum. İki yüksek yargı arasında çelişki var, uyuşmazlık var. Bunun yolu belli; 83’ncü maddeye yasama organı ek yapacak yada başka yol bulacaktır. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasındaki sorun maalesef çözülemedi. Anayasa mahkemesinin kararlarının uygulanması gerekiyordu, olmadı. Bunun çözüm yeri de TBMM’dir” dedi.
“GEZİ’YE KATILMAK ANAYASAL SUÇ MUDUR? BENDE GEZİ’YE KATILDIM..”
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise; Can Atalay’ın yargılanmasına sebep olan Gezi olaylarına getirerek Gezi’ye katılmak Anayasal Düzeni yıkma girişimi midir sorusunu yöneltti. Ülgür Gökhan; “Konumuz, Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasındaki sorunlar değildir; bu kararın TBMM’de bu kararın okunmasına karar verilmiş olmasıdır. Önce bu çelişki giderilir sonra da karar okutulur, düşürülür. Bugüne kadar da milletvekilliği düşürülmemiştir. Anayasayı ilga eden, mevcut Meclis başkanıdır. Anayasa’yı yok saymıştır. Adam zaten hapiste, niye bu kararı okutuyorsun? Meclis başkanıysan otur çöz; Anayasa’nın ilgili maddesini değiştirdik dersin olur biter. Bu yanlıştır, bunu sizde söylüyorsunuz. Bu adam Gezi Davasından yargılanmadı mı? Gezi’ye katılan mı, sözcüsü mü? Gezi’de sözcü olmak anayasal düzeni değiştirme hükmü olabilir mi? Çünkü bende Gezi’de vardım, kızım da vardı; biz oradaydık. Gezi’den o kadar çok korkuldu ki; sonunda olayı terör örgütüne getirdiler. Bu arada kışkırtanlar, provokatörler kullanıldı, polislere taş attırıldı. Bunları yaşadım, adam ne yaptı? Madencileri savundu, ormancıları savundu; bu adam tehlikeli bir adam. Bizde Kazdağları’nı savunduk; bizde yargılanırız. Bu adam Gezi davasından beraat etti” dedi.