Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sefa Dereköy, tıbbın geldiği teknolojinin son sınırı sayılan biyonik kulağı başarıyla uyguladıklarını söyledi. Prof. Dr. Dereköy, “21 aylık doğuştan sağır olan bir erkek bebeğimize, koklear implant dediğimiz biyonik kulak yaptık. Bebeğimiz, 6-8 ay içerisinde işitebilecek. Biyonik kulak, tıbbın geldiği teknolojinin son sınırıdır. İç kulakta salyangoz adını verdiğimiz bölümün (koklear) çalışmaması yüzünden bu bölgeye bir elektrodlar dizini yerleştiriliyor ve mekanik ses enerjisi elektriğe çevrilerek beyne giden sinir üzerinden ses iletimi sağlanmış oluyor” dedi.

Türkiye’de 800-1000 arası doğumdan 1 ya da 2’sinde İşitme kaybı yaşandığını söyleyen. Dereköy, “Bu rakam hiç de az değil. O yüzden oldukça dikkatli bir tarama yapmak gerekiyor. Ülkemizde bu taramalar çok iyi. Özellikle anlama ve eğitim açısından, işitme duyusu olmazsa olmazdır. Beynin gelişmesi, kişinin eğitiminin tamamlanması ve çevreyle ilişki kurabilmesi açısından işitme duyusu büyük rol oynamaktadır. Hem erken işitme tarama programı ile erken teşhis imkanı sağlayan, hem de 20-30 bin TL’lik bir harcama ile biyonik kulağın işitme kayıplı kişiye ücretsiz takılma mevzuatını düzenleyen devletimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Bu vakada, işitme kaybı teşhisinin 6’ncı ayda konulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Dereköy, “Eskiden bu tarama testleri olmadan ortalama yaş 2 buçuktu. Fakat 2 buçuk yaş oldukça ileri. Çünkü 2 yaşına kadar işitme mevcudiyeti önemlidir. Bu açıdan annelerin fark etmesi ancak 2-2.5 yaşı buluyor. Ancak artık her doğum kliniğinde, bebek doğar doğmaz veya ertesi gün tarama testi dediğimiz bir test kullanılarak teşhis konulabiliyor. Uzun süre işitme engelli kalmış, 20-30-40’lı yaşlara gelmiş kişiler, beyin elastisitesini kaybettiği için, bu cihaz çalışamıyor. 2 yaşın öncesinde teşhis konan bebeklerde daha başarılı oluyor. Bir de daha evvel duyuyor” dedi.