Korkunç olay 30 Ekim akşamı Hamidiye Mahallesi Aziz Nesin Caddesi Alptuğ Evleri'nde meydana geldi. Gece 02.30 sıralarında dışarıdan gelen gürültü üzerine balkona çıkan apartman sakinleri genç bir kadının park halindeki bir motosikletin üzerine düşmüş halde, kanlar içinde yattığını fark etti. Olay yerine gelen ambulansla hastaneye sevk edilen talihsiz kadın, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
MEVLİT HAZIRLIĞI YAPIYORDU!
Talihsiz kadının balkondan düşmeden saatler önce ertesi gün düzenleyeceği mevlit için mutfakta şerbet hazırladığının bilgisine ulaşan polis, eşinin ifadesine başvurdu. Evde yapılan incelemede ise kâğıt havlularda ve peçetelerde çok sayıda kan izi tespit edildi.
Çelişkili ifadeler ve kaçamak cevaplar veren A.Y., çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. A.Y. ifadesinde, "Kesinlikle intihar edeceğini düşünmüyordum. Eşimin üzerindeki kan izleri muhtemelen bana aittir. Odadaki kanlı peçeteler de kolumdaki çiziklerden kaynaklıdır. Elleri ellerimden giderek kaymaya başladı. Birkaç saniye tuttum ancak çekemedim. Sonrasında benim de gücüm tükendi, ellerimin arasından kayarak aşağıya motosikletin üzerine düştü" şeklinde ifade vermişti.
EŞİ CİNAYET ŞÜPHESİYLE TUTUKLANDI
Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından A.Y. hakkında, "Kasten adam öldürme suçunun üstsoy veya altsoydan birine veya eş, boşandığı eşe veya kardeşe karşı işlenmesi ve cezası akrabalık ilişkisi olan kişinin öldürülmesi" suçundan iddianame hazırlandı.
“AŞIK OLDUĞUM KADINI ÖLDÜRMEKLE SUÇLANIYORUM”
Geçen hafta Çanakkale 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılan tutuklu sanık A.Y., hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Y., "Uğruna şiirler yazdığım aşık olduğum kadını öldürmekle suçlanıyorum. Ben bir şey yapmadım" dedi.
ACILI ANNE: “KIZIMIN MUTLU BİR EVLİLİĞİ YOKTU”
Tuğba ve eşi A.Y.'ın Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nde okudukları, A.Y.'ın arkeoloji mezunu olduğunu ve üniversitede akademisyen olarak çalıştığı öğrenildi. Kızının asla intihar etmeyeceğini söyleyen anne İsminaz A., "Kızımın mutlu bir evliliği yoktu. O adam ona 17 yılı hayatı zehir etti. O adamın her zaman öğrencilere karşı bir zaafı vardı. Kızım da onun öğrencisiydi. Kızımı evliliği süresince defalarca aldattı ve kızım sürekli psikolojik baskılara maruz kaldı. O gecenin sabahı eve gittik. Kızım mevlit için her şeyini hazırlamış. Yemekler yapmış, giyeceği elbiseyi hazırlayıp komidinin başına koymuş. İntihar edecek insan bunları yapar mı? Kızımın intihar ettiğine inanmıyoruz. O adamın kızımı attığını düşünüyoruz. Kızım profesör eşiydi ama evde sarma yapıp satıyordu. Çünkü eşi ona asla para vermiyordu. Kızımı ölüme sürükleyen bu adamdır " dedi.
“PSİKOLOJİK BASKI YAPIYORDU”
Kuzeni Tuğba Y.'ın evliliğinde yaşadığı sorunları birçok kez kendisiyle paylaştığını söyleyen H.P. ise, "Olaydan sonra eve gittik. Balkona çıktım. Kuzenimin o tırabzanlara tek başına çıkarak oradan aşağıya atlaması mümkün değil. Kuzenim hastanede yaşam savaşı verirken bu adam telefonundaki tüm yazışmaları silmiş. Sosyal medya hesaplarını kapatmış. Akla gelecek en son şeyi o en önce yapmış. Çekindiğin sakladığın bir şey yoksa neden yazışmaları silersin. Kuzenime sürekli 'Sen ölmeyi bile beceremezsin' diyerek baskı yapan bir adamdan bahsediyoruz. Otopsi ve bilirkişi raporuyla biz her şeyin ortaya çıkacağını inanıyoruz. O adamın en ağır cezayı almasını istiyoruz" diye konuştu.