İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Kazdağları'nda yapılacak olan siyanürlü altın işletmeciliği ve ağaç katliamları ile ilgili olarak çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kirazlı bölgesinde yaşanan direnişin önemli olduğuna vuru yapan Prof. Yaltırak, Kirazlı'nın ardından Ağı Dağı'na dikkat çekti. Kanadalı Alamos Gold firmasının Ağı Dağı içinde çalışma yürüttüğüne dikkat çeken Prof.Yaltırak; "Eğer bu durumun önüne geçilemezse Kazdağları uzaydan görülebilen çevre felaketi olarak tarihe geçer" uyarısında bulundu.
İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Kazdağları bölgesinde ne kadar altın olduğu ve bölgede 30 adet maden ruhsatı verilmesi ile ilgili iddiaları, bunlara izin verilirse bölgede nasıl bir tahribat oluşacağı gibi sorulara yanıt verdi. Yaltırak; "Kazdağları eski uygarlıkları beşiği bir bölge. 6-7 bin yıldır bölgede insanlar yaşıyor. En önemli antik Altın madenleri de batı Anadolu'dadır. Bu bölgede 1968 yılında Amerikalıların yaptığı bir araştırma var Havran da; tonda 8 grama kadar altın olduğu biliniyor. Bunun anlamı şu; bu çok düşük bir değer, yani çıkartmakla çıkartmamak arasında bir tercih yapılması gerekir" dedi.
KELİME OYUNU "SİYANÜRLE ALTIN ARANMAZ!"
AKP'li Bakan ve Milletvekillerinin kelime oyunu yaptığına dikkat çeken Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak "Siyanür ile altın aranmaz. Altın jeofizik yöntemle aranır. Haritalar çıkartılıyor ve sonrasında bu haritalanmadaki kayaların içinde gelişmiş cevher zonları siyanür ile çözündürülüyor. Bu bir kelime oyunudur. Altın cevherinin içerisinde bulunduğu kayalar kırılarak ufalandıktan sonra siyanürle bir işlem yapılıyor. O işlem sonucunda altın diğer maddelerden ayrışıyor, ayrıştıktan sonra siz bir sistemle bunu ayırıp, atık olan maddeleri de havuzlarda biriktiriyorsunuz. Bu atık maddeler güneş ışınları ile zaman içerisinde bozuşuyor. Fakat burası Fay Hatları olmayan, orman olmayan çölün ortasında bir yer olsaydı çok büyük bir problem değildi. Afrika'da veya Avustralya'da bu şekilde yapılır. Ancak bu yöntemi Kanada da çıkartamazsınız, kendi ülkelerinde bu yöntemle altın çıkartamıyorlar" dedi.
"ASIL TEHLİKE AĞI DAĞI.. KİRAZLI + AĞI DAĞI = MARMARA ADASI!"
Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak, Açık Havuz Sistemi ile yapılacak olan altın işletme madenciliğinin siyanürsüz yapılamayacağını belirterek; Kirazlı ve Ağı Dağı'nda yapılacak altın işletmeciliği sahasının büyüklüğünün Marmara adasının büyüklüğüne eşit olduğuna dikkat çekti; "Bu işlem siyanürsüz olmaz. Siyanürsüz atığı ne yapacaksınız? İki yöntem var; ya açık havuz yada kapalı havuz sistemi ile liç edeceksiniz. Ki kapalı sistemde çok maliyetlidir. 4 milyar dolar kazanamazsınız ama 3 milyar dolar kazanabilirsiniz bu yöntemle. Devletin ise kazanacağı buradan 160 milyon dolar! Sizin kazancınızda değişiklik olmaz ama firmanın kazancı düşer. Burada bilinmesi gereken bir şey daha var; burada altın işletmeciliği yapan firmanın raporu var. Firma sadece Kirazlı da değil üç yerde altın çıkartacak. Asıl tehlike Ağı Dağı bölgesi. Kirazlı'nın üç katı büyüklüğünde bir alan, yani Kirazlı ve Ağı Dağı'nın toplam arazisi Marmara Adası kadar büyük bir alan yapıyor!"
KİRAZLI ÖNCELİKLE ORTAYA ATILMIŞ.. AĞI DAĞI DESELER KIYAMET KOPACAKTI!
Kanadalı Alamos Gold ve yerli ortağı Doğu Biga Madenciliğine Kirazlı'nın üç katı büyüklüğünde Ağı Dağı'nda da altın madeni işletmeciliği için izin verildiğine dikkat çeken Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak verilen izinlerin büyüklüğünün Türkiye'nin en büyük ikinci adası olan Marmara Adasının yüzölçüme eşit olduğunu söyledi; "Burada asıl dikkat edilmesi gereken Ağı Dağı'dır. Kirazlı ortaya öncelikli atılmıştır. Ağı Dağı denseydi kıyamet kopacaktı. Çünkü Ağı Dağı, Kirazlı'nın 2,5-3 katı büyüklüğünde bir alan. Ağı Dağı Kuzey Anadolu Fay hattının hemen kenarında ve bu büyüklükteki devasa bir dağı eriteceksiniz. Bu dağı eritmek için kullanılacak siyanür havuzu olduğu gibi Bayramiç havzasına bakacaktır. Bayramiçliler çok iyi bilir ki; Bayramiç Türkiye'nin sebze ve meyve, suyu, havası ile bambaşka bir yerdedir. Dünyanın en güzel yerlerinden biridir, Türkiye'de böyle bir ova yoktur. Ağı Dağı altın havzası doğrudan doğruya Bayramiç Ovası havzasındadır. Bu madende kuzeydeki Atik Hisar Barajını çok az etkileyecek ama esas tehlike Bayramiç Ovası olarak bilinen devasa bir tarım alanı var. Bu tarım alanının fiyatı ne kadardır? Organik ve hiç kirlenmemiş bir metreküp toprağın değeri baştan yapmaya kalkarsanız 10 bin dolar civarındadır. Burasını hesaplayabilme imkanımız yok. Kesilen ağaç miktarı benim hesabıma göre; 140 bin ile 212 bin arasındadır" dedi.
KAZDAĞLARI UZAYDAN GÖRÜLEBİLEN ÇEVRE FELAKETİ OLARAK TARİHE GEÇER!
Kirazlı da maden işletmeciliğinin devam etmesi ve Ağı Dağı'nın da işletmeye açılması halinde Kazdağları'nın yaşayacağı felaketi değerlendiren Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak şunları söyledi; "Kirazlı da maden işletmeciliği sürerse, bunun yanı sıra Ağı Dağı da işletmeye açılırsa Kazdağları uzaydan görülebilen çevre felaketi olarak tarihe geçecektir. Burada Kirazlı'ya izin verilirse; Ağı Dağı hak kazanacak. Ağı Dağı da açılırsa; bölgede işletmeye açılmamış birçok maden sahası var, onlarda hak kazanacaktır. Ama baştan da söylediği gibi burada tonör çok düşük. Yani 1 ton kayayı alacaksınız dünyada en iyi cevhere sahip olan yer bile 7-8 gram altın çıkar. Burada deniliyor ki; üzerine toprak serilecek! Hayır serilemez. Çünkü toprak ana kayadan ayrışan doğal bir örtüdür. Onla bir bağlantısı vardır. Asfalt kenarında bahçe yapmaya benzemez. Toprak dediğimiz şey sadece toprak değil; içinde yaşayan canlılar var. Siz o topraktan canlıları çıkartırsanız siz o zaman toprağı yok etmiş olursunuz. Yüzlerce yılda ancak yerine koyabilirsiniz fakat; insanlığın önünde de yüzlerce yıl yok. Küresel iklim değişikliğinin geldiği nokta bize bunu gösteriyor" dedi.
"KİRAZLI VE AĞI DAĞI KUZEYDAĞI ANADOLU FAY HATTININ ÜZERİNDEN GEÇİYOR"
Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak, çok ciddi bir uyarıda daha bulunarak Kuzey Anadolu fay hattının Kirazlı ve Ağı Dağı'nın hemen üzerinden geçtiğine dikkat çekti. Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak; "Ağı Dağı hem aktif fay hatlarının üzerindedir, hem de Kuzey Anadolu fay hattının ana kolu Ağı Dağı'ndaki altın madeninin hemen üzerinden geçiyor. Ege'nin ve Trakya'nın birçok bölgesi potansiyel altın madeni yatakları üzerindedir. Burada asıl soru şu; yerin altında altın madeni var da; yerin üzerindeki altının fiyatı ne kadar? Ben buna bakarken ülkemin doğal zenginlikleri doğru değerlendirecek mi ona bakarım. Buradaki altın madenleri çıkartılacak da; ülkemin ormanları, su kaynakları, jeotermal kaynağı en verimli bölgelerin, turistik değerleri en yüksek olan bölgelerin gözden çıkartırsanız oradan alacağınız yüzde 2 sizin gelecek nesillerdeki çocuklarınızın geleceğine konulmuş ipotek değil mi? Bence büyük bir ipotektir" dedi.
"MEYDANA GELECEK DEPREM DOĞA FELAKETİNE YOL AÇACAKTIR"
Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak, bölgede Kuzey Anadolu Fay Hattının yanı sıra tarihte hiç deprem meydana gelmeyen büyük bir fay hattı olduğuna daha dikkat çekerek; "Burada Kuzey Anadolu fay hattı var. Hemen önünde ise Baba Burnu dediğimiz bölgede denizin içerisinde 100 kilometre uzunluğunda yani Marmara kadar uzun bir fay hattı daha var. Bu hatta hiç deprem olmamış bu biliniyor. Yani burada bir deprem olduğu zaman tüm bu bölge etkilenecektir. İlla fayın dibinde olmanız gerekmez. Ana kayanın üzerine kilden dolgulu, altına bir mebran serdiğiniz bir mevbran yapıyorsunuz. Yer kabuğunun nasıl bir dezerfarmasyon yapacağını bilemezsiniz. Çünkü yeri de çok iyi bilmiyorsunuz. Sağlamlaştırırsınız fakat küçücük bir sızma olursa; yer altı sularına karışır. Sonra ne olur biliyor musunuz? Güneş ışığı ile ayrışan zehirli atık yer altı sularına girdiği zaman kesinlikle ayrışmaz, aksine zehir olur. Yeryüzünde zehir olmaktan çıkan madde yani yerin altına inerse sonsuza kadar o bölgeyi zehirlemiş olur" dedi.
"KAPİTALİZM KAR ETMEK İSTER, EN UCUZ YATIRIMI YAPIYOR"
Şirketin ve AKP'li isimlerin yaptığı açıklamalarda son teknolojinin kullanılacağı iddialarına da yanıt veren Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak; "Teknolojik olarak öyle bir mebran yapıyoruz ki sızmayacak diyebilirsiniz? Eee tamam yaptınız, bir deprem oldu ve havuzunuz yırtıldı? Siz 4 milyar dolar altını alıp gideceksiniz; bizde 160 milyon lira alacaktık. Bu para İstanbul'da bir gökdelenin yarısı ancak eder. Bir gökdelenin yarısı fiyatına siz koskoca bir doğayı gözden çıkartıyorsunuz. Bunu aklımız hayalimiz almıyor. Burada 'Damarlar boyunca galerilerle işleteceğiz, sırf kuvarslar alınacak kayalara dokunmayacağız, alınan kayalar kapalı sistem yapılacak orada ayrıştırılacak. 4 değil de 2 milyar dolar kazanacağız' derlerse buna evet derim. Ancak burada en kötü metodu seçiyorlar. Çünkü en ucuz olanı budur. Kapitalizm kar etmek ister, adam haklı. Şirket Kanada da kendi ülkesini kirletti, uzmanlaştı. Şimdi de Kırgızistan'dan Moğolistan'dan Afrika'nın bütün müstemleke gelişmemiş ülkelerinde siyasilerle bunu yapıyor. Ama Türkiye böyle bir ülke değildir.
"BÖLGEDE EN FAZLA 100 MİLYAR DOLARLIK ALTIN VAR!"
Ege ve Marmara bölgesindeki jeolojik yapıyı incelediğini belirten Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak, bölgede en fazla 100 milyar dolarlık altın bulunabileceğini söyledi. Yaltırak; "Ege ve Marmara'da incelediğim bölgelerde en fazla 100 Milyar dolarlık bir altın yatağı var. Ama siz bunu yabancı şirketlere verirseniz bu 100 milyar dolarlık altının sadece 4 milyar doları sizin olacaktır. Yani adamlar sizin bütün altınınızı alıp gidecek, bunun yanında doğayı, tarım arazilerini, su kaynaklarını kirletecek sizde bunun karşılığında 'aa 4 milyar dolarlık altın aldık, istihdam yarattılar' diyeceksiniz. Mesela deniyor ki; 2 bin kişiye istihdam yaratılacak. Orta ölçekli sanayi fabrikası bir otomobil yaratsa bu kadar işçi anca çalıştırabilir. Neden bu yatırımcılar bir sanayiye, teknolojiye yatırım yapmıyorlar? Türk halkı da altına yatırım yapmasın, sanayiye yatım yapsın. Betona gömmesinler parayı. Bunları düşünmesi gerekenler buradan 3 kuruş daha gelecek diye hesap yapıyorlar.
"BU BİR KAPIDIR, BU KAPIYI AÇTIKTAN SONRA SİZ BU KAPIYI BİR DAHA KAPATAMAZSINIZ!"
Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak Kirazlı'da altın madenciliğine izin verilmesi halinde, bunun Ağı Dağına emsal olacağına, sonrasının da adeta çorap söküğü gibi geleceğine dikkat çekti. Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak; "Esas tehlike burada bir kapıdır. Siz bu kapıyı açtıktan sonra, bir daha bu kapıyı kapatamazsınız. Çünkü sizin kanunlarınız buna müsait değildir; üstüne üstlük uluslar arası antlaşmalar da müsait değil. Adamların tüm karını tazmin etmek zorunda kalırsınız, bunları ülkeden çıkartmak için. Ki bu adamları çıkartamazsınız da, bırakmazlar. Artık bu işletme aşamasına geçecek bir tesis. Buradaki ruhsatlarda arama aşaması tamamlanmış. Bunlar 10-15 yıldır çalışıyorlar. Ben bunlarla ilk defa 1990 yılında karşılaştım. O yıl Edremit Körfezinde doğduran doğruya aktif Fay hattı üzerinde atık havuzu yapıyorlardı. O zaman mahkeme kararıyla bunu iptal ettirebildik. Türkiye o zaman doğru bir karar vermişti ama sonrasında Bergama'ya izin verdi. Şu anda Bergama gayet güzel gidiyor anca burası Bergama değil; burada çok önemli bir sistem var. Yer altı suları döngüsü, orman içi olması sebebiyle emsalsiz özel bir yer" dedi.
"ALTIN ARAYACAK YERLER KARA DEĞİL DENİZDEDİR"
Volkanik hareketler sonucu 20-25 milyon yıl önce bölgenin her türlü maden bakımından zenginleştiğine dikkat çeken Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak, Türkiye'nin karada değil denizde altın araması gerektiğine dikkat çekti. Jeoloji Profesörü Cenk Yaltırak; "Türkiye altın elbet arasın, altın arayacak yerler karada değil belki denizdedir. Çünkü bu kaya yapısı denizin içerisinde de aynen devam ediyor! Bunların ayrışanları, kum haline gelenleri akarsu vasıtasıyla denize boşaldılar. Yani tabiat burada Altını binlerce yıl boyunca fiziksel işlemden geçirdi. Denizin içerisinde bu altınlar çıkartılabilir. Örnekleri de var; Alaska da insanlar bugün denizin içerisinde eski akarsu yataklarına dalarak pilatesleri çıkartıyorlar. Türkiye'nin bu maden konusunda siyah-beyazları yok. Bir yerde doğru olan bir başka bölgede yanlış olabilir. Bergama'da doğru olması Kirazlı'da da doğru olacak anlamına gelmiyor. Ki bence çok büyük yanlıştır. Aktif faylardan oluşan bir yer kabuğu üzerindeyiz. Ormanın içerisinde olduğu için henüz haritalandıramadığımız onlarca fay hattı var. Bu altını kimin çıkartacağı önemli ayrıca. Bunu Eti çıkartsa, belli bir program dahilinde çevreyi gözeterek yapsa ve yüzde 100'ü size kalsa bunu anlayabiliriz. Ama kapitalizmin bir önceliği yok ki; maliyeti düşürür altını alır gider elinizden, arkasında da size çöl bırakır" dedi.