Çanakkale Barosu’nun da aralarında bulunduğu 62 Baro Başkanlığı, gazeteci Fatih Altaylı hakkında verilen 4 yıl 2 ay hapis cezası ve hükmen tutukluluğun devamı kararına ilişkin ortak bir açıklama yayımladı. Barolar, mahkeme kararının hem Anayasa hem de uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklere açık aykırılık taşıdığını belirtti.
“GAZETECİLERİN SİYASİ NİTELİKLİ ELEŞTİRİLERİ GENİŞ KORUMA ALTINDADIR”
Açıklamada, AİHM, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre gazetecilerin, özellikle siyasi konulardaki açıklamalarının “genişletilmiş ifade özgürlüğü kapsamında” değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Verilen cezanın, Türkiye’de ifade özgürlüğüne vurulmuş ağır bir darbe niteliği taşıdığı ifade edildi.
“TUTUKLAMA İSTİSNAİ BİR TEDBİRDİR, CEZAYA DÖNÜŞEMEZ”
Barolar, hükümle birlikte Altaylı’nın tutukluluk halinin devam ettirilmesini de eleştirerek, bu uygulamanın tutuklamanın ölçülülük ve istisnailik ilkeleriyle bağdaşmadığını kaydetti. Açıklamada, “Bu durum, tutuklama tedbirinin amacını aşarak adeta bir cezalandırma aracına dönüştüğü izlenimini yaratmaktadır” denildi.
“YARGI KARARLARI HUKUK GÜVENLİĞİNİ ZEDELİYOR”
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararın, “suçta ve cezada kanunilik” ilkesinin yanı sıra adil yargılanma hakkını da zedelediği ifade edildi. Barolar, son dönemde muhalif gazetecilere, siyasetçilere, belediye başkanlarına ve sanatçılara yönelik yürütülen soruşturma ve davaların, yargının araçsallaştırıldığı endişesini artırdığını belirtti.
“GAZETECİLİK FAALİYETİNİN SUÇ OLMADIĞINI HATIRLATIYORUZ”
62 Baro Başkanlığı adına yapılan ortak açıklamanın sonunda şu ifadeler yer aldı: “Gazetecilik faaliyeti suç değildir. Yargının araçsallaştırılmasına ve temel hakların keyfi şekilde kısıtlanmasına karşı durmaya devam edeceğiz. Hukukun üstünlüğünü; demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerini savunmayı sürdüreceğiz.”