Sayın Hüseyin Şahin, sizi tanıyabilir miyiz?
1967 İstanbul doğumluyum. Evliyim, bir çocuk babasıyım. Doğa sporlarının birkaç dalı ile amatör olarak uğraşmaktayım.
AKUT ile ilişkiniz nasıl başladı, nasıl ekip lideri olarak seçildiniz?
AKUT’a, Akdeniz Üniversitesi BESYO’da eğitmen olarak derslere girdiğim dönemde AKUT Antalya Ekip Lideri Yılmaz Sevgül’ün teşvikiyle gönüllü oldum. 2009 yılında Çanakkale’ye taşınmamla birlikte Başkanımız Ali Nasuh Mahruki ve AKUT Yönetim Kurulu’nun destekleriyle 2010 yılında AKUT Çanakkale Ekibini kurduk ve ekip lideri olarak çalışmalara başladım.
Bölgenizdeki AKUT ekibinin tarihçesi ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz?
AKUT Çanakkale ekibi 2010 yılında kuruldu. Şu an 40 gönüllümüz mevcut. Bu gönüllülerden 15’i operasyonel yetkinliğe sahip. Diğer gönüllülerimizin eğitimleri devam etmektedir. Operasyonel anlamda arama-kurtarma konusunda; sualtı, arazi, enkaz arama kurtarma konusunda donanıma ve yeterliliğe sahip bir ekibiz. Bunun yanında iç yapılanmamızı oluşturan, sosyal sorumluluk projelerini yöneten Proje, Eğitim, Seminer, Kurumsal İletişim ve İletişim Lojistiği birimlerimiz mevcut ve hep birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Çanakkale’nin fiziki ve beşeri durumunu özetler misiniz?
Çanakkale 938 km², 120 bin nüfusu olan, turistik ve tarihi değeri yüksek olan bir şehir. Çanakkale il merkezi ile birlikte toplam 12 ilçeye sahibiz. İlimizin yüzölçümünün % 53’ü ormanlarla kaplı, diğer yarısı kentleşmiş ve dikime elverişli araziden oluşmakta. Marmara Denizi’ni Ege Denizi ile buluşturan bir boğazımız var iki yakanın ortalama uzunluğu 86’şar km. Şehitliklerimiz ilimizin ve ülkemizin önemli bir değeri… 18 Mart Üniversitesi de şehrin modern yüzünü yansıtmak açısından önemli bir değerimiz.
Marmara Bölgesi’nin Uludağ’dan sonra en büyük dağı olan Kazdağı (1774m.) ilimiz sınırları içinde. Yüksekliği 1000 m.yi aşan 11 dağımız mevcut. Ekonomimizde tarım başı çekmekte. Ayçiçeği ve üzüm üretiminde ilk üç ilden biri, zeytin yetiştiriciliğinde 4. sıradayız. Bal ve Balık da önemli gelir kaynaklarımız arasında. Tarım sanayinin yanı sıra seramik başta olmak üzere taş ve toprağa dayalı sanayide de gelişmiş durumdayız.
Çanakkale il merkezine 30 km mesafede bulunan Truva harabeleri, en eski yerleşim merkezlerindendir. Truva iki bin sene boyunca Anadolu’nun kültür merkezi olmuştur. Truva harabeleri M.Ö. 3200 ile M.S. 400 seneleri arasına aittir. Çanakkale’de tarih boyunca pek çok medeniyet yaşamıştır.
Şehir, adını Fatih Sultan Mehmet’in Anadolu yakasına yaptırdığı kaleden alır. Kaleye ilk başlarda Kale-i Sultâni adı veren halkımız zaman içinde kaleyi çanağa benzeterek “Çanakkale” isminde karar kılmıştır.
Çanakkale topraklarının tamamı 1. Derece deprem kuşağında yer almaktadır. Uzak geçmişe bakacak olursak M.Ö. 2500 yılında Truva Antik Kenti’nin büyük bir deprem ile yıkıldığını biliyoruz. Yakın geçmişte ise 1900 yılında Ayvacık Çanakkale’de 5.2, 1912’de sınır ilçemiz olan Şarköy’de 7.3, 1935’de Yenice Çanakkale’de 7.3, 1968’de Ezine Çanakkale’de 5.2, 1983’de Ayvacık Çanakkale’de 5.2, 1983 Biga Çanakkale’de 5.8, 2013 Ege Denizinde 6.2 şiddetiyle yaşanan depremler, ilimize etkisi açısından önemli depremlerdir.
Çanakkale’de bir AKUT ekibinin kurulmasına bu depremlerden yola çıkarak karar verdiğinizi söyleyebilir miyiz?
Evet, ülkemizin deprem haritası, AKUT’un ülke genelindeki ekiplerinin mevkilerini belirleyici unsurların başındadır. AKUT Arama Kurtarma Derneği, özellikle deprem arama kurtarma konusunda profesyonelleşmiş gibi görünse de sualtı, su üstü, dağ arama kurtarma, yangın gibi pek çok alanda başarılı operasyonlara imza atmakta ancak depremler kitlesel afetlere neden olabildiği için önlem almak için daha kapsamlı ön hazırlıklar yapmak gerekiyor.
Bildiğiniz gibi ülkemizin yüzölçümünün % 42’si (ki az evvel de belirttiğim gibi Çanakkale de bu gruba dâhil) 1. derece deprem kuşağında, % 92’si farklı derecelerde de olsa deprem kuşağında, nüfusun ise % 95’i deprem kuşağı üzerinde yaşamaktadır. AKUT Çanakkale ekibi, ülkemizin deprem gerçeğinin yanı sıra, bölgemizin konumu itibariyle turizmden dolayı yaşanan sualtı kazalara hızlıca müdahale edebilmek için ihtiyaç hissedildiğinden kurulmuştur.
AKUT sizin için ne ifade ediyor?
AKUT benim için koşulsuz vatan ve insan sevgisidir. Vatanımıza olan borcumuzdur. Her insanın, içinde yaşadığı topluma faydalı bir birey olması; gelişmiş ve birbirine sevgi ve saygıyla bağlanmış toplumların temelini oluşturur.
Özellikle ekip lideri, bölüm, birim sorumlusu gibi lider kadroda yer alan gönüllülerin büyük bir özveriyle çalıştığını biliyoruz. Hayatın kişisel alanları ve sorumluluklarıyla birlikte bütün bunları nasıl başarıyorsunuz?
Elbette güzel olan hiçbir şey kolay olmuyor. AKUT gibi, kendini uluslararası standartlarda hayat kurtarmaya adamış bir kurumdaysanız çok çalışmanız gerekiyor. Sağlığınıza dikkat etmeniz, çağın gerekliliklerine hızlıca adapte olmanız, yenilikleri takip etmeniz, eğitimlerinizi yinelemeniz gibi pek çok mecburiyetin içindesiniz… Gönüllü olmak keyfe keder çalışmak demek değil, taşın altına elini koymaya karar vermek anlamına geliyor. Gönüllüysek sorumluyuz, sorumluysak zorunluyuz diye düşünüyorum. Bu seçimi yapmaktan, bu büyük ailenin bir parçası olmaktan gururluyum. Ailem de bana bu konuda her zaman destektir. Bu kurumun yerine getirmeye çalıştığı misyonun hedeflerine ulaşabilmesi için bana destek vermekteler.
Bölgenizde en çok ne tür operasyonlara çıkıyorsunuz ve ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Çanakkale ve civarı irili ufaklı dağlar ve ormanlarla kaplı. Bu coğrafi koşullardan dolayı çok çeşitli operasyonlara çıkabiliyoruz. Ancak genellemek gerekirse operasyonlarımızın çoğu doğada kaybolma ve mahsur kalma olayları üzerine oluyor. Ancak tabii ki her AKUT ekibi gibi deprem (enkaz) arama kurtarmada gerekli yeterliliğe sahibiz.
Ekibinizin kuruluşundan bugüne kadarki operasyon istatistiklerini paylaşır mısınız?
AKUT Çanakkale ekibi olarak, kurulduğumuz 2010 yılından bu yana 33 operasyon gerçekleştirdik. 3 bireyi yaşama döndürdük. Yaşamını kaybetmiş 4 bireyi bulundukları yerden kurtarıp sağlık ekiplerine teslim ettik, 2 hayvanı kurtardık. Ayrıca katılımı AKUT Genel Merkez tarafından planlanan Van depremi gibi ulusal veya uluslararası düzeydeki arama kurtarma operasyonlarının kadrosunda aktif olarak yer almaktayız.
Bir ihbar geldiğinde operasyona çıkma kararını nasıl ve neye göre alıyorsunuz?
İlk olarak ihbarı yapan kişi ya da kişilerin çözüm bulabilmeleri için çevrelerinde bulunan çözüm kaynaklarına ulaşıp ulaşmadıklarını tespit ederiz. Şayet çözüm kaynaklarına ulaşılabilecekse bu konuda yönlendirme yaparız. Böyle bir durum söz konusu değilse, ekibimizin mevcut duruma yönelik gerçekleşmesi gereken operasyonu yönetmek için gerekli şartlara sahip olup olmadığının değerlendirmesini yaparız. Eğer şartlar uygunsa operasyon birimine haber vererek buluşma noktasında birleşir ve planlama yaparız. Aynı zamanda operasyona çıkmadan evvel AKUT İstanbul Genel Merkezini arayıp operasyonun detayını, katılacak gönüllü arkadaşlarımızın isimlerini bildiririz. Şayet bizim elimizdeki mevcut gücün yetersiz kalacağı büyüklükte bir vaka ile karşı karşıya kalmışsak en yakındaki AKUT ekiplerine destek çağrısı geçeriz.
Diğer ekiplerle ne sıklıkta çalışmalar yapıyorsunuz? Sadece büyük operasyonlarda mı bir araya geliyorsunuz?
Sadece operasyonlarda değil, eğitimlerde de sıklıkla bir araya geliyoruz. Yine AKUT Genel Merkez tarafından planlanan ve tüm ekiplerin bir araya geldiği “Beyin Fırtınası” gibi büyük organizasyonlarda da buluşuyoruz. Diğer ekiplerle ortak çalışmalar yapmak gönüllü arkadaşlarımızın motivasyonunu artırıcı önemli bir faktör. Her ekibin kendi bölgesinin ihtiyaçlarıyla paralel, uzmanlık alanı farklı. Bir araya gelip bilgi paylaşımı yapıldığı zaman hem yeni şeyler öğreniyor olmak hem de büyük bir ailenin mensubu olduğunu görmek gönüllülerimizi motive ediyor. Özellikle kalabalık kadro ile gerçekleşen eğitimlerde gönüllü arkadaşlarımın kendileri ile gurur duyduklarını, AKUT içinde olmaktan mutlu olduklarını çok daha net biçimde gözlemleyebiliyorum.
Operasyonların başlangıç, yürütme, bitirme ve sonrasındaki süreci bizle paylaşır mısınız?
Operasyon kararı verildikten sonra operasyon ile ilgili telefon zinciri kurulur. Operasyon için gerekli olan temel gönüllü sayısı tamamlandıktan sonra hızlıca olay yerine intikal edilir. Olay ile ilgili genel durum incelemesi yapıldıktan ve bilgi alındıktan sonra çözüme ulaştırıcı çalışmalar başlatılır. Operasyonun tamamlanmasından sonra AKUT Çanakkale idare binasına geri dönüp ilgili bilgileri AKUT Genel Merkez’e bildiririz. Daha sonrasında operasyon ile ilgili durum değerlendirmesi yaparız.
Hoşlanmadığınız bir operasyon türü var mıdır?
Tabii ki bazı operasyonlar diğerlerinden hayli zor ilerliyor ancak çıkış noktamız can kurtarmak olunca operasyon ayırt etmiyoruz. Her operasyon bizim için aynı önemde.
Bölgenizde, arama kurtarma alanında çalışan başka kurumlar, STK’lar, oluşumlar var mı, varsa acil durumlarda aranızdaki koordinasyonu nasıl sağlıyorsunuz?
Bölgemizde arama kurtarma alanında çalışan kurumlar var. Herhangi bir acil durum ihbarı aldıklarında, eğer bize ihtiyaç duyarlarsa o anda olaydan haberdar ediliyoruz. Eğer biz bir ihbar alırsak, donanım ya da insan kaynağı eksiğimiz varsa yahut bizim karşılayamayacağımız bir operasyon ile karşı karşıya kalmışsak bu kurumlar ile iletişime geçiyoruz.
Bölgenizdeki yerel yönetimlerin, kamu kurumlarının, özel sektörün, medyanın ve yurttaşların STK’lara, AKUT’a ve gönüllü hizmetlere yaklaşımlarını değerlendirir misiniz? Kurumlardan yeteri kadar destek alabiliyor musunuz?
AKUT zaten ülke genelinde saygın bir kurum. Çanakkale bölgesindeki halkımız da arama kurtarma çalışmalarımızı takdirle takip etmekteler. Yine ücretsiz olarak düzenlediğimiz “Afet Bilinçlendirme” ve benzeri seminerlere de son derece ilgililer. AKUT Çanakkale ekibi olarak, halkımızın talep edeceği benzer eğitimleri, ekibimizin mevcut potansiyeli dâhilinde karşılamaya her zaman hazırız. Şu ana dek ne devletin bir kurumu ile ne de diğer kurumlarla en ufak olumsuz bir durum ile karşılaşmadık. Gönüllü olarak faaliyet gösteren kurumlarda en önemli ihtiyaç sürdürülebilir insan gücüdür. Bu konuda yani AKUT’a gönüllü olma noktasında verecekleri destek en önemli ihtiyacımızdır. İnsan hayatına değer veren herkese kapımız açık.
Çanakkale’de STK’lar ile uyum içerisinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Resmî olarak arama kurtarma ile ilgili Valilik düzeyinde yapılan toplantılara davet edilmekte ve gerekli olduğu durumlarda programlara dâhil edilmekteyiz. Basın da sadece medyatik operasyonlarda değil, vatana hizmet ettiğimiz tüm çalışmalarda yanımızda yer almakta. Bu noktada herkese teşekkürlerimizi iletmeliyim.
Bölgenizdeki AKUT yapılanmasıyla ilgili kısa ve uzun dönemli hedeflerinizi bizle paylaşır mısınız?
Kısa dönemde, bu yılki planlarımız içinde yer alan seminer, eğitim ve projelerimizi bitirmeyi, uzun dönemde ise gönüllü sayımızı artırarak ulusal ve uluslararası afetlere önemli bir kadro ile katılım sağlayabilecek eğitimli gönüllü sayısına ulaşmayı hedefliyoruz. Yine bisiklet faaliyetleri kapsamında bir merkez olmak da hedeflerimiz arasında.
AKUT, arama kurtarmanın dışında Vakıf, Spor Kulübü, Üniversite Toplulukları, Çocuk Akademisi gibi pek çok farklı kurumsal yapılanmasıyla da hizmetlerini sürdürüyor. Bölgenizde AKUT’un bu tür diğer kurumsal yapılanmalarıyla ne tür projeler gerçekleştiriyorsunuz?
Çanakkale bölgesinde AKUT Spor Kulübüne bağlı Bisiklet Branşı ile ilgili çalışmaların yapılmasını üstlendim. Bu konu ile ilgili planlarımız hazırlıyoruz. Önümüzdeki yıl bu planların uygulamaya dönüştürülebilmesi için çalışmalara başladık. Ayrıca her ekipten bir gönüllümüzü tespit ederek bisiklet takımı oluşturma planımız var.
Ekibinizde eksikleriniz, ihtiyaçlarınız nelerdir, AKUT’a katkıda bulunmak isteyen okuyucularımıza ne mesajlar vermek istersiniz?
AKUT gibi STK’ların en önemli ihtiyacı süreklilik sağlayacak destekler bulabilmek. Bunların başında akaryakıt, yer, kullandığımız taşıtların ve malzemelerin bakım-yedek parça ihtiyaçları geliyor. AKUT gibi uluslararası standartlarda faaliyet gösteren ve ülkenin en güvenilir kurumlarının başında gelen bir STK’nın, günümüzün sürekli yenilenen teknolojik gelişmelerine de anında ayak uydurabilmesi gerekiyor. Arama kurtarma malzemelerinin maliyeti çok yüksek. Her AKUT ekibinin olduğu gibi bizim de malzeme anlamında birçok eksiğimiz var tabii ki ancak bunları burada saymak mümkün değil. Lojistik birimimiz tarafından bu eksikler sürekli güncel halde tutulmaya çalışılıyor ve bize destek sağlayacak kaynakları bulduğumuzda aciliyet durumuna göre listemizden karşılanmasını sağlıyoruz.
Yazık ki AKUT sadece depremde hatırlanıyor ama biz bir depreme hazırlıklı olabilmek için kesintisiz eğitim yapmak zorundayız. Ayrıca deprem olmadığı zaman da AKUT var, operasyon var, gider var... Ülke genelindeki 35 ekibimizle haftada ortalama 3-4 operasyona çıkmaktayız. Halkımıza şunu söylemek isterim; AKUT’a bağış yapmak bir cana bağış yapmaktır. Yaptığınız bağışlar mutlaka bir cana dokunacaktır. AKUT’a destek olmak isteyenler AKUT web sitesinden bizlere her zaman desteklerini ulaştırabilirler. Zira bağışlardan ve kurumlara verdiğimiz eğitimlerden başka gelir kaynağımız yok.
Gençleri zararlı ve faydasız alışkanlıklardan uzak tutmak ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak için STK’lara katılımın ve gönüllülüğü teşvik etmenin önemi ve olumlu etkisi biliniyor. Bir AKUT ekip lideri olarak bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
Bana göre gençler için gönüllü olarak bir STK’da görev almak vazgeçilmez olmalı ve hatta devlet tarafından da desteklenmeli, yönlendirilmeli. Gençlerin boş zamanlarını faydaya dönüştürebilmeleri için fikirlere ve seçeneklerle buluşturulmaya ihtiyaçları var.
Bizim AKUT Çanakkale ekibi olarak gençlere her zaman kapımız açık. Okul yöneticileri, STK’lar ve aileler, gençlerle ilgili her projeyi görüşmek üzere bize her zaman ulaşabilirler.
www.akut.org.tr adresinden “Operasyonel Ekiplerimiz” seçeneğini tıkladığınızda size en yakın AKUT ekibinin iletişim bilgilerine erişebilirsiniz. Yine her ekibin sosyal medya sayfası da var ve bu sayfalar halkımız ile düzenli olarak iletişim kurmak için yetkilendirilmiş gönüllüler tarafından kullanılıyor.
İyi bir ekip olmak sizce ne anlam ifade etmektedir? Ekibinizi, ekip çalışması özellikleri kapsamında değerlendirir misiniz?
Ekip=Takım demek. Takımın başarılı olmasını istiyorsanız ya iyi oyuncular seçmeli ya da elinizdeki oyuncuları iyileştirmelisiniz ki bu da sadece düzenli ve bilinçli eğitim ile olur. AKUT’un başarısındaki en büyük sırrın eğitim ve disiplinden taviz vermeyişi olduğunu düşünüyorum.
Yine ekip lideri de önemli bir noktada çünkü ekibi bir arada tutan, motivasyonu, bilgi ve beceriyi artırmak için gerekli önlemleri alan, bireylerin performanslarını yakından takip eden kişi ekip lideridir. Sonuç olarak şunu söyleyebilirim; birbiri ile uyum içinde çalışabilen, alanıyla ilgili güncel bilgilere sahip olan, eğitimleri tam, pratik yapan, motive olmuş ve gerekli teçhizatlara sahip ekipler başarılı olabilirler… Biz özelde AKUT Çanakkale ekibi olarak, genelde de AKUT Arama Kurtarma Derneği olarak bu şartları karşılayabilen, başarılı, koordineli, çok çalışan ve çağı yakalayan bir ekibiz.
18 Mart Çanakkale Zaferini 100. yılını kutlamaya ve Çanakkale şehitlerimizi saygıyla anmaya hazırlanıyoruz. AKUT şehitlerimizi anma programlarına her zaman her şartta katılmış bir kurum. Bu 18 Mart için programınızdan bahseder misiniz?
Bildiğiniz üzere 4 yıldır üst üste Çanakkale zaferini kutlamak ve şehitlerimizi anmak için AKUT olarak Çanakkale’ye gidiyorduk. Bu yıl Çanakkale Zaferinin 100. Yılı için 17-18 Mart tarihlerinde yine Çanakkale'ye, şehitlerimize gidiyoruz. İki gün boyunca Seddülbahir Köyünde kamp atıp çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Bu sene programımız şu şekilde olacak: 17 Mart sabahı Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen 500 gönüllümüz ile kamp alanına yerleşeceğiz. Gün boyu başta 57. Alay Şehitliği olmak üzere şehitliklerimizi ziyaret edeceğiz. Aynı akşam Seddülbahir köyünde bulunan, Çanakkale savaşında ilk şehitlerimizi verdiğimiz yer olan, İlkşehitler anıtında anma töreni yapacağız. 18 Mart sabahı ilk şehitler anıtında yapılacak olan resmî törene katılacağız. Daha sonra 500 gönüllümüz ile Seddülbahir köyünden başlayıp Çanakkale Şehitler Abidesi’nde biten 6 km.lik bir anma yürüyüşü yapacağız. Anıtta yağacağımız saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra programımız sona erecek. Her Türk vatandaşı gibi Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100.yılını kutluyor olmaktan gurur duyuyorum.
Eklemek istedikleriniz?
Halkımızı güvenli yaşam kültürünü benimsemeye davet ediyorum. Felaketleri en az hasarla atlatabilmenin yolu tedbir almaktır. Yaşam alanlarımızı korunaklı hale getirmek için bilinçlenmek zorundayız. Biz AKUT olarak halkımızın her tür sorusunu cevaplamaya her zaman hazırız.