Genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendiren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, seçim sonuçları ile ilgili olarak “Lafın kısası kazanamadık” derken, Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan ayrılması gerektiğini savunanlara da destek verdi. Gökhan; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu için “Faturayı bir kişiye çıkartmak kolay, bu yanlış. Ama değişmeli midir, değişmelidir. Değişim olmalıdır” ifadelerini kullanması dikkat çekti. 2024 yılı yerel seçimlerinde aday olacağını açıklayan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, adaylığı ile ilgili olarak ise tek şartının “Önseçim” olduğunu belirtti.
Gazeteci Sami Er’in hazırlayıp sunduğu programa konuk olan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, siyasi açıklamalarda bulundu. 14-28 Mayıs seçimlerini kaybettiklerini ifade eden Gökhan, CHP’de de değişim taleplerinin içeriğinin dolu olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçim tarihinden 2 yıl önce İttifak çalışmalarına başlandığını, protokoller hazırlandığını ancak adayın kim olacağının tespiti konusunda geç kalındığını söyleyen Gökhan “Kazanamadık” dedi.
“UZUN LAFIN KISASI: KAZANAMADIK”
14 – 27 Mayıs seçimlerini değerlendiren Ülgür Gökhan; “Meral Akşener’in masadan kalkması seçimleri çok etkiledi tabii. Çünkü insanlar kaç yıl boyunca bu masa umut bağlamıştı. 6’lı masa birçok kez bir araya geldi. Hatta insanlar diyordu ya çok uzadı. Anayasa değişikliğinden tutun, ortak programa kadar her şey tamamlandı. Ama son tahlilde genel başkanlık konusunda sıkıntı varmış meğer. Adaylık konusunda. Bu son günlere kalmış. Vatandaş nezdinde tabii bir soğuma oldu. Vatandaş da dedi ki ya arkadaş siz adaylık konusunda daha anlaşamamışsınız. Bu kadar toplandınız. Onun üzerine önemli bir bölüm vatandaş, yani bizi azınlığa düşüren seçimi kazanmamızı sağlayacak sayıdaki vatandaş vazgeçti. Karşı tarafa geçti ya da sandığa gitmedi. Dolayısıyla da bütün o güzelim emekler heba oldu. Demokratik bir süreç olan güçlendirilmiş parlamenter sistemi ve onun anayasasını yapabilecek kazanımları sağlayamadık. Mecliste çoğunluğu sağlayamadık daha sonra da Cumhurbaşkanlığı Seçimini kaybettik. Meclis seçimini de bu şekilde kaybedince zaten ikinci turdaki Cumhurbaşkanlığı Seçimini de kaybetmemiz bence biraz doğaldı. Vatandaş daha duygusal davranır, biz daha siyasi akılla davranırız. Vatandaştan siyasi akıl bekleyemeyiz. Onlar sadece duygularıyla veya işte beklentileri farklıdır. İşte uzun lafın kısası Kazanamadık” dedi.
“DEĞİŞİMİN TALEBİNİN İÇİNİ DOLDURMAK LAZIM”
Genel seçimlerin ardından Cumhuriyet halk Partisindeki değişim istemi hareketlerini de değerlendiren Gökhan, "Zaten seçimler hemen sonra genel başkan ve merkez yönetim kurulu derhal kurultay kararı aldı. Genel başkan da yani istifa yarın sabah istifa denebilir. Ama istifa ettiği zaman partinin bir kaotik durumda olmasını istemez. Onun için ‘Ben kaptan olarak diyor limana salimen bu gemiyi götürmem lazım. İlçe kongreleri, il kongreleri yapılır. Kurultay delegeleri seçilir. Kurultay yapılır. Kurultayda beni aday göstermek isterlerse bakarız. Ya da başka adaylar çıkar. Kurultayımızı yaparız. Ondan sonra da yerel seçimlere gideriz’ diyor. Yani yarın sabahleyin hemen istifa et denmesi bence çünkü ortada bir şey var, kaotik durum var. Bir sıkıntı var. Yani partiyi başıboş bırakamazsınız. Çünkü eğer bir başarısızlık varsa mevcut yönetim de başarısız. Peki onun yerine kim gelecek? Yani şimdi kalkıp da İmamoğlu bırakıp da belediyeyi partinin başına mı gelecek? Mansur Yavaş mı kim gelecek? Kurultay zamanında genel başkan aday olur mu, olmaz mı onu bilemem. Ama bana sorarsanız artık bu aşamada genel başkanın adaylığı noktasında bir sıkıntı gözüküyor. Yani şimdi değişim diyenler değişimin altını pek doldurmuyorlar ama bence de genel başkan bayağı yıpratıldı. Yani genel başkana sahip çıkılamadı. Türkçesi, Genel Başkan kaybetti. Olmadığı zaman o zaman yapacak fazla bir şey kalmadı artık. Dolayısıyla artık bir başka genel başkan ve yönetim oluşmasında yarar var. Ben benim görüşüm bu. Ama genel başkan hemen istifasını talep etmek bence pek uygun değil. Ve sadece genel başkana bunun faturasının çıkması da uygun değil. Hepimiz, kendimizi de sorgulamamız lazım. Faturayı bir kişiye çıkartmak kolay, bu yanlış. Ama değişmeli midir, değişmelidir. Değişim olmalıdır. Değişim derken tabii işte altını doldurmamız lazım. Şahıs değişmesinin bir manası yok. Önce partinin yapısını bir sağlamlaştırmamız lazım. Tüzüğümüzü değiştirmemiz, daha demokratik bir tüzük haline getirmemiz lazım. Programımızda bazı rötuşlar yapmamız lazım. Yeni anlayışları ortaya koymamız lazım. Örgüt yapılan iyileştirmemiz lazım. Ve siyaset yapma yöntemimizi, biçimimizi yeniden değerlendirmemiz lazım. Daha çok tabana, halka, sivil toplum kuruluşlarına ulaşmamız lazım” dedi.
“ADAYI BİZ ÇIKARMADIK.. MAVİ LİSTEYİ DESTEKLEDİM..”
CHP Çanakkale merkez ilçe delege seçimlerini değerlendiren Ülgür Gökhan; “Mavi listenin oluşumunu takip eden, savunan Cevatpaşa Mahallesi Muhtarı Evren Kızıoğlu arkadaşımız vardı. O aday olmak istedi. Biz de kendisine memnuniyetle destekleriz dedik. Cumhuriyet Halk Partisi Örgütü'nü de merkez ilçe başkanlığı, arkadaşlarıyla beraber yapmak üzere talep etti ve bir liste çıkarttı. Mahallelerde köylerde o listesini takip etti. Bazı yerlerde işte mesela Kepez'de beyaz liste çıkartmadı, Mavi liste aldı. Bilmem diğer mahallelerde beyaz liste kazandı. Ben mavi listeyi destekledim. Mavi listeyi destekledim derken Evren Kızoğlu'nun çünkü başka karşı tarafta aday yoktu. Diğer arkadaşlar olayı belediye başkanının adaylığına taşıdılar. Muharrem Bey ve benimle ilgili partiliye bunu empoze ettiler. O adayı ben çıkarmış değilim. Bizim grubumuz var, ekibimiz var. Bu ekibin içerisinde de o arkadaşımız çıktı, biz de destekledik. Sadece ben değil, birçok insan destekledi. Yeterli oyu alamadı. Diğer arkadaşlar kazandı. Beyaz liste, mavi listenin adayına değil, Mavili destekleyicisi benim üzerimde kurdu şeyini ve belediye başkan adaylığı üzerine kurdu. Ben belediye başkan adayıyım falan diye ortaya çıkmadım. Yani Evren Kızıoğlu kazansaydı, onun listesi kazansaydı benim belediye başkanlığımı sağlayamazdı” dedi.
“TÜM ÜYEYLE ÖN SEÇİM.. YOKSA BEN YOKUM.. MUHARREM BEY..”
Konuşmasının devamında Ülgür Gökhan adaylık şartının tüm üyelerin katılımıyla ön seçim olduğunu, aksi takdirde aday olmayacağını belirterek; “Biz diyoruz ki belediye başkanı adayı olacaksak, tüm üyeyle ön seçim diyoruz. Geçen dönem öyle yaptık. Sadece kendi şahsımızla ilgili değil. Belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri de olmak üzere artık bundan sonraki tüzükte de bu yer alması bütün adaylıkların ön seçimle belirlenmesi gerektiğini hatta daha da ileri gidiyoruz. İşte diyoruz ki parti MYK'nın da yine eskiden olduğu gibi parti meclisi üyelerince seçilmesi. Evren Bey ilçe başkanı olsaydı benim, ben tamam belediye başkanı adayım falan öyle bir şey yok. Muharrem Bey aday olabilir. Benim için hiçbir sakınca yok. Ben de aday olabilirim. Başka bir arkadaş da aday olabilir. Bunun olma şartı tüm üyeyle ön seçim. Zaten tüm üyeyle ön seçim yoksa ben yokum diyorum. Ama ben zaten şu anda adayım diye ortaya çıkmadım. Şimdi tabii şey olunca değişim deyince genel başkan da gitsin. Belediye başkanları da gitsin, herkes değişsin. Şimdi ilçe kongresi olacak ama bunun bu örgüt seçimlerinin belediye başkanlığı seçimiyle bir alakası yok. Adaylık seçimi ile alakası yok. Çanakkale'de özellikle kendi adı geçen arkadaşlar vardı, belediye başkanlığı için. Onlar devam etmeli. Ve onlar seçmenin yani partili üyelerin oylarıyla bir pozisyon almalılar. Bütün üyeyle ön seçim yaparsanız başkalarını da yüreklendirirsiniz, heveslendirirsiniz. Zenginlik yaratır bu. Ben daha önce de söyledim. Bugün de söylüyorum, hep söylüyorum; parti üyeme güveniyorum. Parti üyelerimin kararları en üst karardır. Bizim kurultayımız yerelde parti üyeleridir” dedi.
"NİHAİ BİR KARAR VERMİŞ DEĞİLİM"
“Cumhuriyet Halk Partisi'nden Çanakkale Belediye Başkanı olacak mısınız?” sorusuna ise Ülgür Gökhan, "Şu anda nihai bir karar vermiş değilim. Çünkü benim hep geçen seçimlerde de söylemiştim. Gene söylüyorum. Tabiatıyla ben uzun yıllardır belediye başkanlığı yapıyorum. Kentteki insanlarımızın bir bölümü devam etmemi istiyor. Bir bölümü etmememi istiyor. Doğaldır. Tabii benim belli bir yaş durumum da var. Bunu da öne çıkaranlar var. Artık bu yaşta olmaz diyenler var. Ben ona katılmıyorum. Yani onun yaştan değil zihinsel alakası var onun. Ama olsun öyle düşünenlere de saygı duyuyorum. Ama tabii hakikaten artık yani önümüzdeki süreçte ne kadar verimli olabilirim? Ailem bu konuda ne der? Halkın nabzı nedir? Halkın nabzını tutmamız lazım. Eğer bütün bunlar uygunsa ve benim kendi içimde de bir heves varsa, tekrar devam edeyim, bu kentte yapamadıklarımızı da yapalım noktasına gelirsem aday olmayı düşünürüm. Şu anda öyle bir kararım yok. Ama tabii şartım da bu. Şartım tüm üyeyle ön seçim olursa. Birinci şart tüm üyeyle ön seçim" diyerek cevap verdi.