Kanadalı Alamos Gold ve yerli iştiraki Doğu Biga Madencilik A.Ş. tarafından Çanakkale Kirazlı köyünde siyanürlü altın madeni işletmeciliğine karşı aralarında çevre örgütlerince 26 Temmuz 2019 tarihinde "Su ve Vicdan Nöbeti" başlatılmıştı. Günlerce süren eylemlere sonunda Alamos Gold ve yerli iştiraki Doğu Biga Madencilik A.Ş’nin bölgede açmak istedikleri siyanürlü altın madenciliğinin ruhsatı yenilenmemişti.
JANDARMA TUTANAKLARI DELİL KABUL EDİLDİ
Su ve Vicdan Nöbetinin başlamasından bir gün öncesi 25 Temmuz 2019 tarihinde başlatılan ve 12 Ağustos 2019 tarihine kadar devam İl Jandarma tutanaklarını inceleyen savcılık Çanakkale Belediyesinin 70’dene fazla resmi hizmet ve toplu taşıma araçlarının belediyenin yetki ve sorumluluk alanı dışında ve eylemlerde kullanıldığını tespit etti. Savcılık ayrıca Su ve Vicdan nöbeti için Belediye bütçesinden 192.860 TL usulsüz harcama yapıldığını tespit etti. Bu suçlardan iddianame hazırlandı.
BAKANLIK SORUŞTURMA İZNİ VERMİŞTİ
Müfettiş Raporları ve Jandarma tutanaklarından yola çıkan Cumhuriyet Başsavcılığı; dönemin Belediye Başkanı Ülgür Gökhan olmak üzere Başkan Yardımcıları İrfan Mutluay, Rebiye Ünüvar, Ali Sürücü, Zeynep Özleyiş Çetin, Handan Serap Özyayla Kenar, Birim müdürleri Duygu Albayrak, Mehmet Cengiz Işık, Hakan İnci, Göksel Koyuncu, Ayşe Sevil Albay, Özlem Eryiğit, Hayati Gürses, Zeki Çakır, Meral Harput, Mustafa Kemal Albayrak, Ahmet Olcay Runa, İsmail Balcı, Aykut Şahin, Esra Ersak, Caner Candan hakkında fezleke hazırlamıştı.
DANIŞTAY İTİRAZLARI KABUL ETMEMİŞ “YARGILANSINLAR” DEMİŞTİ
İşçileri Bakanlığı ise yaptığı inceleme sonrasında 30 Haziran 2020 tarihinde başta Ülgür Gökhan olmak üzere tüm müdür ve çalışanlara yönelik soruşturma iznini onaylarken; CHP Meclis üyeleri Süleyman Canpolat, Erdal Gezen ve dönemin İl Genel Meclis Başkanı Sadık Göğüsgeren hakkında ise soruşturma izni vermemişti.
İçişleri Bakanlığının kendileri hakkında soruşturma izni vermesi üzerine dönemin Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve birim müdürleri ile diğer şüpheliler Danıştay’a itiraz ettiler. Danıştay 1.Dairesi ise verdiği kararla şüpheliler hakkında soruşturma iznini kaldırmayarak dosyadan sadece belediye işçisi ve memurunun yaptıkları iş ve işlemleri suç saymayarak geri kalan 16 kişi hakkında soruşturma iznini onaylamıştı.
İLK KEZ 2022 YILINDA HÂKİM KARŞISINA ÇIKTILAR
İçişleri Bakanlığının soruşturma iznine karşı Danıştay’ın da “Yargılama” izni vermesi üzerine Ülgür Gökhan, özel kalemi ve müdürlerinin tamamı hakkında Çanakkale Cumhuriyet Savcılığı 25 Ocak 2022 tarihinde tamamladığı iddianame ile Çanakkale 2.Asliye Ceza Mahkemesine başvurdu. Savcılığın iddianamesini kabul eden mahkeme ilk duruşma tarihi olarak 14 Aralık 2022’yi belirlemişti. Savcılık iddianamesinde dönemin belediye başkanı Ülgür Gökhan için siyasi yasak isterken; “Su ve Vicdan Nöbeti adı altında başlatılan eylemlerde Belediyeye ait araçların ve personelin görevlendirilmesini sağlayıp, Belediyeye ait taşıtların tahsis oldukları amaç dışında kullanılmasına müsaade ederek, bu eylemlerde kullanılmak üzere mal ve hizmet alımlarının yapılması talimatını vererek Belediye bütçesinden toplam 192 bin 860 lira 54 kuruş harcama yapmak suretiyle kamu zararına yol açtığı, şüphelinin bu şekilde farklı zaman ve tarihlerde birden fazla kez görevinin gereklerine aykırı hareket ederek zincirleme bir şekilde görevini kötüye kullandığı ve taşıt kanununa muhalefet ettiği..” suçlamasında bulunmuştu.
GÖKHAN VE MUTLUAY SON KEZ HÂKİM KARŞISINA ÇIKTILAR!
Aralarında Ülgür Gökhan, İrfan Mutluay, Rebiye Ünüvar’ında olduğu 16 kişinin yargılandığı davanın 5’nci duruşması 26 Nisan 2024 tarihinde gerçekleşti. Sanıklardan son savunmaları istendi. Sanıkların büyük kısmı yazılı savunma verirken duruşmaya Ülgür Gökhan ve İrfan Mutluay katılarak son savunmalarını yaptılar.
GÖKHAN “HALKIMIZIN TALEBİNE DUYARSIZ KALMAMIZ DÜŞÜNÜLEMEZ”
Ülgür Gökhan’a son savunması soruldu. Gökhan ise son savunmasında; “Önceki savunmalarımı ben de tekrar ediyorum, eylem tarihinde ben Çanakkale Belediyesi başkanı olarak görev yapardım, daha önce de anlatmaya çalıştığım üzere bu baraj Çanakkale ilinin temiz su karşılayan yegane bir baraj olup bu barajın korunması da bizim görev ve sorumluluğumuz altındadır, buna dair protokolü dosyaya sunmuştuk. Nitekim bu eylemlerin de etkisi ile Doğu Biga Madencilik Anonim Şirketinin bahse konu maden arama ruhsatı iptal edilmiş, bu şirket orayı terk etmiştir. Demek istediğim halkın tepkisinin yerinde olduğu da böylece sabit olmuştur. Çanakkale halkı temiz suyunu korumak için faaliyete geçmiş bizde araç ve lojistik destek talebinde bulunmuştur. Bizim halkın böylesine haklı talebine duyarsız kalmamız düşünülemezdi. Suçun kast, manevi unsuru da oluşmamıştır. Beraatıma karar verilmesini talep ediyorum” dedi
MUTLUAY; “EYLEMİMİN SUÇ TEŞKİL ETTİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”
Dönemin belediye başkan yardımcılarından M. İrfan Mutluay ise yaptığı son savunmasında; “Daha önceki savunmalarımda da belirttiğim üzere bahse konu baraj Çanakkale ilimizin su ihtiyacını karsılayan bir barajdır. Bu baraja zarar verecek faaliyetlere karsı Çanakkale insanın bahse konu tepkisini de ben demokratik ve insan haklarına saygılı bir tepki olarak değerlendiriyorum. Bu bağlamda eylemimin suç teşkil ettiğini düşünmüyorum. Beraatımı talep ediyorum” dedi.
KARAR DURUŞMASI 8 TEMMUZ’DA..
Belediye’ye ait resmi hizmet ve toplu taşıma araçlarının belediyenin yetki ve sorumluluk alanı dışında ve eylemlerde kullanılması ve eylemlere destek olmak amacıyla belediye bütçesinden harcanan 192.860 TL’lik harcama nedeniyle yargılanan dönemin Belediye Başkanı Ülgür Gökhan olmak üzere Başkan Yardımcıları İrfan Mutluay, Rebiye Ünüvar, Ali Sürücü, Zeynep Özleyiş Çetin, Handan Serap Özyayla Kenar, dönemin birim müdürleri Duygu Albayrak, Mehmet Cengiz Işık, Hakan İnci, Göksel Koyuncu, Ayşe Sevil Albay, Özlem Eryiğit, Hayati Gürses, Zeki Çakır, Meral Harput, Mustafa Kemal Albayrak, Ahmet Olcay Runa, İsmail Balcı, Aykut Şahin, Esra Ersak, Caner Candan’ın hakkında karar duruşması 8 Temmuz 2024 tarihinde gerçekleşecek.