thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:



Oda TV'den Şok İddia

Tarih: 03-10-2016 05:10:01 Güncelleme: 03-10-2016 06:33:01 + -


Oda Tv, Biga ilçesindeki tarladan geçen su hattında bulunan lahitler, korkunç gerçeği ortaya çıkardığını yazdı. Yusuf Tavus imzalı haberde olayın geçmişte de yaşandığı öne sürülüp köylülerin dava açıp tarihi eserlere dikkat çektiği ifade edildi.


Oda TV'den Şok İddia

Oda Tv’den Yusuf Tavus’un yaptığı haber Çanakkale’de şok etkisi yarattı. Patlayan su borusunun skandalı ortaya çıkardığının öne sürüldüğü haberde aynen şöyle denildi.

 

Patlayan su borusu skandalı ortaya çıkardı

Çanakkale’nin Biga ilçesindeki tarladan geçen su hattında bulunan lahitler, korkunç gerçeği ortaya çıkardı. Kemer köyündeki bir tarlada patlayan su borusunu onarmak için kepçeyle yapılan kazı sırasında 3 lahit bulundu. 2 bin 800 yıllık geçmişe sahip olan Parion antik kenti yakınlarında, Bekirli Termik Santralı yolu üzerinde bulunan lahitler, jandarma gözetimindeki kurtarma kazı ile açığa çıkarılıyor. Tarlada bulunan lahitler, yaklaşık 10 yıl önce antik kentin bitişiğinde kurulan İÇDAŞ şirketine ait termik santralle ilgili iddiaları da yeniden gündeme getirdi. Köylülerin iddiasına göre termik santralın inşası sırasında ortaya çıkan çok sayıda tarihi eser denize atıldı.

Bekirli ve Kemer köyleri sınırlarında, antik kentin yayıldığı alanda kurulduğu öne sürülen termik santral için verilen ÇED iznine karşı çıkan Prof. Dr. Cevat Başaran başkanlığındaki Parion Kazı Ekibi, santralın kurulması durumunda antik kent ve çevresinin bundan zarar göreceğini belirterek ÇED izninin iptalini istedi. Ancak Aralık 2007’de ilgili bakanlıklara gönderilen iptal talebinin ardından kısa bir süre sonra 2008 yılında İÇDAŞ şirketi ile Parion Kazı Evi arasında yapılan sponsorluk protokolü ile termik santral şirketi kazıların ana sponsoru oldu. Köylüler, termik santral çalışmaları sırasında ortaya çıkan çok sayıda tarihi eserin denize atıldığını öne sürüyor.

 

KAZI EKİBİ ÖNCE TERMİK SANTRALIN ÇED İZNİNİN İPTALİNİ İSTEDİ

2005 yılında kazı çalışmalarına başlanan Parion antik kentinin bitişiğinde termik santral inşa edilmesinin gündeme gelmesiyle, dönemin Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı’na birer resmi yazı gönderen Parion Kazıları Başkanı Prof. Dr. Cevat Başaran, 10 Aralık 2007 tarihli yazısında, alandaki 3 yıllık kazı çalışmaları sırasında önemli bulguların ortaya çıkarıldığını belirterek, termik santral için verilen ÇED izninin iptalini istedi.

‘BU DOĞANIN VE KÜLTÜRÜN YOK EDİLMESİNE GÖZ YUMMAKTIR’

İÇDAŞ firması tarafından kurulmak istenen termik santralın çevreye, tarım ve hayvancılığın yanı sıra kültürel değerlere de zarar vereceğini savunan Başaran, “Bugün Kemer’de Parion adlı bir antik kent doğuyor. Beyaz mermerleri, cadde, sokak, villa ve tiyatrosuyla bir kent canlandırılmaya çalışılıyor. Kurulacak tesisler kültür ve turizm değerlerini olumsuz yönde etkileyecektir. Bu açıdan çevre sağlığını da olumsuz etkileyecek bu tesislerin kurulmasına izin vermek, bölgenin doğal ve kültürel özellikleriyle korunması gerekli değerlerimizin yok edilmesine göz yumma anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı.

TARİHİN KADERİ TERMİK SANTRALIN YAPACAĞI YARDIMA BAĞLANDI

Ancak 2008 yılında İÇDAŞ firması Parion kazılarına sponsor oldu. Dönemin Parion Kazı Başkanı Prof. Dr. Cevat Başaran ile İÇDAŞ A.Ş Genel Müdürü Bülent Engin arasında imzalanan 11 maddelik sözleşmeyle Parion kazılarının geleceği İÇDAŞ firmasının yapacağı ekonomik yardımlara bağlandı.

‘BAKANLIK VE VALİLİK PARA VERMİYOR, YARDIM EDİN’

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da onayı ile yapılan protokol çerçevesinde İÇDAŞ firmasının Parion kazılarına yaptığı 24 Temmuz 2008 tarihli bağış makbuzlarından birinin tutarı 173 bin 796 lira. Parion kazılarını yürüten ekibin, İÇDAŞ şirketine bu ödeneği talep etmek için yazdığı yazıda, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çanakkale Valiliği ve İl Özel İdaresi’nin arkeolojik kazılara herhangi bir ödenek ayırmadığının görüldüğünü belirterek bağış talebinde bulunması ise dikkat çekiyor.

TERMİK SANTRAL 2011’DE HİZMETE AÇILDI

Parion kazılarına 10 yıllığına sponsor olan İÇDAŞ firması, Kemer ve Bekirli köyleri arasında deniz kıyısında inşa edilen 600 mw kurulu güce sahip Bekirli Termik Santralını 2011 yılında hizmete açtı. Termik santralın ikinci ünitesi ise 2013 yılında dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız tarafından hizmete alındı.

KÖYLÜLER DAVA AÇARAK TARİHİ ESERLERE DİKKAT ÇEKMİŞTİ

Antik kentin etki alanında kurulan termik santralın inşaatı aşamasında verilen ÇED iznine dava açan yöre köylülerinden Kenan Taş, dava dilekçesinde antik kentin santral inşaatından olumsuz etkileneceğine dair çekincelerini de mahkemenin dikkatine sunduklarını belirterek, “Bizim açmış olduğumuz davayı İdare Mahkemesi önce ehliyet ve usul yönünden reddetti. Biz de bu kararı temyiz ettik. Dosya şu anda Yargıtay’da. Ancak Kemer köyünde, termik santralın yolu üzerindeki tarlada bugün ortaya çıkan lahitler, bizim çekincelerimizin haklılığının ispatıdır. Geciken adalet adalet değildir elbette ama ilahi adalet üzeri örtülen hukuksuzlukları bir bir ortaya çıkarıyor” diye konuştu.

SORUŞTURMAYI KAPATAN SAVCI FETÖ’DEN TUTUKLANDI

Lahit bulunan bölgede daha önce de çeşitli tarihi eserlerin ortaya çıktığını dile getiren Taş, yöre halkının tarihi eserlerin yok edildiğine ilişkin şikâyetleri üzerine 2009 yılında Biga Cumhuriyet Savcılığı’nca başlatılan soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığına dikkat çekerek, “Dönemin Biga Cumhuriyet Savcısı Uğur Ağrı, kültür mirasının tahrip edilmesiyle ilgili 2009/ 2990 numaralı soruşturmayı takipsizlik kararı vererek kapattı. Ancak adı geçen savcı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürütülen FETÖ operasyonlarıyla görevden alınarak cezaevine gönderildi. Biz bu savcının verdiği takipsizlik kararının şaibeli olduğuna inanıyoruz” görüşünü dile getirdi.

MÜZE YETKİLİLERİ ALANDAKİ ÇALIŞMANIN DURMASINI İSTEMİŞTİ

2009 yılında köylülerin termik santral inşaatının hafriyat çalışmaları sırasında tarihi eserler ortaya çıktığı ve bunların tahrip edildiği yönünde Biga Cumhuriyet Savcılığı’na yaptıkları şikâyet üzerine bölgeye gönderilen Çanakkale Müzesi uzmanları, jandarma gözetiminde ve İÇDAŞ firması yetkilileriyle birlikte yaptıkları incelemenin ardından 4 sayfalık bir rapor hazırlayarak Savcılığa teslim etti. Fotoğraflarla da belgelenen tahribata ilişkin raporda, alanda yapılacak kurtarma kazılarıyla arkeolojik potansiyelin tümüyle açığa çıkarılacağı belirtilerek, daha fazla tahribata neden olunmaması için belirlenen kesimlerde çalışmaların durdurulması istenmişti.

Yusuf Yavuz

Odatv.com

İÇDAŞ’tan Cevap… “Husumet Hissi,  Öfke, Yalan ve Karalama”

 

Oda TV’nin ‘skandal’ iddiası ile yaptığı haberlerden sonra İÇDAŞ Demir Çelik Enerji kurumsal olarak bir açıklama yaptı ve haberleri yalanlayıp hukuki süreci başlattıklarını bildirdi.

 

İÇDAŞ’ın tesisleri ile herhangi bir bağı nasıl olabilir?

Açıklamada, “Kemer Köyü’nde, Kemer Köyü muhtarlığı tarafından patlak su borusu onarımı yapımı sırasında ortaya çıkan lahitlerle ile ilgili olarak basına yansıyan, gerçeğe aykırı ve yanlış ifadelerle, araştırmadan ve doğruluğu teyit edilmeden yapılan haberlerden üzüntü duyduk. Özel şahsın arazisinde su borusu patlağı çalışması sırasında çıkan tarihi lahitler haberiyle İÇDAŞ isminin nasıl yan yana getirildiğini anlamakta hala güçlük çekiyoruz. Özel şahsın arazisindeki su borusu patlağının İÇDAŞ’ın tesisleri ile herhangi bir bağı nasıl olabilir? Sırf bu açıklama bile haberlerin tamamen maksatlı olarak yapıldığını açıkça ortaya koymaktadır. Jandarma ve Çanakkale Arkeoloji Müzesi Uzmanlarının denetim ve gözetiminde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün anında bilgilendirilmesi ve alınan izinle tamamen yasal prosedürler çerçevesinde ayrıca vatandaşların da gözü önünde yapılan çalışmada İÇDAŞ’ın dahlini ortaya koyan kişiler tamamen maksatlı bir söylem içerisindedirler.Şöyle ki; Bu kişiler, İÇDAŞ A.Ş proje sahası için ihtiyaç olmayan arazilerini dahi şirketimizden talep ettikleri fahiş fiyata bize satamamış olmanın husumetini beslemektedirler. Bir başka husumetleri de yasak dinlemeksizin yaptıkları trol avcılığıyla talan ederek çöle döndürdükleri Marmara Denizinde; üç yıldan fazla geciktirmelerine rağmen, deniz canlılarına korunaklı yaşam alanı kazandırmak ve sayılarını arttırmak amacıyla beşmilyon TL maliyetli resif yatırımını gerçekleştirmiş olmamızdır. Besledikleri husumet hissi ve öfkeyle bu yalan ve karalama üsluplu ifadeleri kullananlarla ilgili olarak dava sürecini başlatmış bulunuyoruz.” denildi.

Çıkar ve rant ilişkisinde olanların….

Konunun habercilik anlayışına aykırı olduğunun öne süreldeği açıklamada, “Bu gerçeği bilmeksizin, araştırmaksızın sadece Kemer Köyü’ndeki bir iki vatandaşın söylemiş olduğu sözleri teyit etme gereği duymadan konu hakkında yapılan haberlerde şirketimizin adının anılması gazetecilik meslek etiği ve habercilik anlayışına aykırıdır. Basından izlediğimiz kadarıyla bulunan lahitler ile ilgili çalışmaların tamamı yasal prosedürler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Hal böyle iken yine basında yer alan röportajlarda bazı köylülerin söylediği sözlerin ve sosyal medyada paylaşılan bilgilerin tamamının gerçek dışı söylemler olduğu görülmüştür. Bazıları ise doğrudan art niyetlidir. “Bu lahitler neden açılmıyor, neyi bekliyorlar, buralar talan ediliyor” gibi sözlerle yıllarını bu mesleğe vermiş insanlar ve bu çalışmayı gerçekleştiren kişiler ve kurumlar zan altında bırakılamayacağı gibi, uzun yıllardır Çanakkale bölgesinde yapılan kazılarla kültürel değerlerin ortaya çıkarılmasında çok ciddi katkıları bulunan; Parion dışında Troia, Assos, ve ApollonSmintheon gibi ülkemizin önemli ören yerlerindeki kültürel değerlerin ortaya çıkarılmasına, korunmasına ve gelecek kuşaklara aktarılmasına gururla destek veren firmamızın da haksız ve maksatlı suçlamalarla zan altında bırakılması da doğru bir yaklaşım değildir. Açığa çıkan lahit haberlerine bağlantılı olarak İÇDAŞ hakkında, geçmişten beri çeşitli beklentileri olup da gerçekleşmeyenlerin, çıkar ve rant ilişkisinde olanların daha önce de defalarca denedikleri ama başaramadıkları karalama kampanyasının ne yazık ki; yeniden denendiğine şahit oluyoruz. Sırasıyla Biga, Çanakkale ve Türkiye için memleket sevdasıyla üretim yapan 10 bini aşkın istihdam ve ekmek paylaşımı yapan İÇDAŞ, birilerinin attığı çamurla karalanamaz. Tarihi bilincin geliştirilmesi için çocuklarımızla yürüttüğümüz minik arkeologlar projemizi devam ettiriyoruz. Bu kazılara sponsorluk yaparken sadece parasal olarak değil, ihtiyaç duyulduğunda işçi, gerektiğinde ise vinç ve başka makina teçhizatı göndererek Çanakkale’nin sahip olduğu bu tarihi değerlerin insanlığa armağan edilmesi görevini sürdürüyoruz” görüşlerine yer verildi.

Allah korkusu olanların önünde hiç bir güç duramaz

İÇDAŞ’ın sahip olduğu termik santrallerin yapımı sırasında ÇED raporu sürecinde tarihi eserlere ve kültürel değerlere ilişkin büyük bir hassasiyet gösterildiğinin ifade edildiği açıklamanın sonuç bölümünde ise şöyle denildi; “ Elbette önce o alana bir tesis yapılmasının doğru olup olmayacağına ve bu hususta araştırma yapılması gerektiğine dair bilim adamlarının ön değerlendirmeleri olmuştur. Ancak yapılan bu tür alanlanlarda yapılması gereken araştırma ve sondaj çalışmaları gerçekleştirilmiş, tesislerin kurulu olduğu alanda tarihi eserlere rastlanmadığı için yatırım gerçekleştirilmiştir. Sanki böyle bir süreç olmamış gibi tesislerin tarihi alana kurulmuş olduğuna dair maksatlı olarak bir algı yaratılmak isteniyor. Devletin yetkili kuruluşlarının verdiği belgeler ve raporların doğrultusunda alınan idari izinler ile bu tesisler yapılmıştır.  İÇDAŞ’ın termik santralleri yapılırken hukuki bütün sorumluluklar eksiksiz olarak yerine getirilmiştir. İÇDAŞ, hukuk ve vicdan terazisinde gönlü rahat olarak ürütimini sürdürmektedir. Çanakkale’nin kapalı kalmasını, Türkiye ve dünyaya açılmamasını, ‘küçük olsun benim olsun’ zihniyetini sürdürenlerin karalama kampanyası sürmektedir. Ne yazık ki bu karalama kampanyasına; bölgede adı işadamı olup da aslında dertleri tamamen rant kazancı olan, üretmek yerine, üreteni engellemek üzerine kurulu zihniyetin temsilcilerinin destek olduğunu görüyoruz.   İÇDAŞ, topluma kazandırılması adına tarihi değerlere, tarihi eserlere sahip çıkmaktadır. Bu sorumluluk ve bilinçle üretimini sürdürmekte ülke ekonomisine ve istihdamına büyük katkısını devam ettirmektedir. Menfaatlerini kovalayan birilerinin çeşitli güçlerle yaptığı işbirlikleri, karalama kampanyası, iftirası, her defasında olduğu gibi yine başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Memleket sevdasıyla üreten, Allah korkusu olanların önünde hiç bir güç duramaz. Çanakkale’nin büyümesine, açılmasına ve ülke sahnesinde gereken o güçlü yeri almasına kimse engel olamayacaktır”

 




Bu haber 22387 defa okunmuştur.

Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

DİĞER AYNALI PAZAR Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI