ÇATOD Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Pazarbaşı; “Ülkemizin ve tüm dünyanın başı sağ olsun, Türkiye turizmi maalesef darın yaralar almaya devam ediyor” diyerek başladığı konuşmasının devamında, terör saldırılarının tüm Türkiye turizmi için olduğu kadar Çanakkale Turizmini de olumsuz etkileyeceğine dikkat çekti. Pazarbaşı; “Sultanahmet terör saldırısı sırtımıza saplanan bir hançer gibi dünyayı içten ve dıştan kemiren tüm terör ve şiddet olaylarını ve bunları destekleyen unsurlar şiddetle kınıyor, en sert dille lanetliyoruz. Dün gerçekleşen menfur Sultanahmet terör saldırısında yaşamlarını yitiren 10 turistimize Allahtan rahmet yaralanan ve tedavi altında bulunan turistlerimiz ve vatandaşlar1mıza acil şifalar diliyoruz.”

“Türkiye turizmi bir kez daha sırtından hançerlenmiştir. Dünya genelinde yaşanan başta Paris, Lübnan, Mısır, Irak ve Suriye’de yaşanan terör olaylarına paralel ülkemizde son 6 ay içinde meydana gelen Suruç, Ankara ve son olarak Sultanahmet meydanında sivilleri hedef olan terör saldırıları tüm dünyayı derinden etkilemiştir. Terör ve şiddet ile turizm dünyada yan yana gelme ihtimali olmayan taban tabana zıt kavramlardır. Turizm camiası olarak gelişmeleri üzüntü ve büyük bir tedirginlik içinde takip etmeye devam ediyoruz” dedi.

ÇATOD Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Pazarbaşı, 25 yıl önce yaşanan Körfez Savaşı sonrasında Türkiye Turizminin aldığı yaranın bu yıl ancak onarılabildiğine dikkat çekerek şunları söyledi; “Türkiye Körfez Savaşından sonra en zor turizm yılına hazırlanıyor. 2016 yılı turizmi geçmiş dönemler ile kıyasladığımızda çevremizde ve ülkemizde yaşanan sayısız istenmeyen konulardan dolayı en zor yılına giriyor. Ülkemizi riskli destinasyonlar arasında gören yurtdışı bazı turizm çevreleri, terör endişesi nedeniyle rezervasyon iptallerini her geçen gün arttırmaya devam ediyor. 2016 yılındaki ülkemiz turizmini doğrudan ilgilendiren riskler arasında; tüm dünyada artan terör endişesi, özellikle Ortadoğu eksenli gelişen ve büyük yerleşim noktalarına sıçrayan terör tehdidi, Suriye’de ve Irak da devam eden iç savaş, orta doğuda yaşanan yüksek gerilim, Rusya ile yaşanan siyasi ve ekonomik kriz, diğer BDT ülkelerinde yaşanan ekonomik kriz ve Rusya ile aralarında yaşanan krizler, Yunanistan ve Bulgaristan’da devam eden ekonomik daralma belli başlılarıdır.”

“ÇANAKKALE TURİZMİ BÜYÜK YARA ALACAK”

“2016 yılındaki Çanakkale turizmini doğrudan ilgilendiren riskler arasında ise şunlar gelmektedir; Artan küresel terör tehditlerine başta bağlı Avrupa, Amerika kıtası, Avustralya vb Ülkelerinden gelen Kültür/Anadolu grupları ve münferit taleplerde ciddi oranda daralma beklenmektedir. Çanakkale için önemli pazarlar arasında yer alan Balkan ve doğu Avrupa pazarlarına Antalya bölgesinden Rusya'dan iptal edilen charter uçuşlar yerine ek charter uçuşların artırılması, Antalya bölgesinin Balkan ve doğu Avrupa pazarlarında uygulayacağı son dakika aksiyon fiyatlarına bağlı yüksek fiyat rekabeti. Özellikle Antalya bölgesi otellerinin Rus pazarında yaşadığı büyük kaybı telafi için iç pazarda agresif fiyat politikası uygulaması gibi çalışmalar Çanakkaleli turizmcileri buradaki Pazar payını daha da küçültecek etkenlerdir.”

ÇATOD’DAN TURİZM İÇİN ACİL EYLEM PLANI

Çanakkale turizminin sürdürülebilir geleceği için neler yapılmalı? Sorusuna cevap aradıklarını açıklayan Pazarbaşı; “Bu sorunun cevabı aslında tek bir cevap değil. Fakat yapılması gerekenleri; Acil, kısa vadeli ve orta vadeli olarak sıralarsak aşağıdaki reçete Çanakkale Turizminin gelecek seyri için bizlere doğru bir ışık kaynağı olabilir. 2016 yılı acil eylem planı iç pazar 2016 yılının kurtarıcısı olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

OKUL GEZİLERİ HAFTA İÇİNE ALINMALI

ÇATOD Genel Sekreteri Armağan Aydeğer ise; ÇATOD olarak Çanakkale Turizm potansiyeli için hazırladıkları acil eylem planını basın mensuplarıyla paylaştı. ÇATOD’un acil eylem planını anlatan Aydeğer; “Çanakkale iline yapılan okul gezilerinin 'eğitim gezisi kapsamında' hafta içine yayılması için Milli Eğitim Bakanımızın imzası ile tavsiye niteliğinde teşvik edici bir yazının bakanlık tarafından tüm Türkiye genelindeki valiliklerimize gönderilmesi ve buna müteakip bu yazıyı referans göstererek İl Turizm Müdürlüklerimiz vasıtası ile tüm illerin milli eğitim müdürlüklerine davet yazısı gönderilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu durum geleceğimizin teminatı gençlerimizin Tarihi Gelibolu Yarımadasını daha iyi koşullarda gezmelerine ve Mart-Haziran ayları arasında, cumartesi pazar günlerine sıkışan olağandışı yükün hafta içine yayılarak, ilimiz turizmini ekonomik olarak daha dengeli ve sürdürülebilir bir büyümeye yöneltecektir” dedi.

“2016’DA YURTİÇİ TANITIM FAALİYETLERİNE AĞIRLIK VERMELİYİZ”

“Özellikle yurtiçi turizm fuarlarına etkin katılım, büyük şehirlerde gerçekleştirilecek Çanakkale tanıtım günleri, büyük şehirlerde avm ve yüksek trafik olan noktalarda 'dış alan reklamı', büyük şehir deniz otobüsleri, toplu taşıma araçlarına reklam, Türkiye'nin diğer üniversitelerinde Çanakkale tanıtımına yönelik çalışmalar 2016 yılının can suyu olabilir.”

“BALKAN PAZARINDAKİ KONUMUMUZU GÜÇLENDİRMELİYİZ”

“Dünya genelinde artan terör endişesinden en az etkilenmesi muhtemel pazar endişe eşiği göreceli daha düşük olan Balkan ülkeleridir. Özellikle son 10 yıldır yapılan sürekli fuar katılımı ve tanıtımlar ile büyüyen Romanya, Bulgaristan ve Sırbistan pazarlarında tanıtım çalışmalarımız güçlendirilmeli, bu çap diğer Balkan ve doğu Avrupa ülkelerini içeren Yunanistan, Macaristan, Bosna gibi ülkeleri de içeren çalışmalar yapılmalıdır. Bu kapsamda bu ülkelerde bulunan tur operatörleri ve turizm yazarları ilimize ücretsiz olarak davet edilerek info gezileri düzenlenmeli, bu ülkelerden incoming faaliyeti yapan seyahat acentelerimiz desteklenmelidir.”

“ALTERNATİF PAZARLAR ÜRETMELİYİZ”

“Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarımızın sayısı 5 milyonun üzerinde olup, bu sayının yüzde 80'ni Avrupa'da yaşamaktadır. 2014 yılında Yurtdışında yaşayan Türk Vatandaşlarımızın seyahat amaçlı ülkemizde harcadıkları para 6 milyar USD civarındadır. Yurt dışında yaşayan özellikle 3. ve 4. nesil gençlerimiz öz kültürlerini, kimliklerini ve hatta anadillerini yitirmektedir. Büyük devlet olmanın gereği vatandaşlarının milli birlik ve beraberlik duygularının sağlam temeller üzerinde kurulması ile mümkündür. Çanakkale bu amacın gerçekleşmesinde en önemli aktör olabilir. Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarımız ve soydaşlarımızın Çanakkale'ye ziyareti 2016 ve sonrasının en büyük pazarlarından biri olabilir. Başta Avrupa’da yaşayan Türk gençleri için Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluğu Başkanlığı (YTB) destekli proje geliştirilmelidir. Balkanlarda yaşayan soydaşlarımızın Çanakkale'ye ziyaretlerinin arttırılması yönelik Başbakanlık Türk İş Birliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKKA) destekli projeler geliştirilmesi diğer önemli bir husustur. Avrupa'da yer alan Türk seyahat acentelerine ücretsiz Çanakkale info gezisi düzenlenmesi ve Çanakkale'ye davet edilmesi bu faaliyetleri güçlendirecektir.”

AVUSTRALYA VE YENİ ZELLANDA PAZARLARIMIZ CİDDİ RİSK ALTINDADIR

Küresel terör tehdidi ve Ortadoğu'da yükselen tansiyona bağlı Avustralya Gazi İlişkiler Bakanı Stuart Robert 2016 yılı için Lone Pine da yapılacak törene istinaden çekincelerini belirtmiştir. Diğer taraftan Avustralya'nın 2016 -2018 arasında diğer anma programları yoğunluğu hat safhadadır. 1915-1917 batı cephesi savaşına katılımının 100. yılı Somme, Fransa 1991 körfez savaşının 25. yılı Tobruk, Yunanistan ve Girit savaşlarının 75.yılı Longtan, Vietnam savaşına girişinin 50. Yılı. Bu nedenle acilen şu tedbirler alınmalıdır; Çanakkale ve Türkiye'nin güvenli olduğuna dair Avustralya ve Yeni Zellanda konsoloslukları ile ortak çalışma yapılmalı.

“2018 YILININ ULUSLAR ARASI TROİA YILI İLAN EDİLMESİ MİLAD OLABİLİR”

Dünyanın en önemli antik yerleşimlerinden biri olan, dünya edebiyatının en önemli eserlerinden Homeros’un İlyada destanına konu olmuş antik Troia Kenti, 5000 yıllık tarihi ile yalnız Çanakkale'nin değil Türkiye'nin en önemli kültürel ve turistik değerlerinden biridir. 2017 yılı içinde açılması muhtemel TROIA Müzesinin ve beraberinde antik TROIA kentinin dünya genelinde etkin tanıtımı Ülkemiz için çok önemli bir turizm potansiyelini harekete geçirme gücüne sahiptir. Bu sebeple 1998 yılında UNESCO tarafından dünya tarih mirası listesine alınan antik Troia kentinin bu listeye girişinin 20. yılı olan 2018 yılının dünya genelinde Unesco tarafından uluslararası Troia Yılı ilan edilmesi için Dışişleri Bakanlığı ve Kültür Turizm Bakanlıkları tarafından başvuru yapılması ve kabulü için lobi faaliyetinde bulunulması başta bölgemiz ve ülkemiz için çok büyük bir fırsatı beraberinde getirecektir.

Bu konunun dünya gündemine getirilmesi, 2018 yılının Uluslararası Troia Yılı ilan edilmesi sonrası 2016 ve 2017 yıllılarında yurtiçinde ve yurt dışında yoğun tanıtım ve halkla ilişkiler faaliyeti yürütülerek, 2018 yılı boyunca sayısız turistik, sanatsal ve kültürel etkinliğin başta Troia çevresinde ve büyük turistik kentlerde gerçekleştirilmesi planlanabilir. Uluslararası Troia yılı konseptinin 2017 T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tanıtım temalarının başında yer alması,2017 yılı içinde gerçekleştirilecek fuar ve tanıtımların bu konsept çerçevesinde yapılanması bölgemizin turizm kaderini değiştirebilir.

BAŞARI İÇİN KENDİMİZE ÖZGÜ DEĞERLER GELİŞTİRMELİYİZ

Yerli yabancı binlerce kişinin ziyaret edeceği, yılın belirli dönemlerinde ulusal ve uluslar arası sergilere ev sahipliği yapacak bir 'Çağdaş Sanatlar Müzesi'nin kurgulanmasını düşünmeliyiz. Bu nedenle şehir merkezinde bulunan tarihi ve kültürel varlıklarımızı hızla turizme hazır hale getirmeliyiz. Aşağıda belirtilen alanlarda devam eden projelerin sonuçlanması ve tanıtımı, yerli ve yabancı turisti bölgeye çekecek şehir merkezinde yeni turistik alanlar oluşturulması sürdürülebilir bir gelişim için çok önemli. Yapımı 2015 yılında başlayan Çanakkale kordon bölgesindeki Piri Reis müzesinin faaliyet geçmesi ve tanıtımı, Hamidiye Tabyalarının faaliyete geçmesi ve tanıtımı, Sarıçay girişinde bulunan eski palamut depolarında Çanakkale’nin etnografik kültürel değerlerinin tanıtıldığı, ayın belirli günlerinde foklorik gösterilerin gerçekleştirildiği 'çanakkale kültür merkezi'ne dönüştürülmesi gerekiyor.

ÇANAKKALE SAVAŞLARINI İL MERKEZİNDE DAHA YOĞUN ANLATMALIYIZ

Çimenlik kalesi yanında bulunan tarihi Efrad okulu binası ve çevresi gibi çok kıymetli bir bölgemiz atıl ve mekruh bir halde kaderini beklemedir. Bu alanın en kısa sürede Çanakkale Turizmine kazandırılması halinde bölge turizmi için büyük bir potansiyeli barındırmaktadır. Bu alanın Çanakkale Savaşlarının il merkezinde işlendiği uluslararası standartlarda 'Çanakkale Savaşları Müzesi' olarak kurgulanması bölgeye büyük bir güç katacaktır.

ASSOS/KADIRGA— MİDİLLİ ARASI FERİBOT SEFERLERİ YURTDIŞINA AÇILAN PENCERE OLACAKTIR

Midilli adası 100 bini aşkın nüfusu, günde 4 sefer uçak inen havaalanı ile Çanakkale'nin turizm ve ticaretine çok olumlu bir katkı sağlaması muhtemeldir. Adanın kuzeyinde yer alan Petra limanı ile Assos Kadırga arası hızlı feribot ile sadece 20 dakika mesafededir. Kadırgaya yapılacak bir liman ve gümrük ile bu kapı Çanakkale'nin yurtdışına açılan kapısı olabilir. Orta vadede Çanakkale ile Midilli ortak paket olarak yurtdışı tur operatörlerine sunularak alternatif katma değeri yüksek ürünler geliştirilebilir. Midilli'den her gün yüzlerce turist Troia ve Assos'u görmeye gelecektir. Diğer taraftan başta Ayvacık ilçesi olmak üzere Çanakkale adada yaşayan halkın günlük ihtiyaçlarını karşıladığı bir sosyal ve ticaret merkezi haline gelebilir. Yukarıda bahsedilen konular bir başlangıç. Burada bahsetmediğimiz kurvaziyer limanı, yat limanı, kongre merkezi, kültür sanat merkezi, su sporlarına dönük faaliyetler, batıklar, eko turizm ile ilgili faaliyetler, termal kaynaklarımız benzeri onlarca konu bu başlıklara eklenebilir.

ÇANAKKALE TURİZ TANITIM AŞ MUTLAKA KURULMALIDIR

Fakat tüm bu yazılan ve söylenenlerin sürdürülebilir, ölçülebilir ve biriktiren bir temel üzerine kurmak istiyorsak daha önce birçok ortamda dile getirdiğimiz ÇATTAŞ - Çanakkale Turizm Tanıtım A.Ş. yi kurmalıyız. Turistik bir destinasyon olmak; mevcut eldeki ürün, hizmet ve yapılardan daha fazlasını her şeyden önce planlı, sürekli bir hafıza sahibi, belirli bir organizasyon çerçevesinde yetkilendirilmiş, ölçülebilir ve hesap verebilir bir yaklaşımı gerektiriyor. Tabi bu yapılanmada risk ve fayda unsurlarının mutlak suret ile şehrin ana paydaşları tarafından sahiplenilmesi ve liderlik sergilemesini gerektirmektedir.

Dünyanın gelişmiş, yüksek sayılarda turist ağırlayan destinasyonları bu durumu şehrin ana aktörlerinin ortak olduğu çatı bir şirket kurarak çözmektedirler. Bu çatı şirketler kentin ana dinamiklerinin tanıtımı ve turizm ile ilgili faaliyetlerinde liderlik sergilemekte; özel sektör ile kamu sektörünün şehrin turizm ile ilgili gelişiminde birbirine senkron ve yüksek verimde çalışan, emek, zaman, ekonomik kayıpları ortadan kaldıran, sürekli öğrenen ve kayıt eden bir platform sunmaktadır.”