11 Haziran 1970 tarihinde TBMM'de "Sendikalar Kanunu Değişiklik Tasarısı" onaylanarak yürürlüğe girmişti. Söz konusu 9 maddeden oluşan tasarıyla sendika kurulabilmesi, işçilerin sendikalı olabilmesi zorlaştırılıyor, anayasal bir hak olmayan lokavt yasal hale getiriliyor ve kurulacak sendikalarda da Türk- İş'in denetimi zorunlu hale getiriliyordu.
İşçiler yasa tasarısının Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanması koşulunda, 15 Haziran 1970 Pazartesi gününden başlayarak yasa tasarısı geri çekilinceye kadar devam edecek direniş kararı aldılar. Anayasa Mahkemesinin söz konusu tasarıyı onaylaması sonrasında İstanbul'da 15 Haziran günü İstanbul'da 200 bin işçi eylemlere başladı. Polis eylemlerin önüne geçebilmek için Atatürk ve Galata Köprülerini açıp işçilerin bir araya geçişini önledi. Avrupa ve Anadolu yakasındaki işçilerin bir araya gelmesi önlendi ama Türk İşçi hareketi 1977 yılına kadar aralıksız sürdü.
1 Mayıs 1977 günü tarihe "Kanlı 1 Mayıs" olarak geçecek üzücü olayların yaşanmasına sebep oldu. Tek tip Sendikacılığa karşı direnişin simgesi olan 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi aradan geçen 49 yıl sonra bile anılmaya devam ediyor. Çanakkale'de de işçilerin 49 yıllık direniş öyküsünün belgeseli izlenildi.
Patronların Ensesindeyiz Dayanışma Ağı ve DİSK sendikasının temsilcilerinin de katılarak izlenilen belgesele vatandaşlarda ilgi gösterdi. Belgesel gösteriminin ardından davetlilere; TBMM'de görüşülen Kıdem Tazminatı yasası hakkında eski KESK Dönem sözcüsü Salih Ersoy tarafından bilgilendirme yapıldı. Ersoy, yaptığı bilgilendirmede Kıdem Tazminatı değişikliğinin işçilerin hakkının gasp edilmesi olarak değerlendirdi.