Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar yaptığı değerlendirmede, Çanakkale’deki eğitim ve öğretim hayatına dair şu bilgileri verdi; “2022-2023 eğitim-öğretim yılının ilk yarısı 20 Ocak 2023 tarihinde sona erecek ve iki haftalık yarıyıl tatili başlayacak. Ülkemizde okula devam eden 17,5 milyon öğrenci bulunmaktadır. Özel okullarda okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 578 bin 233 (yüzde 8) olmuştur. Açık öğretimde okuyan 1 milyon 738 bin 198 öğrenci bulunmaktadır. Türkiye çapında devlet ve özel okullarda toplam 1 milyon 139 bin 673 öğretmen görev yapmaktadır. Çanakkale ilimizde ise; 5 bin 973 kadrolu öğretmen, 50 sözleşmeli  öğretmen, Bin 235 özel okul öğretmeni olmak üzere 7 bin 258 öğretmenimiz 379 okulda 82 bin 356 öğrenci ile  tatile başlayacak. Ayrıca Açık Öğretimde lisesinde sadece merkezde 5 bin 200 öğrenci bulunmaktadır. Gün geçtikçe de öğrenciler yüz yüze eğitimden uzaklaşmaktadır.”

“BU DÖNEMDE DE EĞİTİMDE YAŞANAN SORUNLAR ARTMIŞTIR”

Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar, sorunları sıraladığı değerlendirmesinde; “Türkiye’de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılırken, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları 2022/’23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında artarak sürdürülmüştür” dedi.

“ÖĞRENCİLERİN BESLENME SORUNU BÜYÜDÜ..

Çocuklara ve Çocuk Haklarına yönelik tehditlerin sürdüğünü ifade eden Hacımusalar; “Türkiye’de eğitim sisteminin müfredat, ders kitapları ve uygulama alanları itibarıyla çocukların, etnik köken, dil, din ve inanç ayrımcılığı ile karşı karşıya olduğu bilinmektedir. Özellikle farklı kimlik ve inanç kökenine sahip çocuklara yönelik ayrımcı uygulamaların artmış olması düşündürücüdür. MEB’in resmi verilerine göre 2022 yılında eğitim çağında bulunan 1 milyon 124 bin Suriyeli çocuğun ancak yüzde 65’i, yani 730 bini okula giderken, yüzde 35’i eğitim hakkından yararlanamamıştır. Derinleşen ekonomik krizle çok sayıda öğrenci okula kahvaltı yapmadan gitmekte, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedir” dedi.

“EĞİTİMİ DİNSELLEŞTİRME POLİTİKALARI YOĞUNLAŞMIŞTIR”

Siyasi iktidar ve temsilcilerin eğitim sisteminin yapısını bozarak dinselleştirme çalışmalarını yoğunlaştırdığını ifade eden Hacımusalar, “Eğitim sistemi en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşırken, okullarda dinselleşme hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır. Çeşitli dini vakıf ve derneklerle ortak yürüttüğü projeler ve imzalanan ‘iş birliği’ protokolleri, okulları çeşitli cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline getirmiştir” dedi.

“EĞİTİMDE TİCARİLEŞTİRME POLİTİKALARI ARTARAK DEVAM ETMİŞTİR”

Eğitimin bir ticaret haline getirildiğine dikkat çeken Hacımusalar; “Özel öğretime destek artmış kamusal eğitim politikaları terk edilmiştir. Kamusal eğitim adım adım zayıflatılmış, kamu kaynakları özel okullara aktararak özel öğretimin büyük ölçüde devlet desteği ile güçlendirilmesi politikası izlenmiştir” dedi.

“ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU YENİ EŞİTSİZLİKLER YARATMIŞTIR”

Öğretmenlerin meslek kanununda yapılan değişikliklere de değinen Hacımusalar; “Türkiye’deki bütün eğitim kurumlarında 15 Ocak 2023 itibariyle “eşit işe eşit ücret” uygulaması bizzat siyasi iktidar ve MEB eliyle kaldırılmıştır. Normal bir öğretmen 12 bin 500 TL alırken  “başöğretmen” 19 bin TL maaş almaktadır.  Bu kadar yüksek maaş farklılığının olduğu bir eğitim sisteminde eşitlikten, adaletten ve nitelikli eğitimden bahsetmek mümkün değildir. Eğitim sistemi, her geçen yıl daha fazla paralı hale getirilirken milyonlarca öğrenci velisi çocuklarını okutabilmek için bütçelerine göre çok yüksek rakamlarla harcama yapmak zorunda bırakılmaktadır” dedi.

“EĞİTİMDE GÜVENCESİZ İSTİHDAM VE ATAMALARDA MÜLAKAT ISRARINA SON VERİLMELİDİR”

Öğretmenlerin istihdam ve atanma sorunlarına da dikkat çeken Hacımusalar; “Siyasi iktidar, yıllardır kamu istihdamında liyakat yerine, siyasal-ideolojik yakınlık, sadakat ve yandaşlık ilişkilerine göre istihdam uygulamalarını benimsemiş, ülke tarihinde en yoğun siyasal kadrolaşma geçtiğimiz 20 yıl içinde yaşanmıştır. İlk uygulandığı andan itibaren tartışılan ve çok sayıda mağduriyet yaşanmasına neden olan mülakat sınavı ile sözleşmeli öğretmen alımında yaşanan haksızlıklar ve adaletsizlikler artarak sürmektedir. Geçtiğimiz kasım ayında 15 bin sözleşmeli öğretmen alımında yapılan sözlü mülakat sonuçları açıklandığında yazılı sınavdan yüksek puan almasına rağmen çok sayıda öğretmenin düşük sözlü sınav puanı verilerek elendiği görülmüştür. Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır. Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır. Bu kadar yaşanan derin sorunlara rağmen biz Eğitim Sen olarak öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin, aileleri ile birlikte dinlenerek, mutlu bir şekilde tatillerini geçirmesini diliyoruz” dedi.