Çanakkale ve çevresinde faaliyet gösteren ya da hayata geçirilmek istenen metalik madencilik projelerine karşı İDA Dayanışma Derneği’nden sert tepki geldi. Dernek, bu projelerin kentin en temel yaşam kaynağı olan suyu tehdit ettiğini vurgulayarak, “Yaşam hakkımızı savunmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
“6 AYDIR KENTE YAĞIŞ DÜŞMEDİ”
İDA Dayanışma Derneği tarafından yapılan açıklamada, yaklaşık 6 aydır kentte yağış düşmediği, yaz aylarında yaşanan büyük orman yangınlarının ardından su kaynaklarının kritik seviyelere indiği hatırlatıldı. Açıklamada, “Çanakkale ve yöresinde faaliyette olan ve faaliyete geçmek isteyen metalik madencilik projeleri bu kentte yaşayan halk için son derece tehlikelidir. Yaşamın en temel kaynağı olan SU tehdit altındadır. Kentimize neredeyse 6 aydır tek damla yağış düşmemiştir, Temmuz, Ağustos ayı boyunca kentimiz Mega Yangınlarla mücadele etmiştir. Yangın söndürme sürecinde suyun kullanımına dikkat edilmesi çağrısı defalarca yapılmıştır. Yani neredeyse orman yangınlarına müdahale edecek su kaynağı yoktur. Hal böyleyken 1 gr altın için tüketilecek 4 ton suyun kaynağı ne olacaktır” tepkisi gösterildi.
“YERLİ VE YABANCI FİRMALAR TÜM TOPRAKLARIMIZA EŞ ZAMANLI SALDIRMAKTADIR”
İDA Dayanışma Derneği, yalnızca Çanakkale’de değil, Akbelen’den Artvin’e, Eskişehir’den Balıkesir’e kadar pek çok bölgede maden ve enerji projelerinin doğaya zarar verdiğini belirterek şunları kaydetti: Yerli ve yabancı firmalar kentimizde ve ülkemizde tüm topraklarımıza eş zamanlı saldırmaktadır. Bir yanda Akbelen’de diğer tarafta Artvin’de, Eskişehir’de, Balıkesir’de ve şehrimizde sermaye grupları arasında el değiştiren basit bir toprak parçasına döndü ülkemiz. Emperyalistler ve yerli işbirlikçilerine taviz vermeyeceğiz. Sömürü düzenine sonuna kadar karşı çıkacağız. Artık kaybedecek bir şeyimiz yok, ya mücadele edip yaşamı kazanacağız ya da yavaş yavaş yok oluşumuza seyirci kalacağız.”
“TÜMAD’I AKLAMA POLİTİKALARINA MI BAŞLADINIZ”
Yerel basına da seslenen dernek, bazı gazetelerde yer alan “TÜMAD Türkiye’yi 1 milyar dolar ödemekten kurtardı” ve “Kirazlı TÜMAD’a emanet” başlıklarını eleştirdi. Açıklamada “Aynı şehirde aynı havayı soluyan, aynı suyu içen yerel gazetelere sesleniyoruz. Sizler yaşamak için başka bir su kaynağı mı buldunuz? Çocuklarınıza miras bırakacak başka bir dünya mı keşfettiniz? “TÜMAD Türkiye’yi 1 milyar dolar ödemekten kurtardı”; “Kirazlı, TÜMAD’a emanet”. Bunlar nasıl haber başlıkları? TÜMAD’ı aklama politikalarına mı başladınız? Tahkim davasında şirketin dava ettiği dayanaklar vardı, bunlar zaten sonuçsuz kalmıştı, tek bir maddeye yönelik miktarı konusunda kesinleşmemiş bir kararın arifesinde karşılıklı tahkim sürecini durdurdular. Şirket tahkimde kaybetmek yerine şirketi sattı, karına kar ekledi. TÜMAD’da kahraman oluverdi. Al gülüm ver gülüm sermaye sofrasında kartlar yeniden dağıtıldı” ifadeleri yer aldı.
“YERLİYMİŞ, MİLLİYMİŞ, YABANCIYMIŞ.. YAŞAM HAKKIMIZDAN DAHA ÖNEMLİ DEĞİL”
Çanakkale’nin büyük orman yangınlarıyla ciddi oranda ormansızlaştığına dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti; “Metalik madenciliğe, termik santrallere karşı verilen mücadele bir yaşam kavgasıdır, ekolojik haklar yanında insanlığın bir varoluş mücadelesidir. Sömürüye, kölelik düzenine karşı bir isyandır. Bu kentte yaşayan hiç bir grup, kurum , stk bu yapıların yanında yer almamalı, dirsek teması dahi kurmamalıdır.Tüm kurumların afet durum raporlarını inceleyin. Çanakkale orman yangınlarının sonunda kaybettiği yeşil alanlarla birlikte çölleşme yolunda ilerlemektedir. Su kıtlığı vardır, ormansızlaşma vardır, çölleşme vardır, afet konusunda en riskli şehirler arasındadır. Tüm bu gerçekler ışığında bir tane daha metalik madencilik projesi kabul edilemez. Yaşam haktır ve sağlıklı yaşam hakkını savunmak tüm vatandaşların görevidir. Yerliymiş, milliymiş, yabancıymış bu bizim yaşam hakkımızdan daha önemli değil. İster TÜMAD olsun, ister Cengiz, ister Alamos, mücadelemize kaldığımız yerden devam edeceğiz.”