thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:



Çanakkale Siyasetinde Gündem “Anayasa”

Tarih: 08-01-2017 08:38:24 + -


Komisyon, görüşmelerine 20 Aralık'ta başlanan ve AK Parti'li 316 milletvekilinin imzası bulunan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda değişiklik yapan kanun teklifini kabul etti. Peki, kabul edilen değişiklikler neler? Çanakkale’ye yansımaları nasıl? AK Parti kapı kapı tek gezileceğini ifade ediyor. MHP yakınlaşmayı ziyaretteki mesajla veriyor. CHP değişikliğe muhalefet şerhi koyuyor ve adım o güne doğru gidiyoruz.


Çanakkale Siyasetinde Gündem “Anayasa”

TBMM Anayasa Komisyonu, 9 gün süren görüşmelerin ardından Anayasa değişiklik teklifini kabul etti. Sert tartışmalarla komisyondan geçen teklif, Meclis Başkanlığı'na 21 madde olarak sunuldu, önergelerle 18 maddeye indi. Görüşmelerin en uzun mesaisi, son gün oldu. Komisyon, teklifi kabul etmek için son gün yaklaşık 17 saat çalıştı.

 

SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?

Teklif, ocak ayının ikinci haftasında Meclis Genel Kurulu'na gelecek. Anayasa değişikliği olduğu için iki tur oylama yapılacak. Referandum sürecinin aralanabilmesi için oylamalarda teklifin 330 oy ve üzeri oyla kabul edilmesi gerekecek.

 

MADDE MADDE ANAYASA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ

- Milletvekili seçilebilme yaşı 25'ten 18'e indirilecek.

- 550 olan milletvekili sayısı 600'e çıkartılacak.

- Seçimler 5 yılda bir yapılacak, cumhurbaşkanı seçimleri de aynı gün olacak.

- Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, son genel seçimlerde geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde 5'ini alan partiler ile en az 100 bin seçmen aday gösterebilecek.

- Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilecek.

- Cumhurbaşkanı; seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması hallerinde de OHAL ilan edebilecek.

- Cumhurbaşkanı, bir veya daha fazla cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilecek.

- Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilecek.

 

TBMM’DEKİ YAKINLAŞMA YERELE SIÇRADI
 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Anayasa çıkışı yapmasıyla başlayan ve aylardır süren AK Parti-MHP yakınlaşması Çanakkale’de de yaşandı. MHP İl Başkanı Hakan Pınar başkanlığındaki heyet AK Parti İl Başkanı Yeşim Karadağ’ı parti binasında ziyaret etti.

Terör olayları sonrasında düzenlenen milli birlik ve teröre lanet yürüyüşünde MHP Çanakkale İl Başkanlığında bir araya gelen başkanlar aradan uzun zaman geçmeden tekrar bir araya geldiler. Anayasa değişikliği ile ilgili çalışmanın Meclis Genel Kurulunda gerçekleştirilecek olan oylamasının arifesinde gerçekleşen ziyarette il başkanları güncel meseleler hakkında istişare etme fırsatı buldular.

 

İl Başkanı Karadağ, Milliyetçi Hareket Partisinin Grup toplantısında Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin “Bir oyum var mecliste de referandumda da evet olacaktır” sözlerini hatırlatarak Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin memleket meselelerinde her zaman sağduyudan yana taraf olduğunu ifade ederek MHP İl Başkanı Hakan Pınar’a Devlet Bahçeli’nin Çanakkale’deki temsilcisi olarak teşekkürlerini iletti.

 

 

"REFERANDUMDA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ KÖY KÖY DOLAŞARAK ANLATACAĞIZ"

Yeşim Karadağ ziyarette yaptığı konuşmada referandum çalışmalarına başladıklarını ifade ederek; “Biz 330’da olsa 367 de olsa tasarının halka gitmesinden yana olduğumuzu her platformda ifade ettik. Halkımızın kararı baş tacımızdır. Önce teşkilat içi eğitimlerimizi tamamlayacağız ardından sahalara çıkarak anayasa değişikliğinin vatandaşlarımızın hayatında ne gibi değişikliklere yol açacağını köy köy kahve kahve gezerek anlatacağız. İnşallah Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkemizin Geleceğini düşünen her kesiminde oyunu alarak referandum sandığından anayasa değişikliğini büyük bir çoğunluk ile evet oyunu çıkartacağız dedi. Ziyarette AK Parti Heyetinden Eski Milletvekili Müjdat Kuşku ve Yerel Yönetimler Başkanı Tülay Ömercioğlu’da hazır bulundu.

 

CHP'DEN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİNE TARİHİ ŞERH

CHP Anayasa Komisyonu üyeleri, AKP'nin getirdiği anayasa değişiklik teklifine karşı Muhalefet Şerhi düştüler. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlığına da verilen Muhalefet Şerhi’nde ise; Anayasa üzerinde yapılacak değişikliklerin kabul edilmesi halinde Türkiye’ye getirilecek olan rejimin Tek Adam Rejimi olacağı belirtildi. CHP'li Anayasa Komisyonu üyeleri Bülent Tezcan, Muharrem Erkek, Murat Emir, Uğur Bayraktutan, Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Akın Üstündağ tarafından TBMM Başkanlığı'na 18 maddelik anayasa değişikliği teklifine ilişkin 24 sayfalık bir muhalefet şerhi yazıldı. CHP’li Komisyon üyelerince ortak kaleme alınan Muhalefet Şerhi’nde; “Anayasalar, toplumsal uzlaşma metinleri olarak kabul edilmektedir. Temel görevi ise iktidarları, bireye karşı sınırlandırmaktır. İster yazılı olsun ister olmasın, bu özelliği nedeniyle bir ülkede yaşayan her bireyi ayrı ayrı ilgilendirmekte ve sorumluluk şemsiyesi altına almaktadır. Bireylerin, özgürce yaşayabilmek için anayasal sistemin kendisini kısıtlamasına ve başkasının özgürlük alanına müdahil olmasının hukuken engellenmesine izin verdiği genel kabul görmüş ilkedir. Anayasanın biçimlendirdiği yapı olan devlet açısından anayasa, birden farklı öneme sahiptir. İlk olarak devlet, varlığının meşruiyetini bu hukuki belgeden almakta; ikinci olarak da anayasa ile birlikte mevzuatta yer alan hukuki çerçeveyle etki alanı içinde yaşayan insanlara en iyi yaşam koşullarını sunma görevi edinmektedir” denilerek Anayasa Değişikliğinin toplumsal uzlaşı ile yapılmasının olmazsa olmaz olduğunun üzerinde duruldu. CHP’li komisyon üyelerince hazırlanan Muhalefet Şerhinde şunlar kaydedildi:

 

SİVİL DARBE: AKP’nin getirmek istediği düzenlemeyle egemenliğin şahsileşmesinin önü açılmaktadır. Fiili durum denen olgu, gerek Hükümet gerek AKP gerekse buna destek olan MHP’nin açıklamalarından açıkça anlaşılacağı gibi, anayasaya aykırılıktır. Anayasal kimlik ve hukuk düzeninin karakteristik yapısına dokunan böyle bir değişikliğe izin verilmesi, bütün olarak korunması gereken Anayasa’nın varlığının ortadan kalkmasına ve sivil bir darbeye yol açacaktır. 

PARLAMENTER SİSTEM ÇÖZÜLÜYOR: Bir sistemi demokratik yapan, egemenliğin gerçekten millette olduğunu gösteren unsur, güçlerin birbirini denetleyebilme gücüdür, yeteneğidir ve sistemin buna göre kurgulanıp kurgulanmadığıdır. Parlamenter sistemin sorunlarının çözülmesi yerine, parlamenter sistemin "çözülmesi" durumuyla karşı karşıyayız. Fiili durumlara uygun yeni hukuki ve anayasal düzenlemelerin yapıldığı dönemler, ancak darbe dönemleridir. İşte getirilen bu anayasa değişiklik teklifi 20 Temmuz OHAL Darbesinin hukukunu yaratma, anayasasını hazırlama girişimidir. Artık yeni bir darbe hukukuyla karşı karşıyayız.

 

YÜRÜTMEDE TEKLEŞME: Getirilen anayasa değişikliği teklifiyle egemenliğin bir kişi lehine sınırlandırılması; başka bir ifadeyle Cumhuriyetin niteliklerine aykırı biçimde, 'yürütmede tekleşme, devlette tekelleşme' amaçlanmaktadır. 

 

DOĞRUDAN MONOKRASİ: Yönetim hakkı tek kişiye veriliyorsa doğrudan monokrasi yaşama geçirilmiş demektir. Devlet tek bir kişinin imzasıyla üstelik denetlenemeyen tek kişinin imzasıyla düzenlenebilecektir. Bunun teknik olarak karşılığı, yasama yetkisinin bir kişiye devredilmesidir.

 

YARGILANMASI NEREDEYSE İMKANSIZ: Cumhurbaşkanı'nın yargılanamayacak olması ayrı bir sorunlu noktadır. Değişiklik teklifinde, Cumhurbaşkanı'nın yargılanmasına dair neredeyse imkansız koşullar sıralanmıştır. Görev süresi dolduktan sonra da geçerli olacak bu düzenleme, darbecilerin kendilerinin yargılanmaması için Anayasaya eklettikleri geçici maddeleri andırmaktadır.

 

FEDERASYONUN ALTYAPISI: Cumhurbaşkanına kararnameler yoluyla yasama yetkisine ortak olup, idari alanda sınırları belirsiz ve geniş bir düzenleme yapma yetkisi veren bu teklif, üniter yapıyı tehdit edecek şekilde kötüye kullanılmaya açık bir durum yaratmıştır. Başka bir deyişle bu yetkiler pekala federasyonun alt yapısını oluşturmak üzere kullanılabilir. Hiçbir demokratik başkanlık sisteminde Meclis ile Başkan aynı anda seçilmez. Seçim tarihlerinin farklı olması başkanlık rejimlerinde kuvvetler ayrılığının güvencesidir.

 

ŞEKLEN METİN ANAYASA OLAMAZ: Cumhurbaşkanı kararname yetkisiyle fiilen yasamaya ortak edilmektedir. Yasamayı yürütmenin emrine sokan diğer bir düzenleme Meclisi fesih yetkisidir. Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde, şeklen bir metin olsa da bu 'anayasa' olamaz.

 

SEKİZ FARKLI AKP HÜKÜMETİ: Teklifte yargı da tamamen Cumhurbaşkanı'nın kontrolü altına sokulmaktadır. Tüm yargı düzenini kuracak en üst kurul tek kişinin iradesine göre şekillenecektir. AKP'nin getirdiği ve ismine Cumhurbaşkanlığı dediği sistemin gerekçesinde en önemli siyasi söylemlerden biri, 'istikrar' ve 'koalisyonların biteceği' sözleridir. Kaldı ki hükümet sayısı istikrar ölçüsü alınsa bile tek başına AKP iktidarlarının olduğu 14 yılda, tam sekiz farklı hükümet kurulmuştur.

 

TEKNİK İFADESİ DİKTA: AKP'nin getirdiği anayasa değişikliği teklifinin kuvvetler birliğini öngördüğünü, bu kuvvetler birliğinin yürütmenin altında birleştiğini, bunun teknik ifadesinin dikta rejimi olduğu, dikta rejiminin Anayasa'nın başlangıç kısmında belirtilen kuvvetler ayrılığı ilkesine ve demokratik cumhuriyete aykırı olduğu açıktır.

 

PROPAGANDA NASIL YAPILACAK: Ülkemiz, tarihinin en büyük terör eylemleriyle karşı karşıyadır. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilân edilen OHAL, FETÖ ile mücadele görüntüsünden oldukça uzak, keyfi uygulamalara imza atmanın kılıfı olmuştur. Bu değişiklik paketinin, olası Meclis Genel Kurulu'ndan geçmesi durumunda propagandalar nasıl yapılacaktır? Devletin tüm olanaklarının seferber edildiği bir 'evet' cephesi karşısında, OHAL koşulları içinde 'hayır' demeye çalışmak bile böyle bir anayasa değişikliğinin tartışılmasını olanaksız kılmaktadır. Türkiye'de anayasa yapımı için gerekli koşullar yoktur!

 

MASA BAŞINDA HAZIRLANMADI: Türkiye, 1982 Anayasası'nın ilk üç maddesinde yazan ve ortak değerlerimiz olan tarihi ve toplumsal gerçeklerimizden sapma göstererek, onların içini boşaltan, özünde zedelemeler yapan düzenlemelerden uzak durmalıdır. Anayasanın ilk üç maddesi ya da Türkiye'nin üniter yapısı, bir günde bulunmuş, masa başında hazırlanmış birkaç cümleden ibaret değildir. 

 

49 TAM DEMOKRATİK ÜLKENİN 34'Ü PARLAMENTER SİSTEMLE YÖNETİLİYOR: Freedom House 2015 verilerine göre, tam demokratik kabul edilen 49 ülkeden altısı başkanlık, altısı yarı başkanlık, üçü Meclis hükümeti ve 34'ü parlamenter sistemle yönetilmektedir. Ortalama 20 yılda bir her 23 başkanlık rejiminden birinin çökerek, bir tür diktatörlüğe dönüştüğü sonucuna ulaşmışlardır. Demokrasinin parlamenter sistemde ortalama çöküş süresi ise 71 yıl olarak ölçülmüştür. Ayrıca Başkanlık sisteminde her 23 ülkeden biri diktatörlüğe dönüşmekteyken, Parlamenter sistemlerde bu rakam her 58'den birdir. Korkulması gereken parlamenter sistem ya da koalisyonlar değil, demokrasinin kaybedilmesi ve milli iradenin kontrolsüz tek kişinin keyfine terk edilmesidir.

 

DEMOKRASİNİN SARAYI TBMM: Türkiye’nin parlamenter sistemi güçlendiren, güçler ayrılığı ilkesini ve hukukun üstünlüğünü egemen kılan, özgürlükçü bir anayasal sisteme ve birinci sınıf demokrasiye ihtiyacı bulunmaktadır. Türkiye’de demokrasinin sarayı TBMM'dir, başka saraylara ihtiyaç yoktur. Bu gerekçeyle milli iradenin mabedi ve demokrasinin güç merkezi olan TBMM öne çıkarılmalıdır. Türkiye'ye en uygun Cumhurbaşkanlığı; partiler üstü, sembolik yetkilerle donatılmış, yürütme ve yasama üzerindeki etkisi sınırlandırılmış bir Cumhurbaşkanlığı modelidir. Ülkemizin diktatörlük rejimi kuran bir anayasanın aksine; kurucu değerlere bağlı, özgürlükçü, güçlü sosyal devleti öngören, parlamenter sistemi esas alan, güçler ayrılığına dayalı, denge ve denetleme mekanizmaları olan ve iyi çalışan, güçlü ve bağımsız yargıyı kuran, özerk kuruluşları güvence altına alan anayasaya ihtiyacı vardır.

 

DEMOKRATİK CUMHURİYET YOK EDİLİYOR: Anayasanın ilk dört maddesinde güvence altına alınan demokratik cumhuriyet ve hukuk devleti yok edilmektedir. Dolayısıyla anayasanın 4. maddesinde ifade edilen teklif yasağı kapsamındadır. Teklif edilebilmesi ve görüşülmesi mümkün değildir. Anayasaya aykırıdır. Osmanlı'dan bu yana devam eden ve Türkiye Cumhuriyeti ile kurumsal temelleri gittikçe güçlenen demokratikleşme sürecini kesintiye uğratan bu teklif, cumhuriyet devrimiyle kazanılan tüm değerleri tersine çevirmeye dönük bir karşı devrim hareketinin anayasal zeminini yaratma arayışıdır. Bu düzenleme ülkemizin yeni ve derin krizlere sürüklenmesinin yolunu açacaktır. Yol yanlıştır ve derhal dönülmesi gerekir. Bu teklifin Gazi Meclis çatısı altında görüşülmesi dahi tarihi bir ayıptır.

 




Bu haber 4460 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

DİĞER AYNALI PAZAR Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI