Türk halkı ağır enflasyon altında ezilirken; Merkez Bankasının ayldır düşürdüğü faiz nedeniyle kurlarda ki aşırı oynaklık vatandaşın tüketimini de olumsuz etkiliyor. İğneden ipliğe yüzde 30’un üzerimde yaşandığı, enflasyon ve dövizin patladığı ortamda üreticiler, esnaflar ve işadamları da olumsuz etkileniyor. Yaşanılan ekonomik çalkalantı ise iktidar cephesinde hem dış güçlere karşı Ekonomik Savaş hem de yeni bir ekonomik model denemesi olarak lanse ediliyor. Yaşanan tüm ekonomik tartışmalar Aralık ayı Çanakkale Belediye meclis gündemine de damga vurdu.
“ASGARİ ÜCRETLİ BİR YILDA 65 EKMEK DAHA AZ ALIR HALE GELDİ”
Ekonomik eleştirilerini meclis gündemine taşıyan CHP grup Başkanvekili Erdal Gezen yaptığı konuşmada Türkiye’nin içinden geçtiği ekonomik krizi ve Çanakkale’de ki durumu gözler önüne serdi. Gezen yaptığı konuşmada; “Sokakta, milletimizin cebinde para yok ama iktidar yüzde7,4 büyüme dedi ama tam tersine de yüzde 5,9 oranında tarımda küçülme var. Fiyat artışlarından yaşanan sıkıntılar var; bunu hepimiz yaşıyoruz. Nedir bunlar? 34 milyon vatandaşımız borçlu ülkemizde. 3 milyon 700 bin vatandaşımız kara listeye alınmış durumda. Özellikle un fiyatlarında büyük bir artış var. Asgari ücret 2 bin 850 TL ama ne kadar olacağı hakkında görüşmeler yapılıyor. Gönül istedi ki 4 bin lira olsun ama Ocak ayında bir asgari ücretlinin aldığı ekmek rakamı ile bu ay aldığı ekmek arasında 65 ekmek kaybı var” dedi.
“ÇANAKKALE’DE KİRALAR YÜZDE 50 ARTTI, ASGARİ ÜCRETLİ..”
CHP’li Erdal Gezen eleştirilerine şöyle devam etti; “Isınma maliyeti asgari ücretli de yüzde 80 oranında artmış, yüzde 82 oranında da barınma maliyetleri artmış. Bunun bir örneğini de Çanakkale’de yaşıyoruz çünkü Çanakkale’de kiralar yüzde 50 oranında arttı. Ülkemizin birçok yerinde yüzde 80’nin üzerinde kira artışları yaşandığı hepimizce biliniyor. Asgari ücretli barınma sorunu yaşıyor. Asgari ücretin yılbaşından bu yana 164 dolar değer kaybettiğini biliyoruz. Türkiye ucuz bir iş gücü cenneti haline getiriliyor. Cari açığımızı düşürmek gelen paralarla da istihdam yaratma hedefleri varmış. Memur ve emekliye yüzde 12 oranında zam yapıldı ancak Hazine ve Mali Bakanlığının tebliği ile 1 Ocak 2022 itibariyle değerleme oranları yüzde 36,2 oranında artış yapıldı. Arada yüzde 300 gibi fark var. TUİK’in enflasyon açıklaması ise yüzde 20.. iktidar kendi belirlediği enflasyonu baz almış olsa değerleme oranlarını en fazla yüzde 20 arttırırdı. Bu değerleme oranlarının indirilmesi iktidarın elindedir.”
“PARAMIZ AFRİKA ÜLKELERİNİN PARASINDAN DAHA DEĞERSİZ HALE GELDİ”
Ekonomi ve dövizdeki dalgalanmaların detaylarını paylaşan Erdal Gezen; “2002 yılında AK Parti iktidar olduğunda 1 dolar 1 lira 60 kuruştu. Bolluk, refah vaat edilmişti. Bu seçmen bu yetkiyi kendilerine 19 yıl önce verdi. Tek adam yönetimine geçtiğimizde ise dolar 4 lira 60 kuruştu, bugün ise 13 lira 50 kuruş olmuş. Biz bu işi çok çok iyi biliyoruz diyorlar. Son üç yılda 3 defa Hazine ve Maliye bakanı, 4 tane de Merkez Bankası Başkanı değişti. Ekonominin ne halde olduğunu, ekonominin kaç başlı olduğunu, nasıl yönetilemediğini bu sayılara bakarak görebiliriz. Değişken piyasa değil değişken bakan ve başkan piyasası diyebiliriz. 2022 yılında 162 milyar dolar dış borcumuzu bu kur üzerinden ödeyeceğiz. Yani 1 yıl öncekinin üç katı fazla çalışarak ödeyeceğiz. Bunu bizler, Türk halkı ödeyeceğiz. İktidarın hiçbir şekilde sorumluluğu yok. İtibardan tasarruf olmaz denilerek hiçbir şeyden geri adım atılmıyor, tasarruf yapılmıyor. Paramız Afrika ülkelerinden bile daha değersiz hale geldi. Benzine gelen zamları anlatmaya gerek yok; bir litre benzin ocak ayında 6 lira 90 kuruş iken bugün 9 lira 80 kuruş olmuş. Tavuğa yüzde 50 zam, tuza yüzde 50 zam yapılmış. Tuz bu ya tuza yüzde 50 zam olur mu” tepkisini gösterdi.
“ÇANAKKALE’DE 317 BİN KİŞİNİN BANKALARA BORCU VAR”
Çanakkale nüfusunun yarsının bankalara borcu olduğunu açıklayan CHP’li Erdal Gezen; “Çanakkale özeline gelirsek il merkezinde 196 tane cafe, 156 kahve, 96 çay Ocağı, 154 lokanta, 33 fırın, 32 kasap, 5 kantin esnaf ve sanatkârlar odasına bağlı olarak çalışıyor. Bir de ticaret ve sanayi odasına bağlı olarak bu faaliyetleri yapan şirketler var. Tüm esnaf ve işadamlarımızı dinliyoruz; insanlarımız ne halde görebilirsiniz. Bir lokantamız aylardır iş yapamamaktan şikâyetçi batma noktasına gelmiş kapatmak üzere, bir giyim firması var; ayıp olmasa fiyat etiketlerini dolarla değiştireceğim diyor. Mağdur olduklarını, mal alamadıklarını, alsalar da fiyatlara yetişemediklerini, yeni mal alamadıklarını belirtiyorlar. Çanakkale’de tüketici kredilerinin durumunu da ben sizlere açıklayayım. Çanakkale’de şu anda toplam tüketici kredileri Eylül ayı itibariyle; bunun içinde konut, araç kredileri de var 6 milyon 095 TL’yi bulmuş durumda. Esnafımız yani çaresizlik içerisinde yüksek kredi almaya gidiyor. Faizlerin nerelerde olduğunu özel bankalara bakarak görebilirsiniz. BDDK Kredi kayıt bürosu verilerine göre Çanakkale’de 2021 yılında 317 bin 506 kişiye toplam 5 milyar 788 milyon 357 bin lira bireysel kredi verildiğini açıkladı. İl genelinin nüfusunun 600-650 bin olarak bakarsanız Çanakkale’nin yarısının bankalara borçlu olduğu ortaya çıkıyor” tespitinde bulundu.
“AÇIK VE BEKLEMEDE 55 BİN İCRA DOSYASI VAR”
Çanakkale İcra Müdürlüklerinde bekleyen icra dosya sayısının da rekor düzeyde arttığını söyleyen CHP’li Erdal Gezen; “Çiftçinin, esnafın kooperatiflerden aldıkları kredi faizleri çok daha yüksek. Siyasi iktidar diyor ya faize karşıyız diye, buyursunlar bu faizleri kaldırsınlar silsinler samimi iseler. Yılı kapatmak üzereyiz; Çanakkale icra müdürlüklerinde açık ve beklemedeki icra dosya sayısı 52 bine ulaştı. 3 bin 500 kadar dosyada başka şehirden talimatlı dosya. Yani başka şehirden icraya verilmiş Çanakkale de işlem bekliyor toplamda 55 bin icra dosyası var. Her 4 aileden birisi icra tehdidi altında. Böyle bir kentte huzur ve mutluluk olur mu? Akşam yatan anne baba sabah çocuğunun cebine harçlık koyamıyorsa o aileden huzur ve mutluluk olur mu? Onun için de bugün aile mahkemelerinde binin üzerinde dava var. Huzurlu bir kent arıyorsanız Çanakkale’ye bakın diyoruz, çünkü barışın kenti Çanakkale diyoruz. Ama iç dinamiklerimizde büyük zarar görüyoruz. Süt fiyatları uçtu, yem fiyatlarına 1 yılda 36 defa zam gelmiş. Zamlar yansımadan yarım litre süt fiyatına baktım 8 lira olmuş” dedi.
“SEÇİMDEN KAÇAMAZSINIZ, MİLLETİMİZ SANDIĞI İSTİYOR”
Ülkenin yönetilemez bir duruma geldiğini, seçimin kaçınılmaz olduğunu belirten CHP’li Erdal Gezen; “Hani siyasi iktidar diyordu ya 2002 yılında; “Bu halkı bir çaya, bir simide mahkûm ettiniz, onu bile fazla görüyorsunuz” dedi. Gelin bunun hesabını yapalım. Ben bu hesabı yaptım; 3 çocuklu 5 kişilik bir aile, 3 öğün simit alırsa; hepsini toplayalım çay yok, peynir zeytin yok yanında, peynirin kilosu zaten 100 lira oldu, asgari ücretli vatandaşlarımız açlık sınırının da altında. Bu millete 3 tane zeytini fazla görüyorsunuz, bu hale getirdiniz. Dış güçler deniyor, dış güçlere karşı ekonomik savaş veriyoruz deniliyor. Toplum artık bunları yemiyor, herkes evinde kaynayan tencerenin içinde ne olduğunu söylüyor. Fedakarlığı halk değil siyasi iktidar yapacak. Kötü ekonomilerin sonuçlarını 19 yıldır çekiyoruz, halkımızın bu zorlukları çekmeye artık niyeti yoktur. CHP olarak, Millet İttifakı olarak seçim diyor, sandık diyoruz, bundan kaçış yoktur diyoruz. Seçim zorunlu, sandık zorunludur. Seçimden kaçamazsınız, milletimiz sandığı istiyor” dedi.
“BANKAYLA KREDİ SÖZLEŞMESİ İMZALADIK, ÖĞLEDEN SONRA İPTAL ETTİK”
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’da belediyenin enflasyon ve döviz kurlarındaki artıştan etkilerini şöyle paylaştı; “Belediyemizin bir inşaatı var; geçen sene aralık ayı itibarinde 31 Ekim ayına kadar 7 hak ediş yapmışız. 17 milyon liralık hak ediş ödemişiz. Buna 5 milyon lira da fiyat farkı ödemişiz. Son ihale sonrasında ilerleyiş yüzde 36 idi, fiyat farkı olmamış ise yüzde 46’ya ulaşacaktı. Bu ekim sonu itibariyle olan durumdur. Ekim ayından sonra çıldıran bu durumla ilgili gelişmeler ne olacak bilemiyoruz. Bu sabah bir bankadan kredi alacağız. İller bankasından aldığımız teminat mektubunu bankalara verebiliyoruz. Sabah 10,30 sularında sözleşmeyi imzaladık. Öğleden sonra sözleşmeyi iptal ettik, 1,70’den alacaktık krediyi, banka telefon açıp 2 puan oldu faizler dedi. İptal etmek zorunda kaldık.
“ÇANAKKALE’DE 3 PAKETTEN FAZLA MAKARNA SATILMIYOR”
Çanakkale’de esnaf ziyaretlerinde karşılaştığı durumu da aktaran Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, bazı marketlerde tüketicilere 3 paketten fazla makarna satılmadığı şikayeti ile karşılaştığını açıkladı. Gökhan; “Üreticinin başına gelen bir durumu aktarayım. Harmanda buğday hasat edildi, kredi kooperatifleri tonu 2 bin 500 liradan fiyat ilan ettiler. Çiftçi de mutlu bir biçimde vermeye teşebbüs ederken br tehdit aldılar. Yüksek fiyat alıyorsunuz dediler ve alımı 2 bin liraya düşürdüler. Şuan da buğday fiyatı 5 bin lira. Çiftçinin eline hiç bir şey geçmedi. Bir de üzerine tohumluk buğday 5 bin liraya aldılar. Alanlar aldı, alamayanlar ne yapacak bilmiyoruz. Mazot fiyatları da uçtu gitti. Pahalı deniyor, marketlere baskınlar yapılıyor. Şikâyet edenler filan. Çanakkale’de marketlerde 3 paket makarnadan fazlasını vermiyorlarmış. Bugün duydum. Alamamak değil, satmıyorlar” dedi.
“20 YILDIR MUHALEFETSİNİZ; İKTİDAR NEDİR, SORUMLULUK NEDİR BİLMİYORSUNUZ”
AK Parti Grup Başkanvekili Esra Yüksel ise yaşanan ekonomik krizin geçici olduğunu, iktidarın yeni bir ekonomik model uyguladığını belirterek; “Zor şartlardayız, bunların sebepleri belli. Dünya ekonomileri Pandemi nedeniyle küçüldü. Rakamlar arttı. Bir de dolar üzerinden ekonomimize manupule etmeye çalışan bir güç var. Bu güç alenen Trump söyledi ‘Türkiye ile mücadele etmek için ekonomisini baskı altına alırız’. Biden ne dedi ‘Erdoğan hükümeti ile mücadele için gerekirse karşıtları ile işbirliği yaparız’ dedi. Sorunlarımız var, sebepleri belli. Hayata bakış çerçevemiz farklı 20 yıldır muhalefetsiniz. İcra nedir, iktidar nedir, sorumluluk almak nedir bilmediğiniz için havanda suyu dövüp duruyorsunuz. Ülkenin sorunları vardır; bunları dindirecek olan AK Partidir, alternatifi de yoktur. Onun için seçim, seçim diyip duruyorsunuz. Seçim zamanında da olsa seçim sonucu değişmeyecektir. Dış güçlere ve iç uzantılarına rağmen halkın iradesi ile seçilip bu ülkeyi geliştirmeye devam edecektir” dedi.
GÖKHAN: “KATAR’A TANK PALETİ SATTINIZ” YÜKSEL: “SİZ İHALARA, SİHALARA BAKIN”
İktidarın ekonomi politikasını dış güçlerin oyunlarına bağlayan Esra Yüksel ile Belediye Başkanı Ülgür Gökhan arasında kısa süreli bir polemik yaşandı. AK Partili Yüksel; “Üretime ve istihdama yönelik bir seferberlik başlatıldı. Neden böyle oldu? Dünya 5’ten büyüktür diyen bir iktidar var, bundan rahatsız edilen çevreler tarafından da ekonomi üzerinden manupule edilen bir ülke var. Türkiye şu an bu durumda. Güçlendiğinizde; savunma sanayini güçlendirdiğinizde dışa bağımlılığınız azaldığında bunlar olur” ifadelerini kullanınca; Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da savunma sanayi ile ilgili olarak; “Tank Palet Fabrikasını Katar’a sattınız” tepkisini gösterince; AK Partili Esra Yüksel; “Siz taktınız Katar’a tank palet fabrikasına.. Siz İHA’lara, SİHA’lara bakın” deyince Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’da ; “Yakında onları da satarsınız siz” diyerek tepki gösterdi.
KUNT: “DIŞ GÜÇLER SÖYLEMİNİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
İYİ Partili Burak Kunt ise ekonomi tartışmalarına katılarak önemli tespitlerde bulundu. Kunt; “Son zamanlarda ‘Dışarıdan bize saldırıyorlar’ diyip duruyorlar, 20 yıldır bunu söylüyorlar. Bu söylemi artık kabul etmemiz mümkün değil. İktidar da olan sizsiniz 19 yıldır bu duruma neden hazırlık yapmadınız. Sizin eliniz armut mu topladı? Bir malı daha ucuz sattığı için övünen bir millet daha ben görmedim. Utanmalısınız. İhracat rakamı yükselmiyor, daha ucuza daha değersiz mal satıyorsunuz. Enflasyonu düşürmenin yolu, bütçe açığını gidermek için paranızın değerini düşürerek ihracatını artırmak değildir, bunun adı cehalettir. Kişi başına düşen milli gelir yıllardır düşerken büyüyoruz diye övünmenizi anlayamıyorum. G20’den G21’e geriledik. Biz neden en olmadık zamanda faizi indiriyoruz? Siz bu ortamda faizi indirdiğiniz için müteşebbisleri ikna edemezsiniz. Türk İşadamlarının önceliği dolar kurudur, istikrardır. Bizlerin babaları bu ülkede ne faizler varken; ne yatırımlar yaptı. Ülkenin canına okudunuz. Burada Cumhurbaşkanını suçlamıyorum, teşkilatlar burada Cumhurbaşkanını uyarmıyorlar. Bizlerin görevi de Genel Başkanlarımızı uyarmaktır, maalesef uyaramıyoruz, tepki gösteremiyoruz” dedi.