İsmail Erten: “Almanya / Berlin'deki Tempelhof Havaalanı ne zaman yapılmış?”
Arzu Başaran Uysal; “Berlin Tempelhof Havaalanı 1923 yılında yapılmıştır ve dünyadaki ilk ticari havaalanlarından biridir. 1930larda, Nazi döneminde, havaalanı geliştirilmiştir. Havaalanı binası tipik bir Nazi dönemi mimarlık örneği olarak kabul edilmektedir. Bu dönemde büyük Almanya ideali doğrultusunda Tempelhof Havaalanının dünyanın en büyük havalimanı olması için projeler üretilmiştir.”
İsmail Erten: “Bu havaalanının kent için anlamı nedir?”
Arzu Başaran Uysal; “Tempelhof Havaalanı, Batı Berlinliler için duygusal bir öneme sahiptir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Berlin ikiye bölünür. Batı Berlin, etrafı Doğu Almanya ile çevrili küçük bir adacık gibidir. 1948-49 yıllarında Doğu Almanya ile Batı Berlin arasındaki gerilim sonucunda, Sovyetler Birliği Batı Berlin’i ablukaya alır ve tüm geçiş yollarını kapatır. İngiliz ve ABD uçakları bir hava köprüsü oluşturarak Tempolhof’a inerler, Batı Berlin’e gıda ve yakıt taşırlar. Bu sürede 200 000 üzerinde uçuş gerçekleştirilir.”
İsmail Erten: “Ne zaman işlevini yitirir ve kapatılır?”
Arzu Başaran Uysal; “2008 yılında Tempelhof Havaalanının kapatılması kararı referanduma sunulur ancak referanduma yeterli katılım olmaz. Aynı yıl havaalanı kapatılır. 2010 yılında havaalanı rekreasyon alanı olarak kullanıma yeniden açılır. Uçak pistleri paten, skate ile kayanlar, bisiklete binenlerce kullanılmaktadır. Piknik, uçurtma uçurmak gibi faaliyetlerin yanı sıra alanın bir kısmı kent sakinleri tarafından ekilip biçilmektedir. Ayrıca müzik festivali, fuar gibi etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.”
İsmail Erten: “Kapatılma sonrası gelişmeler nasıl oldu?”
Arzu Başaran Uysal; “2013 yılında Berlin Senatosu Tempelhof Havaalanı için yeni bir “gelişme planı” kararı alır ve projelendirir. 1990 sonrası -Berlin Duvarının yıkılması ve iki Almanya’nın birleşmesi sonrasında- Berlin hızlı bir yapılaşma sürecine girmiştir. Nüfusu artmaktadır ve konut sıkıntısı vardır. Özellikle merkezdeki mahallelerde konut kiraları hızla artmakta ve buna paralel olarak yoksullar, dar gelirliler mahallelerinden ayrılmak zorunda kalmaktadırlar. Berlin Belediyesi 300 hektar büyüklüğündeki havaalanının %20sini kapsayan bir konut projesi önermektedir. Proje, 47000 konut, ticari alanlar, büyük bir kütüphane, spor alanları ve bir gölü kapsamaktadır. Konutlar, düşük gelirli aileler için planlanmıştır ve devlete ait konut şirketleri tarafından yapılacaktır.”
İsmail Erten: “Konut ve kamusal alan kullanımları yapma hedefine toplumun tepkisi nasıl oldu?”
Arzu Başaran Uysal; “Bu projenin kamuoyuna duyurulmasının ardından bir “mahalle inisiyatifi” kurulur. İnisiyatif “100% Tempelhofer Feld” isimli bir kampanya başlatır ve referandum için gerekli imzayı toplar (Belediye’nin bir kararının referanduma sunulması için toplam seçmen sayısının %7si kadar imza toplanması gerekiyor. Tempelhof için 174117 imza gerekiyor. İnisiyatif 233 000 imza topluyor. Ancak 185 328’i geçerli sayılıyor. İmza vermek ve daha sonra referandumda oy kullanabilmek için Alman Vatandaşı olmak gerekiyor. Oysa havaalanının bulunduğu bölge –Kreuzberg, Neukölln- yoğun olarak göçmenlerin yaşadığı bir bölge ve Alman Vatandaşlığı oranı düşük. Ayrıca referandumun başarılı olabilmesi için seçmenlerin %25’inin sandık başına gitmeleri gerekiyor. 2013 Kasımında Berlinliler enerji ile ilgili bir referanduma gittiler ve katılım düşük oldu. Böyle durumlarda Belediye’nin dediği oluyor).”
İsmail Erten: “Referandum sonucu gelişmeler nelerdir?”
Arzu Başaran Uysal; “25 Mayıs 2014 tarihinde yapılan referandum sonucunda yeterli katılım sağlanıyor ve %65 oranında konut projesine ret oyu veriliyor. Başka bir ifadeyle Berlinliler bu alanın tamamının kamuya açık yeşil alan olarak kalması yönünde karar verdiler. Referandumun ertesi günü Belediye Başkanı Klaus Wowereit (SPD –sosyal demokrat) “bu [referandum sonucu] bir yapı projesinin başarısızlığı ile ilgili değildir, ama kentin geleceği ile ilgilidir... Her yıl [Berlin nüfusuna] 50 000 yeni sakin ekleniyor, boş alanlar sürekli azalıyor. Berlinliler satın alınabilir konut istiyorlar, ama açıkçası kendi ön kapıları önünde değil.” şeklinde açıklama yapmıştır.”
İsmail Erten: “Tartışmalar sürecek mi?”
Arzu Başaran Uysal; “Gazete yorumlarında iki nokta üzerinde duruluyor. Birincisi, Berlinlilerin yeşil alan isteklerinin yanı sıra havaalanının kendileri ve kent tarihi için önemli bir anlamı olduğu ve bu nedenle böyle bir karar verdikleri. İkincisi ise Belediyenin başkentin konut krizinin çözümü için başka bir strateji geliştirmek zorunda olduğu.”
Arzu Başaran Uysal
ÇOMÜ Şehir ve Bölge Planlama öğretim üyesidir. Bir yılı aşkın bir süredir TÜBİTAK bursu ile gittiği Berlin Teknik Üniversitesi’nde “kentlinin kararlara katılımı” konusunda araştırmalarını sürdürmektedir. Berlin “kararlara katılım” ile ilgili dünyadaki “iyi uygulama” örneklerine ve alternatif olarak tanımlanabilecek katılım pratiklerine sahip özel bir kent olarak kabul edilmektedir.