ÇSTS Şubat ayı meclis toplantısının ana gündemi Deprem oldu. Toplantıya Meclis başkanı Osman Okyay katılmazken yerine Armağan Aydeğer başkanlık yaptı. Yaşanan deprem felaketi ile ilgili duygu ve düşüncelerini ifade eden Aydeğer; “Depremin acı yüzünü bizlere tekrar hatırlatmıştır. Her yerde sıkılıkla deprem öldürmez bina öldürür sözünü hatırlatmak isterim. Konut ihtiyacı bölgemizin önemli bir ihtiyacıdır. Türk iş dünyası bir konut kampanyası başlattı. Herkesi bu kampanyaya destek olmaya davet ediyorum. Depreme hazırlık olmak her bir ferdin ödevidir. Hiçbir ekonomik gerekçemiz bu önceliklerin önüne geçmemelidir. Hatay’da enkaz kaldırma çalışmalarına katıldım. Çok fazla acı gördüm, buruk sevinçler yaşadım. Ülkemiz maalesef bir deprem ülkesidir ve Çanakkale kırmızıçizgide yer alan bir ilimizdir. Olası deprem felaketi ihtimaline karşı ilimizi hazırlamak herkesin görevidir. Bilim ve yaşanan tecrübeler en önemli kılavuzumuz olmalıdır” dedi.

“BÜTÇEMİZ ÖLÇÜSÜNDE YARDIMCI OLDUK”

Yönetim Kurulu adına konuşma yapan ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu, depremin meydana getirdiği yıkım ve can kayıplarından dolayı duyduğu üzüntüyü ifade etti. Semizoğlu; “42 binden fazla can kaybımız var. Yarım kalan hayatların ise hiç telafisi yok. Mekânları cennet olsun, rabbim yakınlarına da dayanma gücü versin. Can kayıplarını elbet yerine koyamayız. Ancak; Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti her kaybı yerine koyacak güçtedir. Milletimizin ilk andan itibaren gösterdiği yardım seferberliği bunun göstergesidir. Yaralar elbet sarılacaktır. Bizlerde ÇTSO ailesi olarak; sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek desturu ile ilk günden itibaren Valimizin yönlendirmesi ile Osmaniye, Elbistan’a yardımlarımızı, ekmekten suya nerede ne ihtiyaç varsa bütçemiz ölçüsünde yardımcı olduk” dedi.

“LİYAKATSİZ YÖNETİCİLERİN DEĞİŞMESİNİ BEKLİYORUZ”

ÇTSO Yönetim kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu felakette payı olanlara da tepki göstererek; “Bağıra bağıra gelen depremleri, ilerde gelecek depremleri göz ardı eden, temelden çatısına sorumsuzluk ve yetkisi olup kötüye kullanan yada yetkisini kullanmayıp sorumsuzluk yapan, afetlerin koordinasyonunda yetersiz kalan, liyakatsiz yöneticilerin değişmesini bekliyoruz”

“SADECE 3-5 MÜTEAHHİT YARGILANMASIN..”

Semizoğlu konuşmasının devamında sorumluların sadece müteahhitler olmadığına dikkat çekerek; “Sorumlular en ağır cezayı alsın. Sadece 3-5 müteahhit yargılanmasın. Ben şuna inanıyorum; bu müteahhitler hizmet alıyorlar. Projesini, statiğini çizdiriyor,  denetimini yaptırıyor. Bunları yapanların hepsi uzman, depremin yetki verdiği kişiler. Sonra şu cins beton alacaksın deniliyor, o beton laboratuara gidiyor. Demiri fabrikasından getirtiyor. Bina yıkılıyor; kimsenin suçu yok ama müteahhit suçlanıyor. Bunun adı popülizm. Denetçi dışarı, müteahhit suçlu. Bunu herkes biliyor da; toplumun tepkisinde korkulduğu için.. Kimse bilerek veya isteyerek kimsenin canına malına kast edecek çürük bina yapmaz, bu vebalin altına girmez” dedi.

“ÖZEL YURT SAHİPLERİ GERÇEKTEN ZOR DURUMDA”

Üniversitelerin eğitime kapatılarak uzaktan eğitime geçmesinden dolayı Özel Yurt sahiplerinin ciddi sıkıntı çektiğini ifade eden Semizoğlu; “Bir yanda da ticaret devam ediyor. Çanakkale Özel Öğrenci Yurtları Başkanı ve üyeleri ziyarete geldiler. Özel yurtların handikabı var; pandemide sıfır gelirle çalıştılar. Şimdi deprem sonrası üniversiteler kapatıldı, gerçekten zor durumdalar. Ne yapabiliriz, ne edebiliriz bunu konuştuk. Ama alael acele verilen kararalar. Türkiye gibi genç bir nüfusa sahip öğrencilerimizi etkilediği gibi; Önümüzdeki günlerde siyasetçilerle de görüşeceğiz, TOBB’da ileteceğiz. Bu kararlar; Türkiye gibi genç nüfusa sahip, genç bilgi ordusuna sahip acele verilmiş karalar olduğunu düşünüyorum. Çanakkale’nin en büyük fabrikası ÇOMÜ’dür. Bunu açmak kapamak, neden açıldı, neden kapandı? Kararların çok alelacele verildiğini düşünüyorum” dedi.

SOSYAL KONUTLAR.. “BELEDİYE BAŞKANINA ÇÖZÜMLERİMİZİ SUNDUK”

ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı 2021 yılında Çanakkale Belediyesinde gerçekleşen toplantıyı gündeme getirerek; “Her fırsatta Çanakkale için; ‘Cumhuriyetin ön sözünün yazıldığı yer’ ‘Türkiye’nin manevi Başkenti’ deniyor. 1,5 yıl önce 2021 yılı Ağustos ayında Belediye başkanımızın daveti ile meclis üyelerimizin de katılımı ile belediye binasındaki toplantıya katıldık. Toplantının gündemi sosyal konutlar idi. 860 konut, yıkılacak, bunun çözümü derhal bulunmadığı takdirde.. Ben bunu söylemek ile yükümlüyüm. Sorumlusu, yetkilisi değilim ama şehrin en büyük STK’sının Yönetim Kurulu Başkanı olarak bunu söylemeye kendimi mecbur hissediyorum. Çözülür mü? Ürettiğimiz çözümleri o gün belediye başkanına sunduk. 860 konut 5 kat. Bakanlık müsaade etmemiş 12 kata; 8 kata çıkmışlar. Hesaplıyorum; 860’ı 5’e bölüyorum; 8 ile çarpıyorum. Üretilmesi planlanan daire sayısı 300 daireden fazla. Belediye verdiği yerden 300 daire istiyor. İşin doğrusu bu” dedi.

“BELEDİYENİN 300’DEN FAZLA DAİRESİ VAR.. KİM OTURUYOR BUNLARDA?”

Semizoğlu konuşmasının devamında kamuoyunda pek bilinmeyen bir iddia ortaya atarak; “Siyaset yapmayacağım dedim, yapmam da ama belediyenin 300’ü aşkın dairesi var. Belediyenin bu dairelerinde kim oturuyor? Kim biliyor? Sadece daireden bahsediyorum; iş yerlerinden bahsetmiyorum. Çanakkale merkez ilçe belediyesinin 300 dairesi var. Açalım kapılarını depremzedelere. 120 kişinin yanına bir yatak daha koyulur; 180 kişi ağırlanır. Çanakkale’ye yakışıyor mu bu” tepkisini gösterdi.

“10 YILDIR ÜLGÜR GÖKHAN İLE KONUŞUYORUM, SONUCA ULAŞTIĞIMIZI GÖRMEDİM”

6 Şubat sabahı CHP’nin önde gelen isimlerini telefonla arayarak Sosyal Konutlar için endişelerini dile getirdiğini ve sorunun çözülmesi konusunda desteğe hazır olduklarını ifade ettiğini belirten Semizoğlu; “Sosyal konutlar konusunda depremin ertesi günü Çanakkale merkez ilçe belediyesi CHP Grup Sözcüsü Erdal Gezen’i aradım. Size bunları söylemekle mükellefim dedim; bu işe neşter vurun. Meclisi derhal olağanüstü toplayın. Hangi parti, hangi meclis üyesi karşı çıkıyorsa da bunu topluma sunun dedim. Kapattıktan sonra Sayın Muharrem Erkek’i aradım. Durumu ona da anlattım. Ülgür başkanı aramadım; çünkü 10 senedir konuşuyorum, konuşuyorum daha hiçbir konuda sonuca ulaştığımızı görmedim. 10 il yıkıldı, şimdi yine depremi gündeme getirdi. Geneli de eleştirelim, İstanbul depremi 24 yıl önce oldu.  Ne yaptık” ” tepkisini gösterdi.

“ADAMA GÖRE DEĞİL; ZEMİNE GÖRE İMAR VERİN”

İmar izinlerinin adamına göre verildiğini iddia eden Semizoğlu; “Lafın bitti yer diyorlar ya; evet bu lafın bittiği yerdir. Bunu bir tek kuruma söylemiyorum; inşaat ruhsatı vermeye yetkisi olan tüm kurumlara söylüyorum. Adamına göre değil zemine göre imar verin. Ön yargılı olmasınlar; Ali’ye başka Veli’ye başka imar vermeyin. Bugün iddia ediyorum; bu kurumların yarısından çoğu Ali’ye başka, Veli’ye başka imar veriyor. Çanakkale’de bunu gezince görürsünüz, ilçeler de dahil” dedi.

“ODA SEÇİMLERİNDE NASIL BİRLİKTE ÇALIŞTIYSANIZ.. ÇANAKKALE İÇİN DE..”

Sözlerinin devamında AK Partili Bülent Turan ile CHP’li Ülgür Gökhan’a çağrı yapan Semizoğlu; “Siyasi olarak algılanmasın sözlerim. Bir daha söylüyorum 10 senedir; yanaya gelmekten imtina eden AK Parti Milletvekili Bülent Turan bey ve Merkez ilçe Başkanımız Ülgür Gökhan bey; Allah aşkına şu oda seçimlerinde nasıl bir araya gelip çalıştıysanız; yine bir araya gelin de şu Çanakkale’ye bir şeyler yapın” dedi.

“KAMU KAMPÜSÜ ŞEHİRİÇİNE YAPMAK CİNAYET OLUR”

Çanakkale’nin şehir merkezinin ciddi sorunları olduğunu ve Kamu Kampüs alanının da şehir merkezine yapılmasının yanlış olduğunu söyleyen Semizoğlu; “Çanakkale’de yeni kamu binaları yapılıyor yenilerinin yapılması da gündemde. Başında da söyledik; Belediyemiz binası orada yapılmamalı, doğru yerin orası olmadığı düşüncemizi ifade ettik. Gerçi şehrin yöneticilerine göre; şehirde trafik sıkışıklığı yok, otopark sorunu yok ama bu şehri boğmaktan başka bir işe yaramaz bir bina. Yerini yanlış bulduğumuz yine başka bir bina yeni Emniyet Müdürlüğü binamızdır. Yoldan geçerken sanki yola devrilecekmiş gibi duruyor. Çanakkale’mizin çok büyük oranı kamuya ait. Şimdi duyuyoruz; Valilik hizmet binası ve birçok kurumunun toplanacağı, eski karayolları işletme şefliğinin olduğu yerde kampus düşünülüyormuş. Bu cinayet olur arkadaşlar. Benim görüşüm bu. Bu tür yatırımlar yapılırken Kamu marifetiyle yapılır. Kimsenin malı değildir, 85 milyonun Türkiye Cumhuriyeti’nin malıdır. Belediye binamızda öyledir; köprümüzde milletimizin malıdır. Bu yatırımlarda Çanakkale ilinin yatırımları olmalıdır. Yapılırken STK’lar, insanlar, kent konseyi başta olmak üzere görüşleri alınmalıdır. Şehrimizin nefes alması gerekiyor. Birçok bürokrat ve siyasetçimiz yurtdışına gidip geliyor hiç mi bakmıyorlar gittikleri yerlerin meydanlarına? Şehri boğmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Adliye binası şehrin dışında çıktı bir şey mi oldu. ÇTSO binasını 10 yıl önce buraya yapma kararı aldığımızda “Orada inek mi otlatacaklar” demişti. Sanayi Müdürümüz beni aradı ‘Binamız çürük, bize oradan yer verir misiniz” diye sordu.

ÇANAKKALE’NİN MASTER PLANI NEDEN YOK?

Çanakkale’nin halen bir Master Planı olmamasını eleştiren Semizoğlu, “Merkezdeki kamu binalarının hepsi şehir dışına alınması için bu bir fırsattır. Bu fırsat değerlendirilsin; boşaltılan tüm kamu binaları yıkılarak halkın kullanıma açılsın. Çanakkale evet Türkiye’nin manevi başkenti’dir. Söylemler hep böyle, lütfen buna uygun hareket edin. Çanakkale Marka kent olsun, Marka değeri artsın istiyoruz. Çanakkale’nin marka değerinin yükselmesi için Master Planına ihtiyaç vardır. Çanakkale’nin nereye doğru büyüyeceğinin bilimsel bir çalışması olması gerekiyor. 3-5 kişi karar veriyor; buraya Valilik yapalım, yanına da şunu yapalım diyor. Çok güzel bir Halk Bahçesinin büyüyeceği alanlar var; buraya bunları yaptığınız zaman bir daha değişmez. Bu kötülüğü Çanakkale’ye yapmayın.

ÇANAKKALE’NİN MOLOZ ALANI YOK!

Mecliste gündem dışı söz alan Mimar Filiz Bahar’ın konuşması üzerine söz alan ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu, Çanakkale’nin ciddi bir eksikliğine dikkat çekti. Semizoğlu; “Çanakkale’de yıkım firmamız var; ama arkadaşımızın ensesinde boza pişiriliyor. Belediye ve İl Özel İdare moloz alanı göstermiyor. Arkadaşımıza da Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünden ihtar ve ceza geliyor. Şehir dışında da yıkıma gidiyor. Müdürlük gelmiş ceza kesip durmuş. Önce kendi aralarında birlikte çalışsınlar. Moloz döküm alanı yaratalım. Bu ilimiz için ciddi bir eksikliktir. Şimdi soysa konutları yıksanız ortaya çıkan molozu nereye koyacaksınız belli değil” tepkisini gösterdi.

“İMAR AFFI ÇIKARTAN KATİLDİR”

Selçuk Semizoğlu İmar Affı konusunda ise sert bir konuşma yaparak, “Bugüne kadar çıkaran çıkardı, olan oldu. Ama hak mahrumiyeti dendi, ama para lazım dendi. Bundan sonra İmar Affı çıkaran katildir. Böle bir şey olmaz. Sen parayı yatır, senin binanı bir günde tüm her şeyden muaf oldu. Diplomalı mühendislerin bilgisi çöp oluyor. Sonra müteahhit, mühendis hiç bir şey lazım değil; hepsi çöp oluyor. Kimseye hakaret etmiyoruz, beddua etmiyoruz ama bundan sonrası vebaldir. Bunun altını çizmek istiyorum” tepkisini gösteri.