Çanakkale 15 yıldan fazla bir süredir Termikçiler ve madenci işgali altında iken şimdi bir de Ekoturizm belası peydah oldu. Çanakkale’nin birbirinden verimli, doğa ile iç içe, denize yakın arazileri son yıllarda İstanbullu sermaye gruplarının işgali altında. Köylülerden ucuza toplanan, orman vasfı yitirmiş arazileri kamu kurumlarından satın alan sermaye grupları, Çanakkale İl Genel Meclisinde plan tadilatı yaptırarak Ekoturizm projesi adı altında lüks villalar yapıp satıyorlar.
KÂĞIT ÜZERİNDE TURİZM AMA GERÇEKTE FARKLI!
Online emlak satış sitelerinde son yıllarda “Ekoturizm’e Uygun Arazi” veya “Ekoturizm Ruhsatlı Arazi” ilanların çoğunluğu dikkat çekiyor. Özellikle Çanakkale’nin Assos ve Bayramiç’in Kazdağları eteklerindeki bölgelerden arazi toplayıp İl Genel Meclisinden Ekoturizm İmar değişikliği alan sermaye grupları ucuza satın aldıkları arazileri şehir hayatından sıkılan, maddi durumu iyi olan vatandaşlara satıyorlar. Kimileri de Ekoturizm imar değişikliğini aldıktan sonra projeye uygun olmayan, Ekoturizm ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bahçeli yâda çok katlı villalar yapıp satıyor, kiralıyorlar.
“150 DEĞİŞİKLİK GEÇMİŞTİR.. 3 TANE EKOTURİZM TESİSİ BULAMAZSINIZ.."
31 Mart 2019 seçimlerinin ardından Ekoturizm adı altında geçen imar değişikliklerine her oylamada karşı çıkan ve red oyu veren CHP’li Meclis Üyesi Ömer Ar geçtiğimiz aylarda tehlikenin boyutuna şu sözlerle dikkat çekmişti; “Bu imar planı değişiklikleri sadece iki yıldır verilmiyor. 2019 öncesinde de burası için talep oluşmaya başlamış. Bizim seçilmemiz ile birlikte bu Ekoturizm talebinde artış yaşanmaya başlandı. Şu anda iddia ediyorum gidip Ekoturizm imar değişikliği yapılmış planların olduğu yerlere; 3 tane Ekoturizm tesisi bulamazsınız. İstanbullu büyük para babaları var, kazanmışlar parayı büyük sermaye sahibi olmuşlar. Bu bölgedeki arazi fiyatları bunlara cazip geliyor. Bunlar bölgede halkın elindeki araziyi atıyorum metrekaresini 5 liraya alıyorsa; öbür tarafa 50 euroya satmaya çalışıyorlar..”
ASSOS DOSTLARI EKOTURİZM PROJELERİ İPTAL ETTİRİYOR!
Çanakkale İl Genel Meclisi üyeleri her ne kadar Ekoturizm imar değişikliklerine mecliste evet dese de, alınan izinler mahkemelerde iptal edilmeye başlandı. Türkiye’de bir ilke imza atan ve içtihat oluşmasına sebep olan TMMOB’nin başarılı Avukatı Berna Çelik, Ekoturizm projelerinden bir tanesini mahkeme kararı ile iptal ettirmişti. TMMOB’un ardından özellikle Assos’ta Ekoturizm projelerine savaş açan Assos Dostları isimli grupta hukuk mücadelesi veriyor. Sermaye gruplarına karşı hukuk mücadelesi başlatan Assos Dostları ve çevrecileri sevindirecek gelişme yaşandı. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları koruma Derneği ve Assos Dostları Grubu girişimiyle önce Ayvacık ilçesine bağlı İlyasfakı Köyü yakınlarında verilen Ekoturizm imar değişikliğine daha sonra da Bayramiç ilçesine bağlı Köylü köyü yakınlarındaki Ekoturizm imar değişikliğine itiraz edildi.
ASSOS DOSTLARI İKİ EKOTURİZM PROJESİNİ DURDURDU
Çanakkale İdare Mahkemesine itiraz eden Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları koruma Derneği ve Assos Dostları Grubu; yapılan imar değişikliği ile tarım arazilerinin turistik tesis alanı olarak işlendiğini buna gerekçe olarak ise bölgede Ekoturizm adı altında projelendirilen değişikliklerin Ekoturizmin gereklerini karşılamadığını, bölgenin ve doğal yaşamın imara açıldığı gerekçesiyle itiraz ettiler. Çanakkale İdare Mahkemesine savunma veren İl Özel İdaresi ise yapılan itirazların süresi içinde yapılmadığını, projelerin ise Ekoturizme uygun olduğunu savundu. Her iki proje için ayrı ayrı karar alan Çanakkale İdare Mahkemesi Bayramiç ve Ayvacık köylerine yakın arazilere verilen Ekoturizm İmar Değişikliği kararlarını iptal etti.
PLANLARIN YANLIŞLIĞI MAHKEMELERCE BELGELENİYOR...
Ekoturizm adı altında Assos ve Kazdağları bölgesinin imara açılarak adeta yapmalanmasına dur diyen mahkeme kararlarını değerlendiren Mimar İsmail Erten; “Çanakkale il tarım topraklarının bütününü tehdit eden Ekoturizm yağmasına, idare mahkemesi tarafından dur dendi. Bu ilk değil, daha önce Mimarlar odası ve ziraat mühendisleri odasının ortak açtıkları davada da yürütmeyi durdurma verilen bu yağma planlarına, bu defa duyarlı yurttaşların bir araya gelmesiyle oluşan Assos Dostları’nın kişisel başvuruları sonucu açılan davalarla yürütmeyi durdurma gerçekleşti” bilgisini verdi.
“SİYASİ İDARENİN HİÇ BİR ŞEY YOKMUŞ GİBİ DAVRANMASI, ARTIK MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Doğaya zarar vermeyecekmiş yada betonlaşmaya yol açmayacakmış gibi her Ekoturizm projesinin Çanakkale İl Genel Meclis üyelerince onaylanmasına tepki gösteren Mimar İsmail Erten; “Çanakkale il genel meçlisinin siyasi farklılık gözetmeksizin, çoğunluğu ittifakla onaylanan bu tarım alanı yağma ve talan planları, Ekoturizm yalan planları; bir grubun tercihen ve kişisel gerekçelerle karşı çıktığı planlar olmaktan çıkmıştır. Bilimsel verilerle ortaya konulan yanlışlar, mahkeme kararıyla belgelenmiştir. Bu belgeler, siyasi ve idari iktidarın hiçbir şey yokmuş gibi davranmasının sonu olmalıdır. Yanlış ortadadır ve belgelidir” dedi.
“İTTİFAKLA OLUR VERİLEN PLANLAR, KÜLLİYEN RET EDİLMELİDİR”
Mahkeme kararlarının Çanakkale İl genel Meclis üyelerine de önemli bir sorumluluk yüklediğine dikkat çeken Mimar İsmail Erten; “Bu idari mahkeme kararları, başta il genel meçlisi ve üyelerine önemli bir ışık olmalıdır. Şimdiye kadar yanlış ve yağmanın yanında yer alarak, köylü popülizmi adına büyük sermaye rantiyelerinin önünü açan bu planlara ittifakla olur verilmesi hızla terk edilmelidir. Yerel ve evrensel değerlere hiçbir yararı olmayan bu tür yazlık site ve kitle turizmi projelerinin; meclis gündemindekiler ve ruhsat alınanlar veya ruhsat aşamasında olanların hepsinin durdurulması ve geri alınması süreci başlatılmalıdır. Bu tutum Çanakkale tarım toprakları yağmasının durdurulmasının en önemli adımı olacaktır. Bundan sonra il genel meclisine yapılan başvuruların külliyen ret edilmesi, yağmanın siyasi idare tarafından durdurulmasına olanak sağlayacaktır” dedi.
“İDARİ KARARLARIN TEKRAR ELE ALINMASI SORUNU BİTİREBİLİR”
Mimar İsmail Erten açıklamalarının devamında; “Sorunu yaratan Ankara temelli idari iktidarların siyasi kararlarıdır. 2015’ler de hazırlanan ve onaylanan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni plan ve hükümleri sorunun temel sebebidir. Truva atı şeklinde birkaç maddeye sokuşturulan bu hilenin, belli rant çevreleri tarafında kurgulandığı açıktır. Sorunun külliyen çözümü, bu plan hükümlerinin ilgili maddelerini külliyen kaldırılmasıyla mümkündür (100 binlik planın 4. Ve 8. mad. ilgili bentlerinin kaldırılması). İlgili bakanlık, genel müdürlük, bürokratik ve idari iktidarın küçük bir girişimi bundan sonraki yağmanın önlenmesinin anahtarıdır. Siyasi iktidarın merkezi temsilcileri olan ve etkin / yetkin iktidar milletvekillerinin bir ricası sorunu yok edecektir” dedi.
“YARGI KARARI ONAYLANAN BÜTÜN PLANLARININ YANLIŞLIĞININ EMSALİDİR”
Mimar olarak yargı kararlarını değerlendiren İsmail Eerten; “Yargı kararı 200 civarındaki planı onaylanan Ekoturizm yağması imar planlarının kökten yanlış olduğunun yanlışlığın yanı sıra, bunlarında iptal edilmesinin açık emsalidir. Dileğimiz, merkezi ve yerel idareler, milletvekili, il genel meclisi ve bürokratlar, bu mahkemece alınan ve doğruyu ispatlayan idare mahkemesi kararlarını, tüm onaylı planlara uygulamakta gecikmeden harekete geçerler. İyi emsal, kötülerin önüne geçilmesinin sebebi olacaktır” dedi.
“HEPİMİZ SORUMLUYUZ”
Mimar İsmail Erten açıklamalarına şöyle devam etti; “5 yılı aşkın bir süredir yürürlükteki bu plan hükümlerin sonuçlarının tarım alanı yağmasına yol açmasından, hepimiz geç haberdar olduk. Ancak hiçbir şey için geç değildir. Sorunu, bazılarımız erken, bazılarımız geç, bazılarımız ise hala idrak edemedi. Sorunun büyüklüğü kadar yanlışlığı da artık tereddütsüz kabul edilmeli ve çözüme yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Sürecin başlaması, uygulanması, tespiti, yanlışının ispatı konusunda hepimiz sorumluyuz. Çözümü için de sorumluluk üstlenmeliyiz. Doğa ve çevre tahribatına bağlı yerel-ulusal ve küresel sonuçların yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Bu tahribatı arttıracak, doğayı, çevreyi, toprağı, suyu, havayı yok edecek “Ekoturizm yalanı”, hızla ve ivedilikle önlemler alınarak, iptaller ve retler oluşturarak Çanakkale ilinden def edilmelidir.”