Koza Madencilik A.Ş için Atikhisar Barajına 1,4 kilometre mesafede açık ocak şeklinde altın ve gümüş madeni projesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığında İnceleme ve Değerlendirme(İDK) toplantısı düzenlenmişti. İDK toplantısında müdürlükler, Çanakkale Belediyesi ve bakanlık temsilcilerinin de yer aldığı 25 komisyonlu toplantıda Çanakkale Belediyesi hariç 24 kurum temsilcisi projeye onay vermişti. Koza Madenciliğin Çanakkale’nin tek içme su kaynağı yakınında altın ve gümüş madeni açmasına olumlu görüş veren kurumlardan birisi de Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü de bulunuyordu.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) yaptığı çağrı ile Sağlık İl Müdürlüğünün yanlış bir karara onay verdiğini hatırlattı. SES sendikası yayınladığı açıklamasında; “Oysa Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı Atikhisar Barajı’na 1.400 metre mesafede, barajın orta ve uzun mesafe koruma alanları içerisinde yer alan bu altın-gümüş madeni projesi hayata geçirildiği takdirde; cehennem çukurları, ağır metal içeren pasa yığınları oluşacak, asit maden drenajları ile yeraltı ve yüzey suları, Değirmen Deresi, Sarıçay ve Çanakkale halkının tek içme suyu kaynağı Atikhisar Barajı ağır metallerle zehirlenecektir” bilgisi verildi.
“SAĞLIK HİZMETLERİ ARASINDA SAĞLIKLI VE GÜVENLİ SU KAVRAMIDA VARDIR”
SES sendikası yayınladığı açıklamada; “İlimizin tek içme ve kullanma suyu kaynağı Atikhisar Barajının, yeraltı ve yerüstü sularımızın ağır metallerle kirlenme tehlikesi varken, ÇED Raporuna uygun görüş verdiği belirtilen İl Sağlık Müdürlüğü’ne tekrar soruyoruz: Halkın sağlık hakkını tesis etmek ve korumakla görevli bir kurum olarak, neden olumlu görüş verdiniz? ÇED Raporunu hangi uzmanlarınız incelemiştir? Bu personellerinizin uzmanlık alanları nelerdir? Olumlu görüş bildirme kararınız oy birliğiyle mi alınmıştır? Kararınızın son imzacısı kimdir? Gerekçeleriniz nelerdir? Madende kullanılacak kimyasallar ve bu kimyasalların sağlığa olumsuz etkileri konusunda kamuoyunu bilgilendirme konusundaki planlamalarınız nelerdir? Madenin Atikhisar Barajını kirletmesi durumunda oluşacak halk sağlığı sorunları nelerdir? Olası bir tehlikeye hazırlık planınız var mıdır? Anayasamızda sosyal devlet anlayışının bir uzantısı olarak her birey için eşit, ulaşılabilir ve ücretsiz olarak sağlanması öngörülen sağlık hizmetleri arasında “sağlıklı ve güvenli su kavramı” da yer almaktadır. Yeterli ve güvenli suya erişememek önemli bir halk sağlığı sorunudur. Su haktır, sağlık haktır, satılamaz, pazarlık konusu edilemez! Bu proje sadece ekolojik yıkım değil aynı zamanda sosyo-ekonomik bir felaket doğuracaktır. Tarımı, hayvancılığı, yaban yaşamını, su ve gıda güvenliğini doğrudan tehdit etmektedir. Atikhisar zehirlenirse, tüm bölgenin sağlığına kastedilmiş olunacaktır. Bilimsel ve etik değerlerden uzak raporlarla doğa, insan ve canlı yaşamı talanı meşrulaştırılamaz. Çanakkale İl sağlık Müdürlüğü bu hatalı kararından bir an önce dönmelidir” çağrısında bulunuldu.