“Yöneticilik” en basit tanımıyla, her türlü organizasyonun belirlenen hedeflere erişebilmesi için; kaynakların planlanması, sevk ve idaresi, koordinasyonu ve denetlenmesi sorumluluğu demek. Görev alacak kişiler bu becerilere sahiplerse; siyasal, sosyal, ticari, kültürel, sportif gibi bütün organizasyonlarda ve her düzeyde “yöneticilik” yapabilirler. “Liderlik” ise yöneticiliğin ötesinde özellikler gerektiren bir kavram. Lider insanların yaşamını olumlu yönde değiştiren insan demek ve özünde insanlara hizmet etmek ve onların yaşamlarını iyileştirmek var.
Liderliğin temel ilkesi farkındalık. Lider, zafiyetlerini ve güçlü yanlarını bilmeli ve herkese karşı, ama öncelikle kendisine karşı dürüst olmalı. Lideri sıradan yöneticiden farklı kılan özelliklerinin başında net “hedeflerinin” olması, yaşamını yönlendiren “değerlerinin” bulunması ve “zamanı yönetme” becerisi geliyor. Ayrıca karar alma becerisi yüksek ve zihni berrak olmalı. Liderin başkalarını yönetebilmesi için önce kendini bilmesi ve kendisini yönetebilmesi şart. Bunun için yüksek düzeyde farkındalığın yanında, öfkesinin ya da sevincinin nedenlerini bilmesi gerekiyor. Bu nedenle lider kendisine sorular sormak zorunda. Yaptıklarının, “yapmak istedikleri” olup olmadığını, istemeden de olsa yaptıklarını ve yapmak isteyip de yapamadıklarını bilmesi gerekiyor. İnsanlara nasıl davrandığını sorgulamalı, eğer “kendisi olamayan” davranışları varsa bunları fark etmeli ve düzeltmek için çaba harcamalı. Lider, günün sonunda “kendisiyle konuşmak” ve bu soruları kendisine sorma ihtiyacını duymalı. Bu sürecin iki faydası var: Öncelikle lidere kendisini geliştirme fırsatı verir, bunun yanında rehberlik ettiği diğer insanları etkiler ve onların kendi değerlerini keşfetmelerini sağlar.
Tevazu sahibi olmak liderlik için şart. Lider kim olduğunu ve nereden geldiğini hiçbir zaman unutmamalı. İnsana değer vermeyen, onun hakkına saygı göstermeyen bir kişinin, makamı ne olursa olsun, liderliğinden söz edilemez. Ayrıca lider ulaşılabilir ve herkese açık olmalı. Başarı ekip çalışmasının ürünüdür. Bu bağlamda başarıya katkı veren insanlar asla ihmal edilmemeli. Başarısı, liderin tutum ve davranışları değiştirmemeli. Lider egosuna hâkim olmak ve alçakgönüllülüğünü her koşulda korumak zorunda. Çünkü makam ya da ulaşılan mertebe, asla kişiliğin belirleyicisi değil. Liderler kitleleri peşlerinden sürükleyebilen kişiler. Temel yönetici özelliği olan “yenilikçi” olmanın ötesinde “yaratıcı” olmak zorundalar. Organizasyonu yönetenlerin paylaştığı vizyonu belirleyen liderdir. Mevcut yapıdaki işleri yönetmekten öte, yapıyı sorgulayan ve onu geliştiren kişidir lider. Lider “insan” üzerine yoğunlaşır, statükodan uzaktır, dahası statükoya meydan okuyan kişidir.
Kaliforniya Üniversitesi’nden Prof. Joseph White liderlik konusunda uluslararası üne sahip bir uzman. Liderliğin zaman içinde değişikliğe uğradığını belirtiyor. Geçmişte liderlik diktatör olmaktan geçerken, küresel ölçekte kabul gören liderliğin çok yönlü olması gerektiğinin altını çiziyor. Liderlik için kişinin çok zeki olması yeterli değil, fakat çok yönlü düşünme kapasitesine sahip olması gerekiyor. Bu özellikleri doğuştan taşıması da şart değil. White kişiler isterse, liderlik niteliklerini öğrenip uygulayabileceklerini dile getiriyor ve lider olmak için gerekli üç özelliği şöyle sıralıyor; yüksek hedefler koyması, mükemmel çalışanlar yaratmak için insanların eğitilmelerini ve coşkuyla işlerine sarılmalarını sağlaması. White liderleri düşünceleri ve hareketleri ile çevresindeki insanları kendisine çekme becerisi olan kişiler olarak tanımlıyor. Kategorize ettiği üç grup var: Analitik düşünme gücüne sahip “sert” liderler, İnsani ilişkilere değer veren ve çalışanları yetiştirebilen “duygusal” liderler, inovasyonu sağlayan “mükemmel” liderler. Liderlik için, yapılan göreve “istek duymak” şart. “Güçlü ve pozitif” bir karakter de işin olmazsa olmazı. Belli bir “sertlik”, “analitik düşünme gücü”, “mantıklı”, kararlarında “tutarlı ve kesin” olması da isteniyor. Hatta çoğunlukla kadınlarda bulunan; ilgili, çalışanları yetiştirebilen, yapıcı olabilmek gibi özellikler de gerekiyor. İnovatif olma ve risk alabilme ise, liderliğin en önemli karakter özellikleri.
Yöneticilik ve liderlik aynı şeyler değil. Planlama, organize etme, yönetme ve kontrol etme yönetici sorumluluğu. Yöneticilik “talimatlarla” ilgili bir görev ve görevin “zamanında ve planlandığı” gibi yapılmasını amaçlar. Liderin görevi ise “değişimi” sağlamaktır. Yönetici talimatlarla ve talimatların yapılıp yapılmadığı ile ilgilenirken, lider hedeflere ulaşma ve sonucunda değişim yaratma peşindedir. Günümüzde liderlik kavramı radikal biçimde değişime uğradı, temelinde saf otoritenin gücünü kaybetmesi yatıyor. Tarihsel süreçte liderlerin otoriteyi önce tanrıdan, daha sonra kral ya da kraliçeden aldıklarını görürüz. Bu liderlerin çok eğitimli kişiler olmadığı da bir gerçek. Otoriteyi kullanmaları da çok farklıdır. Bugünkü liderler ise çevresindeki insanların güvenlerini, saygılarını kazanmak durumundalar. Yoksa düşüncelerini aktarabilmeleri mümkün değil. Dahası, gereğinden fazla hırs, bencillik ve dürüst olmamak gibi negatif özellikler taşıyan kişilerin asla liderlik konumuna getirilmemesi konusunda giderek büyüyen bir kamuoyu var dünyada.
Bugün küresel ölçekte başarılı liderler ağırlıklı olarak iş dünyasından çıkıyor. Siyaset henüz bu düzeyde bir liderlik sergilemekten çok uzak ve ihtiyaç da duymuyor. Nedenleri ayrı bir yazının konusu olacak kadar fazla. Özetle söylemek gerekirse; siyasetin işi kamu kaynaklarını yönetmek. Bu kaynakların sahibi olan vatandaşın da, kaynakların nasıl bir verimlilikle kullanıldığı pek umurunda değil. Çoğunluk geçim derdiyle meşgul ve kendisini kurtarma peşinde. Kamu yöneticilerinden “hesap verebilirlik” ve “şeffaflık” gibi günümüz iş dünyası yönetici sorumlulukları beklenmiyor. Mevcut yöneticiler de performansları ne olursa olsun görevlerini sürdürmeye devem ediyorlar. Yürürlükteki siyaset anlayışı değişmeden liderlik anlayışının değişmesini beklemek bu nedenlerle gerçekçi değil.
Günümüzde liderler hem analitik düşünme hem de yaratıcı düşünme gücüne sahip kişiler. Bill Gates Microsoft’u, Steve Jobs Apple’ı , Elon Musk SpaceX , Tesla Motors ve Pay PAL’ı, Jack Welch’in GE’yi ve daha pek çok lider yönetici, marka şirketlerini bu güce sahip oldukları ve bu gücü çalışanlarına aktardıkları için yarattılar. Küresel liderler, en başarılı kişilerin eleştirisine ihtiyaç duyuyor ve onları dinliyorlar. Bu eleştiriler nesnel gerçekliğe dayalı dürüst eleştiriler. Yine bu liderler diğer liderlerin yanlışlarından ders çıkarmaya çalışıyorlar. Ayrıca bu liderler bir sonları olduğunu biliyorlar. Planlanan ya da bir anda ve hiç beklenmedik anda gerçekleşen bir son. Liderin görev devretmesi kaotik bir süreç ve en büyük güçlük liderin çok uzun süre görevde kalmasında yatıyor. Bu nedenle iş dünyasında görev süresi en fazla on yıl ile sınırlanıyor.
Lider yöneticiler; performanslarıyla insanların ruh halini değiştirebiliyor, onları mutlu ya da mutsuz edebiliyor, kendilerini iyi ya da kötü hissetmelerine yol açabiliyor ve çatışma potansiyelini artırıp ya da azaltabiliyorlar. Dileyelim siyaset de iş dünyasındaki yeni liderlik anlayışını benimsesin. Çünkü aradığımız güven, sevgi, barış, huzur, refah ve adalete kavuşmak tümüyle bu dönüşüme bağlı.
Tuygan ÇALIKOĞLU
tuygan@hotmail.com www.tuygancalikoglu.com.tr
Kaynak: https://harrykraemer.org/