thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:


Tuygan Çalıkoğlu


Facebookta Paylaş









Siyasetin Temel Felsefesi Makyavelizm
Tarih: 04-06-2023 09:58:00 Güncelleme: 04-06-2023 09:58:00


Türkiye beklenen seçimlerini yaptı. 21 yıldır İktidarda olan Ak Parti, kurduğu Cumhur İttifakı ile hem TBMM’de çoğunluğa sahip oldu hem de Cumhurbaşkanlığını elde etti. Türkiye, muhalefetin neden kaybettiğini, nerede yanlış yaptığını konuşuyor. Kılıçdaroğlu ve A takımının istifasını bekliyor. Seçim biter bitmez başlayan bu tartışmaların, önümüzdeki günlerde daha da artacağı ve gündemi meşgul edeceği bir gerçek. Kuşkusuz ortada bir başarısızlık var ve yaşanan süreç sorgulanmak zorunda. Muhalefet beklentiyi yüksek şekillendirdiğinden, yarattığı düş kırıklığı da büyük oldu. Yeni bir siyaset yaklaşımı, yeni isimler tarafından dile getirilmek zorunda. Ancak bugünkü yazımın konusu, bunları tartışmak değil. Günümüz siyasetinin temelini oluşturan Makyavelizm’e ve ondan beslenen “Gerçek Ötesi” siyasete dikkatinizi çekmek istiyorum.

 

Makyavelizm devlet yönetiminde hedefe ulaşmak için, her yol ve yöntemin kullanılmasını “mubah” gören bir düşünce. Kökü16.Yüzyıla dayanıyor; monarşik, oligarşik, teokratik ve demokratik tüm yönetimlere rehberlik ediyor. Siyasette her türlü ahlak yasasını hiçe sayıyor, “dürüstlükten” yoksun siyaseti savunuyor. Makyavelizm; gücü elinde tutmak isteyen herkesin, başta da siyasetçilerin rehberi.

 

Geleneksel anlayış; ahlaki iyilik ile meşru yönetim arasında sıkı bir bağa dikkat çeker. Eğer siyasetçi; başarılı ve üzün ömürlü bir iktidara sahip olmak istiyorsa, geleneksel etik değerlere bağlı kalması gerekir. Ancak Makyavelizm bunun tersini savunur. Gücün “meşru” ve “gayri meşru” kullanımları arasında farkı yargılamak için “ahlaki” bir temel yoktur. Çünkü “otorite” ile “güç” özünde eşittir. Dolayısıyla yönetenin her şeyi yapmaya “hakkı” vardır. Tek kaygısı iktidarını elinde tutmak ve sürdürmek olmalıdır. Amacı asla “adil” bir toplum oluşturmak değildir. Diğer bir özelliği“bencil” olmaktır. Toplum bencil insanlardan oluştuğu için, yöneten de “bencil” olmak zorundadır. Siyaset bir “savaştır” ve savaşta ahlak kuralları olmaz. Yöneticinin ahlaki davranması zaman içinde ülkeyi yıkıma götürmesi anlamına gelir. Bu nedenle gerektiğinde “ahlak dışı” davranmak zorunadır. Makyavelizm, “Ahlakın dışında hareket etmek iktidar olmanın zorunluluğudur” der. Ahlakın, politikada yerinin olmadığını savunur. İktidar olmak ve iktidarda kalabilmek için, “şiddete ve ahlak dışı” yollara başvurmak kaçınılmazdır. Ancak, sadece korku ve güçle toplumun yönetilemeyeceğini de hatırlatır. İktidar sahibi, halkı tarafından sevilmelidir. Bir aşka ifade ile hem sevilmeli hem de korkulmalıdır. Çünkü sadece korku ve güçle hareket ederse kaybetmesi söz konusudur. Ancak ikisinden biri öne çıkacaksa, bu mutlaka “korku” olmalıdır. Burada önemli bir noktanın altını çizer Makyavelli. Yönetici ne kadar “ahlaksız” olursa olsun, dışarıdan bakıldığında “ahlaklı” görünmelidir. İktidara geldiğinde önceliği istikrara vermelidir. İktidarını sürdürmek için bunu yapmalıdır. “Ahlaki yozlaşma” istikrar için temel bir araçtır. Bu nedenle yönetici gerektiğinde “vicdansız” olmayı bilmek zorundadır.

 

Siyaset felsefesi olarak Makyavelizm, siyasetçinin her türlü “yalanı” söyleyebileceğini, her türlü “dalavereyi” çevirebileceğini, olayları çarpıtabileceğini savunur. Siyasetçinin; kendi çıkarları doğrultusunda, gücünü sınırsız biçimde kullanması gerekir.“Başarı” isteniyorsa bu yapılmak zorundadır. Çünkü başarı ikna ile değil, zora başvurularak elde edilir.

 

Makyavelizm’e göre insan “bencil” bir yaratıktır. Nankördür, içten pazarlıklıdır ve doymak bilmez bir yaratıktır. Dolayısıyla “kötü”dür.  Bu nedenle, başarılı olmak isteyen siyasetçi“gerektiğinde” kötü olmayı bilmek zorundadır. Dahası, çıkarlarına uygun değilse, verdiği sözleri bile tutmamalıdır. Çünkü “kötülere iyi davranmanın” bir karşılığı yoktur ve “kaybetmek” kaçınılmazdır. Siyasetçi; iyi, erdemli, dürüst, ahlaklı ve dindar değilse bile, tüm bu meziyetlere sahipmiş gibi davranmasını bilmelidir. Dahası, halkta bu algıyı yaratmak zorundadır.

 

Halkın desteği ile iktidar olan bir siyasetçi, halkla arsındaki dostluğu korumalıdır. Halkın ondan tek isteği “baskı” görmemektir. İktidar sahibi, özellikle başkasının malından uzak durmalıdır. İnsanlar babalarının ölümünü, mal varlılarının kaybından daha çabuk unuturlar. Makyavelli bu noktada iktidar sahibini uyarır; “Başkalarının mallarını “gasp etme”, bu kırmızı çizgiyi aşmaktır”.

 

Kaba kuvvet ve hile siyasetçinin olmazsa olmazıdır. İktidarı korumak için “hile” yapmak kaçınılmaz olabilir. “Kaba kuvvet” de rakipleri sindirmek, hatta ortadan kaldırmak için kullanılabilir. Siyasetçi kendisinden başka hiç kimseye güvenmemelidir. Makyavelizm bu konuda çarpıcı bir uyarı yapar; “Güveni insanlar üzerine kuran, onu bataklığın üzerine kurmuş olur”.

Düşünce dünyasında Makyavelizm, ilk “siyasal gerçeklik” olarak kabul ediliyor. Çünkü savunduğu ilkeler, klasik siyaset felsefesinin liderde aradığı özelliklerin tam tersi. Makyavelizm klasik siyaset felsefesinin öngördüğü ortak iyiliğin, ahlaki eğitim yoluyla asla elde edilemeyeceğini söyler.

 

Makyavelizm; bir “tiranlık sanatı”, yani hukuksuzluk, zorbalık sanatı. Gerektiğinde ahlaksızlığı, komployu, aldatmayı ve şiddeti kullanmayı öneren bir düşünce sistemi. Üstelik,bütün bunların insanın doğasına uygun olduğunu söyler. Çünkü insan doğuştan kötü ve bencildir. Bu nedenle hedefe giden yolda, her şey mubahtır. Pek çok düşünür Makyavellimi iğrenç bularak reddeder. Ancak bu düşünce, siyasette başarılı olmak isteyenlerin temel rehberi niteliğinde. Her ne kadar acımasız da olsa, devletin ayakta kalması için bunları yapmanın şart olduğunu düşünenlerin sayısı çok fazla. Çünkü bu görüşe göre; elde edilen nihai sonuç, o sonucun nasıl elde edildiğinden daha önemli.

 

Makyavelizm günümüzde sadece bir siyasal sistem değil. Ekonomik, sosyal, duygusal, ticari vs. her alandaki insan ilişkilerinin de temelini oluşturuyor. Bu düşünce, günümüz dünyasının adeta temel gerçeği. Amaca ulaşmak için kurnazlık, çıkarcılık, hilekarlık vs. ahlak dışı nitelikte bütün araçlar mubah kabul ediliyor. Aslında bunlar, erdemli kişinin kesinlikle ret etmesi gereken özellikler. Ancak düşünce, bir siyasi sistem olarak yıllardır kabul görüyor. Önerilen adımları atmak “başarı” için kaçınılmaz.

 

2016’dan itibaren dünyada Makyavelizm’in pek çok düşüncesini yansıtan yeni bir döneme girdik.  Toplumda ve siyasette “yalan” yaygınlaştı, “dürüstlük” değer kaybetti. Bu mevcut teori ve kavramlarla açıklanamayan bir durum. İnsanlar tarih boyunca yalan söylediler, ancak yalan neden günümüzde geçer akçe oldu? Neden kamuoyunu gerçeklerden çok “kanaat” ve “duygular” belirlemeye başladı.

 

Günümüzde gerçeğin önemi kalmamış durumda. Politikacılar başarı için topluma neyi inandırmak istiyorlarsa onu söylüyorlar ve kabul ettiriyorlar. Söylediklerinin “gerçek dışı” olması sorun değil, çünkü dünyanın her yerinde politikacılar gerçekleri ciddiye almıyorlar. “Gerçek Ötesi” adı verilen bu siyaset, toplumsal yaşamı radikal biçimde etkiliyor. Çünkü bu siyaset anlayışı, gerçeği yadsımayı, değersizleştirmeyi öngörüyor. Yani gerçek göz ardı ediliyor. Gerçeğin üzeri yalanla örtülerek önyargılar oluşturuluyor. Önyargılar bizi yanlışa düşüren, sorgulamadan kabul ettiğimiz düşmanlarımız. Kişileri manipüle etmek için “öfke” ve “nefret” duygusu kullanılıyor. Düşünceler, bu duygular üzerinden aktarılıyor. Öfke oluştuktan sonra gerçeğin hiçbir önemi kalmıyor. Toplumu arkanıza alıyorsunuz. Öfkenin sürekli kullanımı nefret doğuruyor. Sonrasında ortaya çıkan, bölünme, şiddet ve kargaşa.

 

Siyaset öyle bir aşamaya geldi ki; geçmişte yalan çok ayıpken, hatta “suç” ve “günah” olarak algılanırken, şimdi çok büyük bir kitle yalana “itibar” ediyor. Geçmişte insanlar yalan söylerken; kaygıyla, biraz utançla, en azından mahcubiyet duyarak söylerlerdi. Ancak “Gerçek Ötesi” siyasetin temsilcileri hiçbir suçluluk duymadan gerçeği örtbas etmeye çalışıyorlar.

 

“Gerçek Ötesi” siyaset tüm uluslar için tehdit. Çünkü bunu tercih eden siyasetçiler ve destekçileri kendi düşüncelerini kabul etmeyenleri düşman, hain ya da terörist olarak ilan edebiliyorlar. Onları topluma hedef olarak gösterebiliyorlar. Ancak gerçek çok önemlidir, gerçek var olandır. Gerçekten koparak, uzaklaşarak yaşayamayız. Gerçeğe dayanmak ve bundan asla vazgeçmememiz gerek. Gerçek ötesi siyasetin en kolay hayat bulacağı toplumlar, cehaletin en yüksek olduğu toplumlardır. Bilimle donanmamış bu toplumların, gerçek ötesi tercihleri sadece bu toplumları geriye götürür.

 

21. Yüzyılda demokrasi çökerken, otokrasinin yükselmesi kuşkusuz umutsuzluk yaratıyor. Ancak ideal bir siyasal düzen inşa etmekten vazgeçmemeliyiz. Otokrasi ve demokrasinin dışında bir rejim daha var; “Demarşi”. Devlet temsilcilerini ve yöneticilerini, daha büyük bir aday havuzundan rastgele seçen ve yöneticilerin görevde kalma süresini dönemsel olarak sınırlandıran yönetim şekli. Demarşi, tarafların eşit şansa sahip olmasını sağlar ve hizipçiliği, yani partizanlığı da asgariye indirir. Çünkü eğer biri kurayla, yani rastgele seçilecekse, kazanmak için sözler vermenin ve mücadele etmenin de bir anlamı kalmaz. Prof. Coşkun Can Aktan, ideal rejim dediği demarşiyi şöyle savunuyor; “Otokrasi hiçbir zamanda ve mekânda doğrudan halk tarafından benimsenmemiştir, ideal bir rejim olarak kabul edilmemiştir. Ancak halk yığınları için demokrasi her zaman bir idealdir. Evet, otokrasi kötüdür, ancak demokrasi de onun yerine tercih edilebilecek bir başka kötü rejimdir. İdeal olan, demokrasiye alternatif; “demokratik zorbalık” ve “demokratik despotizm” den kurtulmanın çaresi olan demarşidir”.

 

Tuygan ÇALIKOĞLU



Bu yazı 18616 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI