thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:


Tuygan Çalıkoğlu


Facebookta Paylaş









Ekonomik Kaygılar Artıyor
Tarih: 30-09-2018 08:30:00 Güncelleme: 30-09-2018 08:30:00


Uzun süredir düşme eğilimi gösteren Tüketici Güven Endeksi, Eylül 2018’de bir önceki aya göre yüzde 13,2’ lik bir düşüşle 59,3 seviyesine indi.  Endeksteki bu dramatik düşüş; Türkiye’de tüketicinin tasarruf etmeyi bıraktığını, daha doğrusu yapamadığını, harcamayı olabildiğince kıstığını, hatta en az düzeye indirdiğini ve yeni bir borcun altına asla girmek istemediğini gösteriyor.

 

Türkiye İstatistik Kurumu ile Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın birlikte yürüttüğü ve anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksinin dışında, yayımlanan başka endeksler de var.  Bunlardan “Hanenin Maddi Durum Beklentisi Endeksi”  de aynı dönemde yüzde 10,4 azalarak 76,7 oldu. Bunun anlamı, gelecek 12 aylık dönemde maddi durumunun daha kötü olacağını bekleyen hane halkı sayısının arttığı. Yine aynı dönemde, “Genel Ekonomik Beklenti Endeksi”  yüzde 15,5 azalarak 74,6’ya, “İşsiz Sayısı Azalması Endeks” de, yüzde 9,3’lük bir düşüşle 74,6’ ya inmiş durumda.

 

Tüketici Güven Endeksi, 0 - 200 birim arasında bir değer ve tüketicinin güven durumunu ifade ediyor.  100 birimin üzerindeki değerler, tüketicinin ülke ekonomisindeki gidişatı olumlu yorumladığını ve ekonominin büyüyeceği beklentisini gösteriyor. 100 birimin altındaki değerler ise, tüketicinin ekonomik beklentisinin olumsuz olduğunu ve ekonomide küçülme ya da kötüleşme beklentisini gösteriyor. Dolayısıyla tüketici güven endeksi, iç talep ve ekonomik büyümeye ait önemli bir gösterge. 100 birimin altında büyüme beklentileri azalmaya başlıyor.

 

Kişiler ve devlet geleceğe yatırım için risk alarak harcama yaparlar. Belirsizliğin ortaya çıktığı dönemlerde ise doğal olarak harcamalar azalır. Olası riskler nedeniyle, yatırım ve üretim faaliyetleri askıya alınır. Ekonomistler, kişilerin tasarruftan uzaklaşmasının ve harcamalarını kısmasının temelinde; kur, ekonomi yönetimi ve hayat pahalılığının bulunduğunu işaret ediyorlar. Tüketici güveninde Ağustos ayında başlayan düşüş Eylül’de daha da güçlendi.  Dayanıklı tüketim mallarından, otomobile, konut almadan, inşaat yapmaya kadar tüketim eğiliminin azaldığını ortaya koyuyor. Çünkü başta otomotiv ürünleri olmak üzere olmak üzere, pek çok ürün fiyatının kurla yakın ilişkisi var.

Göstergelerden, büyümede yavaşlamanın son çeyrekte de davam edeceği anlaşılıyor.  Kurdaki yükseliş hayat pahalılığını artırıyor, tasarruf etme eğilimini azaltıyor. Tasarruf yapabilecek durumda olanlar için de paranın getirisi, yani faiz önemli. Eğer paranın reel getirisi yoksa tasarruf yapılması beklenemez.  Ekonomi, belirsizlik halinde, tüketicinin tasarruf etme eğiliminde olacağını söyler. Ancak, güven azalırken tasarruf da azalıyorsa, bu durum ya gelirdeki azalmadan ya da faizin reel getirisi olmamasından kaynaklanır. 

 

Merkez Bankası faizleri ciddi bir oranda arttırdığı halde kurlar önce düştü, sonra geri geldi. Ekonomist Mahfi Eğilmez, “faizleri artırmak da işe yaramıyormuş” diyenler için ilginç bir yorum yapıyor. Neden- sonuç ilişkisini etkileyecek unsurlar dikkate alınmazsa tamamen ters sonuçlar alınabileceğini, bu yöntemi kullanırken çok dikkatli ve titiz olunması gerektiğini söylüyor ve çarpıcı bir örnek veriyor; “Faiz artırımı tek başına çözüm getirmez, mutlaka ardından asıl çözümlerin onu izlemesi gerekir. Faiz artırımı kanamalı bir hastanın kanamasını durdurmaya benzer. Kanama durdurulur, ancak hastanın sorunu çözülmez. Sadece kan kaybından ölmesi önlenmiş olur. Yapılması gereken asıl sorunu anlamak ve onu teşhis ve tedavi etmektir. Bu nedenle “faiz artırımı işe yaramıyormuş” demek doğru değildir. Çünkü kısa vadede ciddi biçimde işe yarayan bir önlemdir”.

 

Faiz artırımında bir süre sonra geri gelişimizin iki nedeni var; birincisi yıllardır dile getirilen yapısal reformların yapılmaması. Yargı ve eğitim siyasallaşmış durumda, demokrasimizin kalitesi ortada, Üretmek için ithalata mahkûmuz. Tarım ve hayvancılık sektörü can çekişiyor. Bırakın üretip ihraç etmeyi, bu ürünleri ithal eden ülke konumuna geldik. Eğilmez’in ifadesiyle faiz artırmak bir ek önlem; olması gereken ise, faiz artışının yapısal reformlarla desteklenmesi.

 

Başladığımız noktaya geri gelişimizin ikinci nedeni, faiz artırımının istenmeden yapılması. Faizin kötü bir şey olduğunu söyleyerek faiz artırıyoruz. Faiz, en basit tanımıyla, işletilmek üzere ödünç verilen paranın getirisidir. Bir başka ifade ile kiralanan paranın kira bedelidir. Paranın bir fiyatı ve onun belirlediği faiz oranları var. Piyasadaki arz ve talebe göre oluşuyor. Mahfi Eğilmez, faiz artırımının yükselen risklerin bir bedeli olduğunu söylüyor. Dolayısıyla yeni risklere yol açacak, yeni tartışmalardan kaçınmak gerek. Faiz artırımının beklenen etkiyi sağlaması için bu şart.

 

Hepimiz biliyoruz ki; Türkiye’nin içine düştüğü güç durumdan yararlanmak isteyen dış güçlerin spekülatif saldırıları devam ediyor.  Ancak, Türkiye’nin kendisinden kaynaklanan riskleri de var. Örneğin; faizin aslında artırılması değil, düşürülmesi gerektiğini söylemek,  bazı banka hisselerinin Hazine’ye devredilmesini istemek ve dövizle yapılmış sözleşmelerin TL’ye çevrilmesini dile getirmek riskleri artırmak anlamına geliyor. Bu durumda faiz artırmanın da bir anlamı kalmıyor.

 

Tuygan ÇALIKOĞLU

tuygan@hotmail.com      www.tuygancalikoglu.com.tr 

Kaynak:  www.tuik.gov.tr       www.mahfiegilmez.com



Bu yazı 14191 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI