İşler düzgün giderken aykırı seslerin hiçbir kıymeti yoktur. Hatta cezalandırmayı hak etmiş olabilirler! İşler bozulmaya görsün. O güne dek seslerini çıkartmayanlar herkesten önce “ben demiştim” derler ve fotoğrafın yine en görülebilir yerinde pozisyonlarını alırlar. Aykırılar yine ve yeniden aykırıdır ve yine onlar için cezalar hazırdır. Bu kör gidiş yıllardır böyle sürüp gider. Gider, ama çevre ve toplum yine de değişir ve dönüşür otorite ve yandaşlarına rağmen. Onlar için değişen bişey olmasa da…

İmkânlarımız o kadar gelişmiştir ki, iletişim dünyamızda. Bir parmak hareketiyle öğreniriz yarın yağmur mu, kar mı yağacak; hemen tedbirlerimizi alırız: “Yarın kar yağacağından kimse evinden dışarı çıkmasın, okullar bir gün tatil” der, güçlü yönetimimiz. Öğrenciler bayram eder, öğretmenler de. (Etmeyenler de vardır tabii ki; bi kaç kişi olsa da. Onlar da zaten “aykırıdır”.) Ne güzel! Yönetim üstüne düşen görevini fazlasıyla yapmanın memnuniyetinde -kar, yağmur yağmasa da- huzur içerisindedir.

“Niye okulları tatil ediyorum/z”  diye düşünmez yönetim. “Benim belediyem var, karayolu teşkilatım var, benim kar küreme araçlarım var, benim trafik teşkilatım var, geniş geniş duble yollarım var, kış lastiği takma mecburiyetim var, tuzum var, telsizim var, personelim var, maaşım var…vs. Bunlar ne için var ki, istediği kadar yağsın kar, “hallederiz evelallah”. Sadece iyi gün için değil, kötü günü iyi gün için yapmak için varız biz esasen.” diye düşünmezler… “Yoksa bu imkânların hepsi yalandan mı var?”, diye sorası geliyor insanın, ama aykırılık yapmanın da bir manası yok tabii ki.

Biz pek bilemeyiz tabii, büyüklerimiz daha iyi bilirler. Bizim görmediğimiz bilmediğimiz, incelikleri ve detayları olabilir. Üstelik bir de seçimler var, n’olur n’olmaz…

Seçimler önemli! Önemli, çünkü bazı önemli kişiler il genel meclisine, belediye meclisine üye olacaklar. Bazıları da belediye başkanı. Adaylar, aday adayları... Belli ki bu yerler önemli yerler ve biz, sıradan kullar işin farkında değiliz her zaman ki gibi. Neyse ki, bu önemli kişiler önemli yerlere talip olup, görev için “ölesiye/öldüresiye” uğraşıyorlar; yoksa halimiz haraptır…

Aday adaylarını ya da adaylara bakın lütfen, önemlerinin farkına varmamız lâzım. Onlar; Birikim ve uzmanlıklarıyla; kişisel yetkinlik ve donanımlarıyla, tarzlarıyla ve de yönetim kabiliyetleriyle önemlidirler. Hepsi de bu çerçevede; etkili iletişim, bilimsel bakış ve stratejik yönetim, zaman kullanımı ve toplantı yönetimi, yenilikçi, teknoloji odaklı, fikir üretip öneri geliştirebilen, değişime açık, farklılıkları yönetebilen, yönlendiren, fayda ve maliyete duyarlı, analiz kabiliyeti yüksek, insanlarla ilişki kurabilen, uygulamacı, destekleyici, heves yaratan, ikna eden, koordine eden, ekip çalışmasına inanan, gelişmeye ve değişmeye yatkın, ilişki ve işbirliğine açık olma özelliklerinin yanısıra, idari işlerden anlayan ve mevzuat bilen, bütçeleme ve finansman işlerinde uzman, mühendis-mimar-doktor-avukat-öğretmen vb., geniş ilişki ağına sahip, bölgesel ve yerele ait bilgisi yüksek ve sosyal-kültürel ve sanatsal birikimleri bakımından önemlidirler.

Unutmadan bitireyim: Saydıklarımızın hepsini bir kenara bırakalım kimin yanında durulacağını iyi bilebilmektir önemli olan; önemli olanlar için.