Yalnız yenir, dostla, düşmanla, aileyle, çocukla, meslektaşla, sevgiliyle, eşimizle, kentlisi ile, köylüsü ile yenir. Herkes kiminle isterse onunla yer. Bu konuda kimsenin kimseyi sınırlama hakkı yoktur.
Şüphesiz bütün bu yemeklerin insana verdiği keyif yanında, tadını kaçırabilecek yanları da olabilir.
Her sofranın ayrı adabı, havası vardır. İftar sofralarının adabı başkadır, düğün yemeklerinin, nişan yemeklerinin, kız istemenin ardından yenen yemeğin, âşıkların ilk buluşma yemeklerinin, dargınlıkların sona ermesinden sonra yenen barışma yemeklerinin atmosferi de, felsefesi de başkadır. Ancak burada söz konusu olan yemek, zaman kavramının değerinin farkında olana insanların, yaşamı güzelleştirmek, hiçbir şekilde tekrarı mümkün olmayan günleri anlamlandırmak için bir araya geldikleri uzunca süren yemek-muhabbet-eğlence dengesinin gözetildiği yemeklerdir.
Mehmet Yaşin’in “Yemek Sırları” kitabında yaklaşık yüz kadar popüler kişiye (yazar, çizer, politikacı, sanatçı, sporcu, bilim insanı vb.) yeme-içme kültürü ile ilgili sorular sorulmuş. Bu sorulardan biride ‘Kimlerle yemek yemek size keyif verir?’ Kitaptaki cevapların bir özetini derledim ve birlikte bir göz atmanın ilginç olabileceğini düşündüm.
Yemek yemesini becerenlerle, kafa dengi, gülmeye, mizaha yatkın, kasmayan kişilerle. Ahmet Hakan
Yemek yemekten zevk alanlarla, yavaş yiyenlerle, yemeğin keyfini çıkaranlarla. Ayşegül Aldinç
Sofrada sarhoş olmayanla, sofra adabını bilenle yemek içki uyumunun temel kurallarının farkında olanla. Can Bonomo
Yemekten anlayanla, yemek seçmeyenle, sadece salata yemekte ısrar etmeyen kızlarla. Deniz Seki
Yüksek müziğin bulunmadığı ortamlarda, ailemle hafif müzik eşliğinde, alakasız konulardaki tartışmaları uzatmayanlarla. Erol Evgin
Hoş sohbet insanlarla, sadece karnını doyurmak için yemeyenlerle, yemeği önemsemeyenlerle. Hülya Koçyiğit
Yemek bilgisi olanla, yemeklerin ve sofranın hazırlanmasındaki büyük emeğe saygı duyanlarla. Işın Karaca
Muhabbet insanı ile insan sesinin çatal bıçak sesini bastırdığı sofralarda, bir an önce bitirelim ve gidelim demeyenlerle. Latif Demirci
İş ve gündelik konuşmaların, yemekleri, içecekleri, dostları üzerine çıkmadığı, bastırmadığı sofralarda. Levent Kırca
Bu satırlar uzatılabilir, daha birçok kişinin düşünceleri burada paylaşılabilir.
Ancak bazı billurlaşmış gelenek ve kuralların varlığını yadsıyamayız.
Bu sofralarda nitelikli espriler üreten zeki hanımefendilerin, beyefendilerin bulunması bu sofraları zenginleştirir.
Bütün yemek boyunca gündelik gazete-televizyon haberlerini konuşan, birinci kadehten sonra aklınıza gelen her konuda (politika, finans, cinsellik, tarih, mitoloji, spor, bilim, vb.) bilgiçlik taslayanlar bu sofraların niteliğini azaltabilir.
Şarap içilen sofralarda şarap içmenin en temel kurallarını, rakı içilen sofralarda bu ritüelin inceliklerini bilmeyenler bu sofraların tadını kaçırabilir. Yüksek sesle icra edilen niteliksiz müzikli ortamlar yemek ve dostlarınızın sohbetinden alacağımız hazzı yok edebilir.
Abartılı alkol alınması bu sofralara uygun davranışlar değildir. Bu tarz yemekli toplantıların olmazsa olmazı dans etmektir. Ancak istisnasız bütün dansların yanlış ve kuralsız icra edilmesi bu toplantıların kalitesini tartışmalı hale getirir.
Yemek-alkol-sohbet dengesinin yanında incelik, kibarlık, zarafet ve nitelikli espriler bu sofralara çokça yakışır. Bu sofralara en çok yakışan şiirdir, edebiyattır.
Yaşamımızın her dakikası çok değerli. Nitelikli bir sofrada, nitelikli dostlarla paylaşılan bir zaman dilimi yaşama sevincimizi arttırır, dünyamıza anlam katar, yaşam kalitemizi yükseltir.
Üstelik bütün bunların hayata geçirebilmek için büyük zenginliklere gerek yoktur.
Hayattaki en büyük becerimiz yaşamamızın her anını inceliklerle donatarak sürdürmek olmalıdır.
Mutlu hafta sonu dileklerimle…