Dünyada bir anket yapılsa belki de en çok ismi bilinen ve hakkında en çok konuşulan Amerikan Başkanı olarak John Kennedy ilk sırada yer alabilir. Bu unvana sahip olabilecek olan diğer aday ise yine bir suikast ile yaşamını yitiren Abraham Lincoln olabilir. Ama konumuz John Kennedy…

John Kennedy, her şeyden önce bir suikast ile hayatını kaybeden döneminde dünyanın en büyük ve etkili devletinin başkanı olması yanında, yaşadıkları, aşkları, seçkin bir aileden gelmesi, zenginliği, zencilere karşı yaklaşımı, İsrail’le ve Yahudi lobisiyle çatışmaları gibi pek çok etken bunda rol oynayabilir.  O zaman kısaca John Kennedy’den hayatına bakalım ve sonra da Kilitbahir’le ne gibi bir alakası var buna değinelim.

John Kennedy, Amerikan’ın 35.Başkanı olarak göreve başladığında Amerikan vatandaşları ve dünya ondan çok şey bekliyordu. Suikastla yaşamını yitirdiği 22 Kasım 1963’te 46 yaşındaydı. Üstelik de yüzlerce kişinin gözleri önünde vurulmuştu. John Kennedy,  1917 yılında Massachusettes’de İrlandalı bir ailenin dokuz çocuğundan birisiydi. Katolik’ti. Babası Dışişleri’nde görevli diplomattı. Yirmi yaşına bastığında o sırada Londra Büyükelçisi olan babası Joseph Patrick Kennedy’nin yanına sekreter olarak girmişti. Ama hala üniversitede eğitimini sürdürüyordu. 1940 yılında Harvard Üniversitesi’nden mezun olduğunda “Niçin İngiltere Uyudu” (Why England Slept) adlı tezi herkesin dikkatini çekmişti. Her Amerikan genci gibi o da 2.Dünya Savaşı sırasında orduya yazılmış ve savaşmıştı. Hatta bir Japon gemisinin saldırısı sonucu yaralanmış, komuta ettiği gemisinin mürettebatını kurtarmayı başarmış ve başarısından dolayı da “harp madalyası” ile ödüllendirilmişti.

John Kennedy, savaş sonrasında çok istediği ve sevdiği siyasete atılmış ve 1946 yılında Demokrat Parti’den Massachusetts Eyaleti’nden senatör olarak Amerikan Kongresi’ne Temsilciler Meclisi üyesi olarak seçilmişti. Yaşı henüz 29’du. Altı yıl Temsilciler Meclisi üyesi olarak Amerikan Kongresi’nde görev yapan Kennedy, bu süre içerisinde geniş halk kitlelerini ilgilendiren ve savaş sırasında yaşanan olumsuzlukları düzeltmeye dönük çalışmaları ile halkın ilgisini ve sempatisini kazanmasını bilmişti.

John Kennedy, 1952 yılında kendisinden oldukça tecrübeli olan Henry Cabot Lodge ile senato seçimlerinde yarışmış ve onu alt ederek Massachusetts’ten senatör seçilmeyi başarmıştı. Senatör seçildikten bir yıl sonra da ünlü bir kadın olan “Jackie Onassis” ile evlenmişti. Artık ülke ve dünya basını sıklıkla “John Kennedy ve Jackie Onassis Kennedy” çiftinden söz ediyordu. 

John Kennedy, senatörlüğü süresince halkla hiç temasını kesmemiş ve onların sorunları halledebilmek için bütün gayretini sarf etmişti. Bu davranışı John Kennedy’i halkın daha da çok sevmesine sebep olmuştu. Bu arada rahatsızlanmış ve evinde dinlendiği sırada boş durmayarak “Cesaret ve Fazilet Mücadelesi” adlı kitabını kaleme almıştı. Bu kitap Türkiye’de de bazı politikacılara esin kaynağı olmuştu.  Kennedy’nin kitabı dünyada o kadar büyük yankı uyandırmıştı ki, 1957’de “Pulitzer Ödülü” ile onurlandırılmıştı.

John Kennedy, 1956 yılında Amerikan başkanlık seçimlerine katılmışsa da son dakikada adaylıktan çekilerek isminden daha çok söz ettirmeyi başarmış ve 1960 yılındaki seçimlere girerken neredeyse rakipsiz hale gelmişti. Herkes onun Amerikan Başkanı olacağına kesin gözüyle bakıyordu. Gerçekten de öyle oldu ve diğer aday Richard Nixon’a büyük bir fark atarak Amerika Birleşik Devletleri’nin 35. Başkanı oldu. Henüz yaşı 43’tü. Katolik ilk başkandı. Yemin töreninde; “yoksulluk, hastalık, savaş ve zorbalığa karşı mücadele” edeceğini söylemesi geniş yankı uyandırmıştı. Ancak başkanlığı sırasında “Küba Krizi” ve “Berlin Duvarı’nın inşa edilmesi” onun hanesine negatif olarak yazılsa da “siyahların haklarını savunması”, “ekonomiyi iyileştirmesi” bu olumsuzlukları gölgede bırakmıştı.

Türkiye’de de Amerikan Başkanı John Kennedy’nin yoksulların ve ihtiyaç sahiplerinin yanında yer aldığı imajı ortaya çıkmıştı. 1963 yılında Kilitbahir Köyü’nde elektrik yoktu. Elektriğin gelebilmesi ve köy içerisinde evlere bağlanabilmesi için köy halkının elektrik kablosunu temin etmeleri gerekiyordu. Fazla bir geliri bulunmayan Kilitbahir köylülerinin belirtilen miktardaki elektrik kablosunu temin etmelerine imkân yoktu. Bunun için o sırada isminden çok söz edilen Amerikan Başkanı John Kennedy’e bir mektup yazmaya karar verdiler. Köy muhtarı ve ihtiyar heyeti Başkan Kennedy’den Kilitbahir’in elektriğe kavuşabilmesi için 15 ton 16 milimetrik elektrik kablosuna ihtiyaçları bulunduğu belirterek bu konuda kendilerine yardım etmesini istediler. Amerikan Başkanı’nın Kilitbahir Köylülerinin bu konudaki talebine olumlu bakarak İstanbul’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği’ne talimat verdiğini bildiren mektubunu 1963 yılı Mayıs ayında Kilitbahir Muhtarlığı’na gönderdi. Kilitbahir Muhtar ve İhtiyar Heyeti’nin pek de olumlu yanıt beklemedikleri müracaatları karşısında Başkan John Kennedy’nin “yardım konusundaki olumlu cevabını” Kilitbahir’de büyük sevinç yarattı.

Amerikan Başkanı John Kennedy’nin Kilitbahir Köyü’nün yardımına koşması ve onlara ihtiyaç olan bakır teli hediye etmesi üzerine Kilitbahir Köyü Muhtarlığı ve İhtiyar Heyeti “Başkanın bu asil jestine cemile olmak üzere Başkana Kilitbahir Köyü’nün Fahri hemşehrilik payesi verilmesini” ittifakla kabul etti. Alınan bu karar büyükelçilik vasıtasıyla Amerikan Başkanına gönderildi.

Kilitbahir Köyü’nün Fahri Hemşehrisi Amerikan Başkanı John Kennedy’nin 22 Kasım 1963 suikasta kurban gitmesi dünyayı derinden sarstı ama Türkiye’de en çok da Kilitbahirlileri üzdü.