thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:


Dr. Mithat Atabay


Facebookta Paylaş









Ölüm Yıldönümünde İsmet İnönü
Tarih: 30-12-2018 09:28:00 Güncelleme: 30-12-2018 09:28:00


En uzun süre Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görev yapan, yine en uzun süre başbakan olarak Türk Milletine hizmet etmiş olan Mustafa İsmet (İnönü), 24 Eylül 1884 tarihinde İzmir’de dünyaya geldi. 14 Şubat 1901 tarihinde girdiği Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyun’u (Topçu Okulu), 1 Eylül 1903’te topçu teğmeni olarak birincilikle bitirdi.1908 yılında Kıdemli Yüzbaşı olan İsmet Bey, 13 Nisan 1909’da 31 Mart Olayı’nı bastıran “Hareket Ordusu” 2.Süvari Tümeni Karargâhı’nda görev aldı. Bu sırada Osmanlı Genelkurmay Başkanı Ahmet İzzet Paşa’nın dikkatini çekti. Ahmet İzzet Paşa, 1910 Yemen Ayaklanması’nı bastırmakla görevlendirildi ve İsmet Bey de karargâhında görev aldı.

 

26 Nisan 1912’de binbaşılığa terfi etti ve Yemen Mürettep Kuvvetleri Kurmay Başkanı oldu. İkinci Balkan Savaşı sırasında Genelkurmay Karargâhı’nda görev aldı. Daha sonra Çatalca’daki Sağ Kanat Komutanlığı emrine verildi. Sırplar, Bulgarlar ve Yunanlılar arasında savaş yeniden başlayınca bundan yararlanarak Edirne geri alındı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Genelkurmay Karargâhında görevlendirildi. Bu sırada Balkan Savaşları sırasında aldığı iki yıl kıdemle 29 Kasım 1914’te yarbaylığa terfi etti. Birinci Dünya Savaşı sırasında aldığı üç yıl kıdemle de 14 Aralık 1915’te rütbesi albaylığa yükseltildi.  Başkomutan Vekili Enver Paşa’nın karargâh subayı olarak Gelibolu bölgesinde yapılan denetlemelere katıldı.

Çanakkale Savaşı sırasında Başkomutanlık Vekâleti Harekât Şubesi Müdürlüğü’nü yapan İsmet (İnönü) Bey, Enver Paşa’nın, Çanakkale’de yapılan saldırılarla düşmanın denize dökülemediğini gördükten sonra savunma için çok güce gerek olmadığını ve daha az güçle de Çanakkale’nin savunulabileceği kanaatini hâsıl olduğunu belirtmektedir. Harekât Şubesi Müdürü İsmet (İnönü) Bey ise düşmanın, her saldırısı savulduktan sonra daha esaslı hazırlıklar ve daha çok güçle yeniden saldıracağını düşünüyordu. Kazanılan savma ve kovma başarılarından gururlanmayarak, düşmanın yeni saldırılarını püskürtebilmek için daha güçlü ve hazırlıklı bulunmak gerektiği ve İngilizlere karşı Çanakkale’yi savunmak için ne kadar mümkün ise o kadar güçlü olmak gerektiği kanısını besliyordu. O nedenle İsmet (İnönü) Bey, Çanakkale’ye mümkün olduğu kadar güç yığılmasını sağlamaya çaba gösterdi. Böylece Çanakkale Savaşı esnasında Osmanlı Ordusunun büyük kısmı, en büyük tehlikenin savulabilmesi için Çanakkale’de toplanmış; ikinci üçüncü derecedeki amaçlar uğrunda güç harcamak gibi tehlikeli bir durumdan kaçınıldı ve Çanakkale ancak bu sayede savunulabildi.

 

İsmet Bey, Başkumandanlık Vekâleti Harekât Şube Müdürlüğü’nden sonra Çanakkale’de bulunan 2.Ordu’nun Kurmay Başkanlığı’na atandı. 2.Ordu, Doğu Cephesi’ne gidince, bu ordunun 16.Kolordu Komutanı olan Mustafa Kemal Paşa’yı Diyarbakır’da ilk karşılayan Albay Mustafa İsmet (İnönü) Bey oldu. Mustafa Kemal Paşa, 25 Kasım 1916’da 2.Ordu Komutanı Vekili olunca Albay Mustafa İsmet (İnönü) Bey’in 4.Kolordu Komutanlığı’na atanmasını teklif etti ve 12 Ocak 1917’de bu teklif kabul edildi. Albay İsmet (İnönü) Bey’in 1 Mayıs 1917’de 20.Kolordu Komutanlığı’na atanmasıyla, Mustafa Kemal’le bir süre ayrı kaldılar.

Arabistan Cephesi’ne giden Albay Mustafa İsmet (İnönü) Bey kısa bir süre sonra, 20 Haziran 1917’de 3.Kolordu Komutanlığı’na atandı. 5 Temmuz 1917’de Mustafa Kemal Paşa’nın da 7.Ordu Komutanlığına atanmasıyla Suriye-Filistin Cephesi’nde aynı kuruluşta tekrar birlikte çalışma olanağı buldular. Grup Komutanı Falkenheim ile anlaşamayan Mustafa Kemal Paşa istifa etti. Mustafa Kemal Paşa, 7 Ağustos 1917 tarihinde tekrar 7.Ordu Komutanlığı’na atandı. Albay Mustafa İsmet (İnönü) Bey,  rahatsızlanınca, önce Halep’e oradan da İstanbul’a geldi.  24 Ekim 1918’de Harbiye Nezareti Müsteşarlığı’na atandı.

İstanbul’da bulunduğu sırada Mustafa Kemal Paşa ile sık sık buluşarak İstiklal çarelerini ele aldılar. Mustafa Kemal Paşa Anadolu’ya geçtikten sonra onunla sürekli irtibat halinde oldu. 8 Ocak 1920’de kendisini Ankara’ya davet etti. Orada Mustafa Kemal Paşa ile uzun görüşmeler gerçekleştirdi. Birlikte plânlar yaptılar. 3 Şubat’ta Harbiye Nazırı Mustafa Fevzi (Çakmak) Paşa’nın çağırması üzerine İstanbul’a geri döndü. İngilizlerin İstanbul’u işgali, Meclisi Mebusan’ın kapatılması, milletvekilleri ve bazı generallerin, subayların tutuklanıp Malta’ya gönderilmesi üzerine, 19 Mart 1920’de İstanbul’dan er kıyafetiyle ayrılarak çok zahmetli bir yolculuktan sonra 9 Nisan 1920’de tekrar Ankara’ya geldi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması hazırlıklarına katıldı.

 

Albay Mustafa İsmet (İnönü) Bey, 23 Nisan 1920’de Edirne milletvekili, 3 Mayıs 1920’de TBMM Hükümetinde Genelkurmay Başkanı oldu. 10 Kasım 1920’de Genelkurmay Başkanı görevi saklı kalmak üzere Ordu Komutanı yetkisiyle, Batı Cephesi Kuzey Kesimi Komutanlığı’na atandı. 4 Mayıs 1921’de de Batı Cephesi Komutanı oldu. 6 Ocak 1921’de İnönü mevziîne taarruza geçen Yunanlılara karşı Birinci İnönü Savaşı’nı kazandı. Bu başarısı üzerine Albay İsmet Bey,  1 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından generalliğe yükseltildi. Bu arada isyan eden Çerkes Etem de bertaraf edildi. Yunanlılar 23 Mart 1921 tarihinde tekrar taarruza geçtiler. İsmet (İnönü) Paşa, 1 Nisan 1921’de Metristepe’den Ankara’ya Mustafa Kemal Paşa’ya çektiği telgrafta; “Düşman binlerce ölüsü ile doldurduğu muharebe meydanını muzaffer silâhlarımıza terk etmiştir” diyordu. Mustafa Kemal Paşa, bu telgrafa Ankara’dan, “Sjz orada yalnız düşmanı değil, Türk milletinin makûs talihini de yendiniz” şeklindeki cevap verdi.

 

O, İnönü zaferleriyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin içte ve dışta saygınlığını, ordunun kendine güvenini artırdı. Yunanlılar, 10 Temmuz 1921’de Kütahya-Eskişehir hattında bulunan Batı Cephesi’ndeki Türk birliklerine taarruz ettiler. İsmet Paşa, Yunan Küçük Asya ordusunun karşısında kuvvetlerini ezdirmedi. O sırada cepheye gelmiş bulunan Mustafa Kemal Paşa’nın direktifleri doğrultusunda, birliklerini Eskişehir’in kuzey ve güneyinde toplayarak ve Sakarya Nehri’nin doğusuna çekmeyi başardı. 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi kazanıldı. İsmet Paşa’ya Sakarya Meydan Muharebesi’ndeki başarısı nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından takdirname ve Altın Muharebe İmtiyaz Madalyası verildi. 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan Büyük taarruz ile yenilgiye uğrayan Yunanlılar Anadolu’dan çekilmek zorunda kaldılar.

 

İsmet Paşa, Mudanya Konferansı’na Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin Başdelegesi olarak katıldı. Lozan Konferansı’nda da Türk Baş Delegesi olan İsmet Paşa, Lozan Antlaşması’nı imzaladı.

 

General İsmet Paşa, bugün bizim halkımızın bile tanıyamadığı bir insandır. İsmet Paşa’ya hayatı boyunca yolunu açan çok önemli vasıfları vardı. İsmet İnönü; “Gerektiği zaman, sorumluluk kabulünden çekinmedi. Bu vasfı O’nun şahsi gururu oldu. Olayların akışı içinde bu gurur O’nu, belki göstermesiz fakat daima bir zırh gibi sardı. Teşebbüsü elinde tutabilmek, gayretini, bir askeri strateji kaidesi gibi siyasi hayatında da benimsedi. Onun için de daima kumanda mevkilerinde bulundu ve bu mevkileri hiçbir zaman kolay bırakmadı.

 

İsmet Paşa, bu vasıfları ile Türkiye Cumhuriyeti ve dünya tarihinde iz bırakan en önemli şahsiyetler arasında yer aldı. O, Atatürk’ün güvenini kazanmış ve hakkı Atatürk tarafından da kendisine teslim edilmiş bir devlet adamı, başarılı bir asker ve iyi bir aile babasıydı.

 

Atatürk’ün ebediyete intikalinden sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci cumhurbaşkanı olan İsmet Paşa, 25 Aralık 1973 tarihinde vefat etti. Naaşı Anıkabir’e defnedildi.

 

İsmet İnönü’nün toprağa verilişi sonrasında Kazım Taşkent; şunları yazmıştı: “Dün toprağa verildi İnönü. Büyük adamdı. Anıtkabir’e, Atatürk’ün yanına gömüldü. Her şeyden önce büyük bir yönetici idi. Birinci Dünya Savaşı’nda günün en güçlü adamlarıyla çalıştı, hiç açık vermedi, beğenildi. Kurtuluş Savaşı’na katılırken bu tarafı ile iyi tanınıyordu. Atatürk’ün yanında, bütün savaş boyunca yönetimin asker ve sivil işlerini başarı ile yürüttü. Mudanya’da, Lozan’da, başvekilliğinde, cumhurbaşkanlığında, başbakanlığında hep yönetici tarafı üstün geldi. Yaptığı işler tartışılabilir ama insan ilişkilerini kurup işletmede özel bir yeteneği vardı.”

İsmet İnönü’nün vefatı üzerine Çanakkale Belediye Başkanı Reşat Tabak, İnönü’nün acısını paylaşmak için Çanakkale halkı adına ailesine bir telgraf gönderdi. Reşat Bey’in İsmet İnönü’nün eşi Mevhibe Hanım’a gönderdiği telgraf şöyleydi:

Sayın Mevhibe İnönü

Müdafaa-i Hukuk Caddesi No:8 - ANKARA

Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Cumhurbaşkanı Ulu Önder Atatürk’ün Milli Mücadele arkadaşı, büyük kumandan, mümtaz devlet ve siyaset adamı, muhterem eşiniz İsmet İnönü’nün ebediyete intikalini büyük bir teessür ile öğrenmiş bulunmaktayız.

Şahsım ve Çanakkaleli hemşehrilerim adına büyük acınızı paylaşır, başta Hanımefendileri olmak üzere bütün ailenizin cümlesine başsağlığı diler, en derin taziyetlerimizi saygılarımla arz ederim.

                                                           Reşat Tabak-Çanakkale Belediye Başkanı”



Bu yazı 26833 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI