thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:


Dr. Mithat Atabay


Facebookta Paylaş









Çanakkale’nin Üçüncü Fahri Hemşehrisi Tarih Yazarı Bir Entelektüel: General Baki Vandemir
Tarih: 13-06-2017 07:54:00 Güncelleme: 13-06-2017 07:54:00


Bir şehrin “fahri hemşehrisi” olmak bir kimseye verilen değerin en yücesidir. Bu paye pek az kimseye nasip olmuştur. Çanakkale şehri de cumhuriyet döneminde şimdiye kadar bir elin parmakları kadar insana fahri hemşehrilik vermiştir. Çanakkale halkını temsilen seçilen Belediye Meclisi tarafından Çanakkaleliler adına Çanakkale’nin ilk fahri hemşehrisi “Kazım Karabekir Paşa”dır.  Daha sonra bu unvana Ali Rıza Artunkal, Baki Vandemir, Muzaffer Tuğsavul ve Adnan Menderes’e verilmiştir. Fahri hemşehrilik verilen beş kişiden dördü asker ve general rütbesinde Çanakkale’ye önemli hizmetlerde bulunmuşlardı. Tek sivil ise Adnan Menderes’tir. Adnan Menderes’in Başbakanlık yaptığı 1950-1960 yılları arasında Çanakkale’ye tarihinde görmediği kadar yatırım yapılmış, çeşitli fabrikalar kurulmuş, devlet daireleri yeni hizmet binalarına kavuşmuştu.

 

Bu yazımızda Çanakkale Belediye Meclisi’nin 21 Kasım 1945 tarihli toplantısında o sırada Çanakkale’den ayrılmış olan eski Müstahkem Mevki Komutanı ve Kolordu Komutanlığı yapmış Baki Vandemir’den söz edeceğiz.   

 

Baki Vandemir, 27 Ocak 1941 tarihinde Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı olarak atandı.  İkinci Dünya Savaşı bütün şiddetiyle devam ediyordu. Çanakkale’de sıkıyönetim vardı ve her gece karartma uygulanıyordu. Şehir merkezi ve tüm ilçeler ile nahiyelerde askeri birlikler bulunuyordu. Bunların yedirilip, içirilmesi, giydirilmesi her an savaşa hazır halde tutulması gerekiyordu. Bu büyük bir organizasyon ve yöneticilik gerektiriyordu. Baki Vandemir böyle bir ortamda Çanakkale’ye atanmıştı. Eşi Süveybe Hanım ise halkın, çoluk çocuğun, fakir ve kimsesizlerin aç ve açıkta bırakılmaması için canla başla çalışıyordu. Bu amaçla Çanakkale Şevkat Yuvası’ndaki fakir ve kimsesiz çocuklara yardım topluyor, çocukları okula gönderiyordu. Süveybe Hanım, Çanakkale Yardım Sevenler Cemiyeti’nde başkanlık yapıyordu. Cemiyet yönetiminde Süveybe Vandemir Hanım’dan başka Hatice Arslan, Mübeccel Baykan, Saliha Göze ve Müfide Hanım vardı. Cemiyet; nöbette bekleyen askerlere soğuktan üşümesinler diye binlerce parça yün çorap, yün eldiven, avcı yeleği yaparak orduya hediye etmişti. Hâsılatı erlerimize hediye almak üzere bir aile toplantısı yaparak 40 top Amerikan bezi satın almış çamaşır ve yatak takımı diktirerek hastanelere hediye etmişti. 124 fakir asker çocuğuna elbise ve ayakkabı yaptırmıştı. Kırk fakir hamile kadına kundak takımı vermişti. İlk ve orta okulda okuyan fakir öğrencilerin kitap ve kırtasiyesi alınmıştı. Malul olan iki dul kadının ev kirası düzenli ödeniyordu. Bir dikiş atölyesi kurularak muhtaç asker kadın ve kızlarına 6191 parça dikiş diktirilerek 2476 lira 40 kuruş ödenmişti. İsmet İnönü’nün eşinin çağrısı üzerine 29 bayan askeri hastanede hastabakıcı kursuna alınarak mezun olmuşlar ve çalışmaya başlamışlardı. Atatürk’ün ölüm yıldönümünde 100 fakir aileye şeker, kömür ve helva dağıtılmıştı. Cumhuriyet Bayramı’nda Çanakkale Memleket Hastanesi, Çanakkale ve Eceabat’taki Askeri hastanelere gidilerek yatan hastalara birer paket şeker, sigara ve mendil hediye edilmişti. Hastalara ilaç parası verilmişti.  

Baki Vandemir, askeri görevleri yanında sık sık Vali ile birlikte köyleri ve kasabaları dolaşarak onların ihtiyaçlarını gidermeye çalışmış, köylülerin ve kasabalıların her türlü üretimi arttırmaları için onları teşvik etmişti. Vandemir’in Çanakkale’de adeta adım atmadığı köy ve toprak parçası kalmamıştı.  O nedenle Baki Vandemir, halk tarafından çok sevilmişti. Çanakkale’den ayrılırken kendisine büyük sevgi gösterileri yapılmış, onuruna ziyafet verilmişti. Ayrıldıktan sonra da Çanakkale Belediye Meclisi Baki Vandemir’i Çanakkale’nin fahri hemşehriliği ile onurlandırmıştı.

 

Peki kimdi Baki Vandemir? 

 

Baki Vandemir, 24 Mart 1890 tarihinde İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra 14 Aralık 1905 tarihinde Harp Okulu girdi ve 14 Eylül 1908 tarihinde mezun oldu.

 

Genç bir subay olarak orduya katıldığında Balkan Savaşı’na katıldı. Balkan Savaşları sırasında Gelibolu Seyyar Ordusu 1.Mürettep (Bolayır) Kolordu Komutanlığında karargâh subaylığı görevinde bulundu. Bu Kolordu aynı zamanda Mustafa Kemal’in Kurmay Başkanlığı’nı yaptığı kolorduydu. Üsteğmen Baki daha sonra Korgeneral Ali Rıza Paşa komutasındaki Garp Ordusu’nda karargâh kurmay subayı olarak görev aldı. Bu Kolordunun Kurmay Başkanı Mersinli Cemal Paşa idi. Üsteğmen Baki, Mürettep 8.Kolordu ile Yunan Cephesi’nde de savaştı. Bu cephede komutanı Selanik Redif Tümeni Komutanı Muhittin Paşa’ydı. Üsteğmen Baki Tümenin karargâh subayıydı.

 

Baki Vandemir, Birinci Dünya Savaşı başladıktan sonra Çanakkale Cephesi’nde görev aldı. 25-26 Nisan Seddülbahir kıyı muharebelerinde 3.Kolordu Komutanı Esat Paşa’nın emir subaylığını yaptı. Çanakkale Cephesi’nden sonra Kafkas Cephesi’ne gitti. 1916-1917 yıllarında 3.Ordu’ya bağlı 11.Kafkas Tümen Komutanı Yarbay Mehmet Zekeriya’nın kurmay subaylığını üstlendi.  1918 yılında Muş-Bitlis bölgesindeki ileri harekâtta 3.Ordu Komutanı Vehip Paşa’nın yaverliğini yaptı. 1918 yılı Yaz aylarında Kafkasya-Azerbaycan içlerine yapılan harekâta katıldı.

 

Baki Vandemir, 1918 yılı Eylül ayında Nablus ve Halep bölgesindeki savaşlara iştirak etti. Bu sırada Yıldırım Orduları Grubu’na bağlı Cevat Çobanlı Paşa’nın komutasındaki 8.Ordu’nun karargâh subayıydı.

 

Baki Vandemir, İstiklal Savaşı’na katıldı. İstiklal Savaşı sırasında Batı Cephesi Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü görevini üstlendi. 13 Temmuz 1921 tarihinde 14 ve 25.Süvari Tümenlerinden Fahrettin Altay komutasında 5.Süvari Grup Komutanlığı oluşturuldu. Grup Kurmay Başkanlığı’na Binbaşı Baki Vandemir getirildi.

 

Bu görevi sırasında Mustafa Kemal Paşa Sovyet Elçisi Aralov ve Azerbaycan Elçisi Abilov ile cepheye geldi. İki elçi birer konuşma yaparak TBMM Hükümeti Ordusundan övgüyle söz ettiler. 5. Süvari Grup Komutanı Fahrettin Paşa, Başkomutanın maiyetinde Sovyet heyetinin gelişine başlangıçta bir anlam veremediğini fakat daha sonra meselenin aslını genel karargâhta görevli Bâkî Vandemir’den öğrendiğini belirterek hatıralarında şunları yazmaktadır: “Ruslar her ne kadar o sıralarda dostumuz idiyseler de cephe kuvvetlerini onlara göstermekteki maksadı anlayamamıştık. Çok sonra öğrenmiştik ki, Ruslar bize müşterek savaş teklif etmişler ve bu maksatla Zonguldak-Ereğli’ye asker çıkarmak ve Kocaeli’nde beraber savaşmak istemişler. Bizim kuvvetlerimizin de düşmanları İstanbul’dan çıkarmaya kâfi gelmeyeceğini ileri sürmüşler. Bundaki gizli maksadı Mustafa Kemal anlamaz olur muydu? Derhal: “Benim kuvvetim İzmir’i de, İstanbul’u da kurtarmak için kâfidir!” demiş ve bunu fiilen göstermek için onların elçileri ve ataşemiliterleriyle bu seyahati tertiplemiştir.

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Sovyet heyetine süvari kolordusunu ve geçit resmini göstererek Anadolu’da sömürgecilere karşı mücadele eden Türk milletine destek verilmesi gerektiğini Sovyetlere göstermek istedi ve bunda da başarılı oldu. Sovyet Rusya, TBMM Hükümeti’ne askeri ve ekonomik yardım yaptı. 

 

Baki Vandemir, İstiklal Savaşı’ndan sonra 1924-1927 yıllarında Harp Akademisi’nde Harp Tarihi dersleri verdi. Bu arada Baki Vandemir, Türk Askeri Tarihi alanında değerli inceleme ve araştırmalarda bulundu. Atatürk’ün emri ile İlk Türk Tarih Kongresi’ne iştirak etti. İlk Türk Tarih Kongresi’nin yapıldığı 1931 yılında Ankara Halkevi Doğu Salonu’nda Atatürk’ün yanında; Albay Baki Vandemir, İhsan Sungu, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Şemsettin Günaltay, Samih Rıfat, Reşit Saffet Atabinen, Milli Eğitim Bakanı Esat Sagay, Tarih Kurumu Başkanı Tevfik Bıyıklıoğlu, Prof. Âfet İnan, Sadri Maksudi Arsal, Hasan Cemil Çambel, Prof. Yusuf Ziya Özer, Prof. Yusuf Akçura, Macar Mezsaroş, Albay Şemsettin Bey ve Dr. Reşit Galip Bey vardı.

 

Baki Vandemir, Çanakkale’den ayrıldıktan sonra Harp Akademisi Komutanı oldu. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 31 Ekim 1946 günü, Harp Akademileri’nin kuruluşunun 100. yıldönümü dolayısıyla Akademi Komutanı Korgeneral Bâki Vandemir’e şu mesajı gönderdi:

“Harp Akademisi’nin yüzüncü yılını şerefle komuta ettiğimiz Akademinizi kutlarken, her sınıf Cumhuriyet harp kuvvetlerine de tebriklerimi ifade etmek isterim.

Harp Akademisi ilk gününden beri memleketimizin büyük bir kültür kurulu, hususiyle teknik kurulu olarak vazife görmüş ve yüz yıl içinde vatanımıza her alanda yüce hizmetler yapan büyük devlet adamları yetiştirmiştir...

Siyaset âleminin türlü durumları içinde fennin yeni icatlarını ve ilerlemelerini daima göz önünde tutarak memleket savunmasını doğru ve sağlam temellere dayandırmak, her tedbirden evvel Genelkurmay kadromuzun ve Harp Akademisi’nin devamlı olarak incelenmesine ve araştırmalarına bağlıdır.

Genelkurmay kadrosuna katılan genç arkadaşlarımıza mesleklerinin bu ilim tarafını sarsılmaz bir inan olarak telkin ettiğinize eminim. Gelecek harplerin nasıl olacağını mümkün olduğu kadar isabetle görmek, hususiyle her harp tecrübesinden en lüzumlu şeyleri öğrenmiş olmak, kurmay mesleğinin esas vazifesidir. Harp Akademisi’nin çalışmalarında bu esas vazifeleri ve fennin yeni tesirlerini göz önünde bulundurduğuna inanıyorum.

Çok sevindiğimiz bu tören gününde size ve kurmay arkadaşlarınıza selamlarımı ve takdirlerimi söylerim. Bu güzel vesile ile şanlı Türk ordularının büyük milletimizin güvenine ve gururuna hakkiyle istinat ettiklerini ifade etmekle de bahtiyarım.”

 

Baki Vandemir, “Orduya Hidematın Tanzimi”, “Seferde Levazım Hizmeti” adlı iki tane tercüme eseri ile “Seferde ve Hazarda Zabit ve Zabitlik”, “Gece Harekâtı ve Muharebeler”, “Türk İstiklal Savaşı’nda Sakarya’dan Mudanya’ya”, “İstiklal Harbi’nde Demirci Akıncılar” adlı eserleri kaleme aldı.  

 

Baki Vandemir, Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekliye ayrıldıktan sonra Türk Tarih Kurumu’nda çalıştı. Sümerbank İdare Meclisi Başkanlığı yaptı. Baki Vandemir, seçimlerde milletvekili aday adayı oldu ancak seçilemedi. 23 Ocak 1963 tarihinde yetmiş üç yaşında vefat etti.

 

Baki Vandemir, ünlü ekonomist Memduh Yaşa’nın büyük eniştesi ve eşi Süveybe Hanım tarafından da senatör M. Cevat Açıkalın’ın akrabası idi. Baki Vandemir’in cenazesi 25 Ocak günü Şişli Camisi’nde kılınan cenaze namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Baki Vandemir, hem yazdıkları hem de yaptıkları ile Türk Tarihinin unutulmaz isimlerindendir.

 



Bu yazı 21217 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI